01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 MAYIS 2011 / SAYI 1314 5 Araştırmak sistemi tahrik eder ilovası’nda yeni doğum yapmış annelerin ilk sütünü ve bebeklerinin kakasını inceledi Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu. kisinde de olmaması gereken ağır metaller tespit etti. Üstelik bu Kocaeli’nde önemli sağlık sorunlarının yaşandığını gösteren ilk araştırma değildi, 2004 ve 2006’da da araştırma yapmış, valiliğe, belediyeye hatta TBMM’ye sonuçlarıNI sunmuş, acil önlem alınması gerektiğini söylemişti. Ama kimse kılını kıpırdatmadı. Derken 2011 Ocak’ta Kocaeli’nde yeni organize sanayi bölgeleri kurulması konuşulunca bir gazeteci çaldı kapısını, anne ve bebeklerle yaptığı araştırmayı da anlattı Hamzaoğlu. Ne olduysa bundan oldu; hakarete uğradı, Kocaeli Büyükşehir ve Dilovası Belediye Başkanı “halkı paniğe sevk ettiği” gerekçesiyle savcılığa şikâyette bulundu. Savcılığın hazırladığı dosya, söz konusu fiilin incelenmesi talebiyle Kocaeli Üniversitesi Prof. Onur Hamzaoğlu Rektörlüğü’ne gönderildi. Üniversite izin verirse Hamzaoğlu, 2 ile 4 yıl arasında hapis istemiyle yargılanacak. Bunu engellemek için akademisyenlerin öncülüğünde başlatılan “www.onurumuzusavunuyoruz.com”daki kampanyaya işsiz, öğrenci, ev kadını yüzlerce insan destek veriyor. Bir imza da siz atın, ama sözü Onur Hamzaoğlu’na bırakalım... 85’te doktor, 91’de halk sağlığı, 95’te epidemiyoloji uzmanı oldum. Türkiye’de ancak 20 epidomoloji uzmanı varız. Araştırma nasıl yapılır, etik kuralları nerelerdir, nasıl yayınlanır... Bunların eğitimini veriyoruz, şimdi araştırmamdan dolayı yargılanıyorum, komik. Uzmanlık alanı olarak niye mi halk sağlığını seçtim? Çünkü sağlığın toplum bilimlerde yer alan tek bölümü. Size ulaşmayanları da, herkesi hedeflemelisiniz. 98’de emekli edilince üç yıl Türkiye Ortadoğu Amme daresi Enstitüsü’nde kamu görevlilerine araştırma dersleri verdim, alın bir komiklik daha... Kocaeli Üniversitesi’nden 1998’de teklif gelince, sorunlu bölge olduğunu bildiğimden, halk sağlığı için iyi çalışmalar yapılabileceği düşüncesiyle kabul ettim. Halk sağlıkçıları ikiye ayrılır, hükümet politikası için çalışanlar ve hangi hükümet olursa olsun, toplum çıkarları, gereksinimleri için uğraşanlar. Hep ikincilerdendim. Halk sağlığı sadece sağlık hizmetleriyle sınırlı değil, beslenmeden ulaşıma, yaşam koşuluna D kadar hepsi sağlıkla ilişkili olduğu için, iyi bir uzman insanların hayatının yaşanabilir hale getirilmesi için de çabalamalı. 10 yıldır Kocaeli’nin çevre başta olmak üzere okul, işçi sağlığı gibi sorunlarıyla ilgileniyoruz. Sanayinin yarattığı sağlık risklerini saptamak için hammadde ve teknolojiyi öğrenmek istedik. Ancak Kocaeli Ticaret Odası iş sırrı olduğundan vermedi. Bu bilgiler itfaiyede bile yoksa, bize de vermemekte haklılar! Kentin sorunu mu? Doğu bölgesi lastik ve petrokimya sanayiinin Türkiye’deki anavatanı. Kuzeyinde bir katı atık yakma fabrikası var. Türkiye’nin en büyük rafinerisi batıda. Gübre fabrikalarını ve Türkiye’nin en büyük kapasiteli çimento fabrikasını da unutmayın. Dilovası’nda hurdadan demir çelik üreten iki fabrika var. Türkiye’nin en büyük boya fabrikaları yine Dilovası’nda, 11 özel liman da. Üstelik biri Türkiye’de petrokimya alanında ihtisas gümrüğü olan tek liman. hraç ve ithal edilen petrokimya ürünlerinin tümüne yakını burada işlem görüyor. thal kömürlerin en çok giriş yaptığı gümrük kapısı da burada, eleme ve paketleme tesislerini yani tozu, dumanı düşünün. Riski arttıransa, Dilovası’nda fabrikaların sırt sırta olması. D LOVASI VE KANSER Biz de derslerde öğrencileri Dilovası’na götürüp, belediye başkanıyla sorunları ve yapılması gerekenleri tartıştık. Ölüm ruhsatlarını değerlendirme, düşüncesi de böyle doğdu. Belediye başkanı memnuniyetle kabul etti. Bu sırada valilik de rektörlüğümüze Dilovası’nda kanserle ilgili araştırmanız var mı diye sormuş. Bu çalışma da bize verildi... 475 kişinin defin ruhsatını değerlendirip, 2004’te rapor hazırladık: 100 ölümden 33’ü kanserdendi! Türkiye ve dünyada yüz ölümden 12.513’ü kanser nedenlidir. Bir araştırma daha planladık. Sonuç: Dilovası’nda on yıl ve üzerinde yaşayanların daha kısa yaşayanlara göre kanserden ölme riski dört buçuk kat daha fazla. 2006’da TBMM’de Dilovası Araştırma Komitesi kuruldu. Komisyon Başkanı Eyüp Ayar’ın davetiyle bilgilerimizi paylaştım. Kocaeli l Sağlık Müdürlüğü’nün ilçelere göre ölüm nedenleri verisinde Kocaeli’ndeki yüz ölümden 19’unun Gölcük’te ve Derince’de 21’inin, Gebze‘de 22’sinin kanserden olduğunu da hatırlattım ve dedim ki; “Bu Dilovası’na dair bir sorun değil, orada daha görünür ancak Dilovası’nı taşımak çözüm olamaz, kentin bütünüyle ilgili bir sorun var”. 2007’de Sağlık Bakanlığı ve Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı’yla bir araştırmaya başladık. Dilovası’nda 20002007’deki ölümlerin nedenlerini saptadık. Sonuçları Daire Başkanlığı’na, valiliğe, dekanlığa sundum. Kimseden ses çıkmadı. 2009’da halk sağlığı, çocuk sağlığı ve tıbbi genetik anabilim dalıyla ünversitenin finans ettiği bir proje hazırladık. Dilovası ve Kandıra’daki gönüllü gebelerin doğumdan sonra ilk sütü ve bebeklerinin kakalarında ağır metal araştırdık. ki ilçenin havadaki toz miktarını, içeriğini inceledik. Bilimsel veriler gösterdi ki; havadaki tozlar Dilovası’nda Kandıra’ya göre daha çok, bu tozlarda ağır metaller var, süt ve kakalarda da olmaması gereken ağır metaller bulduk! Her şey bunları bir gazeteciye anlatınca oldu. Önce ret ettiler, sonra valilik çevre genelgesini sıkılaştırdı. Çevre Orman l Müdürlüğü ölçümlerini gözden geçirdi. Pek çok atık ihbarı yapıldı. Bunlar kazanımlar. Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı adına 24 Ocak’ta bir halk sağlığı profesörü arayıp, bakanlık ciddi bütçe ayırdı, araştırmanın yürütücüsü olur musunuz, diye sordu. Kabul ettim. Ertesi gün de anabilim dalı akademik kurulunda karar aldık. Bir ay ses çıkmayınca aradım. Bakanlığın yoğun olduğunu, arayacaklarını söyledi. Sonra öğrendim ki, bir ekip gelip, ESRA inceleme yapmış. Bizden bilgii AÇIKGÖZ istemeden... SÖZ B TT ... Büyükşehir belediye başkanı bir röportajda bana hakaret etti, üç gün sonra yineleyince, hakaret davası açtım. Dava, 31 Kocaeli’ndeki sanayi atıkları doğayı ve insan sağlığını tehdit ediyor. Mayıs’ta. Dilekçelerimin ardından, Büyükşehir belediye başkanı ve Dilovası arasında hapis istemiyle yargılanacağım… belediye başkanı TCK’nin 213. maddesinden hakkımda suç Sonuç ne mi olur? Burası Türkiye. nsana ve doğaya rağmen duyurusunda bulundu. O, ne mi? Halkı yanlış bilgilendirip, korku sanayileşmeye göz yumulan bir yerde her şey beklenir. Dünya, ve panik yaratmak. Savcılık, konu uzmanlık alanımla ilgili olduğu bu sağlık sorunlarının hiçbirinin yaşanmayacağı bilgi ve için mahkeme yerine dosyayı rektörlüğe yolladı. Rektörlük de teknolojiye sahip ancak hepsi maliyet demek. Hayatımın hiçbir ceza soruşturması açtı. Bir süre sonra Kanserle Savaş Dairesi döneminde sanayiye, bilime karşı çıkmadım, tek talebim insana Başkanlığı da YÖK’e, kanserle ilgili yanlış bilgilendirmek, halkta ve doğaya rağmen sanayileşme ve teknolojinin olmaması. korku ve panik yaratmak fiilini işlediğime dair bir yazı iletmiş. Sonuç ne çıkarsa çıksın, bunu talep etmeye, çalışmaya devam YÖK yazıyı rektörlüğe gönderdi. Bunun için de disiplin edeceğim; hâlâ gözlerinde ışık, umut gördüğüm öğrencilerim, soruşturması açıldı. Savunmamı sundum. Henüz ikisi de sahip olduğum oğlum ve diğer çocuklarımız için... Evet, sözün sonuçlanmadı, bekliyoruz. Üniversite izin verirse, 2 ile 4 yıl bittiği yerdeyiz, ancak konuşmak lazım. G C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle