22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 3 28/12/06 15:14 Page 1 PAZAR EKİ 3 CMYK 31 ARALIK 2006 / SAYI 1084 3 Burkanın arkasındaki Afganistan Afganistan’da kadın milletvekili sayısı Avrupa ortalamasının da üzerinde, ama ne burka eksiliyor ne de korku. NATO adına sivil temsilcilik yapan Hikmet Çetin’e göre Taleban’dan sonra alınan yolu küçümsememeli ve modernleşme için kadınlara güvenmeli. Gül Atmaca Afganistan’da 249 kişilik Meclis’te (Loya Jirga) anayasa gereği 68 kadın milletvekili var. 102 kişilik senatoda ise 23 kadın bulunuyor. Bu, ortalama yüzde 27 demek ki bu oran Avrupa’nın birçok ülkesinden daha yüksek. Türkiye’dekinden ise kat kat yüksek. 2004 yılında, Birleşmiş Milletler ile seçmen kaydına başladığımız zaman kayıt olan kadınların oranı başta sadece yüzde 13’tü. Taleban’ın tehditlerine rağmen bu oran yüzde 44’e çıktı. Bu kadınlar tehditlere aldırmadan kayıt oldular, oy kullandılar ve seçimlerde son derece başarılı sonuç aldılar. Ben Afganistan’da modernleşmeyi kadınların başaracağına inanıyorum. Seçim öncesinde konuştuğum gençler kadın milletvekillerine oy vereceklerini söylüyorlardı. Onlara göre 23 yıldır yaşanan süreçten, savaştan, yıkımdan erkekler sorumluydu. bürokratik işlemleri var; paranın ülkeye gelmesi 22 ay sürüyor. Afganistan’a hâlâ en çok parayı ABD veriyor. Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası ve Avrupa Birliği yılda 200 milyon dolar civarında yardım da bulunuyor. Bunun dışında ülkelerin yaptığı yardımlar var… Afganistan’ın büyük sorunlarından birisi de uyuşturucu. Bu sorun çözülebilir mi? Afganistan, bir zamanlar birçok tarım ürününün ihracatında birinciydi, ancak 23 yıllık süreç, birçok alanda olduğu gibi tarıma da büyük zarar verdi. Köylü tarlasını ekememiş, tarlasını sulayamamış, malını satamamış. Geriye bir tek yol kalmış, o da haşhaş ekmek, çünkü su istemiyor, büyük bir çaba gerektirmiyor. Afganistan’da iki bin aile geçimini haşhaş ekiminden sağlıyor. Güneyde haşhaş tarlaları tahrip edilenler Taleban’ın kucağına itildi, Taleban EDİTÖR’DEN H H ikmet Çetin, TBMM Başkanlığı’ndan Dışişleri Bakanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı danışmanlığına kadar birçok önemli görevde bulunmuş bir siyasetçi. Ancak, bugün bizi ilgilendiren yönü, Afganistan’da 32 ay boyunca NATO Kıdemli Sivil Temsilcisi olarak görev yapmış olması. 2004 yılının Ocak ayında bu göreve seçilen Çetin’in görev süresi dört kez uzatıldıktan sonra ağustos ayında bitti. Cumhurbaşkanlığı için adı geçen, Ankara’nın “kıdemli” gazetecilerinin “Hikmet Abi” dedikleri Çetin ile Oran’daki ofisinde konuştuk. Afganistan’a giden kadın gazetecilerin izlenimleri pek iç açıcı değil. Siz Taleban’dan sonra kadınların statüsünde bir iyileşme olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Taleban döneminde Afgan kadının çektiği sıkıntıyı çok az ulusun kadını çekmiştir. Ülkenin kabile yapısından, geri kalmışlığından, eğitim eksikliğinden kaynaklanan sorunlar devam ediyor, bunların hemen düzelmesi beklenemez. Örneğin, doğum sırasında ölümlerde Afganistan birinci sırada. Kızları küçük yaşta evlendirme, zorla evlendirmeler devam ediyor. Özellikle, Pakistan ile sınırın olduğu, kabile kültürünün devam ettiği güney ve doğu bölgelerinde kadınlara yönelik daha fazla baskı var. Bu baskı, kadına yönelik şiddet, burkayla kapatma, kız çocuklarının okula göndermeme şeklinde yaşanıyor. Kadınların tahminen yüzde 15 ila Hikmet Çetin NATO temsilcisi olarak Afganlı kadınlarla selamlaşıyor... 20’si, erkeklerin ise yüzde 45 ila 50’si okuma yazma biliyor. Bir yandan da pek çok kadın kendisini yakarak Peki, Taleban’dan sonra ne değişti? yaşamına son veriyor… Taleban uzaklaştırıldıktan sonra ortada ne ordu kalmış Taleban iktidardan uzaklaştırıldıktan sonra kadın ne polis gücü ne de hükümet; bütün yapılar yıkılmış, haklarının gelişeceği konusunda yüksek bir beklenti vardı. fabrikalar, yollar, barajlar... Bugün nereden nereye Kadınlar, modernleşme hareketine destek ve oy verdi, gelindiğine bakınca çok önemli işlerin yapıldığını ama beş yıl sonrasına bakınca arzuladığı düzeyde bir görüyorsunuz.. Örneğin, çok önemli yollar yapıldı. iyileşme görmedi. Yani hayal kırıklığı yaşanıyor. Bir de Başkent Kâbil’den ülkenin güneyindeki Kandahar’a gitmek kabile kültürü devam ediyor...1213 yaşında bir genç kızı eskiden iki gün sürüyordu. Yeni yapılan yolla, bu süre 78 3 eşi olan 50 yaşında bir adamla evlendirirseniz, intiharı saate indi. Taleban döneminde kadınlar sosyal yaşamdan düşünebiliyor... Batman’da da aynı olayları yaşıyoruz... tümüyle soyutlanmıştı. Öğretmenlerin çoğu kadın olduğu SORUNU ASKER ÇÖZEMEZ! için özellikle eğitim darbe görmüştü. Kadınların sokağa çıkmaları belli şartlara bağlıydı; kadın sadece eşi ya da Afganistan’a yeterince yardım gidiyor mu? Ülkenin aileden bir erkekle sokağa çıkabiliyordu. Bugün ise iki hemen hemen her yerinde hayal kırıklığı ve kızgınlık milyon kız çocuğu ilköğretimde. Afganistan’ın özellikle hâkim. Vaatler yerine getirildi mi? orta, kuzey ve batısında burkadan kurtulmada hızlı bir Afganistan’da son 5 yılda 10.2 milyar dolar para artış var. 2004’ün başında Kâbil’e gittiğimde sokaklarda kullanıldı. Bu yılda 22.5 milyar dolara denk geliyor. İki çok az burkalı vardı. taraftan da kaynaklanan sorunlar var. Afganistan’ın gelen Afganlı kadın milletvekili Malalai Coya, çok dert yardımları kullanım kapasitesi sorunlu: Rüşvet hâlâ çok yanıyor. Talebandan sürekli tehdit aldığı için nefret yaygın. Öte yandan, parayı verenlerin uzun süren ettiği burkayı şimdi gizlenmek için giydiğini söylüyor... erkes kendini gizleyecek bir aralık arayacak bu akşam, bayramdan kurtarabilirse, anılarını ve gövdesini. Kimi evine çekilecek, kimi sokağa… İnsan zihninin en büyük marifeti unutuş, bu akşam biraz inatla, biraz zorlayarak derinlere çekilecek, unuttukça, unutulacak... Geçmişin kederiyle geleceğin belirsizliği çarpışacak, kimilerinin yaralarının kopan parçaları birleşecek, kimilerinin yarasından bir parça daha kopacak… Oysa unutmak, yadsımaktır! Sizi siz yapan geçmişi kişisel tarihinizin çöplüğüne gömmektir. Bir kere unutmaya karar verdiyseniz, nedenlerinizi de büyütürsünüz gözünüzde... Bir gün o nedenlerin hiçbirinin hükmünün kalmayacağını da umursamazsınız. Unutulan bir kişiyse, vefadan, bir olaysa vicdandan, kocaman bir zaman dilimiyse yaşamaktan vazgeçtiğinizi gizlemeye çalışırsınız kendinizden. Rezil, ama sizi kendinizle didişmekten kurtaran bir tutkudan uzakta, varoluşunuza bakarken dönen başınızı hiçbir şeyin sakinleştiremediğini keşfedersiniz sonra. Ama artık hatırlamak da hayatın unutmaktan boşalan gediklerini doldurmaya yetmez. İşte tercih orada başlar, acıdan kurtulmak için unutmak biraz da yaşamaktan vazgeçmektir. Acıyı unutmadan, ama ona asılmadan baş dönmelerine boyun eğmekse yaşamayı seçmektir. Bu seçiş hayatı bütünüyle kabulleniştir, taraf olmayı bilmektir, seçtiğin tarafta durabilmektir… Artık başka türlüsü mümkün değildir, yaşanacaktır… Bu haftanın kapağına konu olan Anna Karenina’nın dediği gibi, “Elinde değildir artık, başka türlüsünü yapmak”... Anna Karenina kapak konumuz, çünkü yazılışından tam 129 yıl sonra, bu kez Kenter Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. Anna’yı Yeşim Koçak, Levin’i Hakan Gerçek oynuyor. Anna, unutulmaz bir karakter, her kuşağın kadınında, o kuşağın dilini bürünüyor… 2007’nin dili ise izleyene ya da okuyana ait… Daha fazla söze gerek yok, İyi bayramlar, iyi yıllar… Berat Günçıkan bguncikan@yahoo.com Cumhuriyet DERGİ* İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Güray Öz Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212)343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Dilşat Özkaya Rezervasyon: Mete Çolakoğlu / Mustafa Doğan (0212) 251 98 7475 / 343 72 74 Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/ İstanbul (0212) 454 30 00 *Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr bunlara sahip çıktı. Üstelik haşhaş eken köylüler öyle büyük paralar kazanmıyor. Bir köylünün haşhaş ekiminden yılda kazandığı para 23 bin dolar arasında. Asıl parayı kazananlar aracılar, mafya. Bu para, rüşvet mekanizmasına, teröre vs. gidiyor. Haşhaş ekimini sadece bir kez yasaklayan Taleban da bu paradan payını alıyor. Bütün önlemlere rağmen bu yıl haşhaş üretiminde yüzde 40 artış var. Haşhaş ekiminin önüne geçmek için köylüye başka geçim kaynakları sunmak zorundasınız! Benim de yer aldığım bir ekip, bir öneri paketi (White paper) hazırladık. Ayrıntılarından bahsetmeyeceğim, şu kadarıyla söyleyeyim: Bu proje için yılda 3 milyar doları ortaya koyarak 10 yıl süresince köylüye kredi vereceksiniz, ürününü satın alacaksınız... Afganistan konusunda ümitli misiniz? Komşulardan gelen müdahele bende zaman zaman ümitsizlik yarattı ve yaratıyor. Öte yandan, komşuların olumlu katkısı olmadan da gelişme olamaz. Afganistan için yılda 45 milyar dolara ihtiyaç var. Eğer Afganistan’daki insanlar iş, eğitim, sağlık hizmeti, yollarının yapılacağı ümidini taşımazsa sadece asker göndererek meseleyi çözemezsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle