Katalog

23 MART 2008 / SAYI 1148 9 DEKORASYON Özlem Pak Işıngör Masalsı mekânlar Çocukluğumda Ayşegül çocuk kitaplarına âşıktım. Hatta şimdi bile elime geçtiğinde zaman zaman aynı heyecanla okurum. Ben aslında kitaba değil içindeki eve âşıktım. Belki günün birinde o kitaptaki gibi bahçeli bir evim olur. Bu hayalimi gerçekleştirene kadar yaşadığım mekâna masalsı ve teatral bir hava vererek içimdeki yaşam sevincini ortaya çıkarabilirim. Yeni ile eskiyi bir araya getirerek belki zamanı durdurabilirim. nsanın doğduğu mevsim ile karakteri arasında hep bir ilişki olduğuna inanırım. Nasıl mı? Ben bir bahar çocuğuyum. Güneş kendini bulutların arasından göstermeye başladığında, hava ısınıyorsa ve ağaçlar çiçeklenmeye başlamışsa, asla yerimde duramam. Yaramaz çocuklar gibi neşeli, yeni oluşumlar için hareketli (eşimin deyimi ile masraflı!) döneme keyifli bir yolculuk yaparım. Sonbaharın kasvetli, kışın soğuk dönemini atlatmama yardımcı olan evim bir anda bana sıkıcı gelir. Her ne kadar bahar temizliği yapılsa da... Bir de içindeki çocuğu kaybetmeyen ve baharda o çocuksu duygularınız yoğunlaşıyorsa kendinizi kaybedebiliyorsunuz. Şahsen ben kaybedebiliyorum. Elimde olsa bir ömür sadece çocuk romanları okuyup, çizgi film izlerdim. Peter Pan gibi var olmayan ülkede yaşamadığımıza, bir çocuk gibi hikâyelerin içinde büyüyemeyeceğimize göre yaşadığımız mekâna sihirli dokunuşlarla masalsı bir hava katabilirsiniz. Sakın kafanızda masal karakterleriyle yaratılmış çocuk odası havasında bir mekân hayal etmeyin. 1 3 İ Romantik bir dantelli yastık ve yanında minik bir ayı ya da romantik tüllerle ve objelerle masalsı mekânlar yaratmak mümkün. Gelecek ve geçmişi bir araya getiren, sanki zaman durmuş gibi hissettiren bu eğilimin en iyi örneklerini, Creazioni, Geraldine Gonzalez ve İngo Maurer’in tasarımlarında görebilirsiniz. Çay fincanından aydınlatma tasarlayan İngo Maurer’in çocuksuluğuna alternatif Creaziozi ve tasarımcı Geraldine Gonzalez konuya daha teatral yaklaşıyor. Anneannenizden kalma eski bir masanız varsa onu modern sandalyelerle kombin edebilirsiniz. Yine annenizin ya da sizin çeyizinizden kalma tek nadide bir kumaşı danteli bir lambaya çevirebilirsiniz. Biraz yaratıcılığınızı ve çocuksu yanınızı kullanmanız yeterli. Yazıyı yazarken bile hemen aklıma gelen bir iki küçük ipucunu sizinle paylaşabilirim. Evinizde sevmediğiniz bir abajur Angela Jansen’ın lo’S lambası Eindhoven Tasarım Akademisi’nin son yılında babasıyla gelecek planları kuran Angela Jansen, mekanik mühendisliği ve elektronik mezunu olan babasının havada tutma metodunu kendi yaratıcılığını bir araya getirerek lo’S lambayı yarattı. Bir hafta sonu babasıyla yaptığı sohbet sırasında önce Creative Levitation (Yaratıcı Havada Tutma) anlamına gelen Crealev markasını kurdu sonra lo’S aydınlatma serisini tasarladı. İki model dört farklı lambanın yer aldığı serinin en büyük özelliği sürekli olarak birbirini iten iki mıknatısa sahip olması. Patenti Crealev’e ait olan tasarım durmaksızın dönen, havada duran abajuru ayarlamak için gerekli olan tek şey elektrik bağlantısı. Lo’S hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız Frame’i okuyabilir ya da www.crealev.com sitesini ziyaret edebilirsiniz. Seçim sizin... G veya şapkalı bir lambanız varsa, Sultan Hamamındaki gelinlikçilerden alacağınız (elinizde kalmış da olabilir) renkli tül kumaşı süslü yaka iğneleri, çiçekli broşlarla tutturarak kaplayabilirsiniz. Eğer tülünüz fazla ise broşları elinizle toplayarak takabilirsiniz. Sanki bir gelinliğin etekleri gibi... 30x20 santimetre ölçülerinde bir ahşaba isteğiniz bir köşeden bir daire açıp içinden bir ampul geçirin. (Açtığınız dairenin ampulun cam haznesinden küçük olmasına dikkat edin. Ampul ahşap tablanın üstünde durmalı.) Işık ihtiyacınıza 4 göre ampulun ön kısmına resimli ve ciltli bir çocuk kitabı veya çizgi romanı tam ortasından açarak diklemesine v şeklinde yerleştirin. Tam olarak nasıl durur bilemem. Belki sizin de bu fikre katacaklarınız olabilir. G ozlem@artistanbulpr.com Kullanılan fotoğraflar: 124: İnside 3: Geraldine Gonzalez Frame artık Türkiye’de! Tasarımcıların, iç mimarların kısacası tasarım sektörünün nabzını tutan Frame, artık Türkçe olarak yayımlanıyor. Tasarım Yayın Grubu tarafından iki ayda bir yayımlanacak olan dergi, çarpıcı fotoğrafları ve dikkat çekici konularıyla okuyucuya büyülü bir dünyanın kapısını açıyor. 1997 yılının Aralık ayında Hollanda’da yayın hayatına başlayan ve 77 ülkede aboneleri olan orijinal Frame dergisi, 2008 yılının Mart ayından itibaren yılda 6 sayı Türkçe olarak yayımlanacak. Uluslararası bir ağı içinde yaşatan Frame, tasarım ve iç mimari konusunda dünya çapında eşsiz bir ticari dergi. G 2 C M Y B C MY B