Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 1 YENI 13/9/07 15:25 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 21 SAYI 1121 / 16 EYLÜL 2007 Onlar “İstanbul Skinheads”. “Skinhead” akımını bir yaşam tarzı olarak belirlemişler, geleneksel dazlaklığa sadıklar, akımın antifaşist (S.H.A.R.P) cephesinde yer alıyorlar. Bu isim altında partiler, konserler düzenliyor, yurtdışından müzik grupları getirtiyorlar. Kendilerini ırkçı sananlara da ısrarla savaşa ve faşizme karşı olduklarını söylüyorlar. Deniz Yavaşoğulları 50’li ve 60’lı yıllarda “mod” olarak tabir edilen İngiliz işçi sınıfının genç kesimi, o dönemin modern müziği reggae, soul ve ska dinliyordu; askılı pantolonları, işçi botları ve vespa motosikletleriyle geziyordu. Modlar belli bir görsel imaja sahip, genellikle beyazların oluşturduğu bir kitleydi. Bu sırada Jamaika’da da “rudeboy” diye tabir edilen, gangster şapkası takan, takım elbiseler giyen reggae ve ska dinleyen/yapan kişilerin oluşturduğu bir gençlik akımı hüküm sürüyordu. Jamaika kökenli reggae ve ska İngiltere’de modlar sayesinde çok popüler oldu ve o dönemde birçok Jamaikalı müzisyen “rudeboy” İngiltere’ye yerleşti. Modlar ve İngiliz gençleri rudeboy’ları taklit etmeye başladılar. Şehir dışındaki ve liman kentlerindeki işçi sınıfı gençleri ise modlardan daha belirgin, sert ve sağlam bir imaj arayışı içindeydi, bu yüzden saçlarını onlardan çok daha kısa kestiler. Bu gençler ilk “skinhead”lerdi. Futbol, reggae ve işçi sınıfı değerlerine sımsıkı bağlı olan bu grubun ırkçılıkla hiçbir alakası yoktu. 1969’da “skinhead” akımı en popüler halini aldı, 70’li yılların başında reggae müzik popülaritesini kaybetmek üzereyken, akım tam anlamıyla moda oldu, felsefesini bilen bilmeyen, alakası olan olmayan birçok genç, skinhead’ler gibi giyindi, dolayısıyla da bu akıma dahil oldu. 70’lerin ortasında ise punk rock yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Punk rock’ın ilk örnekleri aslen sokak müziğiydi, hem punk’lar hem de skin’ler tarafından benimsendi. Sokak punk’ı (street punk) ve dinleyicileri daha sonradan “Oi!” olarak tanımlanmaya başladı. Oi! politik bir müzik akımı olarak çıkmamıştı, fakat bazı müzik grupları tarafından bu durum ihlal edildi, üstelik nasyonal söylemlerini iletmek adına... Kendilerini skinhead diye tanıtan, aslında “bonehead” (Nazi dazlaklara verilen isim) olan National Front ve the British Movement gibi faşist gruplar ise, bu akımı kökeninden saptırdı ve tüm değerlerini yıktı. Dazlaklar her ne kadar asıl kimliklerini korumak istedilerse de, “skinhead” namına zarar gelmesini engelleyemediler ve “skinhead”lik bir daha asla asıl kimliğiyle anılmadı. Buna belki medya, belki de politikalar sebep oldu, ama bu, yine de bugün bilinen “dazlakNazi” imajının kökeninde, sol veya sol görüşe yakın diyebileceğimiz bir alt kültür yaşam tarzının yattığı gerçeğini değiştirmiyor... Yakında gösterime girecek olan “İşte İngiltere Bu” filmi de 1980’lerde geçiyor, dazlakların durumunu, nasıl faşist cepheye çekildiklerini anlatıyor. Türkiye’de de geleneksel skinhead akımını devam ettiren, bu hayat biçimini seçenler var. Biz de onlarla bu akımın ne olduğunu, nasıl bambaşka bir kimliğe büründüğünü ve ne yapıp ettiklerini konuştuk.. Devamı 67. sayfalarda. Soldan sağa: Serkan Yetkin, Soner Sencar, Korhan Özbudak, Murat Yılmaz, Yaprak Kırdök. Fotoğraf: Vedat Arık Kafanı tıraş et, beynini değil! Beyoğlu’nda bir “şerif” ve bir siyah ölü... Festus Okey, Nijeryalı bir mülteciydi. 20 Ağustos’ta Tarlabaşı’nda gözaltına alındı ve karakolda çıkan bir “arbede” sonucunda polis kurşunu ile öldü! Ali Deniz Uslu Sayfa 5 Festus Okey İMÇ’de sanat... Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu eseri, İMÇ’nin duvarlarını süslüyor. İMÇ’yi sergi mekânı seçen 10. İstanbul Bienali sayesinde de güncel sanatla buluşuyor. Esra Açıkgöz Sayfa 2 KABLOLU İLAH LEYLA Sayfa 8