Katalog

Cihan Caydaş, Onur Cantimur ve Ergül Karakoç Sessizsiniz’i duyuyor musunuz? ESRA AÇIKGÖZ aşka bir dünya onlarınki, sessiz, koyu bir sessizlikle yüklü. Başka bir algıyla yaşama tutunuyorlar. Bunla baş edebiliyorlar, ancak duyulmamak var ya, işte en zoru o. Şimdi bunu değiştirmek için işitme engelliler bir grup kurdular: “Sessizsiniz”. Taleplerini dile getirecekler bu oluşumla. şitme engellilere ücretsiz milletvekili adayı olma hakkı da var bu talepler içerisinde, mecburi B Sessizsiniz, işitme engellilerin kurduğu bir oluşum. Yok sayılmaktan bıkmışlar, haklarının ellerinden alınmasından da. Şimdi bu oluşumla hayatın her alanında haklarını arayacaklar. olduğu halde engelli çalışan almayan işyerlerinin kendilerini teşhir eden bir ilan yayımlamak zorunda bırakılması da. Kimsiniz siz? Doğuştan ya da sonradan işitme kaybına uğramış işitme engellileriz. Kimimiz işaret diliyle, kimimiz de konuşarak iletişim kuruyoruz. Aramızda öğrenci de, işsiz de, büyük firmalarda kariyer yapan da var. şitme engelli gençlerden işitme engelli çocuğu olan ilgili, bilgili ve mücadeleci annelere kadar herkesin dahil olduğu 200 kişilik bir oluşumuz. Nasıl ve neden bir araya geldiniz peki? Facebook’tan… Türkiye’de engellilik denince akla ne yazık ki sadece tekerlekli sandalyede oturan bir engelli ve “acımak” geliyor. Oysa “işitme engellilik” görünmez, insanın toplumla bağını ciddi etkileyen bir engel. Türkiye’de bu konuda bilinç olmadığı için biz işitme engelliler, günlük hayattan iş hayatına kadar her alanda sorunlarla karşılaşıyoruz. Yetkililer bizlere “kulaklarını tıkadıklarından” sorunlar dağ gibi birikiyor. Bunda bir şeyleri değiştirebilecek yetenekte olup “pasif” ve “gönülsüz” olan işitme engellilerin de payı var. Bazı işitme engellilerse kelime dağarcıkları az olduğundan “organize olmak”, “birlik olmak” gibi önemli soyut kavramları anlayamıyor. Ne yazık ki, işitme engelliler hak arayışlarında en geri kalmış kesim. Mesela görme engelliler internette bile “çatır çatır” yazışıyor ve sorunlarının çözümü için tartışıyor. “Sessizsiniz” de, bu eksiklikten yola çıktı. Logomuzdaki denize düşen damlanın çevresinde yarattığı halkalar gibi sorunların ancak “aktivistlik” sayesinde çözüleceğini, çevresini etkileyeceğini, her şeyi değiştirebilecek gücü olduğunu öğretmek için kuruldu. Hem doğamız gereği sessizsiniz, hem de “Ses Sizsiniz!” diyoruz. Aktivistlikten kasıt nedir? Önceliğimiz, gücünün farkında olmayan işitme engellileri “Facebook’ta dürtmek”, uyandırmak, katılımını sağlamak. Acil ve öncelikli sorunlarımız işitme engellilikle bağlı sorunlar ancak talep olması durumunda şehrinde nükleer reaktör yapılmasını istemeyen işitme engelli arkadaşlarımıza bile destek veririz! şitme engellilerin yaşadığı en büyük zorluk nedir? letişim… Karakol, hastane, itfaiye gibi hayati unsur taşıyan kurumlarda işaret dili bilen personel yok. Bu da dertlerini anlatabilmelerini zorlaştırıyor. letişim kurulamadığı için sosyal hayat, eğitim hayatı ve aile hayatı yüzeysel kalıyor. Dudak okuyanlar da var, ancak çabuk konuşanları anlamakta zorlanıyorlar. Bazılarının “Türkçe” eksiklikleri var. Çok sınırlı kelimelerle kendilerini ifade etmeye çalışıyor, gerekenleri ifade edemiyorlar. Bu da zihinsel engelli sanılmalarına yol açıyor. CEZA CAYDIRICI DEĞ L En yakıcı sorununuz ve talebiniz ne? şsizlik. şitme engellilik konusunda bilinç olmadığından iletişim farklılığı işverenin gözünü korkutuyor. Oysa iyi eğitimli işitme engelli fırsat verilirse kendini kanıtlayabilir. Ne yazık ki çok az işitme engelli kendini kanıtlayarak kariyer yapabiliyor. Bankacı, grafik tasarımcı, mimar, bilgisayar mühendisi, muhasebeci, aşçı… meslek sahibi işitme engelliler var! Yaptıkları işin okulunu okumuş nitelikli işitme engelliler fırsat verilmesini istiyorlar. ş bulmaktan umudunu yitirmiş işitme engelliler de umudunu devletin açacağı merkezi engelli memur sınavına bağlamış durumda. Ancak anlama algıları engelsiz insanlara göre çok farklı olduğu için soruların daha anlaşılır olması talebindeler. Örneğin “Çoğul gebelik nedir?” sorusunun ikiz gebelik olduğunu bilmiyor. Çünkü ikiz kardeşleri görmüş ancak “çoğul gebelik” terimini hiç duymamış! Haliyle ilişkilendiremiyor. Bazı büyük şirketler ceza ödeyeceklerini bile bile nitelikli olsa bile işitme engelliyi işe almıyor. Ceza hiç caydırıcı değil. Hem bu cezanın arttırılmasını istiyoruz, hem de bu işyerlerine “Mecburi olduğu halde engelli çalışan almadık” şeklinde bir ilan yayımlamanın zorunlu hale getirilmesini. Siyaset de engellilerin dışında tutulduğu alanlardan biri. Talepleriniz arasında, işitme engelliler için milletvekili adaylığının ücretsiz olması da var. Şimdiye kadar üzerine kafa yormadığımız bir konu belki de bu… TBMM’de 550 milletvekili var ve bu rakamın içinde sadece bir engelli var. O vekil de görme engelli. Bu kadar büyük bir rakamda sadece bir engelli vekil olması siyasi partilerin ayıbı. Meclis’te işitme engelli vekil olmadığı ve hiçbir vekilde de işitme engellilik bilinci olmadığı için ihtiyacımız olan kanunlar çıkmadı, çıkmıyor. Tüm sorunların siyasette çözüldüğünün bilincinde olarak ve “işitme engelliyi en iyi işitme engelli vekil anlar” prensibiyle parti ayrımı yapmadan tüm işitme engelli aday adaylarını destekliyoruz. Neler yapmayı planlıyor Sessizsiniz? 16 Nisan’da Ortaköy meydanında birbirini tanımayan Facebook’taki üyelerinin tanışmalarını planlıyor. Bu tanışma ve kaynaşmadan sonra siyasi partilere işitme engelli adayların seçilmesi konusunda, adaylara da tüm taleplerin dikkate alınması konusunda gerek yüz yüze gerek epostadan yoğun baskı kampanyaları yapmayı planlıyor. şitme engellilerin sorunları için katkıda bulunmak, çalışmak isteyen herkes Facebook’taki grubumuza katılabilir. Başvuru için [email protected] adresine eposta atabilirler. http://manifestomuz.wordpress.com/ adresli sitemizdeki taleplerimizi ilgili yetkililere iletmeleri ve baskı yapmaları bizleri çok mutlu edecek. G [email protected] C M Y B C MY B