02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 ÇOCUK 2 MAYIS 2004 / SAYI945 Lütfen dinle beni... "Aman üzüldüğün şeye bak", "Bence bunu söylememeliydin"... Karşımızdaki derdini anlattığında, hele de çocuksa, beylik cümleler kurarak, ya öğüt veriyor, ya yol gösteriyoruz... Oysa etkin dinlemek sorunları çözüyor. Figen Atalay Ç ocuğunuzbir sorununu anlattığında onu nasıl dinliyorsunuz? " Aman ne var bunda üzülecek? Sulugöz sen de"mi diyorsunuz? Yoksa "Bence şöyle yapmalıydın, bundan sonra böyle yap" diye öğüt mü veriyorsunuz? Peki, sizin için çok önemli bir sorunu bir yakınınıza açtığınızda," aldır ma geçer" benzeri bir yanıt alırsanız ken dinizi nasıl hissediyorsunuz r1 Ben, karşımdaki beni hiç anlamadığı için büyük bir öfke duyuyorum. Ya siz^ Çoğumuz "etkın dinleme "yibilmiyoruz. Bu yüzden istemeden de olsa yakınlanmızazarar verebilıyoruz. Özel Kültür Lisesi rehberlik uzmanı Canan Şimşek, gençlerin ve çocukların bir sorunla karşılaştıklarında, yetişkinlerin genellikle öğüt verme, kendi deneyimlerinden yararlandırmaya çalışma ya da sorular sormayöntemlerinebaşvurduklarınadıkkat çekiyor. Şimşek," Bütün iyi niyetlere karşın bu tür yaklaşımlar, sorunu çözümlemek yerine sorun yaratmaya dönüşebilir ya da çocukla anne baba ya da öğretmen arasında iletişime engel oluşturur" diyor. Şimşek'in önerisi etkin dinleme... Bunu gerçekleştirmeniz için gerekenleri ise şöyle sıralıyor: " Oncelikle karşımızdaki kişinin kendi sorunlannı çözebileceğine inanmalı, onun duygu ve düşüncelerini gerçekten kabul etmeliyız. Duyguların geçici ve anlık olduğunu bilmek bu kabulü sağlayacaktır. Ayrıca, yardımcı olma isteği duymalı, zaman ayırmalı, karşımızdakiyle kendi kimliğimizi koruyarak bırlikte olmalıyız. Karşımızdakinin sorununu hissederken bunu kendi sorunumuz haline getırmemeyi ve gizlılık ilkesıne saygı duymayı da etkili dinlemenin olmazsa olmazları arasında sayabiliriz." Şimşek, etkili dinlemenin sonuçlarında ilk sırayı rahatlama sağlamaya ve duygularla dost olmayı öğrenmeye veriyor. Diğer sonuçları ise şöyle aktarıyor: "Sorun çözmeye yardım eder, yüksek sesle düşünmeyi sağlar, anlaşılmış olmak, karşıdakinin de düşüncelerini dinlemeyı öğretir, ikili ilişki kurulur." Önce, çocuğunuzun kendi sorunlannı çözebileceğine, duyguların geçici ve anlık olduğuna inanmalısrnız... ÇOCUCUMU DINLIYORUM... X Çocuk kendini korumasız, kıstırılmış • e.Yargılama, eleştirme, suçlama: hısseder, kendisine inanılmadığı kanısına "Olgunca düşunmüyorsun...", "Sen varabılır. zaten tembelsln.." X Yanlış anlaşılma endışesi ile iletişimi keser. , • 2. Uyarma, tehdit etme: " "* " X Yetersizlik, aptallık suçlaması, yanlış " yapmazsan...olur", değeriendirme anlamı taşır. ' • 10. Güven verme, teskin, teselli etme: "Yayaparsınyada...." "Aldırma...", "Boş ver, düzelir...", X Çocuğun olumsuz bir yargıya hedef X Korku, boyun eğme yaratabilir. olma ya da azarlanma korkusuyla "Zamanla kendini daha iyi hissedersin..." X Söz konusu sonuçların gerçekten iletişimi kesmesine yolaçar. X Çocuğun kendini "anlaşılmamış" meydana gelip gelmeyeceğini X Genellikle çocuk yargı ve eleştirileri hissetmesine neden olur. gerçek olarak algılar (Ben kötüyüm). 'denemeye' yol açar. X Kızgınlık duyguları uyandınr. X Gücenme, kızgınlık, isyankârlığa X Çocuk genellikle mesajı "kendini kötü neden olabilir. • 7.Övme, görüşüne katılma, teşhis koyma: hissetmen doğru değil" biçiminde algılar. "Çok güzel..", "Haklısın, o öğretmen • 3. Ahlak dersi, vaaz verme: berbat birine benziyor", "Bence harika 111. Inceleme, araştırma soruşturma: "....yapmalıydın", "senın sorumluluğun" bir iş yapıyorsun" "Neden?...", "Kim?....", "Sen ne yaptın?..." X Isyankâr davranışa ya da mısıllemeye yol açabilir. X Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır. X Ailenın beklentılerının çok yüksek olduğunu ıma eder. X Istenilen davranışı yaptırabilmek için söylenen, içtenlikten yoksun bir manevra gibi algılanabilir. X Çocuğun özimgesi (kendini algılayışı) ile övgü arasında uyum yoksa çocukta kaygı yaratabilir. j X Sorulan cevaplamalar genellikle eleştiri veya zorunlu çözüm getirdiğinden, çocuklar genellikle hayır' demeye, yandoğru cevap vermeye, kaçmaya yönelir ya da yalan söylerler. X Sorular genellikle soru soranın nereye varmak istediğini açıklamadığından, çocuk korku ve endişeye kapılabilir. X Aılenin endişelerinden doğan sorulara cevap vermeye çalışan çocuk, kendi sorununu gözden kaçırabilir. • 1. Emretme, yönetme: "Yapman gerekir..., Yapmak zorundasın..." X Korku ya da aktif direnç yaratabilir. X Söylenenin tersini 'denemeye' davet edebilir. kesmesine ve artık dınlememesıne yol ! açar. X Çocuğun kendını beceriksiz ve yetersız hissetmesıne neden olabilir. X Tehdit edici, tedirgin edici olabilir ve başarısızlık duygusu uyandırabilir. HAYVANLAR Tüy neden kist yapmaz? H Aylin ayvan beslesin beslemesin, herkesin aklına bu soru takılır: Hayvan sever ve tüyünü yutarsam ciğerimde kist olur mu? Aslında bu sorunun tek bir yanıtı var: Hayır... Kedi ve köpekle birlikte olduğunuzda elbette üzerinize tüyü gelir. Günlük belli bir miktar tüy dökümü normaldir. Herhangi bir nedenle bu tüy yutulursa değişmeden bağırsaklar aracılığı ile atılır.Tüy boyutundaki bir yabancı cismin mide tarafından kan damarları aracılığı ile emilmesi imkânsızdır. Solunum yoluna girdiğinde ise hapşınk, kaşıntı gibi etkilerle dışarı atılır. Kiste neden olan tüy değil, bir tür iç parazittir ( echinococcus). Çiğ et ya da sakatat yemeyen köpeklerde asla bulunmaz.Veteriner hekim kontrolü yapılmış çiğ etlerde de bulunmaz. Parazit, kontrolsüz çiftlik hayvanlarında (sığır, koyun gibi) bulunur ve parazitli sakatatı ya da çiğ eti yiyen köpeklere bulaşır. Enfekte olan köpek parazit yumurtalannı dönem dönem toprağa bırakır. Bu topraklarda yetişen sebzeler aracılığı ile (örneğin: Marul) evlere taşınır. Kontrolsüz sularla sulanan tarım ürünleri de bulaştırabilir. Tüy ise ancak aracıdır. Parazit yumurtası tüye yapışır ve yutulursa tüy atılır ama yumurta kalır. Ve bu çok zayıf bir olasılıktır. îstatistiklere göre hayvan beslemeyenlerde çok daha fazla görülür. Nedeni diğer bulaşma yollarının daha etkili olmasıdır. Sebzelerin yıkanması esnasında tırnak arasına yerleşen parazit yumurtaları yutulabilir. Aslına bakarsanız, bu yüzden hastalık genelde, ev hanımlarında görülür. Çünkü sebzeyi yıkamak onlara yüklenmiş bir iştir. Bu nedenle yıkanma şekli bilinmeyen çiğ sebzeler tüketilirken çok dikkatli olunmalıdır. Fast food tipi gıdalann yenmesi, içinde bulunan çiğ sebzeler iyi yıkanmamışsa risk taşır. Ayrıca kuruyan topraktan, kumdan toz taneleri aracılığı ile solunum yoluyla da alınır. Kedilerde gelişme olasılığı çok çok zayıftır. Ancak bu parazite bağlı hastalık ülkemizde, özellikle kırsal kesimde hâlâ bir problemdir.. Beslediğiniz evcilde parazit yoksa, kontrolsüz çiğ et yemiyorsa "ekinokok" diye bir sorunu kesinlikle olmaz. Ve tüyler de akciğerinize gidip orada tüy yumakları oluşturmaz.# X Çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açabilir. X Çocuğun sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimi verir. • 4. Öğüt verme, çözüm getirme: "Ben olsam....", "Neden... yapmıyorsun?" "Bence...", "Sana şunu önereyim..." X Çocuğun kendi sorunlannı çözmekten aciz olduğunu ıma eder. X Çocuğun sorunu bütünüyle düşünüp değışık çözümler denemesıne engel olur. X Bağımlılık ya da direnme yaratabilir. • 8. Ad takma, gülünç duruma düşürme: "Koca bebek...", "Hadi bakalım ! süpermen...", "Hadi sen de sulugöz..." X Çocuğun kendini değersiz 112. Konu degiştirme, işi alaya vurma, şakacı davranma: hissetmesine, sevilmediğı kanısına "Daha güzel şeylerden konuşalım....", varmasına yol açabilir. "Sen neden dünyayı yönetmiyorsun?" X Çocuğun özimgesi üzerinde çok X Yaşamın güçlükleriyle savaşmak olumsuz bir etki yapar. yerine onlardan kaçınmak gerektiği • 5. Manbk yoluyla inandırma, tarbsma: X Genellikle karşı vermeye kışkırtır. mesajını ima edebilir. "Işte şu nedenle hatalısın....", "Olaylar X Çocuğa sorunlarının önemsiz, saçma gösteriyor ki..." • 9. Tahlil etme, tanı koyma: ve gereksiz olduğu duygusunu verebilir. X Savunucu tutumlan ve karşı koymayı 1 "Senın derdin ne biliyor musun?", X Çocuk bir güçlükle karşılaştığında kışkırtır. "Herhalde çok yorgunsun", "Aslında sen ! açık davranmaktan çekinebilir. öyle demek istemiyorsun" X Çoğunlukla çocuğun aileyle iletişimi • 4. Kapı aralayıcılar • Başka neler oldu? • 1. Sessiz dinleme • Biraz daha açmak ister misiniz? Göz ilişkisi: Doğrudan bakma, rahat • Bu konuda bir örnek getirebılir ancak ciddi. misiniz? Beden duruşu: Hafifçe öne doğru • Daha neler söyleyebilirsiniz? eğik, karşımızdakine dönük rahat Dikkat Niçin sorusu kullanılmamalı. ancak açık, ayaklar rahat, ayak uçlan Bu, karşımızdakinde sorguladığımız, karşımızdakine dönük. yargıladığımız izlenimi doğurabilir. Baş hareketi: Onaylar şekilde. Sorularımız kendi merakımızı Sözel kalite: Hoş birton, uygun ses gideVecek türde olmamalı. tonu (devam et seni dinliyorum ifadesi). • 5. Açık uçlu sorular •2. Duygu yansıtması Karşımızdakinin henüz adını koyamadığı bir duyguyu yansıtma. Kaygılısın, keyiflisin vb. • 3. Içerik yansıtması Karşımızdakinin "hangi olaya, duruma" tepki gösterdiğinin Ne?, nasıl, neler, gibi sorular kendini daha fazla ifade etmesini sağlar. 6. Kapalı uçlu sorular • mı, mi ile biten sorular. Kaç, nerede?, kim, gibi sorular. Bir ya da birkaç yanıtı olduğundan konuşma derinleşemez. Etkin dinleme basamaklari: belirtilmesi. "Kızgınsınız, çünkü çok beklediniz kimse sizinle ilgilenmedi". Kiste yol açan parazit kedilerde hulunmuvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle