Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yaşar Kemal, İnce Memed’de karakterlerini be- diline son derece zengin, romantik bir yorum kattı.
Labé’nin orijinal şiirleri -eğer yazdıysa- resmi ve
lirli ağız özellikleri taşıyan, kırsal bir Türkçeyle ko-
nuşturur. Peki, Kemal’i İngilizceye çevirdiğinizde o ölçülü bir tondadır.
sözcükleri İngilizcede nasıl bulacaksınız? Rilke’nin Almancasında ise çok daha genişleyip
O tonun İngilizcedeki karşılığını nasıl vereceksi- zenginleşmiş bir imgelem ortaya çıkar; Labé’de
niz ki karakterler, Kemal’in romanındaki gibi konu- zaten var olan imgeler şimdi genişletilmiş ve
şabilsin? Onları Yorkshirelı çiftçiler gibi mi konuş- zenginleştirilmiştir.
turacaksınız? Yoksa Arkansaslı köylüler gibi mi? Bunu başarmak için Rilke, çevirdiği metni
Bu, çok büyük bir sorundur. derinden hissetmek zorundaydı.
Bazen çevirmen belirli bir yere ait olmayan ama Örneğin Labé, sevgilisiyle birlikteyken daha
okurun “Evet! bu kişi şehirli ya da aristokrat değil, tatmin olmuş, daha neşeli hissettiğini yazar. Rilke,
kelimenin bire bir karşılığını kullanmak yerine
bir köylü” diye anlayabileceği bir tonu yakalayabilir.
“selig” kelimesini seçti; bu, Almancada “bahtiyar”
‘ÇEVİRİ, ORİJİNAL METNİN METAFORU
veya “kutlu” anlamına gelir.
OLARAK GÖRÜLEBİLİR; METNİ BİR
Fikir aynı kalır ama “seliger” yani “daha ruh
DİLSEL ALANDAN DİĞERİNE TAŞIR!’
dolu” ifadesi sadece Almancanın izin verdiği
Kitabınızda öğrendiğim ve çok hoşuma giden
n
şekilde güzel ve ifade dolu bir anlam taşır.
bir şey var: Yunancada “antoloji” kelimesi “çiçek
‘ESERLERİM ARAPÇAYA ÇEVRİLDİĞİNDE
demeti” anlamına geliyor. Dilin karmaşıklığını
SÖYLEDİKLERİMİN TAM OLARAK AKTARILIP
tarif etmek için ne kadar güzel bir benzetme.
Çeviriyi de anlamı toplayıp yeniden düzenleyen AKTARILMADIĞINI MERAK EDERİM!’
Tarih boyunca bazı çevirmenler metnin
bir tür antoloji olarak düşünebilir miyiz?
n
kendi ahlaki veya politik inançlarıyla uyuşmayan
Bu imgenin pek uygun olduğunu düşünmüyorum,
bölümlerini değiştirmiştir. Günümüzde de
çünkü bir çeviri farklı parçaların veya öğelerin bir
Böylece reformdaki Protestanlar söylemek istediklerini doğ- çevirmenlerin bu tür bir otosansüre başvurduğunu
araya getirilmesi değildir.
duyabiliyoruz. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Çevrilen şey bir bütün olarak alınır -sökülür, yeniden birleş- rudan ifade eden çok özlü bir İngilizce veya Almanca benim-
tirilir- ama yine de bir bütündür. serken Katolikler Barok tarzını benimsediler. Bunu yalnızca okuduğum diller üzerinden değerlendirebilirim:
Daha uygun bir karşılaştırma, metafor olabilir. “Metafor” ve Barok terimi Portekizceden gelir ve “istiridyenin içindeki tu- Örneğin eserlerim Arapçaya çevrildiğinde söylediklerimin
“çeviri” temelde aynı kelimedir. tam olarak aktarılıp aktarılmadığını her zaman merak ederim.
haf inci” anlamına gelir.
“Çeviri”, Latinceden gelir ve “bir şeyi bir yerden başka bir Kadın hakları, eşcinsellik veya ateizm gibi konulardan söz
Peki bu ne demektir? O inciyi göremezsiniz. Dolayısıyla gö-
yere taşımak” anlamına gelir; “metafor” ise Yunancadan gelir ettiğimde Arapça çevirmenlerimin bu temaları nasıl ele aldığını
rünmeyen kavramın etrafında yazarak ifade edersiniz.
hayal etmem gerekir. Beni sansürlüyorlar mı? Fikirlerimi sadık
ve tam olarak aynı anlama sahiptir.
Bu, İngiliz reformunun tam tersidir. İngiliz reformu der ki:
bir şekilde mi aktarıyorlar?
Her ikisi de aktarım eylemidir. Bu anlamda bir çeviri, oriji-
“İnciyi söyle, başka bir şey söyleme.” Ama bir kez söylendi-
Şimdi ise harika bir Arapça çevirmenim var -Filistinli şair
nal metnin bir metaforu olarak görülebilir, metni bir dilsel alan-
ğinde, dil üzerinde uygulanan kısıtlamalardan kaçış başlar.
Reem Ghanayem- ve metne neyi dahil edeceği konusunda çok
dan diğerine taşır.
Bu nedenle İspanyolcada, örneğin Borges’de Katolik Barok’a
titiz olduğunu biliyorum.
karşı bir tepki olarak çok özlü bir İspanyolca görebilirsiniz.
‘DİLİN AŞIRILIĞI YA DA SADELİĞİ
Yani çevirmene güvenmek zorundasınız.
n
Borges gençliğinin Barok tarzını bir kenara bırakmıştır.
NE BİR GÜNAH NE DE BİR ERDEMDİR!’
Evet, yayınevine de güvenmek zorundayım.
Diğer yandan İngilizcede Protestan geleneğini takip eden
Portekizce öğrenirken fark ettim ki Türkçe yazarken sa-
n
Hemingway’in sadeliği olduğu gibi, Faulkner’in Barok üslu-
‘TUDO VAİ CORRER BEM (HER ŞEY YOLUNA
vurgan davranıyormuşum; yeni bir dil öğrenmek, daha ekono-
bu da vardır.
GİRECEK). BENCE PORTEKİZ’İ TANIMLAYAN
mik bir biçimde ifade etmeyi ve azla çok şey yapmayı öğretiyor.
Tüm bu olasılıklar dilin içindedir ve bir tercih diğerinden ne daha
Siz bu tür bir ekonomik dile dikkat ediyor musunuz? ŞEY BUDUR!’
iyidir ne de daha kötü. Bu, hayal gücünüze ve zevkinize bağlıdır.
Kesinlikle. Dikkate alınması gereken önemli bir nokta var: Lizbon’da yaşayan bir yazar olarak, dikkatinizi en çok
n
Çeviri, bir şeyi içsel ve öznel olmaktan çıkarıp daha
Dilin aşırılığı ya da sadeliği ne bir günah ne de bir erdemdir. n çeken şeyler nelerdir?
somut ve dünyaya ait bir şeye dönüştürmenin bir yolu olarak
Bu, dilin kendisine ve ne yazmak istediğinize bağlıdır. Her şeyden önce farklı bir ritim. Portekiz’de hiçbir şey acele-
görülebilir mi?
Örneğin Reform ile Hıristiyanlık, Katolikler ve Protestanlar
ye gelmez. Benim yaşımda bu son derece faydalı; çünkü meta-
Her zaman değil. 16. yüzyılda yaşamış Fransız şair Louise
olarak ikiye bölündüğünde Protestanlar, Katolik toplulukların bolizmamı yavaşlatıyor, hatta kanserim burada stabil!
Labé çok iyi bir örnektir.
Latin dillerindeki aşırılıklara karşı tepki verdiler ve çok açık bir Ama pratik açıdan bakıldığında bu durum bir sorun. Örneğin,
Bazı araştırmacılar onun aslında eğlenceli bir şair grubunca
şekilde ilan ettiler ki iyi bir Hıristiyan özlü olmalı, kendini sı- merkezimiz (kütüphanesinden bahsediyor) için Lizbon’un tam
uydurulmuş olabileceğini bile öne sürer.
nırlamalı, mümkün olduğunca az kelime kullanmalıdır. kalbinde, Rua Janelas Verdes üzerindeki Palacete do Marquês
Bu, Katolik kilisesinin ruhuna ters düşer. Çünkü reforma tep- Ama diyelim ki gerçekten var olmuş olsun; Rainer Maria Ril- de Pombal binası bize gelecekteki mekânımız olarak tahsis
ki olarak Katolik kilisesi karşı-reformu yarattı. ke onun şiirlerini Almancaya çevirdi ve bunu yaparken Labé’nin edildi. Anlaşmayı 2020 yılında imzaladık. Beş yıl sonra, hâlâ
>>
8 4 Aralık 2025

