22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 EKİM 2009 / SAYI 1231 9 YENİ ÜRÜNLER İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyen ve öğrencileri tamamen Türkiye’de üretilen bir küp uyduyu uzaya fırlattı. Deney amaçlı kullanılan küp uydu, öğrencilerin gelecek projelerdeki bilgi ve deneyimi açısından büyük önem taşıyor. “Küp uydu”nun uzaya fırlatılmasında çalışan öğrencilerden bir kısmı Alim Rüstem Aslan’la. Fotoğraf: Vedat Arık Samsung “Corby” ailesi genişliyor Samsung Electronics, genç kullanıcılarına yönelik olarak çıkardığı cep telefonu Samsung S3653 Corby’nin farklı ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanan iki yeni modelini tanıttı. Samsung B3210 Corby ve Samsung B5310 Corby, mesajlaşma, multimedya eğlence ve iş fonksiyonları gibi farklı özellikleri ile ön plana çıkarken, Corby’nin ayrıştırıcı özellikleri olan renkleri ve dikkat çekici gövde tasarımı gibi ayrıntılarla da dikkat çekiyor. Samsung B3210 Corby, yoğun mesaj kullanımına yönelik, SMS ve anlık mesajlaşmanın yanında, sosyal ağ web sitelerine kolayca yükleme yapabilecek özelliklerle donatılmış. B3210 Corby, aynı zamanda ön yüzünde bir QWERTY klavye barındırıyor. Telefonun ön yüzündeki hızlı başlangıç tuşları, müzikçalar, kamera ve mesajlaşma fonkisyonu gibi uygulamalara kolay ve hızlı erişim sağlıyor. Samsung B5310 Corby, kayar gövdeli bir telefon. Samsung S3653 Corby’nin yenilikçi tasarımındaki çizgileri, kayarak açığa çıkan bir QWERTY klavye ile birleştiriyor. Samsung B5310 Corby kullanıcılara bir de 3 megapiksel kamera sunuyor. WiFi, 3G / HSDPA ve dört bant bağlantının yanında, müzik düşkünleri için de 3,5 milimetrelik standart kulaklık girişi ve müzikçalar için ayrı kumanda tuşları bulunuyor. ASUS’tan ince MS serisi LCD monitör İTÜ’den uzayda büyük atılım SİNEM DÖNMEZ İ stanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Mühendisliği Bölümü, Türkiye için büyük bir adım attı. Tamamen üniversitede projelendirilen ve üretilen bir küp uyduyu uzaya fırlattı. Biz de Bölüm Başkanı Alim Rüstem Aslan ve öğrencilerin de içinde olduğu ekiple konuştuk. Ama önce biraz başa sarıp, önce küp uyduyu anlatmakla başlayalım... Küp uydu, en fazla 10 kilogram ağırlığında, kenarları 10 cm. olan, adından da anlaşılacağı gibi bir küp. Asıl amacı deney yapmak. Endüstriyel anlamda yapılacak çalışmalar için öngörü niteliğinde olan küp uydular, yetenekleri ve maliyeti doğrultusunda bol bol fotoğraf çekebiliyor, ısı analizi yapabiliyor. Uzay yeterliliği kanıtlanmamış malzemeleri uzayda deneme ve ömürlerini belirleme imkânı sağlıyor. Endüstrinin risk alamayacağı işleri küçük bir platformda denemek de küp uydulara düşüyor. Ama en önemlisi gelecek projeler için yol gösterici olması. İTÜ uçak ve uzay mühendisliği bölümü ekibi, küp uydu projesine 2005’te başlamış. Küp uyduları ayrıntılı bir biçimde araştırdıktan sonra projeyi TÜBİTAK’a sunmuşlar. Proje Ocak 2006’da kabul edilmiş ve ağustos ayında da çalışmaları başlamış. Tabii asıl çalışmalar sadece TÜBİTAK’tan gelecek kaynağa bağlanmamış. Bölüm bir yandan da kendi kaynaklarıyla küp uydu yapımına yönelik ilk alımlarını yapmış, masaüstü çalışmalarına başlamış. Uzay simülasyon odası da üniversite kaynakları ile tedarik edilmiş. Toplam 36 kişinin katkıda bulunduğu proje, uydunun bu yıl 23 Eylül’de fırlatılması ve ilk sinyalin aynı gün alınması ile tamamlandı. Şu an için yer istasyonu ile küp uydunun takibi yapılıyor. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan, uydu için gerekli tasarım ve test altyapısına yaklaşık 1.5 milyon TL harcadıklarını söylüyor. Uydunun kendisi için 250 bin TL ödenmiş, fırlatma maliyeti de 150 bin TL’yi bulmuş. Bu miktarın sadece 250 bin TL’si TÜBİTAK’tan alınmış. Aslan ve ekip üyeleri Hindistan’daki Teknoloji içerde gelişmeli fırlatma merkezine giderek fırlatma işleminden önce son hazırlık ve değişiklikleri yapmışlar. Şu an uyduda VGA kameraya ek olarak sıcaklık, ivmelenme ve manyetik alan ölçümü yapan bölümler var. Uydunun düzenli olarak yer istasyonuna aktardığı bilgileri takip etmekse, öğrencilerin işi. Gece gündüz nöbet tutmaları da bundan. Aslan, “Havacılık, uzay endüstrisinde çalışanlar bu tip projeleri gerçekleştirmekten korkuyor, oysa burada üniversite öğrencileri bile kendi bilgileriyle başarabildiler. Sonuçta çalışır, çalışmazsa bir daha yaparsınız, denemek lazım, korkacak bir şey yok. Çok paraya da gerek yok” diyor. ASUS, yeni ultra ince MS Serisi MS LCD monitörleri duyurdu. Tasarımı düz ve yuvarlak çizgiler ile siyah ve beyaz gibi birbirleriyle karşıtlık oluşturacak renklerin bir arada kullanılmasıyla oluşturulan Designo MS Serisi monitörler, 16.5 milimetrelik inceliğiyle dikkat çekiyor. ErgoFit Teknolojisi ile üretilen küre şeklindeki halka ayaklık, kullanıcılara sadece tek bir parmak hareketiyle monitörün eğimini ayarlama olanağı sunuyor. Ayrıca Full HD 1080p görüntü kalitesi, 50.000:1 kontrast oranı, 2 milisaniye tepki süresi, ASUS Splendid Görüntü Geliştirme Teknolojisi ve yüzde 40’a varan ekstra enerji tasarrufuyla da ekonomik bir monitör. HTC Tattoo ile herkese bir Android telefon HTC’nin tanıttığı yeni android tabanlı telefonu HTC Tattoo, kullanıcıların telefonlarını istedikleri gibi kişiselleştirmelerine olanak tanıyan HTC Sense yazılımı sayesinde kendi özel mobil deneyiminizi şekillendirmek ve bu deneyimi tamamen kendinize ait hale getirmek için kolay bir yol sunuyor. HTC Tattoo ile sesli arama, eposta, mesajlar, metinler, fotoğraflar ve statü güncellemeleri gibi iletişim yollarınızı ve uygulamalarınızı tek bir pencerede toplayabiliyorsunuz. Kullanıcılar kendi telefon kapaklarını tasarlayıp alabiliyorlar ya da en beğenilen kapakları seçebiliyorlar. HTC Tattoo, Google’ın Google Maps, Google arama, Google Mail, Calendar gibi yenilikçi mobil servisleriyle birlikte geliyor. Cihazın özellikleri arasında 3.2 megapiksel otomatik odaklı kamera, 3.5 mm stereo kulaklık girişi ve genişletilebilir microSD hafıza gibi özellikler de bulunuyor. YENİ PROJE İÇİN DENEYİM OLDU Lisans öğrencileri de bu projeden alınan geri bildirimleri kullanıyor. Derslerde bahsediliyor, sistemler üzerine çalışmalar yapılıyor. Edindikleri tecrübe öyle yararlı olmuş ki, 23 ay içinde yeni bir küp uydu yapacak durumda olduklarını belirtiyor Aslan. Öğrenciler ve akademisyenler de onunla aynı fikirde, bu projenin daha sonraki çalışmaları için bilgi ve deneyim kaynağı olacağını vurguluyorlar. Daha büyük ve daha yetenekli uydular geliştirmek için bir ön çalışma olarak bakıyorlar. En büyük korkuları doğal olarak küp uydunun çalışmamasıymış. Ve baştan kararlarını vermişler; yılmak yok. “Ya ilk kez büyük uydu yaptığınızda başınıza gelse, o daha korkunç. Şu an kendimize güvenimiz var. Hız da kazandık. Üniversitede bu paraya bir uydu yaptık ve çalışması gerekiyordu, bunu başardık” diyorlar. Şimdi sırada daha büyük ve daha yetenekli bir uydu projesi var. G P rojede yer alan öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Gökhan İnalhan da üniversite öğrencilerine böyle projeler yapma imkânı sağlaması açısından da çalışmalarının son derece önemli olduğunu söylüyor. Lisans öğrencileri henüz okurken pratik yaparak deneyim kazanmış olacak. Fırlatma nedir, hazırlığı nasıl yapılır, bunları öğrenecek. “Alt seviyedeki teknolojiyi kendiniz üretmediğiniz sürece her zaman yurtdışına bir bağımlılığınız olacak. En azından üniversite içindeki bu projeler desteklendiğinde endüstri de kazanıyor. Önemli olan üniversitelerde bu çalışmaların yapılabilmesi” diyor İnalhan. G Casper’dan mini masaüstü bilgisayar Hacmi ve inceliği ile masaüstüne “yeni bir form” getiren Casper MiniPC ile LCD TV’nizi bilgisayar ekranı gibi kullanabilir, TV de internet ve HD film izleme keyfini yaşayabilir, istediğiniz oyunları oynayabilirsiniz. ION platformu kapsamında GeForce 9400 IGP yonga setinin kullanıldığı ve 1.6GHz’de çalışan, Intel Atom 230 işlemcisinin güç verdiği sistem, güçlü grafik ve video özellikleriyle bir hayli iddialı. 13 gigabayt sistem belleği alternatiflerini ve 160320 gigabayt sabit diski bünyesinde barındıran MiniPC ayrıca kablosuz ağ desteği de veriyor. Casper MiniPC’nin Casper 19 inc LCD, Logitec Kablosuz Klavye ve optik mouse dahil fiyatı KDV hariç 459 dolar ile 549 dolar aralığında. NOD 32 Antivirüs, Antispam ve Firewall programı ise hediye. Hazırlayan: HAKAN AKARSU (hakana@cumhuriyet.com.tr) Robotik cerrahide kadın eli DENİZ ÜLKÜTEKİN T eknolojinin sağlık sektöründe artık tartışılmayacak bir yeri var. Robotik cerrah Da Vinci de bu bağlantının ortaya çıkardığı en dikkat çekici ürünlerden biri. Robot cerrahinin en gelişmiş modeli olarak gösterilen bu model dünya üzerinde kalp damar cerrahisi, ürolojik cerrahi, genel cerrahi ve göğüs cerrahisi dahil birçok alanda kullanılıyor. Cerrah ameliyat sırasında Da Vinci’nin dört kolunu 450 derecelik bir açıyla yönlendirerek kullanabiliyor. Ayrıca en küçük damarlara yapılacak müdahalelere bile üçboyutlu büyütülmüş görüntü sağlıyor. Bu da daha az kanamalı ve dokulara minimum hasar veren operasyonlar demek. Ankara Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Türkiye’de robotik cerrahi teknolojisinin kullanıldığı hastanelerden biri. Hastanenin Kadın Hastalıkları ve Kadın Doğum Ünitesi Klinik Şefi Ayşe Filiz Avşar’sa bu teknolojiyi kullanan dünya üzerinde az sayıdaki kadın cerrah arasında. Ankara Üniversitesi’nde cerrahi eğitimi almaya başladığı yıllarda meslektaşları arasında oluşan “kadının bir de ev hayatı vardır, onunla birlikte cerrahlığı yürütmesi çok zordur” gibi önyargıları kırarak Türkiye’nin önemli kadın doğum cerrahları arasına girmiş. Günümüzdeyse her branşta kadın cerrahın var olabileceğini düşünüyor. Yıllar da onu haksız çıkarmıyor anlaşılan. Son yirmi yılda kadın cerrah sayısı erkekler kadar olmasa da bir hayli artış göstermiş. Avşar, Da Vinci’yi kullanmaya yönelik eğitimini Fransa’nın Starsbourg kentindeki İleri Cerrahi Teknolojik Eğitim Merkezi’nde almış. Böylece teknolojiyi kullanan ilk Türk kadın cerrah da olmuş. Öncesinde kendi hastanesinde aşinalık olduğu için de Da Vinci’yi kullanırken yabancılık çekmemiş. Teknolojiyi “insan eli gibi her hareketi yapabiliyor” sözleriyle değerlendiriyor. Avşar için Da Vinci’nin hastaya olduğu kadar doktorlara sağladığı faydalar da önemli. “Bulaşıcı hastalıklar en çabuk kan yoluyla bulaşıyor. Yöntem sayesinde doktor hastayla temasta bulunmuyor, her iki taraf için de bulaşıcı hastalıkların önüne geçilebiliyor” diyor. Da Vinci giderek tüm cerrahi operasyonların içinde yer almaya başlıyor. Avşar da bu teknolojinin geleceğini oldukça iyi görüyor ama önemli bir noktaya da dikkat çekiyor. Nasıl MR gibi bazı hizmetler her sağlık kurumunda bulunmuyorsa robotik cerrahi teknolojisinin de gerekli altyapıyı sağlayamayan sağlık merkezlerinde kullanılmasının beklenmedik sonuçlar doğurabileceği görüşünde. G Sağlık teknolojisinde son dönemde en dikkat çekici ürünlerden biri robotik cerrah Da Vinci. Bu teknolojiyi kullanan az sayıdaki kadın cerrahtan biri de Ankara’daki Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nden kadın doğum uzmanı Ayşe Filiz Avşar. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle