Katalog

8 Turizm sezonu açılıyor, yurdun dört bir yanından itlaf haberleri gelmeye başladı. Belgrad Ormanı’nda resmi bir itlaf kararı çıktı, orman köpeklerden temizleniyor! “Hayvanları temizleme eylemleri”ne karşılık yurtiçinden hayvanseverlerin uğraşları ise sürüyor. Turizm ve Kültür Bakanlığı’na bulundukları girişimlerden karşılık alamayan PETA da havaalanlarına pankart asarak turistlerin ilgisini çekmeyi planlıyor. 17 MAYIS 2009 / SAYI 1208 Mağara Adamı / TAYYAR ÖZKAN (www.tayyarozkan.com) Yaz sezonu yine itlaf ve sürgünlerle açıldı DENİZ YAVAŞOĞULLARI Y az yaklaşıyor, turizm mevsimi açılıyor, çeşitli yerlerde gerçekleşen “köpekleri ıssız, çorak ormanlara atma operasyonları” ve itlaflar her sezon başında olduğu gibi tekrar gündeme düşüyor. Bu seferki itlaf haberi, Belgrad Ormanı’ndan. Olayın özeti şöyle; sokak köpekleri (büyük ihtimalle yine, İstanbul 2010 kültür başkenti olacağından, etrafta gözükmesinler diye) yaşadıkları semtlerden toplanıp, Belgrat Ormanı’na atıldı, ormanda sayıları çoğaldı, çoğalan köpekler açlıkla karşı karşıya kalınca sorun yarattı ve çözüm için itlaf fikri ortaya atıldı. Yani tam bir klasik... Konu hakkında görüştüğümüz, hayvan hakları aktivisti Özlem Emir, yıllardır orada yaşayan, oraya adapte olmuş 50 köpeği beslediklerini, düzenli içdış parazit aşılarını yaptırdıklarını, kısırlaştırdıklarını kimini sahiplendirdiklerini, bu köpeklerin hepsini evlerindeki köpekler kadar tanıdıklarını ve sevdiklerini anlatıyor. Son üç ayda oraya kulağı küpeli yaklaşık 7080 köpek daha bırakıldığını sözlerine ekliyor. Sorun da bundan sonra başlamış... İtlafın yasaya aykırı olduğu halde nasıl yapılabileceğini soruyoruz, Emir yanıtlıyor: “Orman Bakanlığı tarafından valilikten çıkartılmış bir karar var. Yürürlükteki yasaya aykırı da olsa şu an da orman alanı içindeki geyik ve domuzların yaşama alanlarına zarar verdikleri gerekçesi ile bu karar çıkartıldı. Sarıyer Belediyesi çoğunu topladı, toplayamadıkları daha vahşi olanları da herhalde vuracaklar. Toplananlar Kısırkaya Barınağı’na götürülüyor. Ancak barınağın şartları bu popülasyon için son derece yetersiz ve uygunsuz. Gerçi belediyenin bu köpekleri yasaya göre meskun mahale bırakmaları gerekiyor, ama öyle bir şansları da yok, denedik... Bahçeköy’e sekiz köpek bıraktık, beni linç ediyorlardı, zaten orada vatandaşlar da zehirleme yapıyormuş.” KISIRKAYA BARINAĞI Özlem Emir, tüm bu olaylar karşısında, Belgrad Ormanı’ndan Kısırkaya Barınağı’na sürülen köpekleri sahiplendirmeye çalışıyor. Onlar bitince sıra diğerlerine gelecek. “Meskun mahale bırakma sırasında arabamda yedi köpek vardı, şimdi onları pansiyonlara dağıttım. Sahiplendirmeye çalışıyorum. Çok acil yardıma ihtiyacım var. Bu hafta işten izin aldım, ama sonra ne olacak? Her gün onları kaldıkları pansiyonun önüne çıkartıp olayı herkese anlatıyorum, olayın duyurulması lazım. Çok evciller, çoğu yaşlı. Yıllardır aynı yerde yaşayan benim bizzat tanıdığım diğer köpekler için de aynı şey söz konusu. Şu an bir nevi tekrar evsiz kalmış durumdalar” diyor. Emir’in bir diğer amacı da, Belgrad Ormanı’nı yuvası olarak gören, yıllardır orada yaşayan, kimseye zararı dokunmayan köpeklerin yine orada yaşamlarını sürdürmelerine imkân sağlamak. Emir, Orman Bakanlığı’ndan Ahmet Yıldız’la görüştüğünü onun da aslında hayvansever biri olduğunu, ancak şikâyetlerin yarattığı baskı nedeniyle böyle bir karar çıkarttığını, bu kararı uygulamayacağını, ama Belgrad Ormanı’nda köpek barınmasına da izin veremeyeceğini söylediğini, bunların yanı sıra iyi niyetli ve iş birliğine hazır olduğunu anlatıyor. Yıldız, Kısırkaya Barınağı’nın koşullarını düzeltmek konusunda da söz vermiş. Ne de olsa Kısırkaya Barınağı’nın hayvanların durumlarını kontrol edecek sürekli gönüllüleri bile yok... Emir, akla gelen çözümleri paylaşmaya hazır. Özlem Emir’e köpek sahiplenmek, yardım etmek veya çözüm önerisi sunmak için 0535 261 63 52 no’lu telefondan veya ozlememir@hotmail.com’a mail atarak ulaşabilirsiniz. G Hayvanların çektiği azaptan turistler de haberdar olacak P ETA, Türkiye’deki havaalanlarına büyük çapta, şok edici resimlerin yer aldığı pankartlar yerleştirecek. GerlingenPETA Deutschland e.V. Türkiye’de sahipsiz hayvanlara uygulanan eziyetlerin ve şiddetin sona erdirilmesi amacıyla, Türkiye’nin‚ “TürkeiMacht einfach Spaß / Türkiye tek kelimeyle zevk verir” sloganıyla başlattığı turizm kampanyasına karşılık vermeyi planlıyor. Geçen Mart’ta PETA aktivistleri, Türk Hayvan Koruma Kuruluşları’yla birlikte hazırladıkları “TürkiyeTek kelimeyle hayvan cehennemi” sloganlı pankartları Kültür ve Turizm Bakanı Günay’a göndermiş ve kendisinden hayvanlar için girişimde bulunmasını talep etmişlerdi. Olay üzerine Ankara’nın herhangi bir reaksiyon göstermemesi nedesiyle, PETA şimdi de turistlerce yoğun olarak kullanılan havaalanlarına bu pankartları asarak dikkat çekmeyi planlıyor. PETA yetkilisi Magdalena Scherk; “Türkiye’de her yıl yüzbinlerce Alman turist tatil yapıyor. Sahipsiz hayvanların çektikleri eziyet çoğu zaman otellerin duvarları arkasında gizli kalıyor. Geniş çaplı olarak uygulanacak pankart eylemi, turistlerin gözlerini, daha havaalanlarındayken açıp, onların dikkatlerini bu konuya çekmeyi sağlayacak” diyor. Scherk itlafların turistik amaçlı yapıldığına da değiniyor. “Resmi reklam kampanyalarıyla Türkiye’ye çekilmek istenen potansiyel turistlere harmoni içinde bir tatil atmosferi sergileniyor, fakat bu gerçekte binlerce sahipsiz hayvanın her yıl katledilmesine yani canına mal oluyor. Her yıl ve de genellikle turistik bölgelerde, zalimce ve tamamen faydasız olan ‘hayvanları temizleme eylemleri’ uygulanıyor” diyor. PETA’nın yıllardır sorumlu makamlarla görüşmeye uğraştığını ve artık sorumlu mercilerin zalimce uygulanan eylemlerine karşı bir şeyler yapılmasının sağlanması için sert önlemlere başvurma planları yaptıklarını belirtiyor... G Benzinlikteki hayvanlar... T ürkiye’de hayvan hakları adına, az da olsa iyi gelişmeler de oluyor. Bu haber ise Çanakkale’den... Çanakkale Dohayko temsilcisi Sitare Şahin İstanbul istikametindeki Gelibolu çıkışında yer alan bir benzin istasyonunda adeta bir hayvanat bahçesi oluşturulduğunu, üç yıldır buraların boşaltılması için çalıştıklarını ve sonunda amaçlarına ulaştıklarını anlatıyor. İstasyonda, küçük kafeslerde tutulan bir tilki, beş sincap, üç sülün, yedi örümcek maymun, bir karaca, iki leylek bir pelikan, iki alageyik, iki gümüşi sülün, üç altuni sülün, bir kamerun koyunu, üç cennet papaanı ve iki pelikan Bursa’da yapılmak üzere olan hayvan kurtarma merkezine gönderilecek. G C M Y B C MY B