22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Y I L 2 0 S AY I 1 0 3 8 / 1 2 Ş U B AT 2 0 0 6 YVONNE RİDLEY Özgür Erbaş Sayfa 11 SİTAR KRALİÇESİ: ANOUSHKA SHANKAR Zekeriya S. Şen Sayfa 9 PELİN BATU Esra Açıkgöz Sayfa 2 AŞKIN ? HALİ Dünyada bir milyara yakın kişi internet kullanıyor. Bu ilginin nedenlerinden biri, elbette aşk. Kimileri internetteki aşkları “sanal” diyerek yok saysa da, yaşayanlar “gerçek” olduğunda ısrarlılar. Peki bu mecradaki aşkın diğerlerinden farkı ne? Gerçek nerede başlıyor, sanal nerede son buluyor? Yaşayanlar anlatıyor... şk nedir? Cinsel birleşme öncesi bedenin salgıladığı hormonlar toplamıdır, dünyanın en güzel duygusudur, deliliktir, kutsaldır, yalandır, gerçektir, vardır, yoktur… Yanıtların sayısı, insan nüfusuna eşittir, denilebilir. Ancak antropologlar, aşkın insanın iki ayağı üzerine kalkıp tüylerinden kurtulduğundan bu yana yaşadığı bir duygu olduğunda hemfikirler. Bu yüzden de insan, eline geçen her araçla aşkı yaşamanın ve vuslata kavuşmanın yollarını arıyor. Bugün için bu aracın adı internet. Bilgiye ulaşmanın en kolay yolu olarak sunulsa da kullanımındaki artışta, aşkı barındırması da etkili olsa gerek. Tüm dünyada kullanıcı sayısı bir milyara yaklaşan internet, Türkiye’de yaklaşık 10 milyon 220 bin kişinin hayatında pek de küçümsenmeyecek bir yer işgal ediyor. Peki, interneti aşk için cazip hale getiren ne? İlk akla gelen seçenek bolluğu, içe ya da dışa dönük kimlikleri, hatta kadınla erkeği, meslekleri eşitlemesi... Yine de belirli bir muhitte, belirli yerlere gidenlerin rastlaşma sıklığı, sanal ortam için de geçerli, çünkü ön elemeler, yine belirli ölçütlere göre yapılıyor: Adı, fotoğrafı, cinsiyeti, dünya görüşü, dini inancı, piercing yaptırıp yaptırmadığı... İlk bakışmanın ardından belki günler sonra öğrenilebilecek tüm bilgiler, “profil” başlığı altında, derli toplu veriler olarak diğerlerine sunuluyor. Bu sayede “boşa kürek sallanmamış” oluyor, eğer o kişi uygun değilse, bir başka profilin okunmasına geçiliyor... Kısa zamanda yol almak kadar, fiziksel ve toplumsal sınırlardan kurtulmak da sanal âlemin cazibesini arttırıyor. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Figen Çok ve Arş. Gör. Hülya Ercan’ın “Gençlerin Internet Ortamında Kurdukları İlişkiler” başlıklı araştırmalarına göre, internette romantik ilişki yaşayanların oranı yüzde 43.6. Koç ve Ercan, bu rakamı Batı’daki yüzde 2’lik oranın yanına koyarak, “İki cinsin arasına kalın duvarların konduğu tarihsel geçmişin günümüze yansımasıdır” yorumunu yapıyorlar. Bu aslında, sanal ilişkiye burun kıvıranların, hatta “ahlaken” değerlendirenlerin içini rahatlatacak bir sonuç, yani internet aşka konan yasakları ancak bir nebze ortadan kaldırabiliyor. Üstelik bağımsız, sınırsız internet ortamında filizlenen aşklar, yeryüzüne indiğinde hemen bilindik öyküler dillenmeye başlıyor. “Gerçek” hayatta bakire değil diye eşini vuran erkek, internette tanışıp evlendiği kadından da aynı “saf”lığı bekliyor, yoksa o da öldürüyor. ekolay.net’in, 17 bin 632 kullanıcısıyla yaptığı anket sonuçları da bu iki dünya arasında bir fark olmadığını mimliyor. Bu sonuçlara göre, sevgiliyle yapılmayacakları listesinde ilk sırada “maça gitmek” var, en beğenilen aşk filmi ise “Sevgi Emektir” diye bağıran “Selvi Boylum, Al Yazmalım”. “Sevgilinizin en çok nesini değiştirmek istersiniz” sorusuna, yüzde 47 gibi yüksek bir oranda “huyunu” yanıtı verilmesi de klavyenin başına öğrenilmiş duygu ve düşüncelerle geçildiğini gösteriyor. Sanalla gerçek arasındaki bu belirsizlik internette başlayan aşkların “meşruiyet”ini de sarsıyor. İnternette tanışıp evlenen çiftler bile ailelerinden bu aşkın kaynağını gizliyor... Peki, hiç mi değişim yok? Var elbette, cinsel kimliklerle internet üzerinden yüzleşilip tercihler değişebiliyor, ama en sıklıkla “biseksüel“ keşif yaşanıyor! Biz de “Sevgililer Günü” vesilesiyle, internette aşk mümkün mü, ilişkiler ne kadar gerçek diye sorduk; güveni, sadakati, heyecanı anlatmalarını istedik. İlk elden, “Bu ilişkiler gerçek” diyenler, hem isimlerini hem fotoğraflarını gizlediler. Neden mi? Gerçek hayatta aşk ve beden ne kadar korkutuyorsa, sanala da bu korkunun Devamı 67. sayfalarda gölgesi vuruyor, elbette... A Özlem Altunok Özgür Erbaş ARMAĞANLI BULMACA ÇENGEL BULMACA DİJİTAL DÜNYA SATRANÇ BRİÇ SOFRA GÖNLÜMÜN KÖŞESİ 80 YIL ÖNCE CUMHURİYET MEKÂN Kadınlığın zorlu halleri “Aşk ve Gurur” ile “Bir Geyşanın Anıları” gösterime girdi. İkisi de kadının tarihini ve hallerini anlatıyor... Aslı Selçuk Sayfa 8 Tuval benim dünyam... Şenay Öztürk için resim kendini anlatmanın en iyi yolu, “Tuval bana ait bir dünya” diyor. Şimdi o dünyanın kapılarını açıyor... Esra Açıkgöz Sayfa 16 Yaratıcılığın ölümü... Dünyanın zenginleri, gözlerini yaratıcılığa diktiler. Peki ama onların yaratıcılıkları, eşitsizliği çözmeye yeter mi? Volkan Aran Sayfa 4 CUMHURİYET 01 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle