17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

28 MART 2004 / SAYI 940 İşgal et, diren We üret... ıjlbpraksızlar Hareketi. Brezilya'da 18 yıldır toprak işgal ediyor, •kolektif tarım yapıyor, kendi tohumlarını üretiyor ve uluslararası tarım tekellerine meydan okuyorlar. Bize "sofralarımız kadar yakın"lar. Metin Yeğin, yedi ay Topraksız Tarım Işçileri Hareketi ile yaşadı, bir kitap yazdı, bir belgesel hazırladı. MST'nin öyküsü, herkesi yaşamlarına sahip çıkmaya çağırıyor. halka satıyorlar. Yani asıl amaçları Brezilya'daki küçük tarım işletmelerinin yaşamasına izin verrneyen ekonomik modeli değiştirmek, ihracata dayalı tanm modeline son vermek ve uluslararası tarım şirketlerindentohumithalatıyerinekendileri tohum üretmek. Orada kaldığınız yedi ayda neler yaptınız? Önceden işgal edilmiş ve artık işgaliyeti meşrulaşmış yerlerde de kaldım, yeni işgal ettikleri yerlerde de. Ayrıca geçen yıl büyük toprak sahiplerine karşı ve barış için başkent Sao Paulo'ya yaptıkları yürü ' yüşe onlarla birlikte katıldım. Bu sırada bir ^lışveriş merkezinın işgali gibi çok ilginç deneyimler de yaşadık, tüm bunlar filmdevarzaten. CHE GUEVARA BtR StMGE... MST yerleşim birimlerindeki hayat nasıl? Orada hayat kollektif olarak üretiliyor. Herkes 8 saat çalışıyor ve eşit ücret alıyor. Kadınlar ise 4 saat çalışıyor. Yani tamamen sosyalist bir sistcın söz konusu. Zaten en önemli figürleri Che Cîuevara. Baş ka türlü bir demokrasi anlayışları var. Bir yerleşim biriıninde en fazla 70 aile yaşıyor. Bımlar kendi aralannda 10'ar aileden oluşanve"çekirdek"denilen küçük birimlere ayrılıyorlar. Bu 10 aile kendi aralannda toplantılar yapıp parayı nasıl harcayacaklarına, eğitimin nasıl olacağına, bir sonra ki yıl ne yapacaklanna dair çeşitli kararlar alıyorlar, aralarından seçilen bir kadınbir erkek iki koordinatör ise aldıklan karan diğer çekirdeklerin koordinatörleriyle tartışıyor. MTS, işgal ettiği bölgelerde kendi sağlık sistemini kuruyor, ilaçlar ise doğal olarak tarlada üretiliyor. Son olarak kendi hastanelerini kurmak için 60 kişiyi Küba'ya tıp eğitimine gönderdiler. Eğitim sisteminasıl? MST, işgal ettiği topraklarda kendi okullarını kuruyor. Bu okullarda Paulo Freire'nin "Ezilenlerin Pedagojisi"nde anlattığı eğitim metodolojisi uygulanıyor. Bunun anafikri şudur: " Hiç kimse birisine bir şey öğretemez, hiç kimse birisinden bir şey öğrenemez, ancak herkes herkese öğretebilir." Dolayısıyla eğitime herkesin katılımı var. Çocuklar kendi kararlarını kendileri alıyorlar. Ayrıca büyüklere yönelik de sürekli bir eğitim çalışması içindeler. Çocukların eğitim çalışmasına büyüklerdekatılıyor. Bazı hocalarla anlaşıp büyüklere yönelik yaz okulları kurulııyor. En önemli hocaları James Petras. Zaten kendi üniversitelerini de kurmayı düşünüyorlar. Bu belgeseli çekerken temel amacımz neydi? Ben bu belgeseli yaparken aslında dünyanın başka taraflarında başka türlü bir yaşamınmümkünolduğunuanlatmakistedim. Son yıllarda dünyadaki tarım tekelleri tarım ürünlerinin de patentini almaya başladılar. Yani bir süre sonrabahçemizde maydanozbile yetiştiremeyeceğiz, yetişürdiğimiz takdırde hırsız durumuna düşeceğiz. Dolayısıyla yaşamımıza sahip çıkmak zorundayız. () yüzden bu kitap bize soframız kadar yakın bir öyküyü anlatıyor. Nedenfilmve kitap bir arada ?.. Çünkü kitjptarilmın anlatamadığıaynntıları anlatma şansı oluyor. Ote yandan gerçeklik oyle bir boyut kazandı ki artık hiç kimse bir şeyi kendi gözlerivle görmeden, izlemeden, gerçek olduğuna inanmıyor. Fılm de böyle bir şey katıyor işin içine. Burada anlatılan kolektif bir yaşam ütopyası değil, yaşdmımızı sürdürebilmemiz için tek çare. Türkiye'de tarım tasfiye ediliyor. () yüzden de herkes kendi yaşamına sahip çıkmak zorunda.# luslararası tarım tekellerinin ürettikleri "terminatör" tohumlarla tarım sektörüne egemen olduğu, tam da bu yüzden Türkiye'de bir kilo domatesin fiy atının bir buçuk kilo altının fiyatma denk olduğu bir zaman diliminde, dünyanın öbür ucunda, bizi de çok ilgilendiren bir öykü yaşanıyor. Brezilya'daki MST, yani "Topraksızlar Hareketi ",18 yıldır " işgal et, diren ve üret" sloganıyla toprak işgal ediyor, kolektif tarım yapıyor, kendi tohumlarını üretiyor ve tarım tekellerine meydan okuyor. Bugüne dek Belçika'nın yüzölçümünden daha büyük miktarda toprak işgal eden MST'nin öyküsünü, îletişim Yayınları tarafından yayımlanan "Topraksızlar: Brezilya'da Topraksız Köylü Hareketi: MST" adlı kitabında anlatan, bir de belgesel hazı rlayan Metin Yeğin, "Movimento sem terra"yla birlikte geçirdiği yedi ayı anlatti: U MST'nin geçmişinden biraz söz eder misiniz? Brezilya'da 1850'deköleliğin yıkılmasıylabaşlayan toprak sorunu 150 yıl sonra hâlâ devam ediyor. Brezilya, toprak mülkiyeti tekelleşmesinde Paraguay'dan sonra dünyadaki ikinci ülke durumunda. Topraksızlar'ınl8yılönceülkeningüneyinden başlattıklan hareket şu anda tüm ülkeyeyayıldı. MST, 18yıldırBrezilya'da, özel mülkiyete ve devlete ait ekilmemiş toprakları işgal edip buralarda ekolojik tanm yapıyor. Brezilya'da Belçika'nın yüzölçümünden daha büyük miktarda, yani 15 milyon dönümden fazla toprak işgal ettiler. Burada 2 milyon kişi kendi inşaettikleri ve tarımın "kolektif" olarakyapıldığı sosy alist bir sistemde y aşıyor. TOPRAK SAHÎPLERİ... Toprak işgallerini nasıl gerçekleştiriyorlar? Toprak işgallerini anayasadaki "ekilmeyen boş arazilerin topraksızlara verileceğine" dairhükmedayandırıyorlar. Ben oradayken işgale de tanık oldum. Bir işga li başlatacakları zaman kadın, erkek, çocuk demeden hep birlikte harekete geçıyorlar. Bu sırada polisin, askerin ve toprak sahiplerinın tuttuğu paralı kişilerin saldı rısına da uğruyorlar. Tabii orada toprak sahipleri hükümet üzerinde politik olarak çok etkinler. Düşünebiliyor musunuz, Danimarka büyüklüğünde toprağı olan bir toprak sahibibilevar. Nüfusıınyüzde 2'sitopraklarınyüzde44'ünesahip. Ancak tabii Topraksızlar Hareketi köklü bir hareket ve çok güçlü bir şekilde direniyorlar. Yaptıkları işgalleri de düzenledikleri büyük yürüyüşlerle savunuyorlar. MST'nin hikâyesinin Türkiye'yi ilgilendiren yani nedir? Bu, bizden çok uzak bir Brezilya öyküsü değil, bu tamamen bizim öykümüz, çünkü MST hareketi sadece toprak sahiplerinekarşı değil, çokulusluşirketlere karşı da mücadele ediyor. Çokuluslu tarım tekelleri Türkiye'de de kullanılan "terminatör tohumları" satıyor. Bu tohumlarla genetik olarak oynandığı için ancak bir yıl kullanılabiliyor. Yani her yıl tekrar almak zorundasınız. Ben bu kitabı yazarken öğrendim ki Türkiye'de bir kilo domates tohumu 22 milyar lira, bu bir buçuk kilo altının fiyatına eşit. îşte MST buna karşı genetik olarak oynanmamış tohum üretiyor, bunlarla tarım yapıyor ve bu tohumları küçük çiftçilere de satıyor. MST'nin genelsloganı da "işgal et, diren ve üret." Bir yeri işgal ediyorlar, işgal ettikleri topraklarda önce kendi ihtiyaçları için, sonra da dışarıya satmak için tarım yapıyorlar. Ancak dışarıya satmak zor olduğu için üretim kooperatifleri kuruyorlar, sütü, peyniri burada işleyip doğrudan Metin Yeğin yedi ay Topraksızlar Hareketi 'yle birlikte oldu, işgallere tanıklık etti... Ege Aydan Oyuncu En büyük hatanız nedir? însan hatasını ya görmek istemez ya da unutur o yüzden en büyük hatamı hatırlayamıyorum. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey sizce nedir? Çok sevdiği bir yakınını kaybetmek. Hayattaki en büyük keyfiniz nedir? Motora binmek ve windsurf yapmak. En sevdiğiniz yazar kim? Anton Çehov, Bertolt Brecht ve Samuel Beckett En sevdiğiniz film/yönetmen? Spielberg'i beğeniyorum. En sevdiğim film değişiyor ama son zamanlarda en beğendiğim film Karayip Korsanları. Sizce en büyük aşk hikâyesi kimlerinki? 1 îki türlü büyük aşk hikâyesi var; Kavuşanlar ve kavuşamayanlar. Kavuşamayanlar için Romeo ve Julyet'i söyleyebiliriz. Kavuşanlar içinde ise bence en büyüğü kendi yaşadığım aşk. Sizi en çok güldüren şey nedir? • Hayatın akışına darbe vuran j absürdlükler, makineleşmiş bir ' hayat. tdeal belediye başkanınız kim? îdeal belediye başkamm yok. Mecburiyetten seçiyoruz. Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz siyasi karakter kim? (geçmişten de olabilir) Süleyman Demirel. Tüm olunisuzluklarına rağmen ayakta kalabilen bir lider olduğu için. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? Çıta olmak isterdim., hızlı hızlı koşardım. En çok yaşamak istediğiniz şehir? Daha çok şehir dışını tercih ediyorum, örneğin deniz kenarına yakın bir köy ama Bodrum değil. Yani medeniyete yakın ama gürültüden, şehrin ritminden uzakta bir yer. Güncel olaylar içinde yakın zamanda sizi en çok üzen olay nedir? Her türlü terörist saldırı beni çok etkiliyor. Ayrıca fişlenmek de ağrıma gidiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle