Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 2013 / SAYI 1448 Komiğim demek hiç komik değil Hemen her türde karakterlerle kamera karşısına geçen Ezgi Asaroğlu, genç yaşına karşın oldukça geniş olan sinema kariyerine bir de komedi filmi ekledi. Ben de “acaba gerçekten komik mi” diye merak ettim. “Ben nerden bileyim” dese de cevaplarıyla bize oldukça eğlenceli dakikalar yaşattı. DENİZ ÜLKÜTEKİN keyifli vakit geçirtmek olduğu için, sizin de o tempoyu hiç düşürmemeniz gerekiyor. Oyuncunun üzerine düşen aslında diğer türlerden çok farklı bir şey değil. Komedi diye, ekstra büyük mimiklerle oynamıyoruz. Komik biri misinizdir? Röportaja başlık mı arıyorsunuz? Öneriniz varsa değerlendirebilirim. Yok, hiç işinize bulaşmayayım. Rahat olduğum ortamlarda mizahi yönüm öne çıkıyor ama bilmiyorum. İnsanın kendi kendine çok komiğim demesi hiç komik değil bence. Bunun için yüz kişiye sorduk gibi bir araştırma yapmak gerekiyor. Gülmeyi ve günlük hayatta çıkan durum komedileriyle eğlenmeyi seviyorum tabii ki. Çok sayıda sinema filminde oynadınız. Yönetmenler için sinemada aranan bir yüz müsünüz? Bilmem öyle miyim? Bence öyle... Teşekkür ederim. For A Moment Freedom'la başladı aslında. AvusturyaFransa ortak yapımı bir filmdi. 30 üzerinde ödül aldı. Türkiye'de vizyona girmediği için pek bilinmiyor olabilir ama benim için güzel bir deneyimdi. Uluslararası platformda çalışıyor olmak, insanı evrensel bir iş yaptığı konusuna daha çok uyandırıyor. Haneke benim en sevdiğim yönetmenlerden biri ve aynı yapım şirketiyle çalıştık. Biz filmi çekerken onun Beyaz Bant filmiyle çakıştı. “Birgün inşallah Haneke filminde görüşürüz” şeklinde takılıyor olmak, hiçbir şeyin ulaşılmaz olmadığını daha iyi hissettirdi veya yurtdışında bir festivalde pek çok ülkeden insanla konuşabileceğiniz ortak konularınızın olduğunu görmek sinemanın bütünleştirici etkisini daha iyi hissetmenizi sağlıyor. Türkiye'de aslında eksikliği duyulan bir tür de, ilişki filmi. Sizin de Aşk Kırmızı da oynadığınız dönemde ilişkiler hakkında açıklamalarınız olmuştu. İlişkinin derinliklerine yolculuk yapan bir filmde oynamak ister misiniz? Tabii ki, neden olmasın ama biz mutlu sonları daha çok seviyoruz galiba. Peki nasıl bir karakteriniz olsun isterdiniz? Benden farklı bir karakter olmasını isterdim. Ben sade bir insanım aslında, benden film çıkmaz. Benim hikâyem ancak kısa film olur. İlişkilerde de, günlük hayatımda da işleri karmaşaya sürüklemeyi sevmiyorum. Dolayısıyla kendimi çıkmaza sokmayan bir insan olduğum için bu biraz farkındalıkla da alakalı “benden film çıkmaz” diyorum. Ancak filmde oynayacaksam, kesinlikle çıkmaza girmiş, kendi içindeki birtakım değerlerle yüzleşmek zorunda kalan bir karakter olabilir. Biraz karakteri çözmeyi seviyorum sanırım. 2011'de hayata hep pozitif bakıyorum, demiştiniz. Hâlâ aynı şeyi söylüyor musunuz? Söylüyorum. Bu insanın geliştirebileceği bir yetenek aslında. Tabii ki Polyanacılık değil ama bir şeylerin olumlu yanını görmek insanın hayatını kolaylaştıran ve yaşama sevincini artıran bir şey. Yaptığınız işe de hâlâ pozitif bakabiliyor musunuz? Çünkü insan işinde ilerleyip daha profesyonel bakmaya başladıkça daha gerçekçi oluyor. En başından beri işe profesyonel bakıyordum, bu yüzden hep gerçekçi bir insan oldum zaten, dolayısıyla birşey değişmedi. l denizulk@gmail.com E zgi Asaroğlu'nu sinemadan takip edenler, onu zor ve dramatik rollerin kadını olarak hatırlayabilir ama gerçekte o yüzünden gülümsemeyi hiç eksik etmiyor. Yaşadığı zor zamanlar da, hayata pozitif bakmasını engellemiyor. Böylesi bir karakterden bir komedi filmi eninde sonunda çıkardı. İşte “Sağ Salim 2, Sil Baştan” Ezgi Asaroğlu'nun gülen yüzünü kamera karşısına taşıdığı bir film. İlk defa komedi karşısına geçen oyuncunun deneyimini kendisinden dinleyelim. Sağ Salim serisine, ikinci filmde dahil oldunuz. Ne gibi zorlukları var? Öncelikle yönetmen Ersoy Güler'i tanımanız lazım. Çok tatlı bir insan. Zaten yapım şirketinin ismi de Gülen Adam. Kesinlikle ismini yansıtan bir duruşları var. Beni ikna eden en önemli unsur da Ersoy Güler'in yaklaşımı oldu. Önce dizi projesi için görüşmeye başlamıştık. Ancak o iptal oldu, sonrasında filmde oynadım. Başından beri bağımsız bir filmmiş gibi çalışmaya başladık ve çok da iyi gitti. Bu aynı zamanda bir yol filmi. Bu tarz filmlerde genelde yoldaki karakterlerin birbiriyle uyumu da çok önemlidir. Yol filmlerini seviyorum çünkü bu tip filmler aynı zamanda karakterleri özgürleştiren bir içsel dönüşüm de barındırıyor. Bu da öğretici bir deneyime dönüşüyor ve keyifli oluyor. Peki Nihal karakteri tiplemeden çıkıp başlı başına bir karaktere dönüşüyor diyebilir miyiz? Tabii ki içinde barındırdığı çatışmalarla Nihal'in de bir hikâyesi var ama sonuçta komedi filmi olduğu için çok fazla Nihal'in dramı da diyemeyiz. Biraz durum komedisinden yola çıkıyor. Yanlış anlaşılsın istemem ama ben filmin içindeki Coen Kardeşler tarzı kara mizahı çok sevdim. Karakterlerin büyük talihsizliklerle kanlı cinayetlere karışması ve bunların filmde durum komedisine yedirilerek eğlenceli bir şekilde seyirciye aktarılması çok hoşuma gitti. İlk komedi filminiz mi? Sinema filmi olarak evet. Diğer türlere göre ne gibi farkları var? Dinamizmi biraz daha yüksek. Zaten komedinin özü de insanlara iki saat boyunca “Sağ Salim 2, Sil Baştan” filminden. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Beste Paydaş Ertan Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir / Yerel süreli yayın / cumdergi@cumhuriyet.com.tr C M Y B