01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 HÜSEY N UĞUR (Kapıcı, 75 yaşında) Altı çocuk babası Hüseyin Uğur, şimdi karısıyla baş başa kalmış, ama yaşına aldırış etmeden hâlâ apartmanın işlerine koşturuyor. 20 yıldır Beşiktaş’ta yaşıyor. “Valla ben CHP’liyim” diyerek başlıyor seçim denince söze. Onun seçerken ilk kuralı, listedeki “adam”ları incelemek. “Dağdaki çobanı getirip önüme koysa ben ondan ne bekleyeceğim” diyor. Listede kadınların yer almasına gelince… Tabii, kadın da insan, erkek de, varsın o da olsun. Kadınların Meclis’te olmasını isterim. Olumlu etkileri olur. Ancak kadın da çok girerse, Meclis mahvolur. Çok girmeyecek. N ed en ? Şimdi mesela başbakan gitti, diyar diyar dolaşıyor ancak kadın gidip de oralarda, bu savaşın içinde halini arz edemez. Oranın başkanıyla anlaşamaz. Bu sorunlar olabilir. Yani kadının siyasette yer almasının hiçbir getirisi olmaz mı? Olabilir. Ancak çoğunluğun erkek olması iyidir. Kadın olsun, olmasın demiyorum. Meclis’te kadın olmasını istiyorum, istemiyor değilim. Ancak 20 tane, 30 tane olsun. Kalkıp da 400’ü kadın olursa, devlet işlerini çeviremezler. Sonuçta, erkek erkektir. O halde yerel seçimlerde de olsa hiçbir kadına oy vermemişsinizdir? Verdik, Çiller’e vermedik mi! Ben o zaman Doğru Yolcu’ydum. Başka da yok. Hiç kadın muhtar adayı olduğunu hatırlamıyorum, 20 yıldır buradayım, bu sürede olmadı. Belediye başkanı Şişli’de Fatma Girik’ti, burada hiç kadın başkan olmadı. G 10 N SAN 2011 / SAYI 1307 K ocaman ilanlar veriliyor, televizyonlarda reklamlar dönüyor, işlek caddeler afişlerle donatılıyor, eylemler yapılıyor, seminerler düzenleniyor… Hepsi kadınların siyasette daha çok temsil hakkı kazanabilmesi için. Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’ne (KADER) göre, Türkiye’de kadınların Meclis’teki oranı 2011 yılında yüzde 8.87. Yani 541 milletvekilinden sadece 48’i kadın, ki bu aslında şimdiye kadar yakalanmış en yüksek oran! Bu oran 2007’de 9.1, 2002’de 4.4, 1999’da 4.2, 1991’de 1.8’di. Durum yerel yönetimlerde de pek farklı değil, 2948 belediye başkanı arasından sadece 27’si kadın. 31 bin 790 belediye meclis üyesinin 1340’ı, 3379 il genel meclis üyesinin 110’u, 34 bin 275 köy muhtarının sadece 65’i kadın, 18 bin 607 mahalle muhtarından ise 429’u. Uzun lafın kısası, kadının siyasette adı yok! Bu oranlardan sonra Türkiye’nin geçmişten günümüze sadece tek bir kadın başbakanı olduğunu söylememiz sizi şaşırtmaz herhalde. 2010’un ilk yedi ayında 226 kadının öldürüldüğü, 478 kadına tecavüz edildiği, 722’sinin tacize uğradığı, 6 bin 423’ünün aile içi şiddet nedeniyle hastaneye başvurduğu bir ülkede kadının siyasette yerinin bu olması ya da siyasette yerinin olmaması da şaşırtıcı değil. Peki kadının siyasete katılımını arttırmak için yapılan bunca kampanya, seminer, eylem? Biz de ESRA tersten bir okuma yapalım istedik, AÇIKGÖZ sokağa çıktık, stanbul’un farklı bölgelerinden, farklı mesleklerden, yaşlardan, cinsiyetten insanlara sorduk. Sonuç: Kadın aday mı? Tabii canım onlar da girsin Meclis’e, ama hadlerini bilerek! Liderlik mi dediniz, orada durun. Başbakanlıktan söz ediyorsanız hele iki kere düşünün, bir kere kadın haliyle, diyar diyar nasıl gezecek? Hadi deyin ki, “deli” çıktı, diğer ülkelerin başbakanlarının yanında cüssesi yetecek mi bizi temsil etmeye? Her onayın ardından “ama” ile başlayan bir cümle kuruldu. En çok da, kadın adaylar Meclis’e girsin isterim ama ben hiçbir kadına oy vermedim, demek için kullanıldı “ama”. Lafı uzatmadan sokağa bırakalım! G Fotoğraflar: VEDAT ARIK / UĞUR DEM R Tabii canım kadınlar da girsin Meclis’e! DAVUT AKDAĞ (Kestaneci, 33 yaşında) Seçim döneminde parti listelerindeki isimleri kontrol ediyor musunuz? Yok, bakmıyorum bile. Ben partiye oy veriyorum. En büyük etken genel başkanın söylemleri oluyor. Peki kadınların siyasette daha fazla yer alması için kampanyalar yapılıyor. Siz bunları destekliyor musunuz? Sizce daha fazla kadının siyasette olması neyi değiştirir? Kadınların daha fazla olması bence daha iyi olur. Sonuçta kimse, kadını, kadından daha iyi anlayamaz. Şimdiye kadar yerel seçimlerde, muhtarlıkta da olsa hiçbir kadına oy verdiniz mi? Hayır, verdiğim partinin kadın adayları varsa onlara gitmiştir tabii. Şimdiye kadar bir kadın muhtar adayı çıktığını da hatırlamıyorum. Çalışacak, mahalleye, ülkeye hizmet edecekse veririm, kadın olması benim için sorun olmaz. Bir ayrım olmaması gerektiğini düşünüyorum. Tabii LEYLA YAZICI (Ev kadını, 56 yaşında) Parti listelerindeki isimlere dikkat ediyorum, onlar da beni etkiliyor. Listede kadınların fazla olması beni olumlu etkiliyor ancak şimdiye kadar kadın adaylara fazla yer verdiği için bir partiye oy verdiğim olmadı. Bundan sonra olabilir, tabii. Kadın elinin girdiği her yer güzeldir. Bir kadın partiye de el atarsa, muhakkak ki onu güzelleştirir, iyileştirir. Erkekler bu bakımdan verimsiz demiyorum ancak ben artık kadınlara ve gençlere yer bırakılsın istiyorum. Onlara da bir seçenek verilsin, başa geçsin. Kadınlar yönetilmedikleri sürece daha iyi çalışacaklardır, ancak etki altında kalıyorlarsa, yönetiliyorlarsa bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Daha önce Çiller’e oy vermiştim, iki anahtar vaat etti ancak onu vermedi! Kadının siyasette daha fazla yer alması konusunda devlete de, halka da görev düşüyor. Koyun gibi güdülen bir millet olmuşuz, dünyanın her yerinde uyanış başladı, bizim milletimiz de bir şeyleri fark etsin, uyansın. Hiç kimse, dini kullanarak, prim yapmasın. Gerçek bir siyaset istiyoruz. Beylerbeyi’nde oturuyorum, şimdiye kadar hiç kadın muhtar adayı olduğunu hatırlamıyorum. G bazı farklılıkları var. Erkekler kadar iyi yalan atamazlar kadınlar, tek eksikleri bu olabilir. Genelde Meclis’te kavga oluyor, onların eksik yönü de kavgaya katılamamaları. nsanların seçtiği kişiler bunu yaparsa toplum olarak şiddetten nasıl kaçınabiliriz ki? Seçtiğimiz milletvekilleri kavga ediyorken, halka ne diyeceksin? G KÂZIM MUTLU (Tesisatçı, 37 yaşında) Oy kullanırken her şeyden önce insanlara bakarım, tabii asıl olan parti genel başkanının görüşü. O yön veriyor çünkü geri kalanlara. Velhasıl, genel seçimde oy kullanırken partiye, yerel seçimlerdeyse daha çok kişiye oy veriyorum. Seçim listelerinde kadınların olması tabii ki çok güzel. “Bayan”ların olmasını isterim, kadının olduğu yerde şiddet olmuyor, daha olumlu oluyor insanlar. Meclis’teki kavga, gürültü kesilir belki. Kadınların fikirleri de erkeklerden farklıdır, ne de olsa. Bir de onların tarafından bakılmış olur. Kadınlara da değer verildiği ortaya çıkar. Toplumun genelinde kadına duyulan saygı artar. Eski düşünceler yıkılıyor. Eskiden kadın evde otursun denilirdi, ben öyle düşünmüyorum, kadın her şeye girsin. Ancak kadınların siyasette liderlik vasfına sahip olmaları zor. Partinin her faaliyetine katılsınlar, beyin gücü olarak yer alsınlar, güzel. Bu bizi olumlu etkiler ancak lider olamazlar. Bak, Tayyip Erdoğan yurtdışına gidiyor, görünce ne diyoruz? Adam diğerlerinin yanında iyi duruyor, fiziğiyle, her şeyiyle bu adam bizim ülkemizi temsil eder, diyoruz. Ama “bayan” olsa da bizim için çok problem değil. Şimdiye kadar yerel seçimlerde hiçbir kadına oy vermedim. Tarabya’da birkaç kadın muhtar adayı oldu, şöyle yapacağım dediler, ancak tanımadığımız için, eski muhtardan memnun olduğumuzdan onlara oy vermedik, eski muhtar erkekti. G HANDE L SOY (Eczacı, 30 yaşında) Nerede oy kullanıyorsunuz? Maçka’da oturuyorum, orada oy kullanıyorum. Oy verirken parti listelerindeki isimler de sizi etkiliyor mu yoksa partiye mi oy veriyorsunuz? simlere bakıyorum, onlar daha iyi bir kriter oluyor. Bu listelerde kadın adayların sayısına dikkat ediyor musunuz? Partilerdeki kadın aday sayısı ne kadar yüksek olursa, o kadar iyi tabii ki... Neden, kadının siyasette daha fazla ve aktif yer alması ne sağlar sizce? Meclis’teki kavgalar azalır, muhtemelen. Başka? Kadın haklarının daha iyi şekilde gözetilebileceğini düşünüyorum. Çünkü çok ezilen ve bastırılan bir kesim var Türkiye’de. Ona da etkisi olacaktır. Kadınların Meclis’te olması belki biraz da olsa ikiyüzlülüğü, yalanı azaltır. Şimdiye kadar hiçbir kadın adaya oy verdiniz mi? Yok, hayır. Hiç kadın muhtar adayı çıkmadı mı mahallenizden? Muhtarımız “bayan”, ancak kadın olduğu için vermedik, iyi çalıştığı için verdik. G HASAN KULUK (Minibüs şoförü, 40 yaşında) Kâğıthane’de oturuyor, orada oy kullanıyor Hasan Kuluk. Oy verirken sadece partiye bakmıyor, isimler de önemli onun için, sonuçta hizmeti yapacak olan onlar. Adayların cinsiyetine gelince, erkek ya da kadın olmalarının bir farkı yok, yeter ki kulakları halka açık olsun. Şimdiki milletvekillerinin umursamazlıklarından yakınıyor, astığım astık hallerinden usanmış, “Gelip bizi bir dinlesinler, ancak oy zamanı geliyorlar” diyor.. Kadınların bu noktada daha iyi siyasetçi olduklarını söylüyor Kuluk, erkeklerden daha atik olduklarını, sözlerinin daha açık ve net olduğunu da. Lafı dolandırmadan, ne diyeceklerse onu söyleyerek konuşmalarını seviyor. Onlarda ikiyüzlülüğün de daha az olduğuna inanıyor. O yüzden daha çok kadın görmek istiyor Meclis’te. Yalnız bir koşulu var: Daha cesur olsunlar. “Sanki” diyor, “kadın milletvekilleri, Meclis’te erkeklerin yanında çekimser duruyormuş gibiler. Ellerini masaya vurup konuşsunlar. Şimdiki bakanımız var ya, ‘bayan’, öğretmen atamalarından sorumlu olan, neydi adı? Hah, Nimet Çubukçu, biraz sakin ama kararlı duruyor”. Şimdiye kadar bir kadına oy verdiniz mi sorusuna yanıtı, evet Kuluk’un. Kime olduğuna gelince, “Tabii ki Çiller’e”. G SABAHAT TOKEL (Emekli, 67 yaşında) ELMAS TAŞD LEK (Esnaf, 52 yaşında) Şişli’de oturuyorum. Seçimlerde oy verirken partiye de, listesindeki isimlere de dikkat ediyorum. Listede kadınların sayısının çok olması beni etkiliyor. Kadınların siyasette fazla olması çok şeyi değiştirir. Aile düzenini, kadına yönelik şiddetin azalmasını etkiler. Kadınlar bu konularda daha duyarlı çünkü. Belki kadınlar Meclis’e girerse, daha çok Mor Çatı evleri açılır. Gerçi, kadınlar açık da, kapalı da olsa bir yerde durduruluyor. Kadının eksikliği değil bu ama durduruyorlar onu. Kadınların siyasette daha fazla yer alması için yapılan kampanyaların bunu değiştirme ihtimali var, en azından ben öyle umuyorum. Yine de şimdiye kadar hiçbir kadına oy vermedim. G Doğdum doğalı oyumu CHP’ye atıyorum. Kocam da, çocuklarım da ona atıyor. smet nönü’den kalma bir âşıklığım o. Listedeki isimlere hiç baktığım olmadı. Ancak listesinde kadın adayların sayısı çok az. Biraz fazlalaşsa güzel olur. Hiç olmazsa dayak kalkar, hem kadına yönelik şiddet, hem Meclis’teki kavgalardan, küfürlerden bahsediyorum. Hiçbir kadın muhtara oy vermedim, kadın muhtar adayı da hatırlamıyorum. Olursa atarım ona oy, niye atmayım? G C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle