Katalog

Yaşamınız kayıt altında İnsanoğlu önce dilleri icat etti. Ardından söylediklerini dinleyecek birilerini buldu. Yetmedi sesi daha geniş mecralarda duyulsun diye iletişim araçları geliştirdi. Sonunda “Acaba dinleniyor muyum” sorusu en büyük endişesi haline geldi. Dinleme çılgınlığı son günlerin popüler paranoyası. DENİZ ÜLKÜTEKİN Sayfa 9 DUYGULARIMIZDA YALNIZ DEĞİLİZ Yalancı gerçek: Duygu Duygularımız belki de kendimizi ifade etmemizin en iyi yolu. Artık kendini ifade etme biçimi küresel bir anlam kazandığına göre duygularımızı neden kitlesel bütünlüklere adamayalım? Lady Di’nin cenazesinde yas tutarken, 11 Eylül’de tedirginlik yaşarken, Obama’nın seçilmesiyle sevinirken yalnız değildik. Dünyanın önemli bir bölümü bizle aynı tepkileri paylaşıyordu. SİNEM DÖNMEZ Sayfa 5 BENNU YILDIRIMLAR ASLI ERDOĞAN Mızıkçının tekiydim Bennu Yıldırımlar, Yaprak Dökümü’ndeki Fikret karakteriyle televizyonda. 21 yıldır da Şehir Tiyatroları’nda oynuyor. Büründüğü karakterlerin ismiyle anılması başarısının kanıtı. Zaten karakterlere hayat vermek onun için de bir ihtiyaç, çünkü gitmekle ve keşfetmekle bu şekilde hesaplaşıyor. Mücadeleden yana ama zamanla çarpışmasında uzlaşmayı seçmiş. Ne istediğini ise hep biliyor. ZUHAL AYTOLUN Sayfa 7 Bir yanımız eksik Aslı Erdoğan’un son kitabı “Taş Bina ve Diğerleri” bitmemiş bir hikâye aslında, çünkü kahramanları şiddetin eksilttiği, parçaladığı karakterler. Zaman zaman ele verenin, işkencecinin, mağdurun, izleyenin karıştığı hayatları seriyor önümüze Aslı Erdoğan; yani bizleri. ESRA AÇIKGÖZ Sayfa 12 Şaka yapıyorlar sandım Röportaj: SEVİL ARINAN Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Süreyya Ayhan ismi Türk atletizmin çıkışa geçmesiyle birlikte belleklerimizdeki yerini aldı. İnsanlara atletizmi sevdirdi, belki yüzlerce genç sırf onun gibi en önde finişi görme hayaliyle atletizme başladı. Ancak bir an geldi işler tersine döndü. Rüzgârın kızı başarılarından çok özel yaşamıyla anılır oldu. Ardından da doping kullandığı gerekçesiyle verilen ömür boyu spordan men cezası... Ancak o yılmaya hiç niyetli değil. H er şey Süreyya Ayhan’ın 2004’de doping ihlali gerekçesiyle aldığı 2 yıllık men cezasıyla başladı. Öncesinde “rüzgârın kızı” lakabını alan, pistlerde başarıdan başarıya koşan, Süreyya’nın aldığı ceza daha sonra yaşayacaklarının da habercisi niteliğindeydi. “Rüzgârın kızı”, 2007’de yeniden pistlere dönme kararı alarak, çalışmalara başladı. Eşi ve antrenörü Yücel Kop’la birlikte ABD’ye giden Süreyya’dan o dönem yine idrar örneği alındı. Bu sefer de vücudunda 2 yasaklı madde belirlendi. Bunun üzerine Süreyya’ya tepkili olan Atletizm Federasyonu’nun ceza kurulu bir sporcuya verilecek en ağır cezayı kesti. Süreyya Ayhan ömür boyu spordan men edilmişti. Tüm bu yaşananları kabullenemeyen Süreyya, geçen yıl Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu’na başvurdu. Men cezası 4 yıla indirildi. Süreyya haksız ve ağır bulduğu bu cezasını bozdurmak için bu sefer de Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvurdu. Ama CAS rüzgârın kızına ömür boyu men cezası verdi. Süreyya Ayhan şimdi çok kırgın. Ankara’da eşi ve 10 aylık bebeği Yücel Can ile birlikte yaşamını sürdüren Süreyya’nın bir de sitemi var; “İlkler bizim üzerimizde yaşandı.” Evinin kapılarını Cumhuriyet’e açan Süreyya Ayhan, men cezasının ardından ilk kez konuştu. Sonuç değişmedi. CAS’ın verdiği ceza, Atletizm Federasyonu’nunki ile aynı. Cezanızla ilgili yorumunuz nedir? CAS, bilindiği gibi gelen dosyayı, onaylayan ya da bozan bir merci. Benim beklentim, 4 yıllık men cezasının bozulması ya da onaylanması yönündeydi. Şaşkınım. Ama sonuna kadar hakkımı arayacağım. Hazırlıklarımızı yapıyoruz, İsviçre Federal Mahkemesi’ne başvuracağız. Kararın bozulacağını düşünüyorum. Buradaki sorun benim suç işleyip, işlemediğim değil, CAS’ın kuralları çiğnemiş olmasıdır. Bu karar federal mahkemeden dönecek. Devamı 6. sayfada PAZAR YAZILARI 4. sayfada Tarihte bu hafta 5. sayfada Zafer Temoçin’den Pazar Çizer 8. sayfada Ataol Behramoğlu’nun Pazar Söyleşileri 12. sayfada C M Y B C MY B