17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 NİSAN 2008 / SAYI 1153 9 DEKORASYON Özlem Pak Işıngör Değişen oda skiden çocuklar sokakta oynardı, ama çocuk sesleri giderek sokaklardan çekildi, bazı semtlerde kayboldu. Sokakta oynamak hayal gücümüzü geliştirdiği gibi, tüm gün yoğun enerji yakmamızı da sağlıyordu. Zaman içinde çocuklar da, hayaller de, yaşam alanları da değişti. Çocuk odaları daha kişiselleşti, daha fonksiyonel hale geldi. Bu da çocuk odası mobilya sektörünün büyümesini sağladı. Çocuk için özelleştirilen ve onun yaşam şartlarına uygunluk sağlayan mobilyalar tasarım kriteri taşımasının yanı sıra çocuk gelişimi ve sağlığı göz önüne alınarak üretiliyor. Odda da bu şirketlerden biri. İç mimar Aynur Aşık ile Odda ve üretimleri hakkında konuştuk. Odda’nın kuruluş hikâyesini anlatabilir misiniz? Çocuk ve gençlerin özel alanları olan odalarını kendilerine ait mekânlara dönüştürme fikri ile yola çıktık. Kurum kimliğini, ürün tasarımını, üretim sürecini oluşturmak, çocuk ve genç psikolojisini araştırmak gibi uzun soluklu bir süreçten geliyoruz. Odda markasının sektördeki diğer markalardan farklılığı nedir? Odda çocuk ve genç odasını mobilya mantığında yorumlamaz. Çözümlenmiş modüler sistemi oda konsepti içinde sunar. 300’ü aşkın modülün farklı kullanımı ile “bana ait, benim için, bana özel” kavramları ön plandadır. Değişen odadır. Örneğin çocuğunuz için 5 yaşında satın aldığınız bir modülü 10 yaşındayken de farklı bir fonksiyonla kullanabilirsiniz. Türkiye’de bir ilke imza attık. Odda çocuk sağlığına tümüyle zararsız olan su bazlı boyanın Türkiye’de ilk kullanıcılarındandır. Solvent ve türevleri özellikle 012 aylık bebek ve çocuklarda kalıcı üst solunum yolu hastalıklarına (astım, alerjik nezle vb..) sebep olabileceği gibi ileri yaşlarda kansere yakalanma riskini önemli ölçüde arttırmaktadır. Boyanın yanı sıra kullandığımız tüm malzemeler AB standartlarında ve A kalitede. Odda tasarımları için hangi tasarımcılarla çalışıyorsunuz? Tasarım süreci; yaş gruplarına, cinsiyet farklarına ve bu gruplara ait temel ihtiyaçlar ve aktivitelerin belirlenmesi ile başladı. Eyleme dönüşmeyen sevgiler... Aylin Kotil eni seviyorum demekle, sevginin gösterildiğine inanmayanlardanım ben. Belki de eylem insanı olduğum için. Bilginin de bende kalmasından hoşlanamam, o da eyleme dönüşmelidir. Eyleme dönüşmeyen duyguların, düşüncelerin de kirlendiğine inanırım, temiz kalamadığına; duran su gibi. Akmalı her şey. Sevgi de, bilgi de, düşünce de, idealler de... Bu yüzden sevdiklerimin de eyleme geçmesini beklerim. Göstermeliler sevgilerini, değer verdiklerini... Öyle dağları devirmelerine gerek kalmadan, çoğu zaman küçük hareketlerle. Bazen de anında ve doğru verilen tepkilerle. Gecikmiş tepki de kıymetli değildir benim için. Çünkü seven insan, anında düşünür ve uygular. Siz hiç çocuğu için tereddütte kalan bir anne gördünüz mü? Bunun gibi bir şey işte anlatmaya çalıştığım. Sevgi, tereddüt de kaldırmaz. Dedim ya, büyük şeyler değildir beklediğim, ufak hareketler beklerim. Bence herkes de bekler. Beklemiyorum diyen, yalan söylüyordur. Görmeyince ister istemez, içiniz burkulur. Neden düşünemedi dersiniz. Çünkü altında yatan duygu, değersizlik duygusudur. Ama içinizi rahat ettireyim... Yeni bir şey keşfettim! Aslında değersiz olan siz değilsiniz. Eyleme geçemeyenin kişiliğinde yatan eksikliktir. Çünkü kişilik dediğimiz olgu bir bütündür ve bir insanın hayatının tümünü kapsar. Çünkü bir insan hem sahtekâr, hem doğru sözlü olamaz. Sahtekârsa, yalancıdır da aynı zamanda. Yani kişiliği hayatının tüm ayrıntılarına yansır. Gerektiği zaman, gereken tepkileri veremeyen insanlar da aslında korkak insanlardır, özgüvenden yoksunlardır. Yani olayın sizle ilgisi yoktur. Bu yüzden tepki alamadıklarınızı tekrar bir gözden geçirin derim! Yolunuz uzun soluklu mu olacak, yoksa kısa mı? İyi pazarlar... G [email protected] E Zaman içinde çocuklar gibi yaşam alanları da değişti. Anne ve babalarıyla beraber çocuklar da bilinçleniyor ve odasını kişiselleştirerek daha fonksiyonel hale getiriyor... S Pedagoji, ergonomi gibi ilgili birimlerin verilerinden yararlandık. Odda çalışmalarının tamamı özgün ve içinde benimle birlikte Kıymet Aşık, Şirin Molinas ve Nurdan Kocasoy’un yer aldığı Ekamim tasarım ekibi tarafından yapılıyor. 2008 yılı koleksiyonu hangi parçalardan oluşuyor? 2008 yılı içinde son tasarımımız yeni bebek beşiğimizdir. Ailenin en yeni ve sevimli üyesi için hazırladığımız beşik modülümüz; su kadar zararsız, fonksiyonel, ergonomik ve ekonomik. Özel ambalajında tüm Odda satış noktalarında satılıyor. Bir çocuk odası tasarlarken nelere dikkat edilmeli? Öncelikle malzemeye dikkat etmek gerekir. Mobilyalarda kullanılan mdf, sunta veya suntalam gibi malzemelerin hangi normlarda formaldehit içerdiğinden, doğal kaplamalarda preslerken kullanılan yapıştırıcısına ve özellikle dış yüzeylerde kullanılan boyalara kadar uzanan geniş bir yelpazede bilgilenmek gerekir. Çocuk mobilyalarında su bazlı boyalar tercih edilmeli ve mobilyalar çocuğun ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda konumlanmalı. Çalışma ünitelerini, çocuğun davranışlarını, öğrenme sürecini ve gelişimini göz önünde bulundurarak çözmek esastır. Çocuğun uyku verimini arttırmak; oda içinde yatak ve yardımcı ünitelerin doğru konumlanması, ve yaşa göre ebatlanması durumunda mümkün olur. G (www.odda.com.tr / 0212 287 05 06) [email protected] Aynur Aşık Genç tasarımcılara büyük fırsat... British Council tarafından 2005’de başlatılan Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması bu yıl ilk kez İstanbul Modern işbirliği ve Eczacıbaşı Topluluğu ile Topluluk markalarından VitrA sponsorluğunda gerçekleşecek. Türkiye’de tasarım girişimciliği alanında yapılacak olan bu yılki yarışma, 2535 yaş arasında, en az 3 yıldır tasarım alanında çalışan, iyi derecede İngilizce bilen ve yaratıcı fikirlerine güvenen herkese açık. Yarışmanın kategorileri arasında mimarlık, grafik tasarım, ürün tasarımı ve promosyon tasarımı bulunuyor. Türkiye birincisinin seçici kurul tarafından belirleneceği yarışmada, ikinci ve üçüncü para ödülü alırken, finalist eylül ayında, İngiltere’de seçici kurulun karşısına çıkacak ve yaklaşık 45 dakikalık bir süre içinde yenilikçi fikrini tanıtarak, Yılın Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi olmak için yarışacak. Türkiye birincisini bekleyen bir diğer ödül de, İngiltere’de iki haftalık bir süre ile katılacağı yoğun programda, sektörün önde gelen isim ve kurumlarıyla tanışma fırsatı ve Avrupa’nın en tanınmış tasarım festivallerinden biri olan %100 Design festivalini izleme şansı. Yılın Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi Ödülü’ne değer görülen kişi, 7.500 sterlin kazanacak ve yenilikçi fikrini British Council ile birlikte yürüteceği bir proje çerçevesinde gerçekleştirme fırsatını bulacak. Yarışmaya katılmak isteyenler www.britishcouncil.org.tr adresine başvurabilir. Son katılım tarihi 20 Haziran 2008. G Beyaz eşya dünyası alt üst: Siemens ergoCool Buzdolabı. Siemens Koleksiyonu’ndan ergoCool. Buzluk altta, soğutucu üstte. Yani en çok kullandığınız soğutucu bölümü göz hizanızda, en kolay ulaşabileceğiniz yerde. Ayrıca, sensörlerle donatılan vitaControl sistemiyle Siemens ısıyı sabit tutuyor, yiyecekler çok uzun süre bozulmadan saklanıyor. Şaşırtan teknoloji. Yine Siemens’ten, hep Siemens’ten. Gelecek evinizde. www.siemensevaletleri.com C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle