02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 14 AĞUSTOS 2005 / SAYI 1012 AZ SONRA' DİYE DİYE... 4 Başkaldırıyı önler S avaş Kalafat, pek çok gazete ve televizyonda magazin muhabirliği yapmış bir isim. Şimdilerde Süperpoligon isimli internet sitesinde yazıyor: Sizce Türkiye'de magazinin durumu eleştirilerde vurgulandığı kadar vahim mi? Bu, nereden baktığınıza ya da kimin baktığına bağlı. Ama bence, magazin şu anda en çok üretilen dolayısıyla tüketilen bir ticari meta. Kültürel meta demiyorum, çünkü o düzeyde değil. Neden? Bu taleplerle bağlantılı. Taleplerden kaynaklanan ve beklentilerle gelişen magazin haberleri ancak böyle olabilir. Belki magazinciler bunu kültürel boyuta taşıyabilirler, ancak bunun ticari ve tiraj anlamında bir getirisi olmadığı için de kimsenin işine gelmiyor. Siz magazini nasıl tanımlıyorsunuz? Ben magazini tarif ederken, magazin hayatln içindeki renklerdir diyorum. Bu nasıl baktığınıza bağh, renk körüyseniz yeşili kırmızı d a görebilirsiniz. Ama sağlıklı bakıyorsanız, oradaki renkleri doğru algılayabilirsiniz. O renkler ne kadar gerçek? Insanoğlu egosunu tatmin etmek için bir araç arar, bugünün aracı televizyon. O şatafatlı, çok renkli yaşamları gördüğünde karşıdaki kişi tatmin oluyor. Öbür türlü ne olur biliyor musunuz? Başkaldırır. Buna biraz afyonlama tekniğı de diyebiliriz. Ya o renkli hayatları yaşayanlar... Onları nasıl etkiliyor bu haberler? Onlar sizin dostunuz mu? Sanat dünyasında, sanatçıgazeteci dosduğuna inanmamak lazım. Bu, karşılıkJı menfaatleşmelerden doğan bir beraberlik. Ama benim dostum ya da arkadaşım diye nitelediğim insanlar da var. Bizim meslek biraz nankör. Benim dostluklanm insanlık bağlamında engin, ama meslek bağlamında babamı bile tanımam. Meslek bunu gerektirir. Özel hayatın gizliliğine inanıyor musunuz? Kamuya açık alanlarda olmadığına inanıyorum. Her ünlüye eşit durmak gibi bir kaygınız var mı? Bu insanın duruşuyla ügili. Ben haberlerimı, bir iddia olarak veririm, insanlara inanma ya da inanmama şansı tanırım. Benim görevim yargılamak değil, ben hâkim değilim, gazeteciyim. Yaptığınız işe ne kadar inanıyorsunuz? Birtakım rahatsızlıklarım, hesaplaşmalarım var. Olmasa da olur, açıklamaiam da olur diyebıleceğim pek çok haberım de. Sıstem çarkını böyle işlettiği için ben biraz da kendimi kader mahkumu gibi hissediyorum. Çıkıp Semra Hanım'ın açıklamasını yapmak zorunda kalıyorum. Ballı bir kaymak olduğu için medya kahramanı olarak sivriltiliyor bazı insanlar. Bu aslında bir suç ortaklığı, ünlüler, izleyiciler ve yapımcılar arasında... Kim daha masum kestirmek mümkün değil. Görülmek modern hayatların bir parçası. Birileri teşhir ediyor, diğerleri röntgencilik yapıyor... Ortaya kimilerine göre eğlenceli, kimilerine göre kasvetli, kimilerine göre zararlı görüntüler ve konuşmalar çıkıyor. Peki, bu teşhir ile röntgeni buluşturan, adlarına magazin muhabiri, biraz daha gözü karalarına da "paparazzi" denilenler kimler? Özel yaşamların bırakın sınırında, bu kadar içinde dolaşırken nerede kendilerine "dur" diyorlar? Kimi ve neyi, ne adına sunuyor, ne adına gözetiyorlar? Bu soruları gazete ve televizyonların magazin muhabirleri ve yöneticilerine sorduk. tşte yanıtları... Esra Açıkgöz Evet, ipin ucu kaçmış... S inem Tanrıyakul, dört yıldır magazin olaylarını konu alıp yommlayan gençlik programı Genç Magazin'i hazırhyor. Genç Magazin bir ekip işi, editör Burak Akkul, yapımcı ise Murat Birgül. Programın sunucusu da ünlü bir oyuncu: Kartal Balaban. Ekip, sorulanmızı şöyle yanıdadı: Magazin konularına gençlerle yetişkinlerin ilgisi arasında nasıl farklar var? Bize kalırsa gençler, sevdikleri ve örnek aldıklan insanlarla ilgili magazin haberlerine ilgi duyuyorlar. Hayran olduldarı şarkıcı türkücü ne yapmış, kiminle çıkmış ya da yakalanmış, bunları görmek istiyorlar. Orta yaş ve üstü izleyiciler ise adını sanını bilmeseler bile kim olursa olsun o ünlü kişi nerede kiminle ne yapmış merak ediyorlar. Kısacası "dedikodu" ihtiyaçlarını tatmin ediyorlar. Özel hayat sınırınız nedir? Biz kendi programımızda kişilerin özel hayadarını, kendilerinin anlatmak ya da göstermek isteyecekleri düzeye kadar inceliyor, izleyiciye sunuyoruz. Diğer programların ya da basılı magazinlerin yaptığı "özel hayata müdahale" haberlerini ise onları eleştirmek adına, üstü kapalı gösteriyoruz. Yani bir nevi "antipaparazzi" programıyız. Medyanın haberlere de sızan magazinleşme halini nasıl değerlendiriyorsunuz? Son derece rahatsız edici ve "ipin ucu kaçmış" dedirtici buluyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde ana haber bültenlerinde, toplumu çok çok ilgilendirmediği sürece, bizim "magazin" tabir ettiğimiz bu haberlere yer verilmez. Bu tür konuların da haber değeri tabii ki vardır, ama bunlar, haberlerden önce ya da hemen sonra yapılan (bizim kanallarımızda da bir ara denenen) hayat insan konulu programlar şeklinde verilir. Başta da söylediğimiz gibi bizde "ipin ucu kaçmış" durumda. Türkiye'de genel anlamda, reyting uğruna çiğnenmeyecek kural yok. Magazini nasıl tanımlıyorsunuz, paparazzi ile magazin arasındaki farkı nasd açıklıyorsunuz? "Magazin" aslında bizim 4 yddır yapmaya çalıştığımız şey. Biz, gerçek anlamda magazinin karşılığı olan "çoğunluğu ilgilendiren, renkli ve çeşidi konulardan bahseden bir yayın" olmayı amaçlıyoruz. Ama bu amaçla bir program yapıp adına sadece "magazin" dersek... "özel hayatın sınırlannı aşan, ilgi çekmek uğruna kendisi haber yaratan ya da dublajmontaj gibi televizyon teknikleri yardımıyla haberin seyrini değiştiren 'paparazzi' programlarıyla eşdeğer tutulacağımızdan korkuyoruz. Özet olarak magazin 'gerçeklik oranı yüzde yüz bir yayındır', paparazzi ise 'yayıncının hazırladığı bir şov". Magazinsiz haber olmaz Fatih Şahin Alem Dergisi Haber Koordinatörü. Ona göre... Magazin tirajı arttırır mı? Türkiye'de magazin haberlerinin önemi oldukça yüksek ve tiraja ciddi boyutlarda katkı yapıyor. Çünkü insanlar artık kendisini rahat hissedeceği, eğlenceli bulduğu magazin haberlerini daha çok okuyor. Magazin evrenseldir. Ekonominin de savaş haberinin de magazinsel yaklaşımlan her platformda var. Bunun dünyada da pek çok örneği bulunuyor. Magazinsiz bir haber olmaz. Ama tabii ki kaliteli magazin yaklaşımı çok önemli... Bir haber yaparken kriterleriniz nelerdir? Öncelikle "haber" niteliğini taşıması. Gerçek haber doğru olmalı, resimlense dahi araştırılması; yorumlanarak değil, eksiksiz görüşlerle aktarılmalı. Ayrıca, tarafsız olmalı. Özel hayatın gizliliğine inanıyor musunuz? Haberlerinizde bunu sağlayabiliyor musunuz? Kesinlikle. Alem Dergisi'nde kimsenin özel hayatına girmek söz konusu değildir. Ama cemiyetin tanıdığı insanlar, özel hayatını davederde, eğlence mekânlarında sergileyince doğal olarak haber yapüıyor. Bazen de sanat dünyasında birçok kişi haberinin çıkması için tüm özel hayatını deşıfre edebiliyor. Haberler bile magazinleşü. Bu durum magazin basınını nasıl etkiliyor? Yapılan magazin haberlerinin giivenilirliği nedir? Haberlerin magazinleşmesi gazete tirajlarının arttırılmasıyla doğru orantılı. Çünkü magazin haberlerine talep çok fazla. Bence bu durumla doğru orantdı olarak tüm magazin haberlerini yapanlara büyük bir görev düşüyor. O da en kaliteli, en doğru haberleri yapmak. Bu standart yakalanınca magazine bakış açısı da değişecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle