Katalog

R PAZAR 1 28/12/06 14:55 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 20 SAYI 1084 / 31 ARALIK 2006 YEŞİM KOÇAK / HAKAN GERÇEK Anna Karenina: Yaşasın tutku Tolstoy’un en önemli eserlerinden biri, Anna Karenina. Yayımlanmasının üstünden 129 yıl geçti. Çok ülkede, çok kez sahnelendi, sinemaya uyarlandı. Sıra Kenter Tiyatrosu’nda. Yeşim Koçak ve Hakan Gerçek’in sahnelediği oyun, bir kadının tutkulu aşkı üzerinden toplumu, düzeni, devleti, iki yüzlülüğü sorguluyor. Koçak’a göre, bu sefer mutsuzluklarına rağmen hayatından memnun bir Anna Karenina var. Fotoğraf: Koray Avcı Bengü Çetinkaya O dünya edebiyatının en tanınmış kadın kahramanlarından biri. Trajik bir aşkın bireysel ve toplumsal kurbanı. Tutkuyla bağlandığı adam uğruna evini, kocasını, çocuğunu, toplumdaki “onurlu” yerini ölüme feda eden kadın. O, Anna Karenina... Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden Rus yazar Tolstoy’un 1877’de yayımlanan, pek çok kez sahnelenen, sinemaya aktarılan ölümsüz eseri Anna Karenina tiyatro sahnesinde. Kenter Tiyatrosu’nda seyirciyle buluşan oyun, Anna Karenina’nın hikâyesi, ama aynı zamanda Tolstoy’un kendi hayat felsefesinden, yaşamından çok şey kattığı Levin’in de hikâyesi. Bu iki başrolün oyuncuları Yeşim Koçak ve Hakan Gerçek’le konuştuk: “Anna Karenina’yı sahneliyoruz” cümlesini duyduğunuzda ilk neler hissettiniz? Yeşim Koçak: Yeni sezonda ne oynayacağımızı seçerken Yıldız Kenter ya da Mehmet Birkiye bize metni getirir. Onlardan sonra, İngilizce metni okuyan genelde ben olurum. Başından beri oyunun içindeyim ve bu çok heyecan verici. Bir de adaptasyonu çok ilginç, oynaması zevkli, hızlı geçişlerle oyuncudan çok şey bekleyen, oyuncunun idmanlı olmasını gerektiren bir oyun. Anna Karenina rolü, herhalde bir aktristin başına gelebilecek en güzel şeylerden biri… Hakan Gerçek: Anna Karenina rolü bir kadın oyuncu için çok önemli tabii. Benim oynadığım Levin karakteri de romanda çok ağırlıklı bir yer tutuyor. Uyarlamayı okuduktan sonra Levin’e gerçekten hayran kaldım. Ayrıca oyunun benim için başka bir özelliği daha vardı; 20 sene sonra, geçen sene, ilk kez tiyatroya bir sezon ara verdim ve hiç oyun çalışmadım. Zaten zor olan oyunun çalışma dönemi bu yüzden teknik açıdan stresli geçti. Romanı oyun için tekrar okuduğunuzda, karakterleri içselleştirmek, kendinizi onlara, onları kendinize katmak kolay mı oldu, güç mü? Y. Koçak: Romanı tekrar okumaya başladıktan sonra, rolü çıkartabilmek için çok ipucu buldum. Kadının yürüyüşü, gülüşü... Fakat bir süre sonra bu kafamı karıştırmaya başladı, çünkü elimizdeki, çok değişik bir adaptasyonun metniydi. Bu yüzden romanı okumayı bıraktım. Devamı 6. sayfada Muharrem’i de kapitalizm delirtti Erkan Can, son filmi Takva’da, bir dergâh üyesini, Muharrem’i canlandırıyor. Anlatılan, Muharrem’in kapitalizmle karşılaşınca yaşadığı çelişkiler. Can, için bunlar yeni değil, “Bu tarz çelişkileri herkes gibi ben de yaşıyorum” diyor. Nadide Karademir Sayfa 7 Fotoğraf: Hıdır Durman