14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 1 19/4/07 15:31 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 21 SAYI 1100 / 22 NİSAN 2007 Çıplak ruh tedirginliği... Hasta, ruhunun en karanlık yerlerini açmaya hazırdır analistin karşısında. Analist ise sıcak, ama mesafeli bir ilişki kurmanın peşindedir. Hem mesleğinin deontolojik kurallarına uyacak, hem de hastaya duyarsız görünmeyecektir... Fuat Erman Sayfa 4 Anneme sözümü tuttum Müjde Ar, 18 yaşında annesine iyi ve çalışkan biri olacağı sözünü verdi. Kadının kimlik arayışına yol gösteren filmlerde oynadı, sinemanın erkek dünyasını kabullenmedi, kendi dilini kurdu ve bu sözünü tuttu. Ar, Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde bu yılın onur ödülünü alıyor... Şükran Yücel üjde Ar, TRT’nin ve Türkiye’nin tek kanalında “Aşkı Memnu” adlı unutulmaz televizyon dizisinde görünür görünmez milyonlarca insanı etkileyen büyüsü başladı. Yıl 1975... Milyonlarca izleyiciyi televizyonun karşısına kilitleyen “Aşkı Memnu”, bu yıl 26. İstanbul Film Festivali’nde gösterildiğinde gerçek bir klasik başyapıt olduğu bir kez daha kanıtlandı. Müjde Ar, bu filmle başladığı sinema serüveninde sadece sinemadaki kadın starların kimliğini değiştirmekle kalmadı, ülkemizde kadının değişiminin tarihini yazdı. Adı Vasfiye oldu, Asiye oldu, Ahh Belinda oldu, Fahriye Abla, Teyzem oldu... Kadının adını ve özgürlüğünü kazanma mücadelesini onun filmlerinde adım adım izledik. Oyunculuğa henüz çocukken 8 yaşında tiyatroda başlamışsınız. Evet, Oraloğlu Tiyatrosu’nda “Karanlığın İçinden” adlı oyunda bir buçuk yıl oynadım. Sonra Nejat Uygur’da, İstanbul Tiyatrosu’nda ve en önemlisi ortaokulda öğrenciyken, Süavi Süalp’le Azak’ta kabare yaptık. Onun da hayatıma kattığı büyük zenginlik vardır. Genç kuşaklar Süavi Süalp’i tanımıyor. O da son derece muhalif duruşlu bir insandı. 15 yaşındaydım onunla tiyatro yaptığımda. Daha sonra Üç Maymun Kabare’de oynadım. Aşkı Memnu sinemaya ilk adımınız mı oldu? Aşkı Memnu’dan iki yıl önce ben lise sondayken Halit Refiğ, Adem ile Havva diye bir film yapıyordu. Film Mersin’de çekilecekti. Sınava gireceğim için ben filmde oynamak istemedim. Zaten oyuncu olmayı hiç istemiyordum. Annemin (Aysel Gürel) hayatını görüyordum. Bir taraftan felaket parasızlık, tiyatroların durumu çok sallantıda, bütün çocukluğum annemin mücadelesiyle geçtiği için, aman diyordum, oyuncu olmayayım da ne olursam olayım. Ne olmak istiyordunuz? Diş hekimi olmak istiyordum ama Hacettepe Fizik’i kazandım. Burada İstanbul Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı’na başladım. Samim’le (Değer) tanıştık, evlendim. Fotoromanlarda oynuyorum, mankenlik yapıyorum, üniversiteye devam ediyorum. Bir gün tak kapı, Salih Güney geldi. Eşimin arkadaşıydı. “Halit Refiğ TRT’ye bir dizi yapacak, seni oynatmak istiyor” dedi. Ben asla oynamam, dedim. O da “Ben söz verdim, seni götüreyim, cevabını kendin ver” dedi. Halit Refiğ beni Itır’ın oynadığı Nihal için düşünmüş önce. Halit Abi, kapıyı açıp beni görünce, “Sen Bihter’sin” dedi. Ben bunu niye dediğini anlamadım tabii. Oyunculuğu düşünmediğimi söyledim. O, “Katiyen olmaz” dedi ve bana senaryoyu verdi. Ben Halit Ziya’nın romanını da aldım, okudum. Gördüm ki, Bihter, bizim sinemamızda hiç işlenmemiş, çok farklı bir karakter... Oturduk tartıştık, nasıl olur, nasıl tepki alır, evli bir kadın filan, ama ben tabii ne de olsa Aysel’in kızıyım, açıkçası rolün kışkırtıcı tarafı beni tahrik etti. Ne olursa olsun, dedim, biraz ortalık karışsın. Devamı 67. sayfalarda M Müjde Ar “Aşkı Memnu”da.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle