Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Öyle anlar olur ki!
Jean-Philippe Arrou-Vignod, Azade Aslan’ın özenli, lezzetli Türkçesinden bir koşuda okuyup
bitirdiğimiz seslenişinde sahici tutum ve tavırların her güçlüğün üstesinden gelmemizi sağlayacağını
anımsatıyor bize. İrem Dalbudak’ın Léo’yu, babaanneyi, Bay Litvak’ı, öteki karakterleri, kimi mekânları
düşlemimizde canlandırmamızı kolaylaştıran zarif çizgileri de anlatıya başka renk ve tatlar katıyor.
aynı külüstür arabayla çok daha kısa sürede alır. sonu değil.
Y. BEKİR YURDAKUL
Léo’nun içi dışına çıkmıştır ama önemli değildir. Ne ki Léo’ların
Bu hiç de hoş olmayan karşılaşma Léo’nun
kendilerini
“Bir hafta burada, öbür hafta orada; sanki iki
beklediği bir şeydir. Günlerini, babaanneyi “hiçbir yer”li hissetmelerinin farkına
eviniz, iki odanız, iki yatağınız, iki kahvaltı tabağınız
çabucak bıktırıp kendini kovdurmanın planlarıyla varıldığında o yitip gittiği sanılan sevgi de kısa
varmış ama hiç eviniz yokmuş gibi. Yani, gerçekten
geçirmeye kararlıdır çünkü. sürede dönüveriyor işte ayrıldığı yere.
kendinize ait bir eviniz yokmuş gibi.” (s. 13) Böyle
Ancak işler pek de istediği gibi gitmez Léo’nun. Jean-Philippe Arrou-Vignod, Azade Aslan’ın
sesleniyor ya da yakınıyor Léo.
İçten bir ortam ve sahici, ağırdan sarıp sarmalayan
özenli, lezzetli Türkçesinden bir koşuda okuyup
Léo? Arkadaşlarımızdan biri. Hepimiz için
bir sevgi yumağı içinde bulur kendini aslında bu
bitirdiğimiz seslenişinde, sahici tutum ve tavırların
epeyce tanıdık. Kimi gün kendi hallerimizin
hiç sevmediğini düşündüğü evde / köyde.
her güçlüğün üstesinden gelmemizi sağlayacağını
bir toplamı ya da parçası, kimi gün
Babaannenin evini kucaklayan bahçe, geniş
anımsatıyor bize.
yakınımızda / yanı başımızda hayatın akışını
düzlükler, yakındaki ormanlık alan, dedesinden
İrem Dalbudak’ın Léo’yu, babaanneyi, Bay
yakalamaya uğraştığına tanık olduğumuz bir
kalan atölye, o ne zamandır kimsenin uğramadığı
Litvak’ı, diğer karakterleri, kimi mekânları
arkadaşımız.
odanın bir kıyısında saklanmış gibi duran eski
düşlemimizde canlandırmamızı kolaylaştıran zarif
Bazen bir el uzanır sıkıştığımız yerlere, bazen
bisiklet… “Burada kim hatırlasın ki yaş günümü”
çizgileri de anlatıya başka renk ve tatlar katıyor.
en yakından bile duyulmaz sesimiz. Gün olur
derken ortaya çıkan büyük sürpriz!
Babamın Köyünde; bir arayış, bir keşif yolculuğu
kendimizi kocaman bir açıklıkta bulur ferahlarız,
Sonra bir akşamüstü tanıştığı Bay Litvak. Test
olmanın ötesinde asıl gizilgüçlerimizi ortaya çıkar-
arada sıkışır günler de daralır dururuz.
yapmaya mı gelmiş Léo’ya? Yirmi soruda kaçını
ma olanağı mı yaratılmalı değilse her birini üstüne
Ama yine de hiç ummadığımız bir anda bütün
bilirse normal çıkacak?
beton mu dökülmeli sorunsalına odaklanıyor.
ışıklar peş peşe yanıverir. Buradaki becerimizi
Bak şimdi yaş gününde gelen hediyeleri de
Bütün çocukları “aynı” gören anlayış ne
neden sonra fark ederiz de sevinç dolar içimize.
merak ettiniz değil mi? Zaten merak edin de kitabı
zaman çıksa yolumuza bu kör ezber süreçlerde
AYRILIKLARDA SEVGİ DE YİTİP GİDİNCE!
okuyun diye burada bırakıyorum sözü.
ne cevherlerin yok olup gittiğini de derinden
Aralarındaki sevgi yitip gidince babası da evden
Babasının da okuduğu köy okulunu da
duyumsuyoruz ya işte edebiyat bir kez daha ve
ayrılan, yaşamın akışında tutunacak dallarını görmüştür bu arada Léo. Üstelik tuvaletlerden
incelikle uyarıyor: Kuru, toptancı terbiyeyi unutun;
yitirdiğini düşünen, becerilerinin, gizilgücünün birinde karşısına çıkan babasını adına (Jean-Paul
değerlerin ardına düşün!
n
keşfi için kılavuzu kalmadığını düşünen on iki 1968) kendi adını ekler: Jean-Pauléo 1968-1998.
Babamın Köyünde / Jean-Philippe Arrou-Vignod /
yaşında bir gençtir Léo.
Buradaki (hani şu “tembeller”in, başarıdan uzak
Çeviren: Azade Aslan / Resimleyen: İrem Dalbudak
Babası yeni arkadaşıyla yaşadığı yeni evinde
kalanların olduğu) özel sınıfa mı devam edecektir?
/ Günışığı Kitaplığı / 112 s. / 10+ / 2025.
ona ayırdığı odayı posterlerle, uçak şeklinde bir
Yok, en iyisi bir an önce
abajurla süslemiş, kapısına adını yazmış olsa da
dönmektir annesine.
orası Léo’nun evi değil, annesinin olmadığı başka
Okulun satranç öğretmeni
bir evdir yalnızca.
Bay Litvak’ın uyguladığı
Oysa işler yolundayken -nerdeyse her anımsa- test ise şaşırtıcıdır. Satranç
dıklarında- odasının kapısına ya da duvarlardan oynarlar birkaç el ve notunu
birine attıkları çentiklerle büyümüştür Léo. vermiştir Bay Litvak.
Ne ki şimdi o çentiklerden hangisinde annesiyle Sonra köyde iki çocukla
babasının birbirlerini sevmeyi bıraktıklarını tanışır; biri sırık Léo’nun
düşünmektedir. Dersleri de kötüdür, okulla ve
yanında diğeri daha da kısa.
arkadaşlarıyla ilişkileri de.
Yoksa üç iyi arkadaş mı
Bir basketbol tutkusu vardır. İyi de onu nasıl sür-
olacaklardır?
dürecektir artık bir milim bile uzamayan boyuyla?
FARKLILIKLAR KİMİN
Evet, boyu da uzamaktan vazgeçmiştir sanki
UMURUNDA!
o sevginin bittiği yerde. Birbirlerinden öte Léo’ya
Dünyanın birçok yerinde
duyguları da eski sıcaklığından uzaktır ya da
eğitim böyle toptancı ve
Léo’nun duyumsadığı böyledir.
tekçi galiba… Ne bireysel
DENEYELİM BAKALIM, OLMAZSA farklılıklar ilgilendiriyor çoğu
DÖNÜP GELSİN…
eğitimciyi ne farklı ilgi alanları
Eh, bir çare bulunur. Léo yaz tatilinde
ne istek ve eğilimler.
babaannenin köyüne yollanır. Böyle çekişip çoğun Kimse ilgi duymuyor sanki
sıkılıp durmaktan iyidir. içimizdeki cevherlere. Bazen
Tren biletini gidiş-dönüş alır annesi. Denemedir de şanslı oluyoruz işte,
bu. Olmazsa dönüp gelecektir okul zamanı. başarısızlığın ardına düşünce
Basketbol maçına çıktığı kılıkla varır köye Léo. o kocaman dünyanın, özel
Onu istasyonda karşılayan babaannesi kılığından beceri ve ilgi alanlarımız çat
hoşlanmaz, bir güzel de çıkışır hem ona hem de kapı çıkıveriyor ortaya.
inceden annesine. Elbette ayrılıklar,
Sonra da eşinin yarım saatte alamadığı yolu parçalanmış aileler dünyanın
Desen: İREM DALBUDAK
12
23 Ekim 2025

