Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 10 16/8/07 16:57 Page 1 PAZAR EKİ 10 CMYK 10 DONDURMA DUYGUSAL BİR DOPİNGDİR... Yaz aylarının vazgeçilmezlerinden biri, kuşkusuz dondurma. Dondurma dendi mi akla gelen ilk markalardan biri ise Algida. Algida Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer, dondurmanın yalnızca bir gıda maddesi olmadığını vurguluyor. Ona göre, dondurma aynı zamanda tüketicilerine kendini iyi hissettiren, moral veren, duygusal bir doping. Bunu, 2005’te Unilever’in Londra’daki Psikiyatri Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği araştırma da destekliyor. Bu araştırmaya göre, dondurma tüketicilerin beyinlerindeki keyif noktalarında güçlü tepkiler yaratıyor. Avrupa’da Unilever Dondurma Kategorisi’nin yaptığı tüketici araştırmalarında da tüketicilerin yüzde 71’i dondurma yemenin keyifli olduğunu söylerken, yüzde 63.2’si dondurma yemenin sosyalleşmek için iyi bir yol olduğunu düşünüyor. Dinçer, “Dondurma bir süt ürünü ve içerdiği karbonhidrat, yağ ve proteinler ile özellikle gelişmekte olan çocuklar için enerji ve süt içmeyen çocuklar için de önemli bir kalsiyum kaynağı” diyor. Dinçer, Türkiye’de dondurma üretiminin yakın bir geçmişe kadar ev, pastane ve otel üretimiyle sınırlı olduğunu hatırlatıyor ve endüstriyel markaların pazara girmesiyle, bu alanda önemli gelişmeler sağlandığını söylüyor. “Türkiye’de 1990’da faaliyete geçtik, planlı atılımlarla hızlı bir büyüme gerçekleştirdik” diyor ve ekliyor: 19 AĞUSTOS 2007 / SAYI 1117 “1990’da ürün portföyümüzde sadece Max ve Cornetto markalarımız vardı ve toplam ürün sayımız 15’ti. 1990’dan bu yana 396 yeni ürün yarattık. Şu an 133 ürün çeşidine sahibiz ve bu ürünlerin sadece beşi ithal ürün. Bu yıl, impulse (elde yenen) kategorisinde beş, ev tipinde 10 ve catering’te iki ürün olmak üzere 17 yeni Şükrü Dinçer... ürün çıkardık. Unilever Dondurma Operasyonu olarak 2006’da dünya dondurma pazarında yüzde 17’lik pazar payı ile liderliğimizi sürdürdük. Algida Türkiye olarak ise 2007’yi, Unilever’in dünyada beşinci, Avrupa’da dördüncü büyük dondurma operasyonu olarak karşıladık.” Algida’nın dört ana markası bulunuyor: Magnum, Cornetto, Max ve Carte d'Or. Algida’nın pazara yaptığı yatırımlarla, 0.3 litre olan kişi başı yıllık tüketim rakamı 1.6 lt’ye çıkmış. 1990’da 1210 kabin ile 859 perakende noktasında satış yapan Algida, bugün 140 bin noktada satılıyor. Dinçer, bu rakamın 2007 sonunda 1.9 litre civarına ulaşmasını hedefliyor, “Dondurma sabırlı yatırım ve titiz uğraş isteyen bir kategori. Algida’nın 200 bin kabini, soğuk zincir sisteminin parçası 1000’den fazla dağıtım aracı, kusursuz kalite ve hijyen ortamı sunan bir üretim tesisi, kaliteyi muhafaza eden soğuk depoları bulunuyor” diyor. EISBOCKS’TAN EFES ICE’A... Efes Pilsen, “Ice” birayı, “Efes Ice” markası altında Türkiye'deki bira severlerle buluşturdu. Ice Üretim Teknolojisi ile diğer bira çeşitlerinden farklılaşan “Efes Ice”, saf ve dolgun yapısı, aromalı yumuşak içimi ve lezzetiyle öne çıkıyor. Efes Ice üretimi dışında, sahip olduğu tarihçeyle de diğer biralardan farklı. Ice biranın tesadüfen ortaya çıkışı, Almanya’da geleneksel olarak düzenlenen Ekim Festivallerinde “Bock Beer” adlı biranın sonbaharda üretilmesiyle gerçekleşti. Bu festivallerden birinin çok soğuk bir döneme denk gelmesiyle biralar üretim sırasında aşırı soğuktan donunca, birayı tadan tüketiciler yeni bir tat ile karşılaştıklarını fark ettiler. Daha sonra bu teknik modern üretime taşındı ve Almanca’da “Eisbocks” olarak adlandırılan Ice Bira üretimi başladı. Türkiye’nin ilk “Ice” birası Efes Ice da bira üretim sırasında donma noktasına kadar soğutuluyor ve içinde buz kristalleri oluşuyor. Filtrasyonda oluşan buz kristalleri ile biranın acılığına katkıda bulunan proteinleri de ayrıştırılan Efes Ice, daha saf, daha dolgun bir yapıya aynı zamanda farklı aromalı, yumuşak içimli, serinletici bir lezzete kavuşuyor. Efes Ice, lezzeti kadar ambalaj tasarımıyla yenilikçi bir görünüm sunuyor. Alkol oranı yüzde 4.2 olan Efes Ice’ın ideal içme derecesi 4 C, raf ömrü ise 12 ay.