Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 24 N SAN 2011 / SAYI 1309 Sonisphere: Çılgın stanbul projesi Sonisphere Müzik Festivali ikinci yılında heavy metal efsanesi Iron Maiden’i ağırlıyor. Slipknot, Alice Cooper, In Flame ve Mastodon da festivalde. Her biri kulvarında krallığa oynayan bu heavy metal canavarları stanbul’u yerinden sallayacak. AL DEN Z USLU G Amy Winehouse’u dinlemek de varmış Şimdiye kadar gelmiş geçmiş en muhteşem seslerden biri olarak kabul edilen, beş Grammy sahibi ngiliz müzisyen Amy Winehouse 20 Haziran Pazartesi akşamı Maçka Küçük Çiftlik Parkı’nda sahne alacak. Soul müziğin divası, müziğinde r&b, caz ve funk öğelerine de yer vererek bu türleri tekrardan müzik dünyasına kazandıran Winehouse'un Türkiye’de de yediden yetmişe çok büyük bir hayran kitlesi bulunuyor. Son dönemde şöhretin gerektirdiği tüm aşırılıkları yapmasına rağmen hayatta kalan ve müziğinden ödün vermeyen Winehouse pop kültürün en çarpıcı figürlerinden biri. Amy Winehouse 14 Eylül 1983 Southgate doğumlu. Southgate’in banliyö bölgesinde büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle çok küçük yaşta müzikle ilgilenmeye ve kendi bestelerini yapmaya başladı. 2003 yılında ilk albümü “Frank”’i piyasaya sürdü. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yapımında Winehouse’da etkin rol üstlendi. Bu albümle Brit Awards’ta ngiltere’nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı. Bundan tam üç yıl sonra Amy Winehouse dünya çapında büyük beğeni kazanan ve platin albüm mertebesine çıkan ikinci albümü “Back to Black” ile müzik dünyasını bir daha değişmemek üzere sarstığında henüz 23 yaşındaydı. Albümün hit parçası “Rehab” uluslararası listelerde en üst sıralardaydı. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri’nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi. Bu albümde ayrıca “You Know I’m No Good” gibi bir klasiği daha barındırıyordu. Londra’nın kuzeyinden çıkan bu olağanüstü sesin caz ve soul etkileri taşıyan parçalarındaki Aretha Franklin’i aratmayan muhteşem yorumu ve acıtatlı müziği, Amy’nin günümüzün en farklı besteci ve yorumcularından biri olduğunu kanıtlıyor. “En yi Yeni Sanatçı”, “En yi Şarkı” ve “En yi Albüm” de dahil olmak üzere beş dalda Grammy sahibi Amy Winehouse kabarık saçları, vintage giyimi ve dövmeleriyle modern bir pinup kızı görünümü ve kendine has tarzıyla birçok yeni sanatçının takip ettiği eşsiz bir ikon. G eçen yıl nönü Stadı’nda gerçekleşen ve bizi üç gün boyunca heavy metal müziğe doyuran Sonisphere Festivali ikinci yılına hazır. Bu yıl festivalde pek çok şey değişti. Üç günlük program bir güne indi, festival alanı stadyumdan küçük bir alana taşındı. Ama bunlara inat metal müzik tutkunlarını çılgına çeviren bir grup festival programında; Iron Maiden! Evet bu şaka değil. Şehir efsanesi gerçekleşti ve Iron Maiden artık gün sayıyor. Bu yılki dev festival, stanbul’da Küçükçiftlik Park’ta gerçekleşecek. O zaman ayrıntılara geçelim. 19 Haziran'da gerçekleşecek Sonisphere'in diğer konukları Slipknot, Alice Cooper, In Flames ve Mastodon. Elbette ilk olarak çocukluk rüyamız, ergenlik sevdamız Iron Maiden’den bahsetmek gerekli. Heavy metal tarihinin Londra kökenli efsanesi Iron Maiden, 30 yıllık geçmişiyle birkaç kuşağın vazgeçemediği nadir gruplardan. 80’li yıllarda başlayan heavy metal fırtınasının öncüsü. Deri kıyafetler, uzun saçlı gitaristler, renkli taytlar ve deri çizme giymiş müzisyen imajlarının zihnimize kazınmasındaki en etkili isim. Çocukluğumuzu ve 90'ları güzel yapan sihirli ayrıntılardan yalnızca biri. Zaten grubun geçen yıl yayımlanan albümü “The Final Frontier” eski dostla yeniden masaya oturmak gibiydi. Iron Maiden’in tarihindeki kırılma noktalarına şöyle bir bakarsak ilk virajı müzik sektörüne nazı geçen Rod Smallwood ile yolları kesişince döndüklerini görüyoruz. Bu talihli buluşma onlara dünya devi müzik şirketi EMI’nin kapısını açmıştı. Sonra “Running Free” ve 1982’de de “Number Of The Beast” metal müziğin klasikleri arasına girdi. Grubun yandaşları için elbette en can sıkıcı olay “Iron Maiden”in başarısında büyük rol oynayan Bruce Dickinson’ın gruptan ayrılışı olmuştu. Grup daha sonra birkaç albümle yoluna sessiz bir şekilde devam etti ama Dickinson’ın yeri doldurulamadı. Bu karanlık dönem 1999'da bitti. “Brave New World”le gelen bu müjde, bir turnenin de habercisiydi. “Eddie” de sahnelere dönmenin keyfini çıkarıyordu. “Death On The Road” işte bu yüzden hem müzikal hem de görsel bir şovdu. Tabii Iron Maiden denince Eddie’den bahsetmezsek olmaz. Bu yaratık, Iron Maiden ile bütünleşen, ete kana bürünmüş bir figür. Grubun müziğini en iyi şekilde tamamlayan Eddie pek çok badire atlattı. Toplumu kötü yönlendirdiği ve çocukları korkuttuğu gerekçesi ile grubun mahkeme önüne çıkmasına neden oldu. Peki, sonuç mu? Eddie hâlâ dimdik ayakta. Iron Madien, “The Final Frontier“ dünya turnesi kapsamında, 2010 Haziranı’nda Kuzey Amerika ile başlayıp, Avrupa’daki büyük festivallerde ve stadyum konserlerinde headliner olarak toplam 25 konser verdi. 2011 yılında da bu turne devam ediyor. Grup 66 gün boyunca tüm grubu, sahne arkası ekibini ve 10 tonluk sahne ekipmanlarını taşıyan, pilotluğunu eski ve başarılı bir kaptan ve grubun aynı zamanda solisti olan Bruce Dickinson’ın yaptığı, özel yapım bir Boeing 757 airliner Ed Force One ile tüm dünya üzerinde, toplam 80 bin 467 kilometre olan bir yolculuk yapacak. şte bu gerçekten Mastodon (üstte). Alice Cooper (sol altta). şaka gibi. Havalimanında onları karşılayacak coşkulu bir Iron Madien yoldaşı olacağı kesin! isimden biri. Diğerlerini siz bulun! lerleyen yaşına rağmen Festivalin diğer isimlerinden belki de en dikkat delikanlı edasıyla sahnenin tozunu arttıran bu emektar çekicilerinden biri Slipknot. Nu metal’in öncüsü müzisyenin de bekleyeni çok. Teatral rock müziğin babasını Grammy ödüllü grup, 1995 yılında bir bar grubuydu. gerektiği gibi anmak için şimdiden tarihine bir yolculuk Şimdi dünyaca ünlüler! Çünkü Corey Taylor’ın hırçın yapmak gerekli. şte, “Welcome To My Nightmare (1975)”, vokalleri ve saldırganlıklarını belirten “Alice Cooper Goes To Hell (1976)”, “Trash (1989)” ve “Hey şarkı sözleri ile öfkeli Stoopid (1991)” albümleri en iyi yolluklar. Festivalin, sveçli nü metal Melodik Death Metal kontenjanından gelen “In Flames”, “kendi müzik türünü yarattığı” iddiasında ısrarlı. yiler, evet ama fazlası yok bana kalırsa. ddiaları da müzikleri asılsız. Yine de Jesper Strömblad’ın kısa zamanda dünyayı sardı. O yüzden Slipknot kurduğu, Johan Larsson ve Glenn Ljungström’un yer aldığı yalnızca bir müzik grubu değil, bir kültürün grup da dinlemeye değer. Bir diğer isim Mastodon. 1999 temsilcisi. Dinlenilmesi ve izlenilmesi gereken bir yılında kurulan ve Atlanta’dan Georgia’ya uzanan grup, basta başlangıç Slipknot. 80’li ve 90’lı yılların müzikal ve vokallerde Troy Sanders, ritim gitar ve geri vokallerde Brent fırtınasını layıkıyla yaşayanlar için Alice Cooper bir Hinds, elektro gitarlarda Bill Kelliher ve davulda Brann “masumiyet temsilcisi”. Cooper Dailor’dan oluşuyor. Dört albüm yayımlayan ve müziklerini günümüzdeki pek çok görsel sludge riff’lerden kuran progressive tavırlarını koruyan grup şovun ve fantastik sahne kendi krallığında yaşıyor. Mastodon 2007 yılında da kostümlerinin babası. Grammy’ye aday olmuştu. Durumun özeti bu. Akıllardaki tek Heavy metal müziğin soru Küçükçiftlik Parkı’nın bunca gruba ve amansız kalabalığa evrimini başlatan ilk üç nasıl yeteceği? Bekleyip göreceğiz. G Ortadoğu ninnileri... K anın, acının suladığı topraklar... Bu toprakların her şeye Ömer Faruk Tekbilek ile stüdyoda ve sahnede ortak çalışmalar rağmen gülmeyi başaran insanları, çocukları... Azam da yapmıştı. Peki o bu günlere nasıl geldi? Azam Ali Tahran’da Ali, işte bu toprakların çocuklarını büyüten ezgileri, doğdu. Dört yaşında taşındıkları, Maharashtra eyaletindeki ninnileri bir albümde topluyor: “From Night To the Edge of Panchgani kasabasında büyüdü. Elbette 1979’taki ran Day”. Onu ran, Irak, Filistin, Azerbaycan ve Türkiye gibi devrimi, pek çok ranlı gibi Azam’ın hayatını da değiştirdi. toplumsal ve politik çatışmaların bedelini en ağır şekilde Annesi, pek çok ranlı gibi, kızını belirsizliklerle dolu bir ülkeye çocukların ödediği Ortadoğu coğrafyasının çalkantılı geri getirmek istemediğinden, yurdundan ve buradaki bölgelerinde kendi vatanlarından çok uzaklarda doğan yaşamından ayrılmaya karar verdi. Azam henüz bir genç çocuklara adanmış bir ninni albümü hazırlamaya iten neden kızken, 1985’te birlikte Amerika’ya göçtüler. Azam ABD’ye oğlu man’ın doğumu. Azam Ali bu sofistike ve dinleyeni yerleşmelerinden kısa bir süre sonra, ranlı Manoocher sarsan çalışmasında, bir yandan bu Sadeghi’nin gözetiminde santur öğrenmeye coğrafyaların ünlü müzisyenlerinin katkısını başladı. Bir yandan klasik batı, Hint, ran ve alırken, bir yandan da geleneksel ve de özgün Doğu Avrupa gibi çeşitli vokal gelenekleri Azam Ali, “From ninnileri Ortadoğu’nun farklı dillerinde üzerine eğitim aldı. Montreal’de yaşayan Night To the seslendirerek, yüreklere işleyen bir Azam, 1996’da kurduğu, dünya müziğinde Edge of Day” performans sergiliyor. Azam Ali’nin gizemli yüksek satış rakamlarına ulaşan ikili “Vas” ile sesi “Matrix Revolutions”, “Godsend”, yaptığı çalışmalarla uluslararası ölçekte ismini albümünde “Papparazi”, “The Nativity Story”, “Speed duyurdu. Azam şu sıralar müzisyen Loga Ortadoğu’nun Racer”, “Season of the Witch”, “Children of Ramin Torkian ve iki kez Grammy’ye aday ninnilerini bir Dune”, “Earthsea”, “Dawn of the Dead”, olmuş besteci Carmen Rizzo ile birlikte araya getiriyor. “Alias”, “The Agency”,“Prison Break”, “Prince kurduğu dünya müziği grubu “Niyaz” ile Hepsi bu of Persia” gibi pek çok filmde ve dizide boy çalışmalar yapıyor. Niyaz, Six Degrees göstermişti. System of a Down’dan Serj Records’tan çıkardığı, eleştirmenlerden övgü topraklardan Tankian, King Crimson’dan Pat Mastellato ile toplayan ve çok satan iki albümle kalabalık yükselen ve Trey Gunn, Dredg ve eski Nine Inch Nails dünya müziği alanında hızla öne çıkan bir kulağımızın aşina kadrosundan Chris Vrenna, Juno grup haline geldi. Azam 2006’da da ikinci olduğu tınılar. Reactor’den Ben Watkins, Buckethead, Steve solo albümü Elysium for the Brave’i çıkardı. Stevens, Mercan Dede, Kodo, Zakir Hussain, Albümde, King Crimson’ın ritm kadrosu Trey Gunn ile Pat Mastelotto, ranlı klasik kemancı Kiavash Nourai, Azam’ın Niyaz’da birlikte çalıştığı Loga Ramin Torkian ile Carmen Rizzo ve de ünlü film müziği bestecileri Tyler Bates ile Jeff Rona gibi birbirinden yetenekli müzisyenler yer aldı. “From Night To the Edge of Day” albümündeki ninnilere gelecek olursak... Hepsi bu topraklardan yükselen ve kulağımızın aşina olduğu tınılar. Azam Ali’nin sesiyle başka bir dünyaya açılan kapılara dönüşüyorlar. ran NinnisiNoor, Türkiye’den Dandini, Neni Desem, Azeri Ninnisi Şirin, Irak Ninnisi, Kürtçe Lai Lai bunlardan bazıları. Bunları dinlerken de farklı bir uykuya dalacağınız kesin. G C M Y B C MY B