01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dev koleksiyonun gizemi Halili koleksiyonundan aralarında pek çok Osmanlı parçasının da bulunduğu 500 slam sanatı yapıtı Amsterdam’da görücüye çıktı. Gençliğinde ekonomik sıkıntı çekerken şu anda 30 bin yapıttan oluşan bir koleksiyona ulaşan Halili’nin yaşamı da koleksiyonu kadar dikkat çekici. 3 ranlı bir Yahudi ailenin çocuğu olan Prof. Dr. Nasır David Halili’nin 1.5 milyar dolara sigortalı dünyanın en önemli özel “ slam Sanatı Koleksiyonundan” 500 yapıt Amsterdam’da De Nieuve Kerk Müzesi’nde sergileniyor. “Olgunluk Tutkusu” adlı sergide ÖZGEN Osmanlı yapıtları, özellikle “kaligrafi ACAR sanatı” öne çıkıyor. Bu konuda bir Batılı uzman “Kaligrafi, Osmanlı sanatının anahtarıdır. Kaligrafi, Osmanlı iktidarını kanıtlayan bir araç değil, aynı zamanda bir sanat biçimidir” diyor. Sergide Kuran’lar, elyazmaları, resimler, altın takılar ve çeşitli mücevherler, dokumaların yanı sıra, seramik, cam, metal, ağaç oyma türü yapıtlar da yer alıyor. Daha önce dünyanın ünlü 35 müzesinde açılan “Dr. Halili Koleksiyonu Sergileri” 1400 yıllık slam, özellikle Osmanlı sanat tarihini yansıtan, çeşitli başyapıtlarıyla ilgi çekiyor. Hz. Muhammed’in 632’de ölümünden sonraki yüzyılda slamiyetin spanya’dan Afganistan’a; Kuzey Afrika’dan Hindistan’a kadar yayılmasının, slam sanatının yerel sanatlarla beslenip büyümesine yol açtığı biliniyor. Ancak slam sanatının en görkemli yapıtlarını başta Osmanlılar olmak üzere sarayların koruması altındaki sanatçılar ürettiler. Sanat ürünlerinin ille de dinsel amaçlı olması gerekmediği için saraylardan Hıristiyan ve Yahudi ustalara siparişler verildiği de bir gerçek. Dolayısıyla soyluparalı kitlenin himayesindeki sanat öne çıkıyordu. Ancak resim sanatı soylular ve saraylılar için bile pahalıydı. Koleksiyonda bu tür ortamlar için yaratılmış benzersiz yapıtlar bulunuyor. 2 1 NASIR DAV D HAL L K M? 1945’te ran’da doğan Nasır David Halili’nin gizemli bir yaşamı var! 1967’de ABD’ye öğrenci olarak gidiyor, üniversitede bilgisayar okuyor, doktorasını tamamlıyor, Amerikan vatandaşlığını alıyor ve sonraki yıllarda Londra’ya yerleşerek emlakçilik yapıyor. Kendisini tanıyanlar, Halili’nin “gençliğinde ekonomik sıkıntı çektiğini, bazı galerilerden ödünç aldığı eserlerin satışıyla geçindiğini” söylüyorlar. Bu sözler, şu anda 30 bin yapıttan oluşan zengin koleksiyonun ortaya çıkışındaki gizemin düğüm noktasını oluşturuyor. Halili’nin yaşamında her şeyin birden 1985’ten sonra değiştiği, ne olduysa bol sıfırlı çekleri o tarihten sonra yazmaya başladığı biliniyor. Kendisi “Babadan kalan 35 kuruşu akıllıca kullandım” demekle yetiniyor. slam yapıtları dışında Japon sanatına da ilgi duyan Halili’nin arkasında, bu denli ödemeyi yaptırabilecek kişinin Brunei Sultanı Hassanal Bolkiah’a yaptığı danışmanlık olduğu söyleniyor. Kendisi de bu danışmanlığı doğruluyor. slam yapıtlarını “Nur (ışık) Vakfı’na”, Japon yapıtlarını da “Koba (ümit) Vakfı’na” aldığını açıklamıştı. Koleksiyonun aşamalı olarak yayımlanan 40 ciltlik kataloğunun 30 cildi slam sanatını kapsıyor. Kataloğun hazırlanması ve basımı için şu ana kadar 7.5 milyon dolardan fazla harcanmış. G 4 slam sanatı ve din slam sanatında, “Putperestlik eğilimi olmadığı takdirde insanların görselleştirilmesinin Kuran’da yasaklanmadığı” olgusu minyatür sanatına bağlanıyor. slam sanatının görsellerinde Hazreti Süleyman ve Büyük skender’e de yer verilmiş olması dikkati çekiyor. Sergide değişik yüzyıllardan znik porselenleri de öne çıkıyor. Çeşitli Osmanlı Kuran ve elyazmalarının yanı sıra hattat Ahmet Hilmi’nin 1913’te stanbul’da mürekkep ve suluboya ile yapıp imzaladığı “Tanrının Aslanı Ali” yazısı bir Alevi inancını yansıtıyor. Aslanın beşli pençesi Allah, Muhammed, Ali, Hasan, Hüseyin’i tanımlarken, kırmızı dili Ali’nin Muhammed’in sözcülüğüne işaret ediyor. 15. yy’da Kafkaslar’da yapılmış ve bir miğferin parçası olan savaş maskesinin ise 5 genelde Osmanlı, Akkoyunlu ve Memluklarca kullanıldığı biliniyor. 13. yy. başında çift ejderha olarak tasarlanmış kapı sapı özellikle Diyarbakır yörelerinde kullanılıyordu. Yılan antik Yunan’da tıp ve tedavi simgesi olma geleneğinin uzantısı olarak görülüyor. Dökme bakır alaşımı ile yapılmış bu saplar üzerinde kazıma bezemeler bulunuyor. Sergide boyalı tahta zemin üzerine altın yaldızla 19. yy’da yazılmış 4 yuvarlak 6 Osmanlı cami levhası da yer alıyor. Bunlardan birinde Allah, ötekilerde halifelerin adları yazılı… slam dokumaları bölümünde 1516. yy’da Avrupa’ya ihraç için yünden özel yapılmış bir “Uşak Yıldızlı” halısı da serginin gözde parçalarından biri. Ünlü Alman ressam Hans Holbein’in ngiliz kralı 8. Henry’yi benzeri bir Uşak halısının önünde gösteren ünlü tablosu nedeniyle bu tür halılara “Holbein Halısı” da denildiği için Avrupa’da çok iyi tanınıyor. Ayrıca Timur soyundan gelen Hindistan’daki Moğol hanedanlarının görkemli mücevherleri de göz kamaştırıyor. Bunların başında 19. yy’da Nepal’de altın üzerine elmas, zümrüt, yakut ve incilerle süslenmiş bir türban taç geliyor. Bir başkası da 18. yy’da altın üzerine pırlanta, yakut, safir, zümrüt ve incilerden oluşan bir gerdanlık için kartal takısıdır. Sergi 17 Nisan’da kapanacak… G .......................................................................................................................................... Fotoğraflar sırasıyla: 1. Miğfer yüz maskesi 2. Ejderha kapı sapları 3. Moğol gerdanlık takısı 4. Tanrının Aslanı Ali 5. Uşak Yıldız (Holbein) Halısı 6. 19. yy. cami 7 levhasında Allah yazısı 7. Nepal yapımı türban taç. Fotoğraflar: “Nasır D. Halili slam Sanatları Koleksiyonu© Nur Vakfı ve Halili Ailesinin Katkısıyla”. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle