22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 ŞUBAT 2009 / SAYI 1196 3 SAKINCALI ÜNLÜLER... Uyuşturucu kullanan ünlüler listesi fazlasıyla uzun. O yüzden herkesin hikâyesine değinmek mümkün değil. Sadece satır başları. Kimisi Courtney Love gibi uyuşturucu kullanmaya henüz dört yaşında başlayanlar bile var. Love’ın ilk uyuşturucu deneyimi babasının henüz dört yaşındayken verdiği LSD olmuş. Drew Barrymore için de benzer bir durum söz konusu. E.T. filmiyle daha çocuk yaşta şöhret Chuck Barry basamaklarını tırmanmaya başlayan Barrymore, 13 yaşında da uyuşturucuyla tanışmış. Müzik dünyasından uyuşturucu kullananların listesinde gerçekten yok yok. Başka sebeplerden hapis yatmış olsa da Chuck Barry’nin uyuşturucu bulundurmaktan karakolu ziyaret etmişliği de var. Beatles’ın tüm üyeleri, uyuşturucuyla yakalanmışlar. David Bowie’nin uyuşturucuyla yaşadığı deneyimler birçoklarına göre müziğin yönünü değiştiren “Ziggy Stardust” karakterinin ortaya çıkması için ilham kaynağı olmuş. 2007’de bir bar tuvaletinde kokain alırken yakalanan Lindsay Lohan ise pek ilham almış görünmüyordu. Kameralara yaptığı açıklamada “New York’a gidip Jude David Bowie Love’la sevişeceğim” diyordu. BEN UYUŞTURUCU KULLANIRKEN... Göz önünde olan birisi uyuşturucuyla yakalandığında herkes konuşuyor. Ancak kullananların da söyleyecekleri şeyler var. Halle Barry (Oyuncu): Bu işteki insanların çoğu kokain ve crack kullanıyorlar. Ancak ben öyle şeylerin hiçbir zaman vücuduma girmesini istemedim. 18 yaşımdayken bir kere esrar denemiştim. Bende sadece korku ve evi terk etme isteği uyandırmıştı. Drew Barrymore (Oyuncu): Sanki kafamın içinde hiç sönmeyen bir neon ışığı devamlı “kokain al, kokain al” diyordu. Ben de öyle yaptım. Diyet, parti yapmak ve moda girmek için fazlasıyla iyiydi. Sienna Miller (Oyuncu): Halusinetif uyuşturucuları hâlâ seviyorum. Eğer bir uyuşturucu seçmem gerekseydi bu kesinlikle mantar olurdu. Ebru Şallı (Manken): İftiraya uğradım, sigara bile içmem. Gözde Tan (Manken): Kokain tabak içinde geliyordu, hep birlikte içiyorduk. Zorlama yoktu. Naomi Campbell (Manken): Bir Avrupa ülkesinde konserdeyken bana kokain teklif ettiler. Dünyayı işgal edebilecekmişim gibi hissettim. Ancak ertesi sabah kalktığımda tüm özgüvenim ortadan kaybolmuştu ve kendimi berbat hissediyordum. George Michael (Müzisyen): Esrar beni sakin ve mutlu yapıyor. Mükemmel bir uyuşturucu olduğunu söyleyebilirdim. Ancak tabii ki çok sağlıklı değil. Eğer bir şeyle meşgul olmuyorsanız kaldırmanız imkânsız. Whitney Houston (Müzisyen): Benim işim seks, uyuşturucu ve rock n’roll. Harika zaman geçirdim ama yaşlandığınızda inanın bana, böyle çocukça şeyleri bırakıyorsunuz. Partinin ne zaman bittiğini anlıyorsunuz. Deniz Seki (Müzisyen): Yaşadığım sıkıntıların etkisiyle uyuşturucu kullandım. Pişmanım. Keith Richards (Müzisyen): Hayatım boyunca çektiğim en sert uyuşturucu babamdı. Cesedi yanmış bir haldeydi ve ben onu birazcık dumanla öğütüyordum. Neyse ki babam böyle şeyleri umursamazdı. Beatles Türkiye’de kitlesel medyanın güçlenmesi ve televizyonun devlet tekelinden çıkmasıyla birlikte ünlülerin hayatları çok daha fazla görünür oldu. Önce Yıldız Tilbe esrar kullanmaktan gözaltına alındı. Ardından Gözde Tan ve Ebru Şallı gibi mankenler sorgulandı. Yeşilçam Sineması’nın en önemli isimlerinden Münir Özkul da uzun yıllar eroinden esrara kadar çeşitli uyuşturucuları denemişti. Usta oyuncu ilerleyen yıllarda bu alışkanlığından kurtulacaktı ve “galiba kendimi arıyordum, meğerse buradaymışım” diyecekti. Afife Jale ise o kadar şanslı değildi ve 1941’de kokain bağımlılığı yüzünden hayatını kaybetti. Michael Phelps Değil uyuşturucu, sigara ve içkiden uzak durması gereken sporcular bile zaman zaman uyuşturucuyla ilgili skandallara imza atabiliyor. Dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Maradona’nın kokain alışkanlığı futbolculuk döneminde bile kanıksanmış bir şeydi. Uyuşturucu kullanırken kameralara yakalanan son ünlülerden biri de 2008 Olimpiyatları’nda katıldığı bütün branşlarda madalyaları toplayan Michael Phelps oldu. Neyseki Phelps ceza almadan kurtulmayı başardı. Yıldız Tilbe DERGİDEN Çocuklar ve gençler inciticidir. Size kaybettiklerinizi, hiç olamadıklarınızı ya da “uyum” sağlamak adına vazgeçtiklerinizi anımsatırlar. İsyanın ve başkaldırının rengini taşıdıkları için korkuturlar da. İktidarlar bu yüzden gençlere ve çocuklara düşmandır, yozlaşmakla, akılsızlıkla, terbiyesizlikle suçlarlar bu yüzden, bilginin ve aklın tek sahibi gibi davranırlar. Suçlamalarına aldırmayanları da yasaklarla sınırlar, bastırır, kontrol altında tutarlar, olmadı cezalandırırlar… Geçen hafta Diyarbakır iktidarın işte bu akıl almaz uygulamalarından birine tanık oldu. Polis bir eylem sonrasında eyleme katılanları tespit etmek için avuçları kontrol etti. Avuçlarında taş izi bulduğu çocukları gözaltına aldı. Bu gözaltılar tutuklanmaya çevrilirse ki ihtimal çevrilecek, Diyarbakır’da cezaevindeki çocuk sayısı bini aşacak, on üç on sekiz yaş arasındaki bin çocuğun yüzü güneş altından çekilecek. Annenin sıcaklığı henüz soğumamış dillerine gardiyan, malta, avlu, volta, sayım yerleşecek. Gövdelerini aşan hayallerini bir ranzaya sığdıracak, kemiklerini voltada büyütecek, uykularını karabasanlara emanet edecekler… Erken büyüyecekler. Bütün erken büyüyen çocuklar gibi “biri” olmayı geç öğrenecekler. Cezaevinde tek bir güç diri tutabilecek onları, “öfke”. Bu öfkeyle baş edebilmek için de unutmamaya asılacaklar: Avuçlarını açtıranı unutma, avucundaki izi delil sayan hâkimi unutma, gardiyanı unutma, demir kapının kapanma sesini unutma… Onların unutamadıkları bizim geleceğimiz olacak, utanç ve şiddet olarak dönecek bize hatırlananlar… Gazze’deki çocuk ölümleri için sokaklara dökülen binlerce kişi Filistinli çocuklardan esinlenen taş atma eylemine, eylemle orantısız şiddet uygulanmasını görmezden gelecek, hatta hak edilmiş sayacak… Susacak… Kendi çocuklarının Diyarbakırlı çocuklar üzerinden “terbiye” edildiğini anladıklarında ise ellerinde merhamet ve vicdan duygusunu hiç tatmayacak “torunlar” kalacak… **** Her şeyin bir sonu var, bu da benim son “Dergiden”den yazım. Pazar Dergi’de on yılı muhabirlikle, beş yılı da editörlük + muhabirlikle geçen zamanın sonuna geldim. Muhabirlikte İpek Çalışlar’dan öğrendiklerimi, editörlükte de arkadaşlarımla keyifli çalışmamı unutmayacağım. Biliyorum, onlar da beni unutmayacak, umarım arkamda az “öfke” bırakmışımdır… İyi haftalar... Berat Günçıkan (bguncikan@yahoo.com) Cumhuriyet DERGİ* İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı / Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Dilşad Özkaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 7475 / 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri/Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul * Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle