23 Haziran 2025 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

(8 NİSAN 1911 / 20 HAZİRAN 1995) İntihar fikriyle yaşama tutunan aykırı filozof: E. M. Cioran! aşamdan ve insanlıktan ne mizantrop olduğunu kanıtlar. Bu afetten kadar nefret ettiğini yapıtlarının kurtulmanın tek çaresi insanlığın yavaş Y hemen her satırında yinelemiş yavaş azalarak toptan yok olmasıdır. olmasına karşın E. M. Cioran, “İntihar fikri Suça ve şiddete olan hayranlığı da bu olmasaydı kendimi çoktan öldürmüş düşünceyle kesişir. olurdum” diyerek intiharı sadece bir Cioran’ın bu boyutunu daha iyi kavrayabilmek seçenek, soyut bir kavram olarak kabul için Romanya’daki gençlik günlerinde faşist ettiğini, bu fikrin onu şevke getirerek kökenli Demir Muhafızlar hareketine karşı yaşama gücü verdiğini açıklamış ve büyük bir sempati beslediğini ve bu karanlık intihara hiç teşebbüs etmeden 84 yaşına yanını o dönemde yazdığı kitaplarda açıkça kadar yaşamış olduğuna göre aslında yansıtmış olmasını da hatırlamamız yeterlidir: yaşamın tüm anlamsızlığına rağmen “Onursuzluğa fiziksel olarak ihtiyacım var. yaşamaya değer olduğunu bilinçsizce de Bir celladın oğlu olmak isterdim.” olsa bir anlamda itiraf etmiştir. Bu yüzden Cioran, her zaman toplumsal Hayattan nefret etmekle de kalmaz yaşamdan kaçarak, bütün ahlaki ve Cioran. “Bazen bir yamyam olmak sosyal değerleri yadsıyarak 20. yüzyıl ister insan; birisini yemekten çok boyunca tam bir nihilist olarak yaşamış onu kusmanın zevki için” diyerek aynı zamanda insanlıktan da iğrenme ve bu düşünceyi bütün yapıtlarında öne derecesinde nefret eden gerçek bir çıkarmıştır. ve onlarla herhangi bir tartışmaya girmeye tenezzül etmez, çün- KARANLIK YÖNLERİYLE CIORAN! FERDA FİDAN Hayattan nefret etmekle de kalmaz Cioran. “Bazen kü ona göre nihilizmi kınayarak kaderin acımasızlığına başkal- dırmaya çalışan filozofların tutumu bir yanılsamadan, aşağıla- bir yamyam olmak ister insan; birisini yemekten çok onu KARAMSARLIK VE UMUTSUZLUĞUN yıcı bir uzlaşmadan başka bir şey değildir: “Benimle çelişme- kusmanın zevki için” diyerek aynı zamanda insanlıktan EN AMANSIZ TEMSİLCİSİ! ye kalkışacak olan birey, en çok saygı duyduğum kişi bile olsa, da iğrenme derecesinde nefret eden gerçek bir mizantrop “Yazılmamış dünyaların işkencesine son vermek için boş gözüme bir şarlatan ya da budala gibi görünür.” olduğunu kanıtlar. bir sayfada bileklerini kesmek yazarın görevi değil midir?” Bu afetten kurtulmanın tek çaresi insanlığın yavaş diyerek karamsarlık ve umutsuzluğun en amansız temsilci- ‘DOĞMUŞ OLMANIN SAKINCASI’ yavaş azalarak toptan yok olmasıdır. Suça ve şiddete olan si olduğunu kanıtlayan E. M. Cioran (Emil Mihai Cioran) ya- 1973’te yazdığı Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne (Çevi- hayranlığı da bu düşünceyle kesişir: “Her suçu işlemiş pıtlarında hep aynı görüşü ifade eder: ren: Kenan Sarıalioğlu / Metis Yayınları) adlı kitabında açık- olmak, baba olmak dışında.” “Hayatımız acıdan başka bir şey değildir ve ölüm tek kade- ça belirttiği gibi, salt dünyaya gelmiş olmak en büyük fela- Cioran’ın bu boyutunu daha iyi kavrayabilmek için Ro- rimiz olduğuna göre, eylemlerimiz hiçbir amaca hizmet etme- kettir ve onulmaz acılarla yüklü bedenin mutluluğun olasılı- manya’daki gençlik günlerinde faşist kökenli Demir Muhafız- yen anlamsız çırpınmalardan ibarettir.” ğını düşlemesi bile gülünç bir aptallıktır. lar hareketine karşı büyük bir sempati beslediğini ve bu ka- Yapıtlarının bir bölümünü Rumence, önemli bir bölümünü Bunun doğal sonucu olarak da illa mutluluk kavramına ranlık yanını o dönemde yazdığı kitaplarda açıkça yansıtmış Fransızca yazan, Romanya doğumlu düşünür ve yazar, zama- inanmamız gerekiyorsa, o da hiç doğmamış ve hiçliğin boşlu- olmasını da hatırlamamız yeterlidir: “Onursuzluğa fiziksel nını yaşamın anlamını aramakla harcamak yerine, sağduyu- ğunda asılı kalmış, “ölü doğmuş bir bebek kadar özgür” olarak ihtiyacım var. Bir celladın oğlu olmak isterdim.” lu davranarak gerçeklerle yüzleşmeyi amaç edindiğini söyler. olmak mutluluk kavramının gerçek açıklamasıdır: Bu yüzden Cioran, her zaman toplumsal yaşamdan kaça- Ancak bu eylem herkese nasip olmaz çünkü dayanılmaz “Saf bir olasılık halinde kalabilseydik neler olabileceği- bir gerçekliktir söz konusu olan. Kendini bu yaşama, bir yere rak, bütün ahlaki ve sosyal değerleri yadsıyarak 20. yüzyıl ni düşünmekten daha büyük bir zevk olamaz. Özgürlük, mut- boyunca tam bir nihilist olarak yaşamış ve bu düşünceyi bü- veya bir şeye saplanıp kalmış zavallı bir varlık olarak gören luluk, boşluk, dünyaya gelme talihsizliğinden önceki duru- Cioran, bir türlü katlanamadığı bu duyguyu tam bir çile tün yapıtlarında öne çıkarmıştır. mumuzu tanımlayan terimler. Ölüm sıradan bir beladır: Ama olarak kabul eder. Öyle ki bu konuda karşıt fikirleri olan filozofları küçümser asıl bela önümüzde değil, arkamızdadır. Doğduğumuzda >> 10 19 Haziran 2025
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle