Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 5 YENI 31/5/07 19:11 Page 1 PAZAR EKİ 5 CMYK 3 HAZİRAN 2007 / SAYI 1106 5 Bitmeyen korku... Ardagül Yıldız arlamentoda, sokakta, evde, televizyonda her yerde biraz öfke birikip de patladığında, öfkesi patlayan, patlatana hemen eşcinselliğe ilişkin göndermeler yapar. Bu toplumda derin ve güçlü bir homofobinin olduğunu gösterir, ama bu da sürekli yadsınır. Peki bu değişmez mi? Değişir elbette. Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği (Kaos GL) işte bu değişimi hızlandırma peşinde. Kaos GL homofobi karşıtlarını “Herkesin kazandığı bir oyun mümkün” sloganı altında “2. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma”da bir araya getirdi. Medyanın homofobi üzerindeki rolünün gündeme getirildiği, eşcinsel öğrencilerin sorunlarının ele alındığı buluşmada İsveç Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Börje Vestlund da bir konuşma yaptı. Kendisi de eşcinsel olan Vestlund, sorularımızı yanıtladı: Marksist temelli Sosyal Demokrat Parti’nin programına baktığımızda, “azınlığın temsil edilmesi” ve “ayrımcılık” ile ilgili sorunlara öncelik tanındığını görüyoruz. Sosyalizm, aynı zamanda eşcinsel haklarını da koruyan bir sistem midir? Elbette sosyalizm, eşitliğe dayalı bir sistem olarak; herkesin eşit bir şekilde temsil edilmesini öngörür. En başından beri parti programının kapsadığı değerler var; işçiler, kadınlar ve göçmenler... Artık eşcinseller de bu programın içinde yer alıyor, geyler ve lezbiyenler de programımızın bir parçası. Feminizm hareketine verdiğiniz siyasî destek bağlamında, kadın hakları ve eşcinsel hakları arasındaki ilişkiyi anlatır mısınız? Evet, feministler de partimizin değişmez bir parçası haline geldi. Kadın hakları için de savaşıyoruz. Toplumsal yapıya baktığımızda, bütün kurallar erkeklere göre yazılmış görünüyor. Sosyal normların, kadınların ve geylerin aleyhine işlediğini görüyoruz. Unutmayın ki işçi haklarını çiğneyen bir yapı, geylerin haklarını da dışlar. P litikacılara bakıyorum; izledikleri din kökenli siyaset bellidir. Dinler arasında bir fark gözetmeden şunu söyleyebilirim ki; radikal dinciler daima eşcinsellere karşı negatif olmuştur. İsveç Parlamentosunda eşcinseller ne kadar temsil edilebiliyor? Yeşiller, liberaller ve bizim partide eşcinsel temsilciler var. Evet, düşünüyorum da parlamentodaki bütün partilerde eşcinseller var. İzledikleri politikaya karşın, Hıristiyan Demokrat Parti’nin bile baş danışmanı eşcinsel bir milletvekili. İsveç Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Börje Vestlund’a göre bütün dinler eşcinsellere hoşgörüsüz. Her partide bir eşcinsel milletvekili ya da danışman olsa da İsveç’in de aşması gereken önyargılar var. Börje Vestlund... Fotoğraf: Necati Salaş ANNE BEN EŞCİNSELİM... Homofobik eğilimler, kültürle yakından ilişkilendiriliyor. Bu kültürel faktörler neler? Homofobik eğilimlerin temelinde az önce söz ettiğimiz gibi ideolojik temeller yatıyor, ancak bir o kadar da kültürel faktör bulunuyor. Diğer ülkelere kıyasla belki İsveç’te biraz daha iyi bir toplumsal zeminden bahsedebiliriz, ancak, şiddete maruz kalan eşcinseller için henüz biz de çözüm yolu bulabilmiş değiliz. Örneğin geyler bazı parklara gidemiyor, çünkü şiddete maruz kalabiliyorlar. Homofobik tabanlı suçların önlenmesini umut ediyoruz. Bir an önce ırk, cinsiyet, din, cinsel yönelim, etnik ve ulusal kimliklere dayanarak tanımlanmış sosyal gruplara karşı işlenen suçların önüne geçmemiz gerekiyor. İsveç’teki toplumsal altyapının, eşcinsel haklarının korunması açısından daha elverişli olduğunu söylediniz. Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz? Türkiye’nin kültürel altyapısına baktığımızda, işler biraz daha zorlaşıyor. İsveç’te annesine gey olduğunu açıklayan bir çocuk ilk başta kabul ettirmekte biraz zorlanır; ancak kısa bir sürede aile içindeki sorun aşılır. Türkiye’de ise, ailenin çocuğunun gey olduğu gerçeğini kabul etmesi gerçekten güç. Bu, Türkiye’nin AB üyeliği için bir kriter mi? Evet, olabilir; çünkü kadın ve eşcinsel hakları, bütüncül bir çerçevede insan haklarına dahildir. Bütün bu hakların gözetilmesi gerekiyor. Türkiye’yi toplumsal açıdan incelediğimizde, pozitif anlamda bir değişimden bahsedebiliriz. Türkiye’de birçok açıdan bazı yargıların kırılmış durumda olduğunu görüyoruz; çünkü Türkiye gelişiyor ve bu devam etmeli. İleride bu gelişimin hız kazanacağına inanıyorum. Homofobide din faktörünün rolü nedir? Bütün dinler, önyargıları açısından birbiriyle aynı kaderi paylaşıyor. İsveç Parlamentosu’ndaki bazı po