17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Harvey Nichols İstanbul mağazası hizmetlerini alışverişle sınırlamıyor... 19 EKİM 2008 / SAYI 1178 Murat Sayın Enver Gökçe aydınlığı Ataol Behramoğlu nver Gökçe benim şiir dünyama ilk kez Pablo Neruda’dan şiir çevirileriyle konuk oldu. Neruda’nın Aziz Nesin yönetimindeki Düşün Yayınevi’nce basılmış bu kitabı benim için çok değerlidir. Fakat ne yazık ki şimdi kitaplığımda bulamıyorum ve kapağında ya da giriş sayfasında çevirmen adı yazılı mıydı, anımsamıyorum. Kitabın benim için değeri Neruda’nın şiiriyle ilk kez böylece tanışıyor olmamdandı. Hem de olağanüstü güzellikte bir Türkçeyle. Bu çeviriler bence gerçekten de olağanüstüdür, bir şiirin bir başka dile çevrildiğinde de etkisini ve değerini nasıl koruyabileceğinin seçkin örnekleridir. Çevirmenin adı kitapta yazılı mıydı diye sormam boşuna değil. Enver Gökçe adı uzun süre edebiyat dünyasının dışına sürgün edilmiştir. Tıpkı şairin kendisi gibi... “YaşamıBütün Şiirleri” adlı kitabındaki “kendi diliyle öz yaşamı” başlıklı notların büyük bir bölümü, tutukluluk, mahpusluk, sürgün yıllarıyla ilgilidir. Ben Enver Gökçe’yi ilk kez, tarihte yanılmıyorsam, 1960’lı yıllardan birinde İstanbul’da gördüm. Yaşar Kemal’le Cağaloğlu’nda idik. Karşılaştığımız kara gözlüklü, orta yaşlarda ve azıcık ezik görünümlü adamın Enver Gökçe olduğunu böylece öğrendim. Yaşar Kemal’le ayaküstü biraz konuştular. Bende içine kapanık, üzgün bir insan izlenimi kalmıştır... Şiirlerini henüz bilmiyordum ve sözünü ettiğim Neruda çevirilerini yapan kişinin de o olduğundan habersizdim. Sonra şiirleri kitap olarak yayımlandı. Ahmed ArifEnver Gökçe etkileşimi üzerine bir sürü dedikodumsu söz ortalığı sardı. Güya Ahmed Arif’in bazı şiirleri doğrudan doğruya Enver Gökçe etkisiyle yazılmıştı. Nitekim Enver Gökçe de öz yaşamöyküsünde, hapishanede yazıp dışarıya çıkarmayı başardığı “Yusuf ile Balaban” adlı destanının elden ele geçerek birçok arkadaşınca okunduğunu, bu arada Ahmed Enver Gökçe. Arif’in de bu şiirleri okuduğunu yazıyor. Bu konuya girmek istemem. İkisi de toplumcu şiirimizin en değerli ustalarındandır. İkisi de cezaevlerinden, işkencelerden geçtiler. Ahmed Arif kendisinden yedi yaş büyük Enver Gökçe’den her zaman “ağabey” diye söz ederdi. Ama belli ki, bilemeyeceğim ve sorup öğrenmek de istemediğim bir nedenle, onunla ilgili bir gönül kırıklığı vardı. Bu gönül kırıklığı sözünü ettiğim dedikodumsu sözlerle mi, yoksa bu iki yiğit inanın gençliklerini yaralayan 50’li yılların baskıcı karanlığında yaşanmış başkaca sıkıntılar, yanlış değerlendirmelerle mi ilgiliydi, bilemem. Şiir konusuna gelince, Ahmed Arif şiirinin çıtası belirgin olarak daha yüksektedir. Fakat Enver Gökçe’nin, Neruda çevirilerine de sinmiş olan, namludan fırlamış bir mermi hızında, kesinliğinde ve keskinliğinde seslenişleri de toplumcu şiirimizin önünü aydınlatan en saygın ve yol gösterici aydınlıklardan biridir. Bu küskün görünüşlü adamın içinde nasıl bir yanardağ barındırdığını, şiirlerini okuduktan, o eşsiz Neruda çevirilerini yapan kişinin o olduğunu öğrendikten ve kendisini 70’li yıllarda daha yakın tanıdıktan sonra anlayıp duyumsadım... 1920’de başlayıp 1981’de sona eren 61 yıllık yaşamının son yıllarını geçirdiği AnkaraSeyran Bağları Huzur Evinde Abdullah Nefes’le ziyaretine gittiğimizde, istediği FransızcaTürkçe sözlüğü de götürmüştük. Artan hastalıklar yüzünden konuşma güçlükleri vardı. Gözlerindeki sevinçli teşekkür pırıltısını betimlemem ise olanaksız... Seyran Bağları’ndaki bu son huzurlu yılları, huzur evi sosyal hizmetler uzmanı (A. Nefes’in eşi) sevgili Zeynep Nefes’in ve ortak dostumuz Remzi İnanç’ın (başkaca yakınlarının) çabalarının sonucudur. Bir süre önce de doğum yeri olan Erzincan Kemaliye Çit köyünde muhtar Muhlis Cüher ve başkaca Enver Gökçe severlerin çabalarıyla “Enver Gökçe Müzesi”nin açıldığını öğrendik. “Doğu Ekspresi” gazetesinin 15 Ağustos 2008 tarihli haberinin başlığında Enver Gökçe’den “şiirimizin ışıklı ırmağı” diye söz ediliyor. Bu ırmağın hep akmasına, Enver Gökçe aydınlığının yolumuzu hep aydınlatmasına omuz vermek, biz bütün toplumcu şairlerin görevidir... G Alışveriş bir keyiftir Baran Taşan arvey Nichols İstanbul mağazasında 200’den fazla markanın ürünleri satılıyor. Amaç, müşterilere ayrı bir alışveriş keyfi yaşatmak. Öyle ki, mağazada cilt ve vücut bakımından, kuaför, stil danışmanlığına kadar pek çok hizmet veriliyor. Yani gerekli bütün hazırlıklarınızı mağazadan çıkmadan yaptırıp, yeni aldığınız elbiseyi üzerinize geçirerek, akşamki davetinize gidebilirsiniz. Hatta evinize ya da ofisinize de servis yaptırabilirsiniz. Unitim Moda Mağazacılık/Harvey Nichols İletişim Müdürü Nazlıgül Yıldırım (sağda) anlatıyor. Harvey Nichols’ın kuruluş hikâyesi nedir? Harvey Nichols,1880’de Londra Knightsbridge’de ilk çok katlı mağazasını açtı. E H 2000’lere gelindiğinde, Hong Konglu iş adamı Dickson Poon’un mağazayı devralmasıyla büyüme kararı alındı ve yurtdışı mağazalar açılmaya başlandı. Harvey Nichols, tüm marka ve reklam stratejilerini “Love Mark” olma üzerine kuruyor. Aslında bugünkü reklam ve pazarlama stratejisi de 2000’lerdeki tüketici alışkanlıklarının değişmesi üzerine oluşturuldu. Peki Harvey Nichols’ın İstanbul’a gelişi nasıl oldu? İstanbul mağazası, 13 Ekim 2006’da Kanyon Alışveriş Merkezi’nde Unitim Holding girişimi ile açıldı. Yani markayı İstanbul’da mağaza açmaya ikna eden ve ortaklık anlaşması imzalayan Unitim Holding. Nasıl bir ilke ile hizmet veriyorsunuz? Çok katlı mağaza konseptine sahibiz. Mesela akşam özel bir davete katılacaksanız, gün boyu tüm hazırlığınızı burada yaparak akşam istediğiniz yere gidebilirsiniz. Bakım odalarımızda cilt bakımını, vücut bakımını yaptırabilir, kuaförümüzden faydalanabilir ve Personal Shopping alanımızda kıyafetleri deneyip, giyinip son hazırlıklarınızı stil danışmanı arkadaşlarımız eşliğinde yaparak mağazadan ayrılabilirsiniz. Gurme marketi, bar hizmetleri de veriyorsunuz. Neden böyle bir mağaza konsepti anlayışını tercih ettiniz? Sadece ürün satmıyoruz, alışverişe yeni bir boyut kazandırıp, alışverişi daha keyifli bir hale getiriyoruz. Mağazada, herkese hitap eden bir yaşam tarzı sunuyoruz. Bizim için müşteri memnuniyeti ilk sırada yer alıyor. Hangi markaları satıyorsunuz? Sattığınız markaları neye göre seçiyorsunuz? Şu an Harvey Nichols İstanbul’da 200’ü aşkın marka bulunuyor. Marka çeşidine baktığımızda, modada öncü olan, moda dünyasına yön veren en iyi tasarımcıların koleksiyonlarından özenle seçilmiş ürünlere ve hikâyesi olan markalara yatırım yapıyoruz. Philip Limm, Thomas Wlyde, Aquascutum, Alice&Olivia, Elie Tahari, Custo Barcelona, DVF, Sea by Chloe Catharine Malandrino, Aliaia, Ferragamo, Moncler, Tory Burch, Theory; ayakkabı/çantada da Manolo Blahnik, Pierre Hardy, Ferragamo, Fendi gibi markaları sayabiliriz. Oldukça geniş bir marka yelpazemiz var. Harvey Nichols mağazaları yaratıcı vitrin düzenlemeleriyle de dikkat çekiyor. Vitrin düzeninde neleri ön plana çıkarmayı seviyorsunuz? Evet, Harvey Nichols’un tüm dünyadaki mağazalarının vitrinleri her zaman dikkat çekmiştir. Biz de bu stratejiyi bozmuyoruz. Yaratıcı ve başarılı bir görsel düzenleme ekibimiz var. Özellikle sonbahar sezon vitrinleri çok ses getirdi ve dikkat çekti. Sezon vitrinlerimiz üç haftada hazırlandı. Uygulaması ise altı gün sürdü. Bu yılın sonbaharkış koleksiyonunda neler öne çıkıyor? Artık alışılagelmiş sıkıcı renkler yerine, morların, canlı neon renklerinin hâkim olduğu renk yelpazesi hemen hemen her noktada ağırlığını gösteriyor. Kısaca, payetlerden fırfırlara, derilerden kürklere, pek çok aksesuvarın kullanıldığını görüyoruz. Yine elbiseler çok moda, hırkalar bu sezon saten elbiselerin üzerine giyilecek, büyük boy çantalar yine revaçta olacak. Asimetrik kesimlere de çok sık rastlayacağız. Çok özel bir markadan bahsetmek istiyorum, “Butter By Nadia,” marka elbiseler ise bir elbiseden 10 farklı tasarım elde etmeye olanak veriyor, ister günlük bir elbise, ister akşam için bir kokteyl elbisesi, yani modada ve tasarımda sınır yok diyebiliriz. G Rifat Mutlu ([email protected]) MİZAH MAĞARA ADAMI / Tayyar Özkan (www.tayyarozkan.com) [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle