22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 21 ARALIK 2014 / SAYI 1500 Palovit sadece albümün değil, özlemin adı P alovit, Hemşin’in en büyük yaylasının adı. Müzisyen Engin Orta işte bu devamı için hâlâ araştırmaya, öğrenmeye devam ediyorum. Ve bu sırada da ilk yayladan. Bize Karadeniz’in albümünüzü yaptınız… neşesini, acısını taşıdığı Elimde biriktirdiğim eserleri albümüne de o yüzden bu adı albüm yapmak için altı sene veriyor. Uzun bir çalışmanın eseri çabaladım. Birçok firmayla bu albüm. Büyük bir hayalin sonucu. Senseç Müzik’ten çıkan Palovit raflarda yerini aldı. Biz de ESRA AÇIKGÖZ irtibata geçtim, şartlar çok ağırdı ve ben de çok bilgisizdim, kendi imkânlarımızla birkaç Orta’yla albümü ve Karadeniz arkadaş stüdyo kurduk. Cahillik müziğini konuştuk. işte. Elimdeki tüm birikimi Sizi biraz tanıyarak başlayalım mı; bu işe harcadım, sonra bir arkadaşımız müzikle ilişkiniz ne zaman, nasıl başladı? vazgeçti, ortada kaldık cihazlarla, aldığım Ben Rize’nin Hemşin ilçesine bağlı cihazlar yetersiz çıktı, zaman geçtikçe Çanava köyünden göç etmiş bir ailenin gücümüz de tükendi derken özel bir albüm son çocuğu, İstanbul’da doğan ilk ferdiyim. çalışması oldu. Sevgili büyüğüm Yaşar Hemşin yöresi insanları için müziğin Çorbacıoğlu’nun albümü için çağrıldım, o hayatlarında vazgeçilmez bir yeri vardır. albümde altı parça okudum ve bilgilerimi Tulum eşliğinde, kendilerine özgü kaidelerle stüdyo kayıtlarında paylaştığım şimdiki düzülen dörtlüklerle ifade ederler yaşadıkları aranjörüm Utku Küçük ile tanıştım. Onun duyguları. Bu, yöre insanı için vazgeçilmez da girişimiyle yapımcımla irtibatımız oldu. bir tutkudur. Annem yayla arkadaşlarıyla Şanssız başlayan albüm hikâyemizde her türküler düzen, sesi güzel bir kadındır ve şey tersine döndü. Her şerde bir hayır babam çok iyi bir horoncu, ayrıca yöre vardır derler ya, işte bu albümde öyle oldu. ağzında şiirler yazan bir şairdir. Albümümde İstediğim gibi bir albümüm oldu ve de birçok söz babama ait. Anlayacağınız Palovit doğdu. bu müzikle ilişkimin genetik yönü (gülüyor). Profesyonel anlamda müziğe babam gibi iyi Kâzım Koyuncu Karadeniz bir horoncu olarak başladım. Bazı özel folklor kurumlarında insanlara horonlarımızla ilgili müziğine bir kapı açtı bilgiler aktardım. Bizim horon kaidelerimiz Dokuz parçayla bize Karadeniz ruhunu Fora’lardan türer, Fora horonda türkülerin sunuyorsunuz. Bu parçaları neye göre düzüldüğü kısımdır, dolayısıyla horon ile seçtiniz? türkülerimiz bir bütündür. Horon eğitmenliği Albümdeki eserlerimizin her birinin peşinden özel gece organizasyonlarına otantik bir kokusu vardır, seçtiğimiz döndü. Bu arada ben enstrüman ve şan eserleri de bu dokuda işlemeye çalıştık. dersleriyle bilgilerimi pekiştirip İstanbul’da Bu çok özel bir balans aslında, çünkü özel sahneler yapmaya başladım. İlgiyle müziği evrenselleştirmek adına bir anda orantılı çalışmalarımız büyüdü, repertuvarımız yozlaştırabilirsin de. Hem günümüz insanını yöre sınırlarını aştı ve gelişti. Bu gelişimin yakalamak, hem de geçmişe dokunabilmek Engin Orta ilk albümü Palovit’le karşımızda. Her biri üzerine uzun süre çalışılmış parçalarıyla Karadeniz’in neşesini, acısını taşıyor bize. Hedefi büyük; “geleceğe sesiyle dokunup, gönüllere konmak” istiyor. için seçilen eser, yazılan sözler ve müzikal düzenleme bütünleşmeli. Önceliklerimize göre hareket etmeye çalıştık. Yorum dinleyicilerimizin. Karadeniz yaylalarının güzelliği tartışma götürmez bir gerçek. Bunlardan biri, Palovit, isim veriyor albümünüze. Neden bu yayla? Palovit Hemşin yöresinin en büyük yaylasıdır ama neden bu değil. Palovit benim ailemin yaşadığı köyün yaylasıdır. Ben o yaylada yaşanılmış hikâyeler, atılan türkülerle büyüdüm. Dedem yaylasını çok severdi, ben de dedemi çok severdim. Bir parçamızın adı Palovit olunca, bu benim albümüme yakışır dedim. Peki sizin için ne ifade ediyor Palovit? Palovit benim için bitmeyen bir hasreti ifade ediyor. Ailemin her bir ferdi yazı hasretle bekler, onlardan bizlere geçti bu hasret, bu sevda, bizleri ne İstanbul’un Boğazı, ne de lüks rezidanslar avutur. Bizler yaylacıyız ve hep öyle kalacağız! Karadeniz insanının gurbeti hiç bitmez bu yüzden. Yani Palovit sadece Hemşin’de bir yaylanın adı değil, bizler için hasretin adı. Karadeniz müziği son yıllarda revaçta. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha yeni anlaşıldığımızı düşünüyorum. Yıllarca karikatirüze edilmiş bir topluluk olarak gösterildik, ama sonra Kâzım Koyuncu diye bir adam çıktı; yaptığı müzikle, Fotoğraf: KAAN SAĞANAK duruşuyla ve hikâyesiyle insanların ruhuna dokundu, bir merak uyandırdı. Bu rüzgârla birlikte genç nesil geçmişine yaklaştı, sahiplendi. Karadeniz türküleri tüm Türkiye tarafından sahiplenildi, hak ettiği ilgiyi gördü ve çok daha güzel yerere geleceğine eminim, bunu dünya da fark edecek. Bana göre Türkiye coğrafyasında olan her tür ezgi geçmişten geleceğe bir dokunuştur, ben de bu dokunuşun seslerinden biri olma çabasındayım. Hedefiniz nedir? Geçmişe köprü olmak, geleceğe sesimizle dokunmak, sadece mp3’lere değil, gönüllere konmak. Anlayacağınız hedefimiz büyük, biz küçüğüz… l IlanCumPazarC.indd 1 C MY B 17/12/14 16:12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle