26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 ARALIK 2013 / SAYI 1448 Doğaçlama paylaşmaktır HAZAL OCAK T ürkiye’de doğaçlama tiyatro denilince akla gelen ilk isimlerden İstanbulimpro. Sahnede o anda seyircilerle kurulan ve bir daha asla oynanmayacak oyunlara imza atıyorlar. İstanbulimpro tiyatrosunun kadrosu Evren Duyal, Zeynep Özyurt Tarhan, Burak Tamdoğan, Evren Gülseven, Tarık Aslan, Koray Tarhan ve Jülide Güven’den oluşuyor. Ayrıca Türkiye’nin ilk Doğaçlama Tiyatro Festivali’ni düzenliyorlar. Müzikal doğaçlama kabere olan “Ne Âlâ Temaşa” oyunlarını Gezi Parkı eylemlerinin ilk gününde yaralanan Lobna Allami için oynadılar. 17 Aralık’ta oynadıkları “Bir Zamanlar”ın geliriyle de Kazova işçilerinin yaptıkları kazaklardan alıp Van’a gönderdiler. 8 Ocak’ta “Ne Âlâ Temaşa” oyunlarını bu sefer de Berkin Elvan için oynayacaklar. Çünkü onlar için doğaçlama paylaşmak, demek. Gelin hikâyelerini onlardan dinleyelim. İstanbulimpro nasıl kuruldu? Koray Tarhan: 2007’de doğaçlama tiyatro yapmak üzere bir araya geldik. 2008’de ilk oyunla başladık: Ne Âlâ Temaşa. Kısa doğaçlamalardan oluşan geleneksel detaylardan da beslenen müzikal doğaçlama kabare. İstanbulimpro en temel amaçta; pratik ve teorik olarak doğaçlamalar konusunda araştırmalar yapmak ve gösteriler tertiplemek üzere kuruldu... 2009’da Beyoğlu Terminal isimli sahneyi seyircilerimizin desteğiyle açtık. Kentsel dönüşüm ve belediyenin başarılı projelerinden sonra Beyoğlu bir çöle dönüştü. Kalabalık, ıslak ve çamurlu bir çöle... Biz de 2011’de tası tarağı toplayıp Kadıköy’e geçtik. Beyoğlu’nun demokratik yapısı değiştiğinden sahneler ve sanat mekânları ciddi zorluk içerisine girdi. Orada barınamayan birçok mekân Kadıköy’e taşındığından burada ciddi bir tiyatro ve sanat katlanması var. Burak Tamdoğan: Burası bir kahveydi. Bu bizim gururumuz; bir kahve de biz kapattık! Genelde tiyatrolar bozulur kahve ya da tattoocu olurdu. Kahvenin geçmişi de sinemaymış zaten. En son geçen sene bizim elimize geçti... İstanbulimpro, Türkiye’de akademik olarak doğaçlama tiyatro yapan tek grup. Dünyanın da sayılı müzikal doğaçlama yapan tiyatrolarından biriyiz. Yurtdışında workshoplar veriyoruz. Neden doğaçlama? Doğaçlama Tiyatrosu İstanbulimpro, her oyununu sahnede seyirciyle o an ve sadece bir kez kuruyor. Oyuncular ve seyirci o anı paylaşıyor ve paylaştıkça çoğalıyor. 8 Ocak’ta oynayacakları “Ne Âlâ Temaşa”nın gelirini Berkin Elvan’a bağışlayacak ekip. B. Tamdoğan: Doğaçlama çok paylaşımcı bir tiyatrodur. Sahne üzerinden seyirciyi öngören oyuncunun yüksekte hiyerarşi kurmasını da istemeyen bir yapıdır. Neden bugün geleneksel Anadolu tiyatrosu ileriye gidemedi, diye soruluyor. Yanıt basit, çünkü geleneksel tiyatronun doğaçlama olduğunu unuttular! Kıyafet giyerek bu işi yapamıyorsunuz. Bambaşka bir yere gidiyor. Daha demokratik bir tiyatroyu seyirciyle kurarsınız. Seyirciye “ben ne hazırladıysam, onu yiyeceksin” demezsiniz. Buyrun beraber yapalım, dersiniz. Bir oyununuzu Lobna Allami için oynadınız, birini Van’daki depremzeler için. 8 Ocak’taki oyununuzun gelirini de Berkin Elvan’a ayıracaksınız. İstanbulimpro olarak amacınız nedir? B. Tamdoğan: Bir duruşumuzun olması gerekiyor. Sanatla bir şey söylemeliyiz. Bir şey söylemiyorsanız bu eğlencelik oluyor. Bizim tek derdimiz eğlencelik değil. Eğlenceyi de dışarda tutmadan bir duruşumuz var. Bu şu ya da bu yapıya hizmet değil, aslında bize dayatılan hayalleri değil, kendi hayallerimizi yaşamak için. Yapabildiğimiz ölçüde seyircilerimizle bir şeyler yapmaya, sorunları paylaşmaya çalışıyoruz. Başka bir şeye ihtiyaç olduğunda onun için de uğraşacağız. Ne alıyorsak onu paylaşmaya çalışıyoruz. Oyunlarınızdan biraz bahseder misiniz? Zeyney Özyurt Tarhan: Yakında sadece kadın oyuncuların oynayacağı bir oyuna hazırlanıyoruz. “Bir Zamanlar Kadın” adıyla ocak ayında oynanacak. Onun dışında bizim için en heyecan verici oyunumuz “Olay Rusya’da Geçiyor”. Çehov tarzı doğaçlama yapıyoruz. Çehov karakterlerini metin olmadan doğaçlama ve kostümlü oynuyoruz. Evren Duyal: Ayrıca cumartesi ve pazarları atölyelerimiz oluyor. Orada yetişen öğrenciler bizimle “Haftanın Elemanı” oyununda oynuyor. Burada ne yapıyorsak, onu paylaşıyoruz. Dolayısıyla insanlar burada yaşamaya başlıyor. Fikirlerini ortaya koyma fırsatı yakalıyorlar. l Evlerde görünmeyen tehlikeye çözüm Detan, ev tozu akarı olarak da bilinen mite’lara karşı Detan AntiMite’ı geliştirdi. Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Müdürü Tolga Şanlı, daha sağlıklı ortamlar yaratmak için şimdi de mite’lara karşı özel bir ürün sunmaya karar verdiklerini belirterek; “Sağlık Bakanlığı izinli Detan AntiMite nano kapsül teknolojisi ile üretilen, 3 ay boyunca etkili, kokusuz ve su bazlı bir ürün. Mite’ların yoğun olarak bulunduğu yatak, halı, kilim, koltuk, perde, araba koltuğu, peluş gibi yüzeylerde güvenle kullanılabiliyor” diyor, “1 gr ev tozunda 500 tanesi canlı olmak üzere 19 bin mite olduğu tahmin ediliyor. 5 yıl kullanılan bir yatakta yaklaşık 10 milyon mite olduğu öngörülüyor. 1 gr deri parçası bile 1 milyon mite’ın beslenmesi için yeterli oluyor. Mite’ların dışkıları havaya karışarak alerjiyi tetikliyor. Detan AntiMite, mite’ları ve dışkılarını yok ederek kökten çözüm sağlıyor”. Sağlık Bakanlığı izinli, kokusuz, su bazlı bir ürün bu. l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle