Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
hüzünlü bir şaire dönüşür. Depresyonlarının önü alınamaz ayrılıyor muyum?/ Gidiyor muyum görüşmemek üzere bir
o sevinçle avunur yaşarım,/ Yeşil bir akşam önünde
bir türlü. 28 Aralık 1925’te otel odasında intihar eder. penceremin,/ Mintanımın koluyla kendimi asarım.” daha,/ Çekiyor da aşkıyla beni anayurdum?/ Dönme’nin
“Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan,/ Üzülme..../ Yaşamaktan, serserilikten, ünden, kadınlardan, zamanıdır Rusya’ya.” (Çeviren: Azer Yaran)
Ölmek yeni bir şey değil dünyada,/ Ama yaşamak da daha eleştirilerden yorulmuştur iyice. Rusya’ya döner elbette, çünkü orası onun yurdudur,
yeni değil kuşkusuz.” (Çeviren: Azer Yaran) Yesenin, “Şimdi artık dağıtamıyorum bu hüznü” der şiirlerinin kaynağıdır, ruhunun penceresi, kapısıdır.
çünkü ruh çalkantılarının, “serseriliğinin”, depresyonlarının Rusya’nın kurtarıcısı, devrimin kapılarını açan Lenin
AHMET OKTAY’IN SERGEY YESENİN’İ
üstesinden gelemez bir türlü. ölmüştür ama onu kim ölmüş sayabilir ki!
“Yazılı bir zamanın evladıyım/
Kendisine “Yükselmeye ve sönüp gitmeye geldin bu “Kurtarıcımız öldü ama geriye kalanlara/ Şu gürleyen
Ruhum yitik savrulan yaprak gibi/
dünyaya” der. Yükselir yükselir, ünlenir ünlenir ve gün memleketi/ Betonla örmek düşüyor./ Arta kalanlar için,
Bilmiyorum ki nedir aradığım/
evet,/ Kimse cüret edip demesin ki/ Lenin yok!/ Ölümü
gelir kendi ışığını söndürür.
Bineceğim gemi bile yok belki//
yıkmadı bizi.” (Çeviren: Attilâ Tokatlı)
O, hep köyün, köyünün son çağdaş halk şairidir Rusya’da,
Elimde bavul beklerim yine de/
dünyada: “Son ozanıyım köyün ben.” Onun yazgısı “durmadan kovalanmak”tır kendi içinde.
Gök gürler bardaktan boşanır yağmur/
Yesenin’in şiirini beyaz korular, meralar, çayırlar, tarlalar, Ve daha çok türkü söylemek ister “Tunçlaşabilsin diye bir
Uğurlayanım da yok sevenim de/ I
çürüyen akçaağaçlar, kayınlar, söğütler, öptüğü kadınlar, gün” şairin bozkır türküleri de. Tunç heykelleri süslüyor
slak bir köpek bencileyin ulur//
gazeller, memleketinin şarkıları türküleri, rüzgârları, sokakları, meydanları türkü söyler gibi duruşuyla.
masalları, efsaneleri besler. Ahmet Oktay’ın Yesenin ağıtı şöyle bitiyor onun dileğini
Hep mekânsızım, sevdim izbeleri/
Elbette bunların yanı sıra şiiri “Rusya ateşi”yle de yerine getirir gibi, onu iyi özümsemiş bir şair okuru olarak:
Her yorgun yüz paçavralar içinde/
“Adımı yarın belki bir okurum/ Anar hayırla Sergey
beslenir. Onun içinde hep yeni bir şair olgunlaşır şiirini
Bir sevgili gülümseyişi gibi/ Büyüler ve bağlar beni
Yesenin der/ Dertliydin sen de ve o zaman ruhum/ Çok
besleyip duran, türküler söyleyen.
kendine.” (Ahmet Oktay)
mutlu bir çocuk gibi gülümser.”
İran gezisi de onun şiirini derinden etkiler. Yeni, farklı
Bir bilse Yesenin, bir bilse ne çok okurunun onun
‘YORULDUM YAŞAMAKTAN TOPRAĞIMDA’ imgelerle, anılarla döner yurduna.
“Ve bir gün baba ocağına dönerim,/ Sevinenler olur, “Dönmenin zamanıdır Rusya’ya/ Pers yurdu! Senden şiirlerine hâlâ ve hep vurgun olduğunu!
n
Tanımlar ve sözcükleriniz: havalara
Derler ki bu adam isyan basıyor
A. Dizin.
damarlara”
BULMACA
KIp — — — — — —
(Cahit Zarifoğlu)
8 4 57 63 42 15
— — — — — —
Hazırlayan: MUSTAFA BAŞARAN trbulmaca@gmail.com
B. Güzel kokulu.
6 43 70 68 83 50
— — — — — — — — H. Herhangi bir konu ile ilgili kısa açık-
67 2 36 47 39 52 61 5 lamalar verilerek resimler basılmış
olan kitap.
C. “İnattandı hep o içip içip gitmeler
Bense boşalttığın kadehleri satın alı-
— — — — —
yordum
16 3 51 27 82
………. ettiğimi bile bile”
I. “Onno ……….”
(Cemal Süreya)
(yitirdiğimiz söz yazarı, besteci, aran-
jör)
— — — — — — — —
58 17 35 1 10 29 40 73
— — — —
38 77 14 48
D. Gözümün nuru.
J. “………. Bezirci”
— — — — — — — — —
(yitirdiğimiz yazar, eleştirmen, şair ve
22 78 54 75 65 60 7 46 56
çevirmen)
E. “Sen güldüğün zaman
— — — —
Bir ………. doğar gökyüzünde”
37 45 19 64
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
K. Sağlık.
— — — — — — —
— — — — — —
23 72 11 80 33 55 53
12 21 62 34 24 81
F. “Kirpi gibisin çocuk,
L. “………. Yıl”
her tarafın diken,
(Anton Çehov kitabı)
kim elini uzatsa,
— —
delik deşik,
30 41
üstelik,
sen de kan ……….”
(Attilâ İlhan) 1861 ÇÖZÜM: A. ALTIPATLAR, B.
DİKBAŞLI, C. NİSYAN, D. AKROBASİ,
— — — — — — — — —
E. NÜKTEDAN, F. BAN, G. İLERİ, H.
49 28 13 25 18 66 31 69 79 NARGİLE, I. YAMYAM, J. ARZU, K.
ZIMNİ, L. AYNISI, M. RA.
G. “Bıraksam gamzelerin aksın
Metin: “Büyük yapıtlar soyuna az rastlanan
Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya
odalarıma
insan gibidir; ilk bakışta erdemlerinin
doğru Baharat Ülkesi'nin Hazin Tarihi adlı kitabın yazarının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse
Kapı vuruşlarım eve ………. oluşlarım
ayrımına varılamaz.” (Adnan Binyazar)
aynı kitaptan bir metin ortaya çıkacaktır. Geriye kalan harfleri de siz tahmin ederek metni oluşturun.
Şimdi bir aşk sayhası salacağım
16 Ekim 2025 11
Maksim Gorki:
“Bu küçük
adamın
bu kadar büyük
bir duygu
gücüne,
bu kadar
mükemmel
bir ifade gücüne
sahip olduğuna
inanamadım.”
ta

