26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 OCAK 2005 / SAYI 984 Düşünce Suçuna Karşı Girişim 10. yıhnda Düşünceye özgürlük için... Elif Su bir kitap, iki aylık bir imza kampanyası sonunda 77.663 kişinin katılımı sonucu yayımlandı. Kitabın 550 nüshası, tanınmış kişilerin oluşturduğu bir heyet tarafından TBMM'ye teslim edildi. Yayıncılar gruplar halinde DGM savcılığına giderek ifade verdiler. Dava 2001 Ekimi'nde başladı. • Chomsky "Düşünceye Ozgürlük2001" kitabı ile ilgili olarak kendini ihbar etti, hakkında TCY 162. maddesi uyarınca dava açılmasını istedi. îfade de vermek istedi ama savcı almadı. • 21 suçlu yazının yer aldığı Düşünceye Özgürlük 2002 hakkında dava açılmadı. • Türkiye'nin Irak'a asker gönderip göndermeyeceğini belirleyen birinci tezkere öncesinde başlatılan "Milletvekillerinin cep telefonlarına toplu mesajlar yollama" eyleminden yola çıkarak Seçmen Sizi Gözetliyor (SSG) hareketi oluşturuldu, ancak yürümedi. • 25 Mart 2003'te "Birimizin DerdiHepimizin Derdi" başlıklı bir dizi eylem başlatıldı. Başı derde giren grup ve kişilere destek verilmesi öngörüldü... • 9 Ocak 2004'te Istanbul Üniversitesi önünde üniversite yönetimini protesto için "ideolojik halay" çekildi. WernickeKorsakoff'luların banndığı Yaşamevi ve Agos gazetesi ziyaret edildi. H er şey Ocak 1995'te Yaşar Kemal'in "Der Spiegel" dergisinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle DGM'ye çağrılmasına tepki olarak başladı. Imza kampanyası, bir "sivil itaatsizlik" eylemine dönüştü, 1080 aydın, "Düşünceye Özgürlük" adlı kitapta toplanan ve yazarlarırn mahkemelerde ve hapislerde süründüren 10 makaleyi tekrar yayımlayarak TCK 162. maddesine göre "yeni bir suç" işledi. Arkası geldi. On yıl boyunca çeşitli kampanyalar düzenlendi, davalar açıldı. 46 kitapçıkta yayıncı olmayı kabul eden toplam 1278 kişi içinde her tür düşüncede ve kimlikte insanlar yan yanaydı. Kürtler hakkındaki düşüncelerinden dolayı suçlananlar da vardı, bu konuya sıcak yaklaşmayan Atatürkçüler de. Dini kesimden insanlar da vardı, ateistler de. Şarkı da vardı, karikatür de... Peki, sonra ne oldu? • 46 kitapçıkta toplam 1278 kişi yayıncı oldu ve kendini ihbar etti. • 9 kitapçık hakkında takipsizlik kararı verildi, 6'sı hakkında dava açıldı. îkisi mahkumiyetle sonuçlandı ve biri de Yargıtay'ca onaylanarak kesinleşti. • Yayıncı olarak Şanar Yurdatapan ve gazeteci Nevzat Onaran, Genelkurmay Aşkeri Mahkemesi tarafından 2'şer ay hapse mahkum edildiler. Karar Askeri Yargıtay'ca onaylandı. 2000 yılı sonlarında ikisi de yatıp çıktı. • "Toplumsal bir "ortak payda"ya doğru sivil Önermeler" başlığı altında, düşünce ve ifade • "Düşünceye Özgürlük2000" yasaklandı, özgürlüğünü şu ya da bu şekilde kısıtlayan, engelleyen yasa maddelerini, Bakanlar Kurulu ka15 sanık hakkında dört ayrı mahkemede dört rarlarını ve genelgeleri bir araya getiren 2148 ayrı dava açıldı. Davalar beraatla sonuçlandı. sayfalık bir kitap hazırlandı ve TBMM Insan • "Düşünceye Özgürlük: Herkes îçin" adlı 'Hakları Komisyonu'na teslim edildi. Meral Okay Senarist Oyuncu En büyük hatanız nedir? Ani kararlar vermem. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey sizce nedir? Yakınlarını kaybetmek. Hayattaki en büyük keyfiniz nedir? Dostlarımla birlikte olmak. En sevdiğiniz yazar kim? O kadar çok ki, Dostoyevski. En sevdiğiniz film/yönetmen? Seçim yapmak zor ama Bertolucci diyebilirim. En büyük aşk hikâyesi kimlerinki? Herkesin aşk hikâyesi kendine göre özel ve biriciktir. Sizi en çok güldüren şey nedir? Kendi yaptığım şapşallıklar... En büyük mutsuzluk? Hayatımızda değer verdiğimiz şeyleri kaybetmek, kayıplar. En son ne zaman dibe vurdunuz? Yıllar önce. 93'te Yaman'ı kaybettiğim yıl. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? At. Çok estetik, dayanıklı, duyarlı. En çok yaşamak istediğiniz şehir? Istanbul. New York. Bir hayali kahraman olsaydınız kim olurdunuz? Niye? Madam Curie. Insanlık için özveriyle çalıştığı için. Sizi en çok tedirgin eden ve en beğendiğiniz özelliğiniz? Ani kararlar verip uygulamam. Karşındakini anlamaya gayret etmem, çaba harcamam. Sizin için affedilemeyecek hata nedir? Organize suçlar. Sahip olduğunuz en değerli şey? Ailem. Güncel olaylar içinde yakın zamanda sizi en çok üzen olay nedir? Tsunami. Dünya gündemindeki ya da hayatınızdaki bir olayı değiştirme şansınız olsaydı, neyi değiştirmek isterdiniz? Savaşları durdururum. En sık kullandığınız kelime nedir? Bilmiyorum. ÖDÜLLER Düşünce Suçuna Karşı Girişim, 2002 'de merkezı Londra'da bulunan ve "Sansür" ile mücadele eden en cıddi yaytnlardan biri olan INDEX ON CENSORSHIP tarafından ödüllendirildi Aynı yıl New York'ta bulunan Human Rıghts Watch (Insan Haklan Izleme) örgütünün her yıl üç kışiye verdiği Global Human Rights Defender (Küresel însan Haklan Savunucusu) ödülü de "Düşünce Suçu'na Karşı Girişim"e verildi. OSMAN BAHADIR [email protected] &D yıl önce Ankara'da ilk zaferi.elde edilen mücadele, memleketin diğer sıtmalı mahallerinde de tatbik edilecek, sıtmadan en çok muzdarip olan ve milletin esasını teşkil eden köylü unsuru sıtma afetinden kurtarılacaktır. Osman Şerefeddin Bey'in dediği gibi, cumhuriyet hükümetinin muvaffakiyetle başladığı bu mühim işte de muvaffak olacağına hiçşüpheyoktur... Sıtma mücadelesinde ilk zafer C umhuriyet idaresi hangi işe yapışırsa, azim ve iman ile, ciddiyet ve fikri takip ile, vukuf (bilinç) ve ihtisas ile o işi görmeye, başarmaya çalışır. Cumhuriyetin demiryolları siyaseti, istihsalat (üretim) siyaseti, milli müdafaa siyaseti, asayişi temin siyaseti, adalet tevzii (dağıtımı) siyaseti ilh.. bunun en büyük bir delilidir. Halkın sıhhati ve memleketin umumi nüfusu, istikbali ve mevcudiyeti için büyük bir tehlike teşkil eden sıtmaya karşı son zamanda açılan mücadele ilmi ve ciddi bir surette idare edilmekte olduğu için ilk semeresini vermiş, ilk zafer kazanılmıştır. Bu zafer neticesinde Ankara'da bu sene hiç sivrisinek kalmamıştır. Sıtmanın amili sivrisinekler olduğuna göre, Ankara'da sıtma mücadelesinin en müşkül kısmı halledilmiş demektir. Osman Şerefeddin Bey arkadaşımızın geçen günkü nüshamızda çıkan beyanatında görüldüğü üzere Ankara'da sıtma mücadelesinde, şimdi en ziyade, müzmin (kronik) vakaların tedavisine çalışılmakta olup şehir civarındaki bataklıkların ve su birikintilerinin kurutulmasına devam edilecektir. İmar ordumuza 7 mühendis daha iltihak etti emleketimizin imar ihtiyacı büyüktür. Asırlardan beri harap olan güzel yurdumuzda demiryolları, şoseler, köprüler, limanlar ilh. gibi birçok nafıa eserlerine ihtiyaç vardır. Bunların bir lusmı hem de Türk mühendislerin himmeti ve Türk sermayesiyle yapılmaktadır. Fakat geçenlerde Nafıa Vekili Bey'in de söylediği gibi birçok bayındırlık eserlerine, kâfi mühendis olmadığı için başlanılamamaktadır. Filhakika memleketin mühendise pek çok ihtiyacı vardır. M UTemmuzl925 HTemmuzl925 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nden... Mühendis Mektebi Alisi (Yüksek Mühendis mektebi) ise maalesef pek az talebe yetiştirmektedir. Mesela bu sene mektepten yalnız 7 mühendis şehadetname (diploma) almıştır. Halbuki senede 7 değil 70 mühendis yetişse yine azdır. Çünkü memleketin her köşesinde bayındırlık ve imar işleri mühendis istiyor, mühendis bekliyor. Bu sene mektepten mezun olan ve imar ordumuza iltihak eden (katılan) 7 efendiye, güzel yurdumuzun bayındırlık işlerinde azami muvaffakiyet temenni ederken genç'ierimıze <ic îvYuUcntiih Mektebi'ne daha fazla rağbet göstermelerini tavsiye eyleriz. Türkiye ancak ilim ve fen adamlarının himmeti ve gayretiyle, vukuf ve ihtisasıyla bayındırlığa, refaha ve saadete kavuşacaktır. ÎOTemmuz 1925
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle