02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 3 8/3/07 15:59 Page 1 PAZAR EKİ 3 CMYK 11 MART 2007 / SAYI 1094 3 Gazeteci, yazar, yönetici, sosyolog… Değişik alanlarda çalışan kadın erkek 54 kişi, kendi tanıdıkları Duygu Asena’yı, Türkiye’nin çehresini nasıl değiştirdiğini kaleme aldılar… Kitabın ismi, “Gücünüzü Bilin/Duygu Asena’ya Saygı”... Duygu Asena’sız ilk 8 Mart’ta D uygu Asena hep yazdı, ama daha da önemlisi ezilen, mutsuz, çaresiz, sessizliği makus talih bellemiş kadınların hayatında fark yarattı. Kadınerkek ilişkilerinde dayatılan rollere ve hayata kafa tutabilmek adına kalemini cesurca oynattı. Dostu Haluk Şahin’in “Sebat ve kararlılık yiğitliğin belirleyici niteliklerinden biriyse, yiğittir Duygu. Karşısında binlerce yıllık koşullanmaların sersemlettiği milyonlarca erkek ve onların karbon kopyası bir o kadar kadın... Eleştirilmiş, küfredilmiş, yerden yere vurulmuş, alay edilmiş, yuhalanmıştır” diye yazdığı bir cesur yürekti. Kimileri onun bugünkü her orta yaş kadınının hayatı yönlendirmede, direnmeyi öğrenmede önemli bir misyonu üstlenmesine alkış tuttu; kimileri ise bu çığlığa dudak büktü. Ama bir gerçek var ki; o da alışılmış, ezberlenmiş, kabullenilmiş bir dünyanın kovanına çomak soktuğuydu. Reyhan Yıldız’ın altı aylık bir çalışmayla hazırladığı “Gücünüzü Bilin/Duygu Asena’ya Saygı” işte bu kovandan kaçanları, Asena’nın dostlarının diliyle anlatıyor. Yıldız, kitabın önsözünde şöyle yazıyor: “Şunu farkettim: Duygu’yu herkes kendi durduğu yerden görmüş, öyle anlatmış. O kadın herkeste başka bir Duygu yaratmış. Bu farklı Duygu’lar aslında Türk insanının haleti ruhiyesine, bu toplumdaki çeşitliliğe, zihinsel dünyamızdaki karmaşaya dair çok şey söylüyor. Belki de bu yüzden bu kitap o kadının, Duygu Asena’nın olduğu kadar bizim de hikâyemiz...” Asena’yı, hayata bakışını, düşüncelerini, öncülüğünü anlatanlar, dostları, yolu kesişenler, ondan etkilenenler… İlhan Selçuk’un köşesinde Asena’nın uzun soluklu mücadelesini anlatan cümleler, aslında medyaya da bir uyarı: “Bu medya Sevgili Asena’ya layık olmak istiyorsa, Duygu’nun davasına sahip çıkmalı!.. Kadının tensel, ruhsal, bireysel, sosyal, cinsel, siyasal, ekonomik özgürlüğü bir bütündür... Kadın erkek gibi ne kadar insanlaşırsa o oranda özgürleşir... Duygu bütün ömrünü kadının özgürlüğüne adadı; bu erkeklerin de özgürlüğüdür... Duygu Asena’ya layık olmak istiyorsak, yürüyeceğimiz tek yol var!..” Nebil Özgentürk bir ilki anlatıyor: “Asena ve arkadaşları tabuları zorlayarak, kırıp parçalayarak, sarsarak, yıkarak, o güne kadar kadına dair gündeme gelmiş ya da konuşulmamış, cesaret edilmemiş ne varsa kapağa taşır.. Adına yakışırcasına hem de.. Özellikle kentli kadın ama kasabalı ya da köylü, şiddete uğramış tüm kadınlar, dayaktan sinmiş yüzbinlerce kadından örneklemeler vardır dergide... Sisteme, yasalara, devletin zirvelerine ilişkin çarpıklıklar da..” Sezen Aksu başkaldırıyı anımsatıyor: “Neredeyse tartışılmaz derecede tabulaştırılmış, kemikleşmiş, neredeyse hepimizin de artık razı olduğumuz çok yerleşik ve gayri insani değerlerin üstüne öyle bir gittin ki sadece duygunla, fikrinle, duyarlılığınla, insanlığınla, kaleminle... Benim vicdanımdaki yerin; insanlığınla, dostluğunla, kaleminle, yazarlığınla, bu incelikli başkaldırışınla, sen bir kahramansın güzel arkadaşım.” Türkel Minibaş ezilmişlik zamanlarını anımsatıyor: “Duygu 80’lerin karanlığına karşı duruşun simgesiydi. ‘Kadının Adı Yok’la kadın ezilmişliğine karşı çıkarken, baskı ve şiddeti toplumsallaştıran tüm zihniyetlere de karşı duruyordu. Özellikle de 12 Eylül rejiminin travmasından kurtulmaya çalıştığımız; en doğal hak ve özgürlüklerin bile lütuf gibi sunulduğu o günlerde.” Fatmagül Berktay mücadeleye çağrıyı vurguluyor: “Bütün kitapları, bir mücadele çağrısıydı. Bu mücadele çağrısı, birçok erkek yazar çizer tarafından, hem cehaletin verdiği cesaretle hem de kadınlar hakkında uluorta konuşma hakkına ve kolaylığına sahip olmanın fütursuzluğuyla çeşitli açılardan karalansa da, kadınlara ulaşmayı başardı.” Reyhan Yıldız her yeni ve farklı bir sesi kısmak isteyen onca ahlak zabıtalarına, yasaklı zamanlarında ya da acılı işsiz günlerinde sus pus olanlara, kılı bile kıpırdamayanlara inat, öyle bir vefa çalışması yapmış ki; geriye sadece "eline sağlık" demek kalıyor! İpek Özbey BİZİM DUYGU’MUZ… Kitapta ismi olan diğer yazarlar şöyle: İnci Asena, Nebil Özgentürk, Cihan Aktaş, Canan Arın, Ayşe Ayata, Fatmagül Berktay, Kürşat Bumin, İpek Çalışlar, Ayşe Düzkan, Gülay Göktürk, Seda Kaya Güler, Müge İplikçi, Nihal B. Karaca, Filiz Kerestecioğlu, Arzu Öztürkmen, Gülnur Acar Savran, Şirin Tekeli, Mehmet Y. Yılmaz, Serpil Yılmaz, Ayşe Arman, Stella Aciman, Sezen Aksu, Yazgülü Aldoğan, Ahmet Altan, Coşkun Aral, Ayşe Arman, Ayşenur Arslan, Zeynep Avcı, Tuğçe Baran, Oya Baydar, Ahmet Cemal, Oral Çalışlar, Sema Dinçer, Can Dündar, Tuğrul Eryılmaz, Ali Kocatepe, Filiz Koçali, Ayşe Kulin, Türkel Minibaş, Zeynep Oral, İlhan Selçuk, Pınar Selek, Muhittin Sirer, Nuray Soysal, Elif Şafak, Meral Tamer, Selen Tokcan, Cüneyt Ülsever, Fügen Yıldırım, Ali Murat Güven, Nazım Alpman, Melih Aşık, Haluk Şahin, Hızır Tüzel, Elif Dağdeviren.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle