Katalog

2 KİTAP Kolajlarla bir CAN KIRAÇ'ı işadamı, Koç Holding'in yöneticisi olarak tanıdınız. Sonra bağımsızlığını ilan etti ve yöneticilikten ayrıldı. Emekliliğine şimdi de iki kitabı sığdırdı... Gamze Akdemir I lk gözağrısı yazı. Mürekkep kokusu Can Kıraç'ı hep cezbetti. Gustave Flaubert'in sözünü anımsıyor sık sık: "Yaşamakiçinyazın veokuyun". Yazarlığı 1949'da Ziraat Fakültesi dergisi 'Koruk'ta başladı, 1950'lerde deTürkiye Milli Talebe Federasyonu gazetesi 'Inkılap ve Gençlik'te devam etti. tş hayatına atıldıktan sonra 1963'de Izmir'de Egemak şirketinin dergisi aynı zamanda Türkiye'nin ilk özel şirket dergisi olan "Bizden Haberler'i yayımladı. Dergide yayın yönetmenliği konusunda deneyim kazanırken yazarlığı da pekişti. 194950 ydlarındaüniversiteöğrencisiy ken, Türkiye Milli Talebe Federasyonluğu Başkanlığı yapu, 1960'da Atatürk ilkelerine bağlı kalınması için yazdığı bir makaleden dolayı 'Türk halkını isyana teşvikten' sanıkkoltuğunaoturdu. 1960'lardalzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi olarak planlı kartna ekonomiyi savundu, 70'lerde basında ve panellerde montaj sanayiinin avukatliğını yaptı. TÜSlAD'ın kuruluş hazırlıklannı yürüten komitede çalıştı ve kurucular arasında yer aldı, 80'li yıllarda'Koç'unCan'ıoldu. 1991'deSüleyman Demirel'in teklifini kabul etmeyerek başbakanlık tutkusundan vazgeçti, ve aynı yılın sonlarında kendi isteğiyle 41 yülık profesyonel yöneticilik hayatından ayrıldı. 1993'de 'Anılarımla Patronum Vehbi Koç'u yazdı. Can Kıraç'ın bir de fotoğraf tutkusu var, bunu evinde bir karanlık oda kurmaya kadar vardırmış. Kolajla 1980'lerde Torino ve Cortino'da gittiği iki sergide tanışmış. Internet sitesinde de 220 kolajını sergi HKZES BİZ BÎRBİRİMİZİ SE\TRİZ liyor... Kolajlarında siyasiler de var elbette ama "portreler"i de dikkat çekici. Kimler yok ki? Vehbi Koç, Rahmi Koç, Aydın Boysan, Emre Kongar, Yaşar Kemal, Cem Yılmaz, Leyla Alaton, Fatih Terim, Mustafa Denizli, Hakkı Devrim, Hıncal Uluç... Bu öykü böyle sürer gider, biz yine yazıya dönüp,' Anılar Olaylar've'KolajL Taşlamalar' adlı iki çalışmasını anımsatalım. Kolajlı Taşlamalar, adı üzerinde kolaj çalışmalarının toplamı.. 'Anılar Olaylar' ise salt anılardan öte, Türkiye'nin ekonomik, sosyal geüşimlerinin de anımsatıcısı: Can Kıraç iki kitapla emekliliğinin neşesini arttınyor... Biri Anılar ve Olaylar, diğeri Kolajlı Taşlamalar... Fotoğraf: Kaan Sağanak Anılar Olaylar'da zaman zaman bir roman yapısı duyumsanıyor. Can Kıraç: Buna sevinirim. Çünkü tasan aşamasında fonda Cumhuriyet dönemini tutarak Cumhuriyet döneminde başarıya ulaşmış ya da başarıya ulaştıktan sonra işlerı kötüye gitmiş mücadeleci, girişimci 2025 iş adamını, i§ dünyasının liderlerini konu alan bir roman türünde yazmayı düşünmuştüm. Ama bu büyük bir hataydı. Belki iyi bir aşk romanı yazabilirim, ama iş dünyası liderleriyle ilgili bir romanı kotaramadım. Başladım, söyleşilerimın büyük bir kısmını yaptım, nitekim bu kitabımda o söyleşilerin büyük kısmı vardır ama sonunu getiremedim.Roman yazmak başka bir yetenek istiyor, başka bir yaratıcı duygu halini gerektiriyor. Bu yüzden bu tasarıdan vazgeçtim. Aradan iki yıl geçti, bu kadar hazırlandım, yazılanm varboşa mı uğraştım diye, kendimi sorgulamaya başladım. Ve 'Andar Olaylar' oluştu. 'Anılar Olaylar' ve 'Kolajlı Taşlamalar'da ulaşmayı hedeflediğiniz' asıl kide'gençlermi? Ashnda kitap deneyimlerimden, anılarımdan oluştuğu için her yaş grubundan insana ulaşabilirim diye düşünüyorum. Gençlere ayrı bir önem verdiğim doğru. Türkiye'de genç nüfusunhâkimiyeti beni hem mudu ediyor, hem korkutuyor. Çünkü o genç nüfusun çoğunu yeterınce eğitemiyoruz. Mesajlarınız satır aralarında. Kitapta 'Zengin nasıl olunurr1', 'Başarı dikkattir, emektir, kendini yetiştirmektir, güvendir' gibi maddeleri sıralamak istemedim. Ben bıle sıkıhyorum, kaldı ki okuyan ne yapsın, okunmaz da zaten. Deneyimlerimden genç kuşak yararlanır mı, pek bilemıyorum çünkü genç kuşağın artık okumaya çok hevesli olduğunu sanmıyorum. Gençlerin kafasında başarılı olmak ile zengin olmak arasında doğrudan bir bağıntı var. 'Başarı başka şey zenginlik başka şey'i açmayaçalışıyorum. Işteo satır araları, mesajlarbunlar. Bir de internet siteniz var... Sitemde yazılarımı ve fotomontajlanmı paylaşıyorum, siteye girenlerin görüşlerini öğreniyorum. Avustralya'dan, ABD'den, Çemişgezek'ten, dünyanın dört bir köşesinden emailler geliyor. Gençlerde bir arayış olduğunu gözlemliyorum. Çok iyi yetışmiş, eğitimli, hatta biraz iş tecrübesi olan işsiz insanlar " Ne tavsiye edersin ?"," Nereye başvuralım?" gibi mailler yolluyorlar. Kimi mesela, kolajlara ıtiraz ediyor, beğenmediğini yazıyor "Niye hâlâ Tayyip Erdoğan 'ın başına takke giydiriyorsun? " diye eleştiriyor. Derken ilginç ve dinamik bir fikir alışverişi başlıyor. Bazen zıtlaşma olarak başlayan iletişim kimi zaman bir yere varıyor ya da varmıyor, ama ne olursa olsun dinamik bir trafik. Bir yandan bahsettiğiniz bu dinamik trafik, öte yandan ürettikleriniz, tasarılarınız, siiren çalışmalarınız? Bu nasıl bir emeklilik ? Bir karakter meselesi, ben bu emekli liğe 'hayatın yeni sahili' diyorum. O sahile geçmeye karar vermeden önce kendi kendimle hesaplaştım. Koç Holding Topluluğu'ndaki pozısyonum tabıi kı insana büyük ımkânlar sağlıyor, otorıtenız var, her türlü yetki elınizde. Bir; "Bütün bunları bırakıyorsun, buna hazır mısın?", iki; "Maddi imkânların emeklıyken aynı şekilde devam etmeyecek, dolayısıyla sen tasarruflarınla hiç olmazsa hayat standardını devam ettırebilir misın?", üç;"Kesin olarak iş hayatını sürdürmeyeceğim, öyleyse ne ya Sağlıklı Diyet Paketi'nden önce pacağım?"ın muhasebesini yaptım Evet emekliydim, ama boş duramaz y; da sadece seyahat edemezdim. Emekli lik kararımı söylediğimde " Bazı insan lar asla emekli olamazlar. Bak görüyor sun ben hâlâ çalışıyorum, sen neyapa caksın" dıyen ve o vakit 90 yaşına yak laşmış olan Vehbi Bey'e u Aramızda çol önemli bir fark var, siz patronsunuz ben sizin yanınızda bir memurdum. Si; bana imkânlar verdıniz ve ben şimd buradançıkıyorum, kendi gündemim leyaşayacağım" demiştim. "Nedemel o" diyesormuştu. Demiştim ki "Bugü ne kadar sizın gündeminizle yaşadım bütün hayatımı, özel hayatımı, resm hayatımı sizin gündeminize göre dü zenledim. Ama bundan sonra öyle iste miyorum". • Tam bağımsızlık... Tabii. Çok disiplinli bir adamım, is hayatımda tatilimi bir gün uzatmadım kaytarmadım. Çalışma masamda hi<; gazete okumadım mesela, işten çalınar bir zaman gibi algıladım ve evimde okudum. Tüm bunlar birikti, birikti yoruldum, bunaldım ve ne yapacağım düşündüm. Yazmaya, kolajlarıma de vam etmeye, okumaya, fotoğraf çekmeye, seyahat etmeye kararlıydım. Gerç az çuvallamadım o noktada. Bir insanır bu kadar çok şey yapmayı düşünmeme si gerek, çünkü zaman yetmiyor. Ba ğımsızlık iddiam gün geçtikçe gelişti Ama ne yaparsanız yapın her topluır içerisinde, hele ki Türk toplumu içerisınde bağımsızlığın da kendi kuralları sınırları var. Mesela bir gömlek giyiyorum " Fethullahçı mısın? " diyorlar " Ne alakasıvar?" diyorum. Saçlarınıuzatıp da lastik ve küpe takıyorlar ya erkekler ona ozeniyorum ve bu konuda devamlı bir tartışma. Sadece arada sırada Fethullah Gülen gömleği diye takıldıkları gömleğimi giyiyorum. Mavi boncuk merakım vardır, kolyeleryaparım, çeşıt çeşıt Geçen yıl Çeşme plajında tum hanımların dikkatini çekmişti namussuz kolyeler.# Ender Saraç denetiminde! Fazia küolanmzda Ender Saraç'ın Sağlıklı Diyet Paketi için hazırladığı kişiye özel diyetlerle kontrol altında, sağlıklı kilo verin. Kısa mesajla aralarında boşluk bırakarak yazıp 'ye gönderin, diyetinizi seçin. Ayurvedik diyet (beden tipinize özel) Ayın diyeti Vejeteryan diyet Tercih ettiğiniz diyetin menüleri her öğün öncesi kısa mesajla cebinize gelsin, yaza kusursuz bir vücutla girin. Turkctü İçin aylık 5 milyon TL. Hazıı Kart 2 tonttr olaraK OcratlendırUeoaMlr^f BlUİÎ •.€ EÖLEMCE T U R K C E L L H I Z M E T DIR www.shubuo.com 444 0 530