Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 Casper’ın CEO'su Charlotte Anne Lamprecht ATAOL BEHRAMOĞLU Hapishane dörtlükleri D örtlük dilimizde “rubai”nin karşılığı olarak kullanılıyor.. Rubai, ArapFars edebiyatının dört dizeden ve belirli birkaç uyak düzeninden oluşan bir şiir türü. Dünya edebiyatında öncelikle Hayyam’ın rubaileri ile ünlenmiş. Az önce baktığım bir edebiyat sözlüğünde, bütün edebiyatların çok sevilen ve kullanılan bir türü olduğu yazıyorsa da, bence bu doğru değil. Rubai, Doğu’ya özgü bir bilgeliğin ürünüdür. Az sözle çok şey söylemek. Bilgece konuşmak. Taşı gediğine oturtmak. Bu özellikleriyle bu şiir türü, benim de en sevdiklerim ve zaman zaman denediklerim arasındadır… *** Hapishanede yazılan dörtlükler denildiğinde benim aklıma öncelikle Ho Chi Minh’inkiler gelir… Onlardan bir zamanlar dilimize çevirdiğim birkaç tanesi “Kardeş Türküler” adlı çeviri şiirleri seçkimdedir. Bu dörtlükleri arada bir okuduğumda ya da zihnimden geçirdiğimde, içimden ağlamak duygusu yükselir. Ve onlardan birinde, “Bir Mahkum’un Kavalı”nda sözü edilen “sonsuz hüzün”ü duyumsarım: Özlemle ağlar zindanda bir kaval / Keder güçlendirir, arttırır acılığını ezginin / Uzakta, geçitler ve ırmaklar ötesinde, yalnız bir kadın / Çıkar bir kuleye, sonsuz bir hüzünle çevreye bakmak için Zindanda kaval çalan mahkum, Ho Chi Minh’in belki koğuş belki hücre arkadaşıydı. Belki de ve daha büyük olasılıkla, bu ezgiler bir başka hücre ya da koğuştan kulağına ulaşmışlardı. Uzaktaki yalnız kadının kim olduğunu ise hiçbir zaman bilemeyeceğiz... O belki de, hapisteki şairin, devrim önderinin hayal ürünüydü sadece... Öyle de olsa, onu ve sonsuz hüznünü elle tutulurcasına gerçek ve yakınımızda hissediyoruz… *** duyulan özlemin dile getirildiği dörtlüklerden en unutulamayacak olanını birlikte anımsayalım: Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayale / Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle / Ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var / Ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile *** Sevgili kardeşim Mustafa Balbay, zindanı, cezaevini, bir yaratmaevi’ne çevirmeyi başardı. Bu olağanüstü, çok büyük bir başarıdır. “Zulümhane”nin hemen ardından, bu kez şiir türünde bir yapıtla, “Zulümname”yle okur karşısında… Çok yönlü bir yeteneğin, bir söz ustasının baştan sona ilgiyle (ona sevgi, hayranlık, zalimlere ise öfkeyle) okunan destankitabın bir bölümünü Balbay’ın “zulümhane”de yazdığı toplam on beş dörtlük oluşturuyor. Hepsi kendi özellikleri içinde ayrı ayrı güzel bu dörtlüklerden, Minh’in ve Hikmet’in yukarıdaki dörtlükleriyle ortak tema özellikleri taşıyan ve onlardan hiç de daha az etkileyici olmayan bir tanesini birlikte okuyalım: Akın Akın giden bulutlar, biraz durun / Yağmurlarınızın içinde bolca sevgi bulundurun / Alın benden de yıldızlar kadar hasret / Sevdiğimin gökyüzünü benimle doldurun *** Gün gelecek, ne kadar pervasız, ne kadar acımasız olurlarsa olsunlar, zalimler hak ettikleri lanetli sonu bulacak, zulümhaneleri yıkılacak; sonsuz yaşam ve özgürlük ise, aşkla, umutla, akılla ve cesaretle, zulme ve zalimlere karşı koyanların olacaktır. Namık Kemal’in, ilkgençlik yıllarımdan bugüne ezberimdeki bir dörtlüğünde dile getirilmiş olduğu gibi: Zalim olsa ne rütbe bi perva (Zalim ne kadar pervasız olursa olsun) / Yine bünyadı zulmü (zulmün binasını) biz yıkarız / Merkezi hâke (yerin, dünyanın merkezine) atsalar da bizi / Kürei arzı (yer küresini) patlatır çıkarız… G ataolb@cumhuriyet.com.tr / www.ataolbehramoglu.com.tr Türkiye rekabette vahşi Batı gibi... DEVR M EGE daha üstün bir kullanıcı profili var Türkiye’de. Gerçi Amerika'da Lamprecht, evlerdeki ortalama bilgisayar sayısı Türkiye’den çok yüksek. Ama harlotte Anne Lamprecht, Casper’ın CEO’su. Türkiye’de ilk satın alan yoğunluğu bilgisayar üreticisi Casper’ın Daha önce Intel’de fazla. Aynı şekilde telefon ve CEO’su. Ocak 2009 tarihi internet bankacılığı da oraya göre itibariyle Casper’da CEO’luk Kuzey Amerika çok daha ileri. Beş yıl önce görevini üstlenen Lamprecht, artık perakende satış ve Türkiye’deki tüketici alışkanlıkları ile stanbul’da yaşıyor. Daha önce ilgili bir araştırma okumuştum. Intel’de Kuzey Amerika perakende pazarlama müdürü Gördüm ki fiyat avantajları alımlarda satış ve pazarlama müdürü olarak olarak görev yapan çok etkili. Yani fiyat avantajı görev yapan Lamprecht, elektrik üzerinden yapılan pazarlamalar mühendisliğinden mezun olduktan Lamprecht, artık Türkiye’de talebi doğrudan etkiliyor. sonra profesyonel iş hayatına Intel Türkiye'de yaşıyor. Türkiye pazarı her anlamda zor. Corporation’da teknik satış Teknoloji markaları da küresel. mühendisi olarak başladı. Intel’de Bu coğrafyanın Casper bu anlamda kendini nerede satış ve pazarlama yönetiminde insanının bilgiyasar görüyor? görev yaparken bazı çokuluslu PC Türkiye vahşi Batı gibi. Ciddi bir üreticilerinden (OEM) sorumlu olan ve internet rekabet oranı var. Her gün yeni bir Lamprecht, yeni ürün geliştirme kullanımında şeyler oluyor. Aslında burası müdürlüğü görevinde ise çalışmak için çok keyifli. Casper ise notebook’lar ve handheld dünyada ilk Türkiye’deki en büyük üretici. cihazlardan sorumluydu. sıralarda yer Masaüstü bilgisayar tecrübesi zaten Lamprecht, Intel’de son olarak Intel uzmanlık alanı. Şimdi taşınabilir Kuzey Amerika satış ve pazarlama aldığını söylüyor. bilgisayarlar da öne çıkıyor. Bizim takımını yönetiyordu. Intel’de Kuzey Amerika iki yolumuz var; ürünlerimizi mükemmel yapabilmek, en iyi hale getirebilmek ve perakende satış ve pazarlama müdürü olarak görev satışları arttırmak. Tabii hem yerel hem de yaptınız. Oradaki teknoloji ve tüketim alışkanlıkları uluslararası alanda bunu düşünmek gerekli. ile bu coğrafyadaki alışkanlıklar arasında nasıl bir Teknolojinin geldiği nokta ortada. Tüm aygıtları ilişki var? üstümüzde taşıyoruz. Bir yandan da hep nostaljiye Türkiye’deki kullanıcı oradakine göre daha hızlı özlem var. Mesela kasetCDpikap üçlemesi gibi... ve hareketli. Burada insanlar birbirine her anlamda Bu teknolojide de öyle bir dönüşüm bekleyebilir çok bağlı. Bilgisayar da bu anlamda onlar için bir miyiz? iletişim aracı. Bilgisayarı ve interneti hızlı bir şekilde Bu eğlenceli bir soru. Teknoloji her zaman hayatlarına sokuyorlar. Mesela pazarlama heyecan verici, çok hızlı değişiyor ve sürekli direktörümüz üç kız kardeş, hepsi seyahat halinde. hayatımıza yenilikler sokuyor. Bunu 13 yaşındaki Anneleri de kızları ile iletişim kurmak için bir kızımda gözlemliyorum. Her türlü teknolojik ürüne facebook sayfası açmış. Bence bu önemli bir örnek. sahip ama istediğini seçiyor. Önemli olan bu seçim Bilgisayar üzerinden her türlü iletişim kanalını ileri hakkına sahip olmak. nsanlar teknolojiye bağımlı yaşlardan insanlar kullanıyor. Hem bu durum değil, yalnızca işini ve hayatını kolaylaştırdığı için sürdürülebilir şekilde gelişiyor. onu kullanıyor. Her şeyi cebimizde taşımak değil Yani kullanıcı dinamik, yeniyi çok çabuk aslında derdimiz. Hayatınıza uygun olanı seçmek içselleştiriyor. bizim yaratmak istediğimiz fark. G Bir kere teknoloji korkusu yok. Amerika’dan Charlotte Anne C Bizim edebiyatımızda hapishanede yazılan dörtlükler denildiğinde akla ilk kez ve belki sadece Nâzım Hikmet’in 19451946 yıllarında yazdığı toplam 23 dörtlük geliyor. Bu şiirler okura, şairin cezaevlerinde yazdığı birçok şiiri ve başkaca yapıtları gibi, yazılışlarından ancak yirmi yıl sonra ulaştı. Bunlardan birini, dört duvar arasında tutsakken sevgiliye Ürün yelpazesindeki yenilikler Fiyat rekabeti anlamında Casper nerede duruyor? Hedefimiz, herkesin bütçesiyle orantılı olarak alabileceği en iyi ürünü sunmak. Orta seviyeden üst seviyeye, bilgisayarda en uygun fiyata en yüksek verimli ürünleri sunmaya çalışıyoruz. Ürün yelpazenizdeki son yenilikler nedir? Kullanıcılardan bize en çok bilgisayarların sessiz çalışmasıyla ilgili talep geliyordu. Bu talepleri göz önünde bulundurarak, ilk defa 23 desibelin altında çalışan masaüstü bilgisayar serimizi çıkardık, çok büyük beğeni topladı. Notebook tarafında ise tüketicilerimizden özellikle dizayn, ses ve görüntüye yönelik talepler geliyordu. Geçtiğimiz günlerde maksimum ses ve görüntü kalitesine sahip yeni Casper Nirvana notebook serimizi piyasa sunduk. 8 cell batarya, bluray sürücü, Core i7 destekli yeni nesil işlemci, onboard ve üstün grafik ekran kartı seçenekleri ile “zenginleştirilmiş akustik dizaynı” birleştirerek yeni bir stil yarattık. Dizayna fazlasıyla önem verdiğimiz bu notebook modelinde bataryayı notebook kasası içine gizledik. Bu kadar bu işin içinde olunca, tüm bu teknolojik ürünlerden kaçmak istediğiniz olmuyor mu? Blackberry’im yanımda oldukça bundan kaçışım yok. Elbette bu durum beni yoruyor. Güneşi gördüğümde ofiste değil de kızımla açık havada oynamam gerektiğini hatırlıyorum. Tatildeyken de “gerçekten” tatilde olmam gerekli. Ben her zaman teknolojinin ailemize daha fazla zaman ayırmak için bize yardımcı olduğunu düşünüyorum. G C M Y B C MY B