02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 PAZARIN PENCERESİNDEN 18 HAZİRAN 2006 / SAYI 1056 Töre kurbanı... Selçuk Erez Camlı yoldan çıkmayınız! Efes’te, tiyatronun yaratıcısı, şarap tanrısı Dionysos’un başrahibi C.Flavius Furius Aptus’un görkemli malikânesini, bugünün teknolojisiyle gezmeye hazırlanın... Binlerce turistin vereceği zararı önlemek için 2. Yamaç Evi’ne paslanmaz çeliğin taşıdığı kırılmaz, kalın camdan bir yürüyüş yolu yapıldı. Yol, 21 Haziran Çarşamba günü açılıyor. Özgen Acar Dünya bu çatıyı örnek alıyor... Efes’te kazılar günümüzden tam 111 yıl önce, 9 Ekim’de başladı. Kazının sorumlusu Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’ydü. Liman kenti olmanın yarattığı zenginliği dünyanın yedi harikasından biri olan “Artemis Tapınağı”nın ünü pekiştirdi. Bilimsel kazılar kentin gizemini adım adım aydınlatırken, 1969’da Prof. Dr. Hermann Vetters, Efes’in toplumsal, ekonomik yaşamını aydınlatmak amacıyla “1. Yamaç Ev”de kazıya koyuldu. Bu ev depremlerden, yangından oldukça zarar görmüştü. “2. Yamaç Ev” ise oldukça korunmuştu ve 1983’e değin her kazma vuruşta olağanüstü buluntular gün ışığına çıkacaktı. 1995’te Türk ve Avusturyalı bilimciler “2. Yamaç Evin gelecek kuşaklara bırakılması için bir çatı ile örtülmesine” karar verdiler. Enstitü Başkanı Prof. Dr. Fritz Krinzinger’in gözetiminde 1998’de yapımına başlanan çatı, 2000’de tamamlandı. Aşırı ışık, yağmur, nem ve rüzgârın duvarlardaki renkli resimleri, mozaikleri bozmaması hedeflendi. İçerisi yazın serin, kışın sıcak olmalıydı. Fotoğraf çekecekler için güzel ışık sağlanmalıydı. Yürüyüş yolları turistlerin yapıya zarar veremeyeceği şekilde düzenlenmeliydi... S abahtan beri kafayı çekiyor, arada yerinden kalkıp duvarları yumrukluyor ve ortada ne bulsa yerlere atıp kırıyordu. Böyle şerefsizlik, bizim ailede bugüne kadar böyle namussuzluk görülmemiştir! Kardeşi Muhsin de perişandı: Keşke araba altında kalsaydık da bugünleri görmeseydik! Zeliha, hem sarhoş kardeşi Fecri’ye, hem de ayık olanı Muhsin’e hak verdi, “Bu sabah ilaçlarımı almadım; inşallah tansiyonum 35’e çıkar da ölürüm!” dedi. Orospu! Şerefsiz kaltak! Fecri, Muhsin ve Zeliha, kız kardeşlerinin, ailesi kendini başkasıyla evlendireceğini anlayınca tanımadıkları bir erkekle kaçtığını yeni öğrenmişlerdi. Gebersin! Geberecek! Nebahat böylece aile meclisince ittifaklaölüme mahkum edildi. Fecri, ortalıktaki son vazoyu yere atıp parçalarken elini kesince çok sinirlendi, Muhsin’e “Hemen yarın gidip vuracaksın o namussuzu!” dedi. Niçin ben gidecek mişim? Çünkü en gencimizsin de ondan! Kaç yaşındasın? Seksen sekiz! Ben senden bir yaş ufağım. Üstelik de kalp yetmezliğim var. Niye sen gitmiyorsun? Nebahat, uzun zamandır barındığı “Yaşlılar Yurdu”nda kendi yaşıtı bir emekliyle anlaşmış, yurdu terk etmişti... Ailesi, o yaşına kadar evlenmemiş ve bakire kalmış olan Nebahat’ın kendini böyle tanımadıkları bir erkeğe teslim etmesini içlerine sindiremiyorlardı... Zeliha’nın aklına geldi: Aile namusumuzu Mahmut temizleyecek! İ stanbul’da Boğaz’a bakan bir yamaçta görkemli bir villada gibisiniz... Nerede mi? İS 2. yüzyılda Roma İmparatorluk Döneminde, Efes’te “Yamaç Ev2”de... Hemen iki adım ötenizde Celsus Kitaplığı var. Altı adımda birinci, on adımda ikinci tiyatrodasınız. Efes’in iki ana caddesinin köşesinde konuşlanmakla kalmıyor, kapıdan çıkınca neredeyse (Pamucak’a çekilmeden önce) Ege Denizi’nde ayaklarınızı da ıslatıyorsunuz. O tarihlerde Efes’teki 200 bin kişinin gözünde, sanki Dolmabahçe gibi bir sarayda yaşıyorsunuz. Pencereden baktığınızda limana birkaç balıkçı teknesinin geldiğini görüyorsunuz. Öğleden sonra teknenin yelkenlerini şişiren, Egelilerin “imbat” dedikleri rüzgâr ile serinliyor, balıkçının neler yakaladığını merak ediyorsunuz. Taze balık alması için uşağınızı limana göndereceksiniz. O akşam, konuklarınıza, Amasyalı hemşerimiz, gezgin Strabon’un Sisam şarabına yeğlediği “Efes şarabı eşliğinde, taze balık ikram etsem” diye düşünüyorsunuz. Elbette yüce Dionysos adına şarap daima başköşede olmalı... Siz kim misiniz? Lidya’nın (Manisa ve çevresi) bağlarında doğmuş, Frigya’nın (Ankara, Eskişehir, Afyon çevresi) davul zurnalı dağlarında büyümüş, şarap tanrısı, tiyatronun yaratıcısı, tanrı Dionysos’un Efes’teki “başrahibi” C. Flavius Furius Aptus’sunuz! Akdeniz’in bir kentinden “Roma soylusu” olarak Efes’e gelmenizden üç yüzyıl önce, İÖ 1. yüzyılda Yunan mimarisine göre yapılmış, kırık dökük “peristil (üstü açık, iç avlulu)” bir evi gözünüze kestirdiniz. Yıkıp yerine Dionysos rahibine yakışır görkemli bir malikâne yapmayı düşlüyorsunuz. Tıpkı günümüz yalılarını yıkıp yan parselleri de kapatıp ye 2. Yamaç Ev’de yapılan yürüme yolu, 400 bin YTL’ye mal oldu. Avusturyalı Prof. Dr. Yük. Müh. Wolfdirtric Dietrich Ziesel ve Mimar Yük. Müh. Otto Hauselmayer’in tasarladığı hafif malzemeden çatıyı taşıması için içteki kalıntıların konumları da dikkate alınarak paslanmaz çelikten direk ve sütunlar kullanıldı. Çatı örtüsü, ışığı yüzde 90 oranında geçiren cam lifinden, hava dolaşımı için jaluzi biçiminde özel yaptırıldı. Ancak başlangıçta öngörülen maliyet aşıldı, çatı 8 milyon Avro’ya mal oldu. Bu rakam TC Kültür Bakanlığı’nın 2005’te tüm kazı ve onarımlara harcadığı paranın yaklaşık iki katıydı. Çatı 2000 yılında, yürüyüş yolu tamamlanmadan ziyarete açıldı. O günden sonra, duvar resimlerinin, mozaiklerin onarım ve korunması, temizliği için 32 bin işgünü karşılığında, restoratörler, arkeologlar, uzmanlar, ustalar ve işçiler çalıştı. Beş yıl boyunca Avusturya Arkeoloji Heyeti her yıl ortalama 300350 bin Avro harcadı. Avusturya Efes Dostları Derneği ile 14 firma maddi kaynak ve destek sağladı. Çatı, Napoli’de bir yapı için kopyalanan, Çatalhöyük, Troia, Zeugma kazılarına da esin kaynağı oldu. Bu arada Yamaç evlerini her açıdan irdeleyen dört kitap yayımlandı, bir kitap da yakında basılacak. Yürüyüş yolunun yapılması ise dört yıl gecikti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sağladığı 400 bin YTL ile paslanmaz çeliğin taşıdığı, kırılmaz kalın camdan yapılan yürüyüş yolu 21 Haziran Çarşamba günü törenle açılacak. Mahmut, yeğenleriydi. Çocukluğunda eniştesinin evlendiğinde bakire çıkmayan süt kardeşini satırla doğramış ve Suriye’ye kaçmıştı. Kardeşler bu fikri beğendiler, “Tecrübelidir, muhakkak yapar! Hemen bir yıldırım telegraf yolla!” dediler. Mahmut, cevap verdi: Uçak biletimi yollarsanız gelirim. Bir de şartım var: Dişlerimin tümü çürüktür; yaptıracaksınız! Kabul ettiler, Mahmut geldi. Güç tanıdılar; çok yaşlanmıştı ve namuslarının hemen temizlenmesi imkânsızdı: Gözleri iyi görmüyordu ve ileri derecede parkinsonu vardı... Hemen göz doktoruna götürdüler. Sonra iyi işetmediğinden kulakburuncuya da uğraması gerekti. İşitme cihazı kullanmalıymış... “Ohh be,” dedi Mahmut, “şimdi sinekleri bile görüyor, vızıltılarını dahi işitiyorum!” Bir nörolog, beyin emarı istedi, ilaç verdi: Kaç zaman sonra üstüme dökmeden yemek yerim? Birkaç günde olur! Birkaç gün sonra Fecri, “Al şu tabancayı; git vur kaltağı!” dedi. Satırla öldürsem olur mu? Ben tabanca kullanamam. Mahmut bir poligona yollandı, tabanca kullanmasını öğrendi. O sabah Zeliha, Nebahat’ın kaldığı eve başka bir isimle telefon edip kontrol etti: Kaltak oradaydı. Mahmut yola koyuldu. Yedi saat sonra biri telefon etti: Haramidere’ye kadar gitmiş, Kahpeyi bulmuş, tabancayı doğrultmuş ama isabet ettirememişti: Kurşun sadece kadının çenesini yalamış, dişlerini kırmıştı. Mahmut yakalanmış, polise teslim edilmişti. Mahmut bir süre sonra bunaklık nedeniyle tahliye edildi, ama Nebahat’a tazminat ödemek zorundaydı: Parayı doğrultmak için, işitme cihazını ikinci el sattı. Kardeşlerin tüm birikimleri tüketilmiş, buna rağmen ailenin alnındaki kara leke silinmemişti. Onlar şimdi Nebahat’tan çok Mahmut’tan nefret ediyorlar: Yüzüne gözüne bulaştırdı şerefsiz! Artık tutulacak yol kesindir. Muazzez sordu: Bu deyyusu şimdi hanginiz öldürecek? cabası... Yamacın üstünden akıtılan sular, alt kattaki işliklerde değirmenleri döndürüyor. Özel ve genel hamamlarda kullanılan sıcak su, yapının tüm alanlarını dolaşarak günümüz merkezi ısıtma sistemi işlevini yerine getiriyor. Daha önce yıkılan, Yunan mimari özelliğini taşıyan, çevresi sütunlu “peristil” ev geleneğini sürdürmek de ihmal edilmiyor. Avlunun ortasında yağmur sularını toplayan havuz da unutulmuyor. Daireler üç terasa yerleştiriliyor. Duvarlar resimli, yerler ise mozaik kaplı. Yaz sıcağında renkli mozaiklerin üzerine atı1. Yamaç ev (solda) ve çatıyla korumaya alınan 2. Yamaç ev (sağda). lan bir kova su, yaşayanları serinletiyor. Mimar, tüm yapıda 3800 m2 duvar resmi, rine gökdelen yapanlar gibi davranıyorsunuz. Yeni yapıyı tam 1800m2 mozaik, 1600m2 mermer kaplama kullanıyor. Ne lüks “dört dönüm” üzerine büyütmeye karar veriyorsunuz. Mimarıdeğil mi? Süslemede duvar resimleri öne çıkıyor. Duvarlarda gernız, binanın yüksekliğinin 26 metreyi bulacağını öngörüyor. çek mermerler ya da mermer izlenimi veren boyalı sıvalar kul“Apartman” kavramını Efes’te uygulama önerisiyle karşılaşıyorlanılıyor. Zamanla, nasıl günümüzde duvarlar kirlenince yeniden sunuz. Ancak mimarınız, günümüzdeki “Laz kalfa” mantığı ile boya badana yapılırsa, daha sonraki yıllarda Yamaç Ev'de de zevksiz davranmayıp 26 metrelik yüksekliği arazideki üç terasa aynı uygulamaya en az yedi kez başvurulacak. aşamalı yedirecek bir görünümle “Dionysos rahibinin zevkine Alt katlarında yaşam, üst katlarda ise günümüzyakışır” biçimde planlıyor. de “dubleks (içten iki katlı)” dairelerde olduğu gibi yatak odaları var. Görkemli binanın, önce İÖ MERKEZİ ISITMA VE DUVAR RESİMLERİ... 262’de, yüzyıl sonra 369’da iki büyük depremden zarar göreceğini o günlerde kestirmek olanaksız. Her gün önünden geçenler, taş ve tuğlalı inşaatı hayranlık ve Efes’te ekonomik gerileme ve depremler sonrasınmerakla izlemiş olmalılar. Yapının içinde yedi daire olacak. Altda görkem yerini alçakgönüllü yaşama bırakacak. yapı çok sıkı tutuluyor. Biri temiz, biri pis su için iki ayrı şebeke Bina 7. yüzyılda değin kullanılacak, ancak ekonodöşeniyor. Her daireye akar su getirilirken, birkaç kişinin yan yamik yaşamı sürdürebilmek için alt katlar işliklere, na oturduğu “latrina (günümüz alafranga tuvaletlerinin atası)” ardükkânlara dönüşecek, dairelerin yeni sahipleri de tıkları da kent kanalizasyonuna özenle bağlanıyor. Mimar, her bazı ekler ya da bölmeler yapacaklar. “Çatı aktatürlü olasılığa karşı sarnıç ve kuyularla da evlerin, hamamların, rımı”, “su şebekesinin onarımı”, “kanalizasyon botuvaletlerin su gereksinimlerini güvence altına alıyor. Ayrıca evrularının tıkanması” gibi sorunlar günümüz “kat lerin çeşitli yerlerinde süslü püslü çeşmeler, fıskiyeli havuzlar da mülkiyeti” ilkelerine göre çözümlenecek... Bir malikâne, yedi daire Birinci ev: Yamaç Evin birinci bölümünü törensel bölüm oluşturuyor. Burada Yunan tiyatro yazarları Menandros’un komedi ve Euripides’in “Oresstes” oyununun başkahramanı ile kız kardeşi Elektra ayakta gösteriliyor. Tiyatro maskesi ile 18 değişik panoda çeşitli tiyatro sahneleri de bu bölümde. Çok renkli resimler arasında Herakles ile ırmak tanrısı Akheloos’un mücadelesi betimleniyor. Tabanda bezemeli mozaikler yer alıyor. Burada bulunan bronzdan bir Afrikalı baş, İmparator Trayan’ın Doğu Savaşını anlatan, bir mobilya parçası olan eşsiz fildişi kabartma bugün Selçuklu Müzesi’nde sergileniyor. İkinci ev: Dokuz sütunlu avlunun tabanında Dionysos ile eşi Ariadne’yi cennette anlatan cam mozaik ile mitolojik deniz yaratıkları ve Nereid, ev sahibinin ağırladığı konuklarını büyüleme isteğini yansıtıyor. Üçüncü ve Beşinci ev: Tiyatro, müzik, yazın gibi çeşitli sanat dallarının esin perileri olan dokuz “Musa” resmi, ayrıca antik dünyanın ünlü kadın ozanı Safo, sanatın koruyucusu tanrı Apollon ile çeşitli filozof portreleri bu bölümlerin önemli duvar resimlerini oluşturuyor. Dördüncü ev: Ünlü filozof Sokrates’in eşsiz duvar resmi buradan sökülerek müzeye taşınmadan önce onarılmış ve sağlamlaştırılmıştı. Roma resim sanatının günümüze ulaşan bu eşsiz kalıntısı ziyaretçileri Selçuk Müzesi’nde büyülüyor. Altıncı ev: Yamaç evi kimin yaptırdığının şifresi bu odada çözülmüştü. Zeminin taban alanı 900m2 olup Dionysos rahibi C. Flavius Furius Aptus’a ait bir yazıt şifreyi günümüze ulaştırdı. Yedinci ev: Roma İmparatoru Augustus’ın eşi Lavia ve oğullarının, İmparator Tiberius’un mermer büstlerini, bir bronz yılan heykelini, Zeus kartalını Selçuk Müzesi'ne kazandırdı. CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle