Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 OCAK 2005 / SAYI 982 Başarısız kadının önünde kaç erkek var? DENİZTÜRKALİ Oyuncu Böyle bir konuda kriter erkeklerin zekâsı olunca konuşmak da zorlaşıyor tabii! Bir erkeğin kendinden daha az zeki bir kadın bulması bana biraz zor geliyor! (gülüyor) Evlilikte başarılı olmak, çok da üzerine düşündüğüm bir konu değil açıkçası. Yani kim "başarılı" ya da "başarı" ne ve kımler bu "başarının" peşinden koşuyor, bilemiyorum. Aslında evlilikte "başarıh" olunması iyi midir, onu da tam olarak bilmiyorum. (gülüyor) Ama birbirini seven insanların, birbirleriyle yakın ilişkide olması iyidır tabii. Klişe bir laf vardır ya "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var" diye. Ben de her başarısız kadının önünde bir ya da birkaç erkek olduğunu düşünüyorum. Bu tür araştırmaları kımler yapıyor, onlar bu konulara nasıl yaklaşıyor ve bu araştırmadan ne hedefleniyor bilmiyoruz tabii. Araştırma ekibindeki erkekler örneğin ne yaşıyor, nasıl kadınlardan hoşlanıyor? Bu araştırma kriter olarak erkek zekâsını aldığına göre zaten çelişiyoruz demektir. Duygusal boşluğa düşen erkekler... Dr. ERDAL ATABEK Yazar Kadınerkek ilişkilerinde her iki cinsiyete ılişkin "kültürel kimlikler" önemli rollere sahip. Erkeklerin kendileri kadar ya da daha zeki kadınlarla ilişkilerinde bocaladıklan, yönetemeyecekleri kadınlarla sorunlar yaşadıkları biliniyor. Bunun temel nedeni erkeklerin sosyal ilişkilerinde "başat ^^^^^^^^^^^^^K^T " m *>t''"^t rol" oynamak yolunda yetiştirilmeleri ve ^^^^^^^^^^^^^^^H^^jfl^H ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^Hj^^^^J I^^^^I^^HH^HH^^^^^MHHIH desteklenmeleri. Genel olarak erkekegemen toplumlarda erkeğin kültürel kimliği "koruyucuyöneticikarar verici" özellikler üzerine temelleniyor. Türk kültüründe erkeğin "koruyucu rolü" çok belirgin. Erkek çocuklar kız kardeşlerini korumakla yükümlüler. Sonra bu "koruyucu rol" anneyi de içine alarak "ailenin kadınlarını" sonra da bütün aileyi kapsıyor. Bu rolü almak özere yetiştirılmış erkek, duygusal yapılanmasını da "kadını korumak ve yönetmek" üzerinde inşa ediyor. Bu role hazırlanmış "erkek", kendini koruyan, kendini yöneten, korunması gerekmeyen bir kadınla karşılaşınca "duygusal boşluk" içine düşüyor ve tatminsizlik duyuyor. Bu duygusal tatminsizlik, ilişkilerdeki bocalamanın temel nedeni oluyor. Kendini yöneten, kişiliği birey olarak yetkinleşmiş kadın karşısında erkek bocalıyor, kendisine düşen rolü oynayamıyor, bu da duygusal tatminsızliğe ve ilişkilerde bozulmaya yol açıyor. Konunun çözümü de, erkeklerin yetiştirilmesinde "cinsiyet eşitliği"nin yer alması, erkeklerin kadınlara egemen olmak için değil, onlarla eşit arkadaşlık kurabilmesine yönelik yeni "kültürel erkek kimliği"ni kazanmaları ile olacaktır. Bu ülkede bir kısım erkekler HALİME GÜNER Uçan Süpürge Koordinatörü Bazı ülkelerin bazı üniversiteleri ve merkezleri, sık sık kadınlar ve erkekler üzerine araştırmalar yapar, sonuçlarını da medya aracdığıyla duyururlar. Bu araştırmalarda çoğunlukla kadınerkek ilişkisi üzerinden varsayımlar üretilir ve "Kadınların yüzde şu kadarı eşinden şikâyetçi", "Erkeklerin eşlerini şu şu nedenlerle aldattığı ortaya çıktı", "Evliliklerin yüzde bilmem kaçı boşanmayla sonuçlanıyor" gibi sonuçlara ulaşıldığı iddıa edilir. îmece usulü kotarılan bu araştırma da erkeklerin kendilerinden daha "az" zeki! kadınları seçtiğini söylüyor. Bu haber hemen her gazetede yer buldu kendıne. Üstelik "Erkekler zeki kadını sevmiyor" başlığıyla... Bunun elbette cinsler arası eşitsizlikle açıklanabilecek bir yanı var. Tartışmasız erkek üstünlüğüne inanan "ataerkil" çoğunluğun ınadı bu aslında. Kontrol altında tutulabilecek, mümkünse ağzını açıp tek kelime etmeyecek, itıraz etmeyecek, söyleneni yapacak vs. kadınlar daha itibarlı oluyor bu durumda! Tabii erkeklerin gözünde. Tuhaf olan, akıllı bir kadın olmanın ilişkiler üzerinde tahribat yarattığı/yaratacağı savı. Bu, Türkiye gibi toplumlar için yeni bir bilgi olmasa gerek! Zira bu ülkede bir kısım erkekler, iyi eğitim almış, ne istediğini bilen, ayakları yere basan kadınları sevmiyor. Çünkü güçlü ve akıllı kadınlar, ataerkil düzenin bileşenlerinden biri olan mutlak erke dayalı otoriteyi tehdit ediyor. Geçen yıl, Bulgaristanlı Danıela Simidçieva'nın dünyanın en zeki kadını olduğu açıklandı. Beş yüksek lisans programını başarıyla tamamlayan bu kadının IQ'su 200. Yani, ortalama zekânın çok üzerinde Ama Sımidçieva, üç yıldır işsiz! Çünkü, kendi deyişiyle, ulkesı Bulgaristan "akılh işçi" de istemiyor! İkinci Dİanda calmak! Evet, zor. NEJATYAVAŞOĞULLARI Mtizısyen Kadının zeki, birtakım şeylerin farkında, güvenli ve bilinçli olması benim hoşuma gider. Bu anlamda tipik bir erkek sayılmam, sanırım. Yani bir kadın bu saydığım özellikler olmadan, salt güzellikle benim için çekici olmaz. Ama yine de benden daha zeki olması beni rahatsız eder mıydi, bilmiyorum? Bunu hiç yaşamadım. Ancak zekâyı neyle ölçeceğiz? Yaptığı iş ve buradaki başarısıyla mı? Örneğin birlikte olduğum kadının da bizimki gibi bir müzik grubu olsa ve başandan başarıya koşsalar, yani bizi geçseler, akşam eve gelince rahatsız olur muydum acaba? Sanırım bunun için komplekslerden arınmış olmak gerekiyor. Erkekler dominant olmaya alıştığı için ikinci planda kalmak rahatsız edici olabilir. Buradan da çatışma çıkar. Ne kadar eşitlikçi olursak olalım, kadınla erkek arasında doğadan kaynakh farklar var. Kadınlar daha duyarlı ve hassas. Bu da onların daha iyi kararlar almasını sağlıyor. Erkekler daha sosyal ve bu da bizi bir yerde daha paldır küldür kararlar almaya itiyor. Her başarılı erkeğin arkasında gerçekten bir kadın var. Çünkü kadınla erkeğin arasındaki ilişki çok özel ve kadın, erkeği bu anlamda çok iyi yönlendirıp aldığı kararları etkileyebilir. Bu anlamda kadının zeki olması, erkeğin de daha başarılı olmasını sağlar.