22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 2 13/9/07 15:05 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 2 16 EYLÜL 2007 / SAYI 1121 Bütün zamanlar İMÇ’de... Esra Açıkgöz O nuncu Uluslararası İstanbul Bienali, bu sene İstanbul’la, İstanbul’daki yaşamla bütünleşiyor, hem de tam anlamıyla. AKM, Antrepo, İMÇ bienal için seçilen ana mekânlar. En yaşayanı, en hayatla iç içe olanı ise şüphesiz İstanbul Manifaturacılar Çarşısı yani İMÇ. Manifaturacıların, müzik yapımcılarının, ünlü olma sevdasına kapılanların, toptan kumaş alanların, tesettür kıyafet bakanların mekânı İMÇ, şimdi de sanatseverleri ağırlıyor. Uluslararası sanatçıların yaptığı 27 iş İMÇ bloklarındaki dükkânlarda, dükkânların duvarlarında sergileniyor. “Dünya Fabrikası” başlığında sergilenen eserlerin konuları ise, mekâna uygun: “Küreselleşme çağında dönüşen üretim biçimleri ve çalışma hayatı”. İMÇ bloklarındaki sanat eserlerinin izini sürmek, bir labirentin sonundaki ödüle ulaşmak gibi. Biraz yorucu olsa da, eğlenceli. Turistlerin böylesi canlı bir mekânda gezinmelerini, dükkân sahiplerinin onlarla iletişimini izlemek ise ayrı bir keyif. Üstelik eserler dışında, gezerken gördükleriniz bienalin konusundan çok da uzak değil, alışveriş yapan ya da üreten insanları gözlerken, bienalin hayatın içindeki yansımalarına Eren Eyüboğlu’nun mozaik panosu, İMÇ 1. Blok’ta yer alıyor. Füreya Koral’ın eseri (üstte). Bienal sanatçısı Todaj Pogacar’dan “KOD: Kırmızı, Brezilya, Daspu / Sokak Ekonomisi Arşivi” (sağda). Fotoğraflar: Vedat Arık şahit oluyorsunuz. Mesela Julien Previeux’un iş başvuruları ve şirketlerin bu başvurulara yanıtlarından oluşan “Niyetsiz Mektuplar” çalışmasını gezerken, dışarıdakilerden birinin de aslında iş başvurusuna gelmiş olabileceğini düşünüyor; JeanBaptiste Ganne’nin Karl Marx’ın Kapital’ini küresel dünyanın fotoğraflarıyla yeniden yazdığı “Resimli Kapital”i gezdikten sonra, İMÇ bloklarında akan hayatın da bu karelerde yer alabileceğini görüyor ve “Resimli Kapital”in içinde gezdiğinizi düşünmeden edemiyorsunuz. Örnekleri çoğaltmak mümkün; Todaj Pogacar’ın seks işçilerinin ürettiği bir elbise markasını konu alan “KOD: Kırmızı, Brezilya, Daspu/Sokak Ekonomisi Arşivi” çalışması, MAP Office’in “Üretilmiş Alanlar”ı, Julio Morales’in “Kayıtdışı Ekonomi Satıcıları”, Ferhat Özgür’ün “Oyun Alanı: Bulmaca”sı... Bunlar labirentin sonunda ulaşılan eserlerden sadece birkaçı. Bienal dışında İMÇ’de aslında bir sanat sergisi daha var. Hem de kurulduğu günden bu yana, üstelik de Cumhuriyet döneminin önemli sanatçılarının, Füreya Koral, Kuzgun Acar, Eren Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu... Kimi bir dükkânın duvarında, kimi çarşının girişinde, kimi avluda çıkıyor karşınıza. Boğaziçi Üniversitesi Seramik Bölümü öğretim üyesi Sakine Çil, hazırladığı bir proje ile bu eserlerin yeniden hatırlanmasını sağlıyor. Projenin adı, “İadei İtibar”. “Güncel sanat ortamını oluşturanların geleneksel üretim biçimlerini yok saymak gibi bir tavır içinde olduklarını hissediyorum” diyor Çil, “Her çağın tabii ki kendine göre bir üslubu, dili var. Belki bu çağ daha çok video art ile özdeşleşiyor, ancak bu geleneksel sanatları dışlamayı, yok saymayı getirmemeli. Oradan alacağımız argümanları bu çağa uyarlayabiliriz. Buraya gökten zembille inmedik, geleneksel sanattaki örneklerden, o referanslardan beslendik. İadei itibar oradan geliyor.” Çil, projeyle İMÇ’ye de itibarını geri kazandırmayı amaçlıyor ve buranın Kentsel Dönüşüm Projeleri kapsamında yıkılıp yerine “prestij konutları” yapılmak istenmesini sorguluyor. Çünkü Site İnşaat Mimarlık Bürosu'nun (Doğan Tekeli, Sami Sisa, Metin Hepgüler) yaptığı İMÇ, hâlâ onlarca dükkânı ile kullanışlı bir yapı. Dükkân sahipleri de burayı terk etmek istemiyor. Bu nedenle İMÇ Kat Malikleri Yönetim Kurulu, yıkım kararının iptali için dava açmış, İstanbul 1. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı almış, ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı karara itiraz ettiğinden dava hâlâ Danıştay 6. Dairesi’nde devam ediyor. Çil, bu proje için, İMÇ’nin kısa tarihinin ve İMÇ’de yer alan sanat eserlerinin tanıtıldığı broşürler hazırlamış. Projeyi başta bienale sunmuş, kabul edilmeyince de İMÇ İşletme Kooperatifi’ne gitmiş. Projenin sponsorluğunu da onlar üstlenmiş. Çil, “İMÇ’nin yıkılması gündemdeydi. O dönem AKM’nin yıkılması basında yer aldığı halde, İMÇ ile ilgili haber çıkmıyordu, konu biraz AKM’nin gölgesinde kalmıştı. Kooperatif, yıkımı durdurmak için dava açmıştı. Onların durumu ile benim projemin çakışacağını düşündüm. Teklifi getirdim, hemen kabul ettiler” diyor. İMÇ, bu yılki bienalin ana mekânlarından biri. Alışveriş yapılan dükkânların duvarlarında, yan odalarında 27 iş sergileniyor. Bu, İMÇ’nin sanatla ilk ilişkisi değil; Füreya Koral, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi sanatçıların eserlerine, kurulduğu günden beri ev sahipliği yapıyor. Sakine Çil de “İadei İtibar” projesi ile buna dikkat çekiyor. galerisinin olduğu o dönemde, bu sanat eserlerini görme şansını yakaladık. Belki de seramikçi olmamda, her gün Füreya Koral’ın işinin önünden geçmem etkili olmuştur. Çünkü o dönem seramik deyince akla Kütahya Çinisi ya da evdeki porselen yemek takımı gelirdi, ancak ben buradaki Füreya Koral işi sayesinde seramiğin başka bir yüzünü de gördüm” diyor. İMÇ’deki eserlerin Türkiye sanat tarihi açısından da çok önemli olduğunu söylüyor. Kamuya açık eserlerin çoğu tahrip edildiği halde, buradakilerin sağlam kaldığını da hatırlatıyor, “Dükkân sahipleri kepenklerini eserlere dayamakta bir beis görmüyorlar, ama dışarıdan biri gelip bunlara zarar verse, onu durduracaklarına da eminim. Bu mülkiyetten mi, sanat bilincinden mi gelir onu bilemiyorum, ancak bu bilinç eğitimle gelen bir şey, bu proje ile bu bilinç yaratılarak, farkındalık oluşturabilir. Zaten amacım dikkati çekmek; bu, dükkân sahipleri için de, orayı yıkmayı planlayanlar için de geçerli” diyor. İMÇ birbirinden bağımsız hatta uyumsuz malların pazarlanmasıyla, kuruluşundan bugüne, yani tam 40 yıldır duvarlarını süsleyen sanat eserleriyle İstanbul içinde ayrı bir İstanbul oldu hep. Bugün o İstanbul’a bienal sayesinde uluslararası sanatçılar da katıldı. Özetle, bütün zamanlar İMÇ’de buluştu… GEÇMİŞİN İZİNDE… Başta AKM ile de ilgilenmiş Çil, ancak çok fazla bürokratik engel çıkınca yönünü İMÇ’ye çevirmiş. Onu İMÇ’ye çeken, Bienal’in mekânlarından biri olması kadar, geçmişi de. Ortaokulu ve liseyi İMÇ 1. Blok’un hemen arkasındaki Cibali Kız Lisesi’nde okumuş. Her gün okula İMÇ’nin önünden, oradaki sanat eserlerinin yanından geçerek gitmiş, “Sanatla aileden ya da çevreden kaynaklanan bir ilgim yoktu. İlk ilgim resim hocamın sayesinde başladı. Sonra da okula giderken buradaki eserlerin önünden geçiyor olmam bu bilinci artırdı. Burası sayesinde, İstanbul’da 1015 sanat Sakine Çil, Kuzgun Acar’ın İMÇ’deki heykelinin önünde...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle