22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mizahla “içeri”yi renklendiriyorlar! Şartlar ne olursa olsun gülebilmeli insan, çünkü gülmek özellikle de Türkiye gibi toprağı bol kanla sulanmış, zulmü, baskısı yoğun ülkelerde hayatta kalabilmenin, nefes alabilmenin en iyi yolu. Mizahın, şiddetin yüksek, baskıların yoğun olduğu yıllarda daha da öne çıkması boşa değil yani. Hem böylesi dönemlerde sistemi eleştirmek için mizahtan iyi yol mu var ki? Öyleyse şimdi size Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki tutukluların bir karikatür dergisi çıkardığını söylesem şaşırmazsınız. Ne de olsa Türkiye cezaevlerinde baskının en yoğun olduğu, izalosyonun insan sağlığını bozduğu bir dönemden geçiyor. Bu öylesi bir dönem ki, günlerce, haftalarca hücrelerde yalnız başına bırakılıyor insanlar, havalandırma izinleri sudan sebeplerle iptal ediliyor, bir bahane yaratılarak kolayca ellerinden alınıyor görüşme izinleri... Bunları bırakın tahliye olan ya da başka bir cezaevine yollanan tutukluların, kalan arkadaşlarına bıraktıkları kitaplara bile “Size ait değil” denilerek el konuluyor. “Kirpi” ya da başka bir anlatımla “Dikenleri batmaz gıdıklar Kültür mizah dergisi” içeriyi anlatıyor bize. Derginin çıkış noktasında cezaevlerinde uygulanan baskıya bir inat yatıyor. Geçen eylül ayında renkli boya kalemlerinin yasaklanması Tekirdağ 1 No’lu F tipi Cezaevi’ndeki siyasi tutukluları harekete geçiriyor. Ne Adalet Bakanlığı’na, ne Milli Eğitim Bakanlığı ve Meclis nsan Hakları nceleme Komisyonu’na yapılan kişisel başvurulardan bir sonuç alınamıyor. Tutuklulardan Mürteza Dağ, üç yıldır Türkiye’deki hapishanelerle dayanışma faaliyeti yürüten Dışarıda Deli Dalgalar nisiyatifi’ne gönderdiği mektupta, durumu bakın nasıl anlatıyor: “Siyasi tutuklular protesto amaçlı olarak cezaevinde bulunan atölyelere katılmayı reddediyor, bu nedenle kaldıkları hücrelerde kendi kendilerini geliştirmek zorundalar, ama Adalet Bakanlığı’nın üç yıldır uygulamaya koyduğu ve tutsaklara boyalı resim kalemi verilmesini yasaklayan genelgesi hücrede resim çizme faaliyetini bir eziyete dönüştürüyor. Boya kalemlerini yasaklayan genelgenin kaldırılması için yapacağınız duyarlılık çağrısı, 'renkleri' yeniden yaşamımıza sokacaktır.” Bu akıl almaz yasak sadece Tekirdağ F Tipi’ndeki tutuklular için bir çile değil, Kandıra F Tipi Cezaevi’nden Erdal Aslan da aynı şeyden yakınıyor. Yaptığı basit bir hesapla kendilerine yapılan baskının boyutlarını gözler önüne seriyor Aslan: “Boyaları odaya vermiyorlar. Odada sadece karakalem yapabiliyorum. Yağlıboya ve diğer malzemeleri atölyede kullanabiliyorum. Atölyeye de günde ikişer saatten, haftada üç gün çıkabiliyoruz. Bu kısıtlanmışlığa bir de ayın üçüncü haftası açık görüş yapıldığından atölyeye çıkarılmadığımızı eklerseniz durum daha iyi anlaşılır. şin matematiğini yaparsak, ayda sadece 18 saat resim yapabiliyorum, normal şartlarda bu iki günlük çalışma demek. Yine bir yıl, yuvarlak hesapla normal şartların bir ayına tekabül ediyor. Beş yıldır resim yaptığımı düşünürsek bu da beş ay demektir. Rakamlar komik görünebilir, ama gerçek.” “ çerinin zamanı” başka, F tipi cezaevlerinde üretmek, insanın var olması için gereken her şey genelgelere bağlıyken, üstelik bu genelgeler yasaklarla doluyken nasıl başka olmasın ki? Mağaraların duvarlarına resim çizecek kadar “özgür” olan insan, 2011’de bu özgürlüğünden mahrum ediliyor. Dünyalarına “renkler” giremiyor belki, ama siyah tükenmez kalemle de olsa bu duruma bir “dur” demek için çalışıyor tutuklular. “F tiplerinde had safhaya ulaşan hak gasplarına her geçen gün çeşitli gerekçelerle yenileri ekleniyor” diyor Dağ, “Bu yasaklamalar olsa olsa insanın yaratma arzusunu kamçılar. Boya kalemlerimizin haksız yere gasp edilmesi, bir utanç olarak tarihteki yerini almıştır. Benim gibi yüzlerce tutsağın, üretme ve yaratma arzularını zincire vuranların yapageldikleri haksızlıkların hiçbiri gizli kalmadığı gibi, gün gelip yüzlerine çarpacaktır. Oysa ‘renkler’ bizim yüreğimizdedir. Elimiz kalem tuttukça, o kalem sadece siyah bile olsa dünyanın en güzel renklerinin türküsünü söylemeye devam edeceğiz.” “Kirpi” de bu türküyü anlatıyor, mart ayının sonunda ikinci sayısı çıktı üstelik. Üzerindeki “Görülmüştür” damgasıyla güldürürken, içerinin acısını, baskısını seriyor gözlerimizin önüne... G F tiplerindeki tecrit devam ediyor, üstelik de kitapları, boyaları yasaklayacak kadar yoğun şekilde. Cezaevinde çıkan ilk mizah dergisi “Kirpi” bunlara dur diyor. Dinleyin... ESRA AÇIKGÖZ mtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: brahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase lknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ dare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / stanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74 / 75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / stanbul cumdergi@cumhuriyet.com.tr C M Y B C MY B Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle