02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 12 8/11/07 15:23 Page 1 PAZAR EKİ 12 CMYK 11 KASIM 2007 / SAYI 1129 Özbek şarkıcı ve besteci Sevara Nazarkhan’ın son albümü “Sen” raflarda yerini aldı. Geleneksel Özbek ezgilerini modern ezgilerle birleştirmeyi başaran Nazarkhan, geçmiş ile gelecek arasında güncel bir köprü kuruyor. Müzikte yeniliğe açık herkes bu köprüden geçebilir. Özbeklerin gözbebeği... Zekeriya S. Şen O rta Asya ve İpek Yolu her zaman efsanelerin yüzyıllar boyunca yaşatılmaya devam edildiği cazip bir bölge olmuştur. Olağanüstü bolluk, mimari zenginlik, kültürlerin birleşim noktası ve özellikle herkesin kulağında yer eden İpek Yolu ezgileri… Ancak söz konusu bölge müziksel anlamda uzun zamandan beri bunun ilerisine geçemeyip, bir durgunluk yaşıyor. Bu durgunluk son zamanlarda adından çok söz ettiren Özbek şarkıcı/besteci Sevara Nazarkhan sayesinde bir sonraki evreye taşınmaya başlandı. Sanatçı peş peşe çıkarttığı başarılı çalışmaları ile hem kendinden hem de Özbekistan’dan oldukça söz ettiriyor. Dünya Müziği platformunda ön plana çıkmaya başlayan Nazarkhan Türkiye’de de EMI/KENT etiketi ile çıkan dördüncü albümü “Sen” ile tekrar tüm gözleri üzerine çevirdi. Klasik müzik şarkıcısı bir baba ve geleneksel yaylı enstrümanları üzerine uzman bir anneye sahip olan sanatçı, ailesinin yönlendirmesi ile ülkenin en prestijli müzik okulu Taşkent Devlet Konservatuarı’nda okudu. Ülkenin en değerli etnomüzikologlarından eğitim gören Nazarkhan, özellikle 15. yüzyıl geleneksel Özbek enstrümanı olan doutar üzerine eğitim aldı. İki telli Orta Asya sazı olarak tanımlayabileceğimiz doutar ile geleneksel ezgileri incelemeye başlayan sanatçı, deneyselliğe olan ilgisi ile etnik ve modern ezgiler arasındaki çatallaşmanın tam orta noktasında kendine yer edindi. Böylece ülkesinde hiçbir sanatçının başaramadığı bir şeyi yaptı, geçmiş ile gelecek arasında güncel bir köprü kurdu. Özbekistan’da bir pop yıldızı statüsünde olan sanatçı, Özbek “Spice Girls” olarak lanse edilen dört kadından oluşan “Sideris” adlı grubu ile müzik kariyerine adım attı. Nazarkhan, ömrü çok kısa olan bu gruptan ayrıldıktan sonra solo kariyerini kovalamaya karar verdi ve tek başına “Gozal Dema” albümünü çıkarttı. Özellikle Özbekistan’da çok beğenilen albüm, sanatçının ilk uluslararası albümü “Yol Bolsin”a zemin hazırladı. 2003’te çıkan “Yol Bolsin” geçmiş ile gelecek arasındaki geleneksel köprünün temellerini yansıtırken, Özbekistan müziği için yeni bir pencere açtı. Fransız yapımcı Hector Zazou tarafından kaydedilen albüm sayesinde Sevara aynı yıl BBC Radyo 3 tarafından “En İyi Asya Sanatçısı” ödülü ile taçlandırıldı. Folklorik saflığa ve gelenekselliğe inanan sanatçı, daha sonra peş peşe “Bahtimdan” ve “Bu Sevgi” adlı albümleri çıkarttı. Her çalışması ile Özbek geleneksel ritmlerini modern müziksel bir palete taşıyan sanatçı, yavaş ancak sağlam yapılandırma ile ülkesinin ulusal hazinesi olarak görülmeye başlandı. Özbek kültürünü ve gelenekselliğini korumayı kendine hedef bilen yirmi altı yaşındaki sanatçı, bu yıl, en başarılı çalışması olan “Sen”i çıkarttı. Özbek şiirlerini ve deyimlerini parçalarında kullanan Sevara, Rus elektroniktechno müzisyeni Victor Solong yönetiminde on bir parçadan oluşan albümü ile dünya müziği listelerine üst sıradan giriş yaptı. Bu albümünde elektronik kulvara çok daha fazla sokulan sanatçı, ortaya hafif Björk tadında minimalist bir çalışma çıkarttı. Tüm albüm boyunca hissedilen garip ancak bir o kadar cazip elektronik atmosfer, geleneksel ritmleri samimiyet ile kucaklıyor. GELENEKSEL VE MODERN... Sanatçının ikinci uluslararası albümü olan “Sen” ilkinin bıraktığı yerden bayrağı devralıyor. Söz konusu albümde geleneksellik ve modernlik aynı seviyede tutularak, ortaya oldukça sağlam organik bir yapı çıkarılmış. Her paçaya doğru duygu ve tutku akıtılan albüm, Sevara’nın Taşkent’teki ev stüdyosunda kaydedilmiş. Daha sonra İngiltere’deki Real World’un stüdyosunda bir araya getirilen parçaların üzerine Sevara’nın vokalleri kaydedilmiş. Elektronik oyunlardan ve tekrarlardan uzak olan albüm, tek kelime ile Sevara’yı yansıtan bir ayna niteliğinde. Albümde dikkat çeken parçaların arasında ut ve elektronik ritmler arasındaki meydan okumayı yansıtan “Bu Sevgi”, sanki bir yerlerden bildiğinizi hissettiren “Kunlarım Sensiz”, elektronik ve etnik müzik arasındaki uyumu çok güzel vurgulayan “Kuigai” ve “Ne Kechar” yer alıyor. Albüm Sevara’nın Asya’nın gelecekteki Diva’sı olacağının sinyallerini veren bir çalışma. Bize çok yakın görünüp bir o kadar uzak olan “Sen” geleneksel müziğin başarıyla sunulabileceğinin en güzel örneklerinden biri. Müziksel tatlara açık olan herkesin bu lezzeti tatmasında fayda var. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle