02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 8 19/4/07 15:39 Page 1 PAZAR EKİ 8 CMYK 8 22 NİSAN 2007 / SAYI 1100 Sanal zaferler Ogame, Travian, Monstersgame, Knight Online... İnternet üzerinden oynanan strateji oyunları oyuncunun iktidar olma arzusunu tetikliyor. Köyler kuruluyor, filo sahibi olunuyor, hatta vampirlerin safında savaşılıyor. Zaman bilgisayar başında akıp geçiyor, hırs bileniyor. Adı üstünde oyun bu, diyen de var, bütün sorumluluklarını oyun başında unutan da… GAMZE SAKALLILAR (Monstersgame) Benim hayatımda oyun büyük bir yer kaplıyor. Önce saçma buldum, uzun süre katılmadım ama popülerleşince oyun benim de ilgimi çekti. Çalıştığım yerde bütün gün bilgisayar karşısındayım. Bu yüzden oyuna karşı ister istemez ilgili oluyorum, günde üçdört saat oynuyorum. Bu tarz oyunların çok vakit almasının sebebi de gerçek zamanlı olmaları. Mesela oynadığım karakteri oyun içinde bir saat çalışmaya gönderiyorsam gerçekten de bir saat geçtikten sonra görevini tamamlıyor. Karakterimi kontrol etmek için tekrar oyuna dönme isteği duyuyorum. Oynadığım vampirkurtadam savaşlarında yaratılan ortam tamamen kazanmaya ve stratejiye yönelik. Yani bu sizin savunmaya veya saldırmaya yönelik eğilimlerden hangisine daha yakın olmanızla da alakalı. Bir de eğer oyun içinde bir topluluğa (klan) bağlıysanız daha da aktif oluyorsunuz, çünkü çeşitli sorumluluklarınız oluyor. Lideriniz bir toplulukla savaşma kararı alırsa sizin de savaşa katılma zorunluluğunuz var. Klana BİRKAN CEM SÜME (Knight Online) Birkan Cem on yedi yaşında bir lise öğrencisi. Knight Online’ı yaklaşık üç yıldır oynuyor. Günde oyuna ayırdığı zaman yaklaşık on saat. Bu yüzden arkadaşlarını, ailesini ihmal ettiğinin ve ev ödevlerini aksattığının farkında, ama “Knight Online için değer” diyor. Oyundaki Rogue, karakterini üstleniyor. “Rogue, benim gibi hem hızlı hem de sinsi, ama onu kendime benzetmiyorum. Sadece kendimi lider olarak görmek hoşuma gidiyor”. Peki bu oyun neyi anlatıyor, neyi amaçlıyor... Candeğer Muradoğlu oner Yusufoğlu kendi köyünde hammadde üretiyor. Gamze Sakallılar vampirlerle kurt adam savaşında vampirlerin safında duruyor. Birkan Cem Süme orkların ve insanların savaşını yönetiyor. Cenkhan S Alkaya’nın kendine ait bir filosu var. Şaşırdınız ya da bu yazdıklarıma bir anlam veremediniz. Demek ki gerçek insanların sanal ortamdaki dünyalarına uzaksınız… Merak ediyorsanız buyurun, internet üzerinden oynanan strateji oyunları Ogame, Travian, Monstersgame, Knightonline’nun müdavimlerinin anlattıklarını okumaya… “Knight Online’daki amaç oynadığı serverın kralı olmak” diye yanıtlıyor, “Birbirine zıt iki ırkın savaşı bu oyunla bağdaştırılıyor; ayrıca aynı ırkta olanların birbirleri ile yardımlaşması sağlanıyor”. SONER YUSUFOĞLU (Travian) Travian’ı günde ortalama altı saat oynuyorum, ama bu oyun sürekli ekrana bakmayı gerektirmiyor. Mesela bir bina kurmak için ileriki seviyelerde sekiz saat beklemek gerekebiliyor. Yani oyuna üç saatte bir on dakika bakmak bile yetiyor, ama ben saldırılar kadar zamanı da görebilmek avantaj olduğu için oyunu kapatmıyorum. Çalışırken ekranda arkaplanda kalıyor, bu bazen 16 saati buluyor. böyle düşünmediğimi söyleyebilirim; ama artık olgun ve evli biriyim. Oyunda güçlü olmak insana tatmin duygusu veriyor. Bazen başkan, bazen başkan yardımcısı, komutan ya da diplomat olabiliyorsunuz, yani bir iktidarınız oluyor. Ben genellikle strateji oyunlarında her ırkı deneyerek kendime uygun olanı seçiyorum. Güç her zaman savaşarak ispatlanmıyor. Bazen güçlü olduğunuz izlenimini vererek; hiç savaşmadan da güçlü olduğunuzu kabul ettirebiliyorsunuz. katıldığınızda sizin belirtilen sürede oyundaki karakterinizi geliştirmeniz gerekli. Bunlar olmazsa topluluktan çıkarılmanız bile söz konusu olabilir. Oyunun, günlük hayatımı elimden almasına izin vermiyorum, ama karakterimin oyuna dönmesine bir buçuk saat kaldıysa yatmayıp onu bekliyorum. Benim karakterim Vampir, ama ismini söylemek istemiyorum. Çünkü rakiplerimin oyun içinde bana saldırma riski var. Oyuna bakmadığım zamanda bile “acaba kurduğm bina bitti mi, hammadde birikimi yeterli seviyeye geldi mi, acaba saldıran var mı” gibi sorular aklıma takılsa bile işlerimi engellemesine izin vermiyorum. Çünkü alt tarafı bir oyun. Tüm köylerim yok edilse, emeğim heba olsa dünyanın sonu değil, gerekirse baştan başlarım diye düşünüyorum. Daha gençken CENKHAN ALKAYA (Ogame) Ogame kendi imparatorluğunu kurup; galaksi içerisinde güçlü üretim, araştırma ve savaş filosuna sahip olmak için oynanıyor. Büyüdükçe düşmanlarının sayısı artıyor ve üretim arttıkça senden daha güçlülerin iştahı kabarıyor. Bir çeşit dünya gerçeği aslında. Fazla petrol üretiyorsan o petrole göz koyup senin emeğine acımayan insanlar sana saldırıyor, sana ait olanı senden almanın yollarını arıyorlar. Ogame, son derece acımasız bir oyun, Allah’tan kan akmıyor. Bir matematik ve zamanlama altyapısı üzerine kurulu. Oyun online olmadığım süre içerisinde de devam ediyor. Yani uzun süre pc başında olmaya gerek yok. Sadece filoların iniş zamanlarını dakik olarak takip etmek gerekli, işin püf noktası bu. Sırf bu yüzden hayatımda ilk defa saatimi kurmaya başladım. Günlük hayatımda da aslında disiplin sağlayıcı otorite oldu. Mesela Beyoğlu’nda yürürken internet cafeye girip; filoyu kaldırıp yola devam ettiğim olmuştur. Fotoğraf: Serkan Yıldız Günde en az bir, en çok üç saat oynuyorum. Bazen oyunda delirenler oluyor. Bir kaç oyuncu anneme aileme küfür ettiği için oyundan atıldı. Ogame’de küfür ve tehdite izin verilmiyor. Seviyorum, zevk alıyorum ve oynuyorum, ama bunun bir oyun olduğunu unutmuyorum. Kendimi ondan dolayı güçlü veya iktidar sahibi hissetmiyorum, adı üzerinde oyun. Filon patlayınca birkaç sıra geriliyorsun, ama maddi veya manevi kaybedecek bir şeyin yok. Sıkılırsam oynamayı bırakırım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle