09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bir cüretkârlıkla, çantamı açıp sanki masum bir kışkırt- çekliğe denk düştüğünü söyle- le hiç ilgisi olmadığını anladım. maymış gibi önüme koydum.” (s. 136) yemeyeceğim tek bir satır bu- Barranquilla’ya dönünce otur- Daha sonra Don Ramon’a okuması için yazdıklarını lamazsınız. Her zaman somut dum ve Macondo’da geçen ilk verir. Bir yandan da onun öğütlerini de dinler. Özellikle bir gerçekliğe atıfta bulunurum. romanımı yazdım.” (s. 142) zaman üzerine söylediklerini… “Asla birilerine yazdığın Aksi yönde bir kitabım yoktur.” 1950’de yazılan Yaprak bir şeyin taslağını gösterme!” (s. 137) Bu bağlamda Yüzyıllık Yalnızlık’ı Fırtınası’dır bu ve yer yer Fa- Anlatının 1. ve 2. bölümlerinde annesiyle Cataca’ya Latin Amerika’nın tarihi olarak ulkner etkilerini hissedersi- yaptığı yolculuğu, Barranquilla grubuyla yakın ilişkisi kabul etmek yerine, Marquez’in niz anlatıda. 1967’de yayım- ve Don Ramon Vinyes’le konuşmasını anlatır Marquez. yarattığı düşsel gerçekliğin, o lanan Yüzyıllık Yalnızlık ise on Edebiyat yolunun ibresine dönük ipuçlarını da yine bu coğrafyanın özdeş bir metafo- sekiz ayda, Meksika’da yazı- bölümlerde verir: “O zamandan beri daktilomla kazan- runa bürünmüş hali olarak oku- lır. (****) madığım tek bir kuruş girmedi cebime.” (s. 142) mak çok daha uygun olacaktır. Bu ise melez bir anlatıdır. Kırklı yaşlarının ortalarında telif gelirleriyle yaşamaya Öyle ki romanın karnaval ya- YAZARLARLA KURDUĞU başlar. “Bundan önce yaşamım beni bir yazardan baş- pısında aile tarihiyle başlayıp BAĞ... ka her şeye dönüştürmeyi deneyen sayısız yemle mü- süren öyküler bütününde, La- Onun anlatı dünyasını bes- cadele ederek galip gelmeye çalışan, iç içe geçmiş bir tin Amerika gerçeğindeki ko- leyen bir diğer damarın, yazar- tuzaklar, hileler ve hayaller karmaşasıydı.” (s. 142) lonyalist yapının derin izlerini larla kurduğu bağ olduğunu ve Sürdürdüğü hayat, tanıklık ettikleri ve deneyimledikleri bulursunuz. bu bağların romanlarının biçi- yazdığı romanlara bir biçimde yansır. Ama onun için ro- Buendia ailesinin gündelik ya- mini belirlemede etkili olduğu- man yazarken aslolan; konuyu bir araya getirmek, kendi şamına yansıyan mitik öyküle- nu da unutmamak gerekir. deyimiyle “kendi bakış açısına göre çözümünü bulmak”tır. rin fantastik biçimde anlatımı Özellikle Faulkner’da bul- ise Marquez’in yarattığı “büyülü ESİN KAYNAKLARINI BULDUĞU YERLER: duklarını bir söyleşisinde şöyle gerçekçilik”in etkileyici örnek- ARACATA> BARRANQUILLA> CARTAGENA açıklayacaktır: leri olarak kabul edilmelidir. n Erken dönem anlatılarından Yaprak Fırtınası, sonraki “Ben kesinlikle Amerikan ro- dönem yazdıklarının imge pınarıdır diyebiliriz. mancılarının yöntemini benim- (*) Bir Söz Büyücüsü, Ge- Anlatılanların esin kaynaklarını bulup filizlendiği yer- siyorum. Faulkner’da buldu- ne H. Bell-Villada, Çeviren: İlknur Özdemir, Kırmızı Ke- ler, aynı zamanda tüm yaşamının şekillendiği coğrafya ğum şey, onun Aracataca’nınkine, muz bölgesininkine di Yayınevi, 414 s., 2011. olan Aracata> Barranquilla> Cartagena bölgesidir, de- çok benzeyen bir gerçekliği yorumlayıp ifade etmesi… (**) Anlatmak İçin Yaşamak, Gabriel Garcia Marqu- mek yanlış olmaz. O yazarların bana sağladığı şey, vasıta…” (***) ez, Çeviren: Pınar Savaş, Can Yayınları, 550 s., 2005. Özellikle Yüzyıllık Yalnızlık’ın Macondo’su, Faulkner’ın Marquez kendi anlatı atmosferini, zamanını ve coğ- (***) Gabriel Garcia Marquez’le Konuşmalar, Der- yarattığı “Yoknapatawpha” gibi hayali, mistik bir kasa- rafyasını yaratan bir anlatıcı. Yazı / yaşam yolculuğun- leyen: Gene H. Bell-Villada, Çeviren: Osman Akınhay, badır, bununla birlikte anlattığı Buendia ailesinin öykü- dan söz ederken annesiyle doğduğu kasabaya yaptığı Agora Kitaplığı, 237 s., 2017. sü, Marquez’in hem tanıklıklarının hem de hayal gücü- o yolculuğunun onu nasıl değiştirdiğini şöyle dile getirir: (****) Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez, nün ürünüdür. Bunu da kendisi şöyle açıklar: “O gün kaleme almış bulunduğum bütün hikâyelerin ba- Çeviren: Seçkin Selvi, Can Yayınları, Özel Basımı, Re- “Benim kitaplarımda, hangi deneyimimin hangi ger- sit entelektüel karalamalar olduğunu, benim gerçekliğim- simleyen: Luisa Rivera, 404 s., 2024. HAYDAR ERGÜLEN’DEN ‘100. Yıl Alfabesi’ “Haydar Ergülen, 100. Yıl Alfabesi (Kırmızı Kedi Yayınevi) adlı kitabında, yalnızca Cumhuriyet’in yıldönümünü kutlamakla kalmayıp bir yüzleşme ve sorgulama çağrısı yapıyor. Kitabın sonunda yer alan “Cumhuriyet’in 100 yılına 100 sevinçli cümle”, Türk alfabesindeki harf sayısıyla sembolik bir bağ kuran 29 başlık gibi kitabın ana temasını özetliyor, Cumhuriyet’i bir yaşam projesi olarak ele alırken bireysel ve toplumsal bir sevincin derin anlamlarını açığa çıkarıyor.” rine dönüşmüştür. Bomonti, yalnızca bir fab- te “İslam” ve “laiklik” dengesini sorgulan- GÜLÇİN ELİF YÜCEL rika değil Cumhuriyet’in halkı bir araya geti- mış, “jandarma” gibi otoriter semboller üze- rinden güvenlik ve özgürlük dengesi sınan- ren vizyonunun göstergesidir. 29 BAŞLIKTA CUMHURİYET! mıştır. Bu gerilimlerin ortasında, “3K” -kı- CUMHURİYET’İN ÇETİN SINAVLARI! Haydar Ergülen, 100. Yıl Alfabesi (Kır- zılbaş, Kürt, komünist- ve sonrasında ekle- Cumhuriyet topluma bir vicdan ve eşit- ‘CUMHURİYET’İN 100 YILINA mızı Kedi Yayınevi) adlı kitabında, yalnız- nen bir 3K daha -Kemalist, kâfir, kadın- ça- lik anlayışı taşımayı vaat etmiştir. Bu eşitlik 100 SEVİNÇLİ CÜMLE’ tışmaları ifade etmiştir. ca Cumhuriyet’in yıl dönümünü kutlamakla arayışında “çoban” ile “profesör” arasında Kitabın sonunda yer alan “Cumhuriyet’in kalmayıp bir yüzleşme ve sorgulama çağrısı Özellikle “kadın” hakları, Cumhuriyet’in kurulması gereken köprüler, modernleşme- 100 yılına 100 sevinçli cümle”, Türk alfabe- devrimci yönünü en somut biçimde yansıt- yapıyor. 29 başlık kullanarak, Cumhuriyet’in nin en çetin sınavlarından biri olmuştur. sindeki harf sayısıyla sembolik bir bağ ku- 100 yıllık serüvenini anlamlandırmayı ve mış, kadını kamusal alana taşıyan reformlar Bu mücadelede “Demirkırat”, çok parti- modernleşmenin en güçlü simgeleri olmuştur. ran 29 başlık gibi kitabın ana temasını özet- Türk alfabesindeki harf sayısıyla sembolik li sisteme geçişin sancılı hikâyesini temsil liyor, Cumhuriyet’i bir yaşam projesi olarak bir bağlantı kurmayı amaçlıyor. “Laiklik” ilkesi, “çağdaş” uygarlık hede- eder. Demokrat Parti’nin ortaya çıkışı de- fiyle birleşerek Cumhuriyet’in uluslararası ele alırken bireysel ve toplumsal bir sevincin Her başlık, Cumhuriyet’in ruhunu, dö- mokrasinin sınırlarını ve kırılganlıklarını da derin anlamlarını açığa çıkarıyor. nüşümünü ve derslerini temsil ediyor. modernleşme projesi olduğunu kanıtlamıştır. gündeme taşımıştır. Sanatçılar da bu modernleşmenin parçasıdır. Nâzım Hikmet’in “Davet” şiiriyle sona eren Ankara’nın taşından Bomonti’nin bahçeleri- Bu süreç, Ecevit gibi liderlerin halk- bu bölüm, Cumhuriyet’i, yalnızca geçmiş bir ne, Ecevit’in mavi gömleğinden halkın sof- Nâzım Hikmet halkın acılarını ve umutlarını la kurduğu bağın anlamını da derinleştir- yansıtırken orta sınıfın modernleşmedeki ro- başarı olarak değil, geleceğe ilişkin bir umut ralarına kadar uzanan anlatılar yalnızca dev- miştir. Şair ve siyasetçi kimliğiyle Ecevit, rimlerin, savaşların değil insan ruhunun da lü “ortadirek” kavramıyla şekillenmiştir. ve davet olarak okuyuculara taşıyor. Cumhuriyet’in yalnızca politik değil aynı za- Cumhuriyet’in kökleri yalnızca modernlik- Son bölümü kitabın geneline bağlamak için hikâyesini gözler önüne seriyor. manda kültürel bir dinamik olarak da algıla- Cumhuriyet yalnızca bir tarihten ibaret de- le değil geçmişin izleriyle de şekillenmiştir. şu vurguyu yapmak olanaklı: Cumhuriyet’in nabileceğini göstermiştir. “Sümerbank”, ekonomik bağımsızlık ideali- idealleri, başlıklarla anlatılan tarihsel temel- ğil, anlamlarının yeniden yorumlanması ge- “Fuar” meydanlarıyla dünyaya açılma- reken bir yaşam projesidir. nin bir sembolü olarak Atatürk’ün liderliğinde lerden filizlenirken sevinç cümleleriyle bir yı hedefleyen Cumhuriyet, “gavur” söylemi yaşama geçirilmiştir. Cumhuriyet’in vizyonu yaşam kültürüne dönüşmüştür. Ankara, modernleşme ve halkçılık fikirleri- nin başlangıç noktasıdır; bozkır rüzgârı dire- gibi ithamları “Halkçılık” ilkesiyle aşmaya “Taksim” gibi mekânlarda dayanışma ve bir- Bu bağlamda kitap, Cumhuriyet’in yal- ve kimlik inşasını güçlendirmeye çalışmıştır. liği temsil etmiştir. Ancak bu vizyon zaman nişi, mavi gökyüzü ise modernleşme umudu- nızca bir siyasal devrim değil, aynı zamanda nu taşır. Bu umut Bomonti gibi mekânlarla ge- “İnkılâp”lar reformun ötesinde, bir top- zaman “Ulus” semti gibi modernleşme sem- toplumsal, kültürel ve insani bir devrim ol- bolleriyle sınırlı kalmıştır. nişleyerek laik ve modern yaşamın sembolle- lumu yeniden yaratma çabasıdır. Bu süreç- duğunu savunmaktadır. n 6 2 Ocak 2025
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle