Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l + 4 EKİM 2009 / SAYI 'I228 3 Sanat AŞ, bienalde gördüğünüz eserleri zamandan, mekândan ve politikadan ayrı bir gözle değerlendirmenizi zorlaştıracak bir kitap... Galeri ve müzelerin arl a odaları... DENİZ ÜLKÜTEKİN Görünen 0 ki dünya üzerindeki hâkim veya sosyal etkileşimi ortaya çıkararak ideal sınırlayan kullanıcı sanat dünyasında ciddiye alınır mı? İ ince bir çizgi var. Bu ikisi birbirininden nasıl \` ' geçici olarak yükseltme yöntemini üretiın yapmak ve bunu kontrol etmek isteyen kuıumlara kültürlere direnmek ve kültürel ırkçılık arasında olmaktan uzak kamusal karakterin bilincini Problem, “sanat” kelimesinin elitler içi of ' stanbul Bienali etrafında yankı bulan muhalif seslere izole edilebilir? ' ı kullanınıştır. Mekânların özelleştirilmesi ve bağlı olması. yazar, küratör ve öğretim görevlisi Julian Küresel ideoloji tüm kültürlerin büyük ` ı güvenlik amacıyla değişime uğratılması İstanbul'daki çağdaş sanat camiası içinde şöyle bir kendini ve çevresini nasıl şekillendirdiğiyle ilgili bir ideolojiyi sorgulamak aynı zamanda ırkçı ya da içinde rol oynayabilirler, ama kitlesel başladılar. Bu yüzden İstanbul yakın gelecekte Avrupa”n1n fikirlerini paylaştığı kitabı, ekim ayı boyunca göreceğiniz elitist olarak damgalanmak riskini de “ V hareketlerin yarattığı güçten izole yeni çağdaş sanat merkezlerinden biri haline gelecek.” Bu Stallabrass”ın soğuk savaş sonrasında çağdaş sanatın eder. Tabii ki bu çok yüzeysel bir söylem. Bu tip ,î azalmasına hizmet etti. Sanatçılar bu mücadele tükeııme Stallabrass”ın “Sanat AŞ” isimli kitabı da eklendi. zenginlik içinde eşit muamele gördüğünü farz f \ sokaklardaki organik sosyal etkileşimin söylem var. Deniliyor ki “batıda sanats sanat eserlerinin arkasındaki politik ilişkiler ve kültürel göze almak demek. Aslında kültürel ,V Ş , olmamak kaydıyla. Videonun söylemden ne anlamalıyız? etkileşim ağı üzerine farklı bakış açıları getiriyor. etkileşimin ve çatışmanın karınaşık X 4 tarihi, sanat dünyasında yeniden Her zaman şuna dikkat çekebilirsiniz, diyelim ki, Sanat, ekonomik sistemleri sadece pazarlama Bienaller sanat eserlerini í\ ”<3çf'j uyarı sunuyor. Video, müzelere iddia e stratejileri anlamında mı takip ediyor? Bu birliktelik kaınusal alaııa taşıınaya 5 ;"' ç,« taşınarak ucuz, görsel, yeniden sanatı içinden çık Stallabrass ile “sanat” üzerine konuştuk. tarihi bu ideoloj iyle birlikte yozlaştı. iş .ça İ,ı, üretilebilir medyalar için bir “kubistlerin Afrika kabile sanatından bir şeyler al iafafiiidaii i<01iif0i ediidiği için bifaz galip bii aiaii Yine 5U1iabiiiY°f Ulu? .,, ''', t arafından yönetilen bir türe nedir? Diğer tara de her piyasada olduğu gibi ekonomik sebepler burada da Kamusal alanlardaki dikkat ii 'iii o',i, Q ' dönüştü. Soru şu ki kendini tip bir sanatçıların üretimini ve yaratıcılığını da etkiliyor mu? odaklanmış durumda. Peki ':' 'f üretilebilir olmaktan çıkıp için de bütün ilginç soruları bir k Julian Stallabrass: Çağdaş sanat piyasası, az etkili alıcısı toplınnu her kesiıniıı bir 4, ± . ;.f pahalı, ?ziksel mekâna Neden bazı insanlar kültürün tükendiğin olduğundan ve üretim gibi tüketim de dağıtıcılar arada olabildiği kamusal alanlar ,' bağımlı ve küratörler Bununla ne demek istiyorlar? Ödünç alınan t üretimin doğasını etkiliyor. çekici eserler bir i . idayanışma hissini Youtube gibi bir alanla kültürlerin etkileşi PÅZÅRIN PENCERESINDEN F ı wwwfaiks°nmezc°m , ii İl, . il 1 Ad e mr ıİ ı ı ınıyoruz. jj SELÇUK ıanıaz ı l , su baskınları konusunda ne dedi? “Son yılların en büyük .lı Ü Ş f îi ä . İ stanbul'un Belediye Başkanı Topbaş, Trakya'da gerçekleşen i Q yağışının İstanbul”a düşmesi karşısında insanın yapacağı şey 5 kalmıyor” dedi ve CHP”yi suçladı: "Basın Ekspres Yolu î Q 1 l ll Q Bahçelievler, Küçükçekmece tepelerinden gelecek yağmurları 5. . j j yapılırken, yol dere yatağı üzerinden geçirilirken, Bağcılar, ' İ N ' i . yerindedir; ancak, bu kenti sadece on altı yıl önce yönetenler j T denize aktaracak kanallar düşünülmedi.” Ÿ,J,w, '± i , Topbaş'ın, kenti kendilerinden önce yönetmişleri suçlaması L. l` l değil daha öncekiler de kınanmalıydıl Mesela, Genç Osman, Deli H Ibrahim, 3. Selim, Abdülhamit ve hatta Vahdettin! ~ Neden mi? ll Q ı sel felaketini anlatmıştır. O zaman Silivri, Bakırköy ve İ Kağıthane'yi adam boyunu aşan seller basmış. Kanuni zamanının bu felaketini unutup önlem almamış olan Selanikli Mustafa Efendi, “Tarihi Selaniki” adlı eserinde 1563 Q padişahlar da bu yıl İkitelli ve Güneşli”de yüzlerce ev ve işyerini mahveden baskınların sorumluları değil midirler? Yunanca bildiği halde ve Bizans zamanındaki su baskınlarını anlatan bir çok kaynak bulunduğu halde bu konuda önlem almayı kendinden sonrakilere bırakan Fatih de hatasız sayılamaz. Bizanslı şair Tzetzes, 12. yüzyılda bu kentte yağmur yağdığında oluşan feci sellerin evleri basmasını engelleyecek tesisatın işe yaramadığını anlatmıştır. Bu nedenle 12. yüzyıldan 1453'e kadar gelmiş geçmiş Bizans kıralları, Komnenos'lar, Paleolog'lar da utanması gerekenler listesinde yer almalıdırlar. Daha gerilere gitsek, Marmara Denizi'ni Karadeniz'le birleştiren 4. jeolojik evredeki fay çöküntüsü değil midir? l Columbia Üniversitesi”nden W. Ryan ile W. Pitman'a göre Buzul Cağı'nın sonunda Akdeniz”in suları yükselip Marmara'yı doldurdu, Karadeniz'e ulaştı; tarım alanları suyla kaplandı ve bu olay, kuşaktan kuşağa aktarılarak Nuh Tufanı efsanesinin kaynağını oluşturdu. Tufan, Tanrı'nın, insanların sapkınlıklarına tepkisi değil miydi? Doğru yoldan sapma? Adem'le Havva'nın yasak meyveyi yemeleriyle başlamamış mıydı? Onlar bu nedenle Cennetten kovulmasalar, torunları orada sonsuza dek tufansız, tsunamisiz, mutlu bir hayat sürmeyecekler miydi? Son su baskınları konusunda eleştirilmesi gereken tabii ki CHP'li belediyelerdir ama görüyoruz ki asıl kınanacak baş sorumlu Adem'den başkası değildir! O erezs@superonline.com lmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 ßi Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri / Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. (cumdergi@cumhuriyet.com.tr) : ,îı',§J¬~àŸ;'>§ + WM B