22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 1 16/8/07 15:01 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 21 SAYI 1117 / 19 AĞUSTOS 2007 Soldan sağa: Ersöz Ata, Deniz Karayazgan, Furkan Boran ve Müfit Samık (önde). Fotoğraf: Vedat Arık EDITH PIAF: Hayat Böyle!.. Adı bile olmayan bir sınıftan geliyordu Edith Piaf. Soyadını da sokağın dilinden aldı, “Piaf/serçe”. Savaş yıllarını bir somun ekmek, bir şişe şarap peşinde geçirdi. Sadece adına ve onlar için yapabileceklerine âşık olan adamlarla evlendi. “Kaldırım Serçesi” filmi ve kitabı, Edith Piaf’ın bu kısa ama kederli hayatını anımsatıyor. Semra Topal Sayfa 5 Onlar dönem tutkunları. Yaşları 23'le 28 arasında değişiyor, aralarında 60'ları ve 70'leri yaşamış, görmüş olanları yok, 80'leri ise hayal meyal hatırlıyorlar; yani kimisi sevdiği dönemi hiç yaşamamış, filmlerden izlediği, anlatılanlardan dinlediği, kitaplardan, dergilerden okuduğu kadarını biliyor, ama yine de hepsi geçmişi bugüne tercih ediyor. Onlara ne gelişen teknoloji ne de sayesinde kolaylaşan hayat, hiçbir şey bu seçimleri kadar keyif vermiyor… Deniz Yavaşoğulları / Candeğer Muradoğlu Tüm zamanlardan zamansızlığa... Alışveriş yaptığımızda seçtiğimiz kıyafet belki ailemizin, belki etkilendiğimiz bir filmin, belki bir kitap karakterinin, belki de yaşadığımız bir aşkın ama kesinkes kendi hayatımızdan bir şeylerin izlerini taşır, aslında bizi o kıyafeti seçmeye sürükleyen onlardır. Üzerimize giydiklerimiz kişiliğimizin, hayata karşı duruşumuzun bir aynası, aynı zamanda da bir ifade biçimi. Durup yoldan geçen insanlara baktığımızda, kiminin dinlediği müziği, kiminin kendine olan güvenini, kiminin politik görüşünü, kiminin titizliğini, kiminin inancını kıyafetleriyle yansıttığını görürüz. Bu kıyafetler her dönemin modasına göre değişir, her döneme göre kişilerin beğenileri de farklılaşır, yani genelde... Gerçi hepimizin aklının kaldığı, sevdiği bir dönem vardır, çoğumuz da bu sevgimizi o dönemden kalan eşyaları evimizin bir köşesinde saklayarak gösteririz, ama bazıları böyle yapmıyor, hatta aksine mümkün olduğunca görünür kılıyor, hatta sevdikleri dönemi üstlerinde taşıyor. Kimi 60’ları, kimi 70’leri seviyor, beğenileri değişmiyor, onların kıyafetlerinde her daim o sevdikleri dönemin izi oluyor. Son yıllardaki “retro” (eski) moda anlayışının sebebi geçmişe olan özlemle bağdaştırıldı, öyle ki üstünde dönem kıyafetleri taşıyanların birçoğu sadece görselliğinin dışında, o dönemin yaşayış biçimini, toplumsal koşullarını ve diğer özelliklerini de seviyor, kimisi yaşamış olmak istiyor, kimi ise çok özlüyor. Bazısı sadece o zamanın müziğini dinliyor, o zamanın filmlerini izliyor, evine o döneme ait eşyalar alıyor. Hepsinin o döneme neden takılı kaldıkları üzerine anlatacak bol bol hikâyeleri var. Onları dinlediğimizde “şansımız olsa acaba hangi dönemi seçerdik?” diye sorduk kendimize ama karar veremedik. Peki ya siz, hangi dönemi seçerdiniz? 60'lar için Deniz Karayazgan, 70’ler için Müfit Samık, 80’ler için Ersöz Ata, 90’lar için Hande Özsun ve 2000’ler için de Furkan Boran’la, bu dönemlerin ne ifade ettiğini, ne anımsattığını ve bu dönemleri neden sevdiklerini konuştuk. Devamı 67. sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle