Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Şakir Eczacıbaşı'nın fotoğrafları "Bir Seçki" başlığı altında Milli Reasiirans Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Eczacıbaşı, fotoğraflarında baskın olan belirsiz ve olduğu şeyden farldı görünen figürleri için "Yaşamımızda da neyin ne olacağını kesin olarak önceden bilebiliyor muyuz" diyor... 12 HAZİRAN 2005 / SAYI1003 Be ın ve anııarın belirsizli Nilüfer Zengin Ş akir Eczacıbaşı'nın fotoğraf çekmeye başlama hikâyesi bilinir: Ara Güler'le aralarında gelişen, eğlenceli bir iddialaşmadır. Güler'in "Çok biliyorsan kcndin çek" cümlesiyle Eczacıbaşı'nın görsel sanatlara yakınlığı fotoğrafta biçim bulur. Şakir Eczacıbaşı'nın "Bir Seçki" adlı fotoğraf sergisini Nişantaşı Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde görebilirsiniz. Kimi sanat çevrelerinde fotoğrafçılığınıza karşı bir direnç gelişmişti. Soyadınız Eczacıbaşı olmasa karşılaşmazdınız bu durumla belki... Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ben sanata sonradan yönelmiş değilim. Daha iş yaşamına girmeden, 1950'lerin başlarında Vatan gazetesinde sanat editörlüğü yapıyordum. Tunç Yalman'la birliktc "Sanat Yaprağı" dergisini çıkanyordum. Hatta, sanayi alanında çalışmayı düşünmüyordum bıle. Sizin için fotoğraf nedir, peki? Bir çeşit, dünyayı tanıma ve anlama çabası. Fotoğrafla uğraşmak dünyayı daha yakından tanımanıza yol açıyor. Her görüntünün ayrıntılarına bakıp, ayrıntıların da ayrıntılarını inceliyorsunuz. Işığın nesneler iizerindeki etkisini gorüyorsunuz. Sonsuz değişimlerin peşine düşüyorsunuz. Daha yalın, daha anlamlı anlatımların arayışına çıkıyorsunuz. Çekmek istediğiniz şeyin en iyi yansıyacağı anı bekliyorsunuz. O anı yakalayınca da görüntülüyorsunuz. SOKAK FOTOĞRAFLARI... Türkiye'de fotoğrafa bakış nasıl? Ashnda Türkiye'de, ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra fotoğrafa büyük ilgi gösterildi. Bugün de neredeyse her mahallede bir fotoğrafçı görürsünüz. Ancak belgecilikten çok, bir sanat aracı olarak görülmeye başlanması 1960'lara rastlıyor. Yeni yetişen fotoğraf sanatçıları kuşağı Anadolu kültürüne, Türkiye yaşamına eğildi. Fotoğraf üstüne kitaplar, dergiler yayımlandı, üniversitelerde fotoğraf bölümleri açıldı. Sevdiğiniz fotoğrafçılar kimler? Ansel Adams kusursuzluğu arayan bir fotoğrafçı olarak her zaman dikkatimi çekti. Paul Strand de öyle. Walker Evans insanların yaşamındaki dramı çok iyi yansıtıK Eugene Smith. Haber fotoğrafçılığını sanat düzeyine çıkaran Robert Capa, David Seymour... Kendime en yakın bulduklarımsa renklere hareketi getiren Ernst Haas ve Henri CartierBresson. Türkiye'de en sevdiğim isim Ara Güler. Türk fotoğrafçılığına gerçekçiliği, kişiselliği, öznelliği getirdi. Anadolu doğasını, geçmiş uygarlıklardan gelen izleri, köy yaşamını, kent olaylarını coşkuyla saptayan 1980 kuşağının öncüsüdür. Fotoğraflarınızda belirsiz, olduğu şeyden farklı görünen figürler dikkat çekiyor... Yaşamımızda da neyin ne olacağını kesin olarak önceden bilebiliyor muyuz? Hep bir beklenti içinde ya da karşımıza çıkan beklenmedik olayların arasında yaşamıyor muyuz? Fotoğraflara da yansıyan aynı nitelikteki belirsizlik, izleyiciye, görüntüleri algdarken daha çok düş kurma, kendinden bir şeyler katma, kendi belleğini zorlama, bir düşünceler zincirini harekete geçirme olanağı veriyor. Söz konusu olan, kuşkusuz, yalnız beklentilerin ve gelişmelerin değil, belleğın ve anıların da belirsizliği... Sokak fotoğrafları da çekiyorsunuz... Sokakta ne var? Bir kentin yaşamını, uzaktan bakmakla değil, sokakları yakından izlemekle görürsünüz. Çalışılan yerleri, yaşanan evleri, çocukları, oyunları, sevinçleri, kederleri, kazayı, öJümü, her §eyi sokaldarda bulursunuz. • DÖNE DÖNE VAN GÖLÜ T Lütfi Ozgünaydın fotoğraf sanatçısı... atvan, Gevaş, Erciş, Edremit, Ahlat, Adilcevaz... Van gölünü çevreleyen bu ilçelerin her biri kendi öyküleriyle karşılıyor sizleri. Tatvan'da durup Van Gölü'nün yeşiline bakabilir, Gevaş'ta soluklanmak için kendinizi Akdamar Adası'na atabilirsiniz. Kiliseyi gezebilir, çobanla Tamara'nın öyküsüne kulak verebilirsiniz. Halime Hatun türbesi ile tzzettin Şır Camii'ni gezebilir, Edremit'te Kız Taşına çıkıp gün batımını izleyebılirsiniz... Urartu Kralı Sarduri tarafından yaptırılan Van Kalesi de olmalı programınızda. Hoşap Kalesi, Şamran Suyu, Muradiye Şelalesi, Ahlat Açık Hava Müzesi de... Diyelim ki Van uzak, yolunuzu oralara düşürmek de zor ve zahmetli bir iş... Lütfi Özgünaydın'ın "Döne Döne Van Gölü" kitabırun sayfalan arasında gezinerek de kent, göl ve çevresini tanıyabilirsiniz. Fotoğrafevi tarafından yayımlanan kitabında gölü şöyle tanımhyor Ozgünaydın: "...Gölün naif rengi, yorgunluğun yarattığı ruhsal dengenin içine sızmaya başladı. Bilincimdeki renkle, gölün rengi birebir uyuştu. Sanal yaratının gerçekle buluştuğu andı, yaşadığım. Her adımda, yüreğimin yumuşadığını, hafiflediğini hissettim..." • Tasarım ve geri dönüşüm I stanbul Modern Sanatlar Galerisi, "Tasarım ve Geri Dönüşüm" başlıklı ikinci sergisinde estetik, sanat, çevre ve ekoloji kavramlarını yan yana getirıyor. Doğal kaynakların tüketimini en aza indirmek, atık malzemelerin yeniden hayata kazandırılmasını özendirmek amacıyla düzenlenen Erdem Akan yönetimindeki sergide 34 genç tasarımcının 35 çalışması yer alıyor. Sergi, tasarımcıların estetik kaygılarının ötesinde sosyal ve ahlaki sorumluluklarıyla, sanayinin, tüketicinin ve çevrenin ihtiyaçlarının farkında olmaları ve bu bilinçle üretim, tüketim ve yeniden üretim süreçlerini yönlendirmeleri gerektiğini vurguluyor. Galeri alanı ve işlerin de iki tasarımcının sorumluluğunda düzenlendiği sergide, her türlü ambalaj malzemesi, plastık, cam, teneke şişeler, kâğıt ve metal gibi çeşitli atıklar, gündelik objelere dönüşüyor. "Tasarım ve Geri Dönüşüm" sergisindeki bir başka proje de "Odamı Topladım" başlığı altında anaokulu öğrencilerini kapsayan bir vvorkshop. 24 Haziran'a kadar devam edecek olan sergi, 30 Haziran'da TÜYAP'taki "Geri Dönüşüm Fuarı"na da katıldıktan sonra Türkiye'yi dolaşacak. • ÎMSG Tel 0 212 288 48 48