Katalog

12 HAZÎRAN 2005 / SAYI 1003 ü Soka ın 'popüler' muzıgı, rap 1 Sayfanm devamı R apgruplarıbirbiriardınakurulmayabaşladı: Hedef 12, Rapor 2, Turbo... Barikat'ın "Güneşin Çocukları" albümüyle "sol" muhalefet de rap'te boy gösterdi. 2001 yılında da ilk oscar töreni düzenlendi, Boys Of Sun Türkiye Hiphop Oskarları. Yine de hiçbir rap'çi Cartel'in satışını yakalayamadı. Ta ki Ceza'ya kadar. Ceza'nın albümünün 100 binin üzerinde satmasıyla rap yeni bır yükselişe geçti. Bu sefer daha muhalifti; parçalarda savaş,, uyuşturucu, yoksulluk işlenıyordu. Sagopa Kajmer'in G.O.R.A. filmine yaptığı üç film müziği ile sinemaya da girdi. Yine de kitni yapımcdara göre, rap asıl yükselişini, yapanlarıyla, dinleyenleriyle gecekondulara indiğinde yaşayacak. Aslına bakarsanız, siyasi partiler de rap'in gücünün farkında. 28 Mart yerel seçimlerinde DYP, Aziza A'ya hazırlattığı "Memuru, öğrencisi, işsizi, emeklisi / El ele verirsek kurtulur bu memleket / Gelen, geçen attı sana bana kelek..." parçasıyla seçmenlerine seslendi. AKP ise Kadıköy'de bir "Hiphop Jam" düzenledi. Rap'in son zamanlarda en çok konuşulan ismi ise "Her Ayın Elemanı Fuat". Önce albümü, sonra da bir bankanın reklamıyla girdi hayatımıza. Şimdi de bu müziğin diğer ünlü ismi Ceza ilc birlikte lolipop reklamlarında boy gösteriyor. Rap'in asi çocuklarının şeker yalaması, bir iç bölünmeye de yol açtı. Çünkü kimileri için rap sadece bir müzik değil, yaşam tarzıydı ve lolipop yalamak onlara yakışmıyordu. Biz de dalga dalga yayılan hiphop kültürünü, rap yapanlar, dinleyenlerle konuştuk. Yapımcıların kapısını çaldık, nereden, kaça giyiniyorlar diye araştırdık. Bunu yaparken de hop oturdıık, hop kalktık. Çünkü rap grupları arasında yoğun rekabet yaşanıyor. Kime ya da hangi gruba sorsanız, onlar " 1 Numara". Bu ayrım dinleyicıler arasında da bırer hiphop holiganı yaratacak kadar güçlü. En keskin ve sert tartışmalar ise Kadıköy ve Bakırköy grupları arasında yaşanıyor. Internetteki sitelerınde birbirlerini eleştiriyor, bununla yetinmeyip bildikleri küfürleri arka arkaya sıralıyorlar. Yine de bu tartışmanın ortasından ezilmeden çıktık. Esra Açıkgöz Küçük bir rap sozluğu MC: Rap söyleyen kişi. Diss atma: Rap'çilerin parçalarında birbirlerine laf atmaları. Rapper adı: Rapçilerin kendilerini tanıtmak için seçtiği rap adı. yben, rap yapan ender kadınlardan. Aynı zamanda Ceza'nın kardeşi. 22 yaşında ve şu biralar çıkaracağı albümün L.hazırlığında. Ceza nedeniyle rap'le küçük yaşlarda tanışmış, rap'le büyümüş. tlk profesyonel deneyimini ise 1998'de Nefret'in, Meclisi Ala albümüyle yapmış. Neden mi rap? "Özgür bir müzik, kendimi rap'le daha iyi ifade edebiliyorum. Ayrıca yeteneğim de var" diye yanıtlıyor. Ona göre, kadın rapçiler'in sayısının az olması, cesaret edememeleri ya da kendilerıne güvenmemelerinden kaynaklanıyor. Diğer bir neden de ailelerinin desteklememesi. Yine de umutlu Ayben " Yavaş yavaş bu alanda da kadın sayısının artacağına inanıyorum" diyor. Şarkılarını hazırlarken kendine, diline bir sınır koymuyor ve rap'te erkek söyleminin hakim olduğunu düşünmüyor. Ben şanslıyım Ai Grup olmak güç veriyor E mrah Albayrak ve Doğa Üstündağ. Birbirlerini yedi yıldır tanıyorlar, rap'i daha da uzun süredir. Ikisi de müziğe meraklı olunca, bir grup kurmaya karar vermişler: Emir ve Doa. Taşoda Müzik Prodüksiyon'la bir albüm sözleşmesi imzalayıp, Izmir'den Istanbul'a gelmişler. Doa kendisini henüz öğrenme aşamasında görüyor. Babasının desteğiyle piyano eğitimi almış, blues yapmış. Sonra da rap'e başlamış. Türkiye'de kadın rapçinin az olmasını, rap'in yeni yeni gelişmesine bağhyor, "Amerika'da pek çok kadın mc var. Yakında bizde de artacaktır" diyor. Emir'e göre, bu durumun nedeni, aileler. "Sonuçta müzik bu, ne kadar #ararlı olabılir ki?" diye soruyor. îkisi de rap'in muhalif olması gerektiğini düşünüyor. Emir ekliyor: "Kimse muhaliflik diye, sert çocuğu oynamak zorunda değil." Peki, kadın olarak bu piyasada tutunmak zor mu? "Kaliteli iş yapıyorsaruz, başarılı olursunuz" diyor Doa. Emir'e göre de, kadın olmanın "avantajlarını" kullanmadan iyi iş yapıyorsan tutunabilirsin, ama yine de "grup olmak daha fazla güç veriyor". Pop'u sileceğiz... uat Ergin ya da tanıdığımız adıyla "Her Ayın Elemanı Fuat". Onunla mekânında, Kadıköy Rexx Sineması'nın önünde buluşuyor, Kadıköy'de rap kıyafetleri satan bir dükkânın altındaki "sığınağına" gidiyoruz, biz soruyoruz o yanıtlıyor. Korkum, albümdeki kadar hızlı konuşması, neyse ki yavaş konuşuyor! Zaten ona göre "o hızlı söylemiyor, ben yavaş dinliyorum". Fuat kim? 1972, Batı Berlin doğumluyum. Ailem Almanya'da işçiydi. 1984'te Türkiye'ye kesin dönüş yaptık. Lisedeyken annem vefat etti, birkaç yıl sonra da babam. Liseyi yarım bırakıp Almanya'ya, ablamın yanına döndüm. 2 sene metal taşlamacısı olarak çalıştım. Rap'le tanışmanız ne zatnan ve nasıl oldu? 1988'de Türkiye'de bir arkadaşımın verdiği kaset sayesinde rap'le tanıştım, peşine düştüm. Aslında her türden müzik dinliyordum, ancak rap hayatıma girince bir farklılık hissettim. Bu müzikte tarif edemediğim bir enerji vardı. Dinlediklerimi ulaşılmaz gördüğümden, ilk zamanlar rap yapmadım. Sonra Ingilizce denedim, kendi dilimde bir şeyler söyleme ihtiyacı hissedince, 1995'te Türkçe rap'e başladım. Sizce, Türkiye'de rap neden ve nasıl tutuldu? Dünyada rap'in popüler olmasryla, plak firmalarının çarkını döndürmeye başlamasıyla... Ceza'nın MedCezir albümü rap için önemli bir dönüm noktası. Patronlar buradakı yemeğin kokusunu alınca kolları sıvadı, ancak çıtayı F Ceza ve ben yükselttik. Sizce Türkiye'de bir rap kültürü var mi? Hiphop bizim aynamız. Kültür oluşturabilmemiz için daha çok yol kat etmeli, dünyanın gidişatını ve politikasını değiştirebilme konumunda olmalıyız. Rap muhalif bir yapıya sahip olmalı mı? Muhalif deyince kendimi Meclis'ten biriymiş gibi hissediyorum (gülüyor). Hiphop'un bir karşı duruşu var. Reklamlarda oynadığım için demediklerini bırakmadılar, ama rap sağlam bir yer edinebilmek için Serdar Ortaç'tan çok satmalı. Her yerde biz olmalıyız, pop'u reklamlardan bile atmalıyız. Evet, ama pop'u dışlamaya çalışırken bu yaptıklarınız hiphop'u geriye götürmez mi? Bu alanlarda iyi işler yapabilirsek, insanların hiphop'u sempatik bulmalarını sağlayabiliriz. Baktıklarında suratlan asık, şapkalar kaşlara kadar çekilmiş adamlar görüyor ve ürküyorlar. Rap'im popüler olsun istiyorum! Bu popüler dalga geri gelirken, rap'e moda gözüyle bakanlan olduklan yerde bırakacak, gerçekten ilgilenenleri getirecektir. Işte o zaman kültür de oluşacaktır. Reklamlar, klipler... Tıpkı Eminem gibi... Bu durum rap'in özüne aykırı değil mi? ABD'deki durum bir şekilde dünyanın her yerini etkilemiş. Burada da farklı olmayacak, ama biz Amerika'daki rap'çilerden daha duyarlı işler yapabileceğiz. Yine de beni hiçbir zaman boynuna zincir takmış, arabanın içinde hava atarken görmeyeceksiniz. Hiphop hayatımı değiştiremez, ben hayatımla hiphop'u değiştirebilirim. Bakış açım, hayat tecrübemle hiphop'a bir renk katabiHrim. Bu renk ne? Bütün renklerin karışımı, gri. Yıllarca çok mutsuz yaşamış bir insanım, bu yüzden karanlık parçalar yaptım. Hamallık, işçilik derken şimdi geldiğiniz süreç çok farklı, biiyük bir rahatlık var. Bu sizi korkutmuyor mu? Korkutmuyor, çünkü nereye geri düşeceğimi çok iyi biliyorum, sokağa. Almanya'da üç sene evsiz yaşadım, arkadaşımda, parkta yattım. Geçen sene başhamaldım! Bir yandan da hastane kuryeliği yapıyor, tiyatroda oynuyordum. Tekrar sokağa düşmemek için her şeyi yapmaya hazırım, reklamda oynamaya da. Sadece popçularla bir şeyler yapmaya razı değilim. Ya paranın kirletmesi... Para beni kirletemez ki. Parayı biriktiremem, olduğunda yanımdakilerle birlikte hemen harcarım, ağustosböceğiyim. Yine hiphop'a dönelim, tek derdiniz pop'a karşı durmak mı? Rap'in derdi, şu andaki gidişata f... you demek. Bizi dinleyen ileride doktor da olabilir, hâkim de...Bu dünyanın felsefesini değiştirebilir. Hortumculara, rüşvet alan polise, vergisini ödemeyene ve vergi öde diyene, ^^ insanların koyuverip ^ ^ gitmesine, oturduğu ^^^ yerden eleştirenlere f... W ^^ you. Artık herkes ayağa *. V kalkıp Canon gibi "i ™ bağırmalı. ÖZEL PİYADE kasavet çöktü, kan döktü rap diş söktü, öksüzün kucağına düştü rüştü gıbı top tuttu, dü'ştü kimsesızler liginde akbabalar üşüştü ön bılimcuık, pabucu ters gıydırdik mahsur bırakan biz değil miydık? Muhabbet geyik, müebbet hapis Zoka yutan onca lapin Telekafede ver bır kabin yan cebin rüşvetcesıne yemın nette ödeşme bekleyen kopil kökünü kuruturum lan, bunu bıl Carteli aklından sıl Ozan aymettin Yakında rapçek fıl ız peşinde, Maceradan cehenneme paça kelle Bu rap elle yazılır, belle mezar kazılır Slaporya, hücum botla yarılır Yerde yüzüne tükürüp, s.. sarılır Fuat ruh hastası sanılır yanlış, hürrıyet rap diye tanımlamr, dürbünlü panzerin kamndadır Gelelim trem Records'tan çıkan bandrollü ilk albümünüz "Her Ayın Elemanı Fuat"a... Bu, beni en iyi yansıtan albümüm. Acılarımı, sevinçlerimi, süngülemek istediklerimi anlattım. Büyük, karmaşık bir dünyada yaşıyoruz ve ben bu dünyayı algılıyor, öğütüyor, organize edip müziğin üzerine okuyabiliyorum. Karmaşanın beni ezmemesi için rap yapıyorum. Türkiye'deki hiphop dinleyicilerini , nasıl tanımlıyorsunuz? Zenginler de var, orta halli, fakir çocuklar da. Kapitalizm bizi ayırdı, ama yine de hiphop'ta birleşebiliyorsak, ne mutlu. Hiphop'la küfür arasındaki ilişki nedir? Hayatla küfür arasındaki ilişki nedir?