Katalog

YIL 22 SAYI 1178 / 19 EKİM 2008 “Pandora’nın Kutusu” açılıyor! Bugün 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sonuçları açıklanacak. En iyi film için yarışan filmlerden biri Yeşim Ustaoğlu’nun “Pandora’nın Kutusu”. Film alzheimer hastası bir kadının öyküsünde Türkiye’yi ve çelişkilerini anlatıyor... Gönül DönmezColin Sayfa 7 “Pandora’nın Kutusu” filminden... Dünyanın kredisi kalmadı, ya sizin? Küresel krizin etkileri Türkiye’de de görülmeye başlandı. Pek çok sektörde üretim dibe vurdu, dış borç arttı. Cari açık 50 milyar dolara koşuyor, toplam kredi kartı borcu ise yaklaşık 35 milyar YTL. Ekonomist Ergin Yıldızoğlu’na göre, kredi kartı piyasasında sorunlar artacak, yani borçluları zor günler bekliyor. Yapılan bir araştırma ise kredi kartı kullanıcısının psikolojisinin bozulduğunu gösteriyor. Deniz Yavaşoğulları üresel kriz, dev bankaların batması, İzlanda’nın iflas etmesi gibi gelişmelerle ülkeleri, hükümetleri şoke ederken, binlerce insanın bireysel hayatını da sarsıyor. Ülkeden ülkeye yayılan krizin, ilk vurduğu sektörlerden biri bankacılık. Müşteriler, yıllarca yaptıkları birikimi bir günde kaybetme korkusuyla yaşıyor, endişeyle bankalara akın ediyor. Birikimlerinin bankada olup olmayacağı meçhul. Desen: Zeynep Özatalay K Kapitalizmin çöküşünü getireceği söylenen bu küresel krizin etkileri Türkiye’de de görülmeye başlandı. Şimdiden pek çok sektörde üretim dibe vurdu, dış borç arttı. Cari açık 50 milyar dolara ulaşmak üzere. Krizin Türkiye’de de bankaları ve dolayısıyla kredi kartı borçlularını vuracağına kesin gözüyle bakılıyor. Üstelik kredi kartı sahiplerinin sayısı çok fazla, borçları da öyle. 2002 yılında 15,7 milyon olan kredi kartı sayısı 2008 yılının ilk altı ayında 40 milyona ulaştı. Kredi kartlarının oluşturduğu toplam borç ise faizleriyle birlikte 35 milyar YTL civarında... Yine de banka reklamları ve kampanyaları kart edinmeye, kredi kullanmaya teşvik ediyor. Reklamlarda sıkça “Daha çok kullanın şurada tatil kazanın”, “Bin YTL alışveriş yapana 10 YTL bedava harcama imkânı”, “Arkadaşını da getir kart alsın, 5 ytl bedava puan kazan”, “daha çok alışveriş daha çok puan” deniyor. Çekimleri güzel, görsellikleri ilgi çekici, konuları yaratıcı ama mesajları hep aynı: Daha çok harca, daha çok kazan! Hepsi sinir bozucu, ancak en son izlediğim kredi kartı reklamı kadar sinir bozucu olanına daha önce rastlamamıştım. Reklam “Neden hayallerinizden vazgeçtiniz?” sloganı üzerine kurulu, içindeki replikler ise genel olarak şöyle: “Hep bir köpeğiniz olsun istemiştiniz, neden vazgeçtiniz? Hep sizi terk eden sevgilinizin önünden son model bir arabayla geçmek istemiştiniz, neden vazgeçtiniz? vb........ Artık hayallerinizden vazgeçmenize gerek yok! bilmem ne kart!”. Her şeyi para üzerine kuran mantığının, her şeyi, hatta canlı bir köpeği bile sadece satın alınabilecek bir meta olarak görmesinin yanı sıra, asıl sinir bozucu kısmı insanları apaçık bir şekilde kandırması. Sanki tüm bunların bir karşılığı olmayacak gibi, sanki dünya çok büyük bir krizin eşiğinde değilmiş gibi, bunca kredi kartı mağduru, borçlusu ortada yokmuş gibi... Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın yaptığı bir araştırma, renkli reklamların arkasındaki gerçek tabloyu gözler önüne seriyor, kredi kart sahiplerinin psikolojisi bozuk, ihtimal ekonomik kriz bu bozukluğu daha da arttıracak. Konuyu BES Genel Başkanı Gürkan Avcı, ekonomist Ergin Yıldızoğlu ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi dekan yardımcısı Prof. Dr. Süheyla Kırca Shroeder ile konuştuk... Devamı 6. sayfada SALDIRI VE HESAPLAŞMA “İki Süper Film Birden”, müstehcen, tartışmaya Sadece sabaha uyanmak istiyorduk... Savaştan kaçıp Türkiye’ye gelirken Çeçenlerin akıllarında tek şey vardı: “Sabaha uyanabilmek.” Ayrılığın uzun süreceğini düşünmüyorlardı, ancak yıllardır Türkiye’deler. Fenerbahçe’de barakalardan oluşturulmuş bir mahallede yaşıyorlar... açık ve saldırgan bulabileceğiniz bir sergi. En büyük saldırı da oryantalizme. Yaratıcıları Genco Gülan ve Burhan Kum anlatıyor... C MY B Zehra Daştan Sayfa 2 Deniz Ülkütekin Burhan Kum’un calışması.... Sayfa 3 C M Y B