Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
debiyat dünyasına 1974’te, Maksim
Gorki’nin “Kız ve Ölüm” destanını ilk
E kez Rusçadan çevirerek girdi. Da-
ha sonra Mayakovski’nin çok ses getiren,
Amerika’nın eleştirildiği, 150.000.000 des-
tanını da ilk kez dilimize kazandırdı.
İlk şiiri “Sevinin Öyküsü” 1977’de, dö-
nemin etkin dergisi, Ahmet Say’ın yönet-
tiği Türkiye Yazıları’nda, ilk kitabı Kurşunî
Bir Siperde, Türkiye Yazıları şiir dizisinde,
Şubat 1980’de yayımlandı.
Ülkemizdeki, 12 Eylül askeri darbesi-
ni hazırlayan siyasi çalkantısı, onu yurt-
dışına çıkmaya zorladı. 30 yıl bir Alman
ortaokulunda öğretmen olarak çalıştık-
tan sonra emekli oldu. Ülkesinin yazının-
dan, dergilerinden hiç kopmadan 45 yıl-
dır Berlin’de yaşıyor.
Çeviri ve şiirle başladığı edebiyat yolcu-
luğunu deneme, eleştiri, inceleme, gün-
lük, anı, öykü, roman, çocuk edebiyatı ve
tematik antolojiler hazırlayarak sürdürdü,
sürdürüyor. Türkiye’deki, etkin edebiyat
dergilerinde hep yazdı, yazıyor.
Ülke sorunlarını şiirlerine ağdıran şa-
ya savrulan kasaba sakinlerinin ruh halleri, küçük kasabanın insa-
MAVİSEL YENER
ir gurbeti, vatansızlığı, ülkemizdeki top-
nı içine çeken dedikoduları, halkta karşılık bulamayan bir devrim
lumsal sorunları da hep şiirlerinde ele al-
www.maviselyener.net
ve kaçınılmaz isyan, tırmanan gerilimin nedenlerinden bazıları.
dı. İnsanın içinde esen fırtınaları, sevgi-
Taşa dönen Isabel’in ödediği bedel kurguya damgasını vururken,
yi, yalnızlığı, özlemleri imgelerine yükledi.
eksikalı yazar Elena Garro (1916 / 1998), “Bellek tüm
zamanın girdabında kaybolanların anılarını da ölümsüzleştiriyor.
Resim, ressam, sergi yazılarının yanında,
zamanları bağrında taşır” (s. 12) söylemiyle zaman-
General Francisco Rosas’ın emriyle işgal edilmiş bir yer olan
yemeiçme kültürünü ele alan günlükleri
M sızlığa vurgu yaparak 1963 yılında Xavier Villaurru-
Ixtepec kasabası, yolsuzlukların, askerler tarafından uygulanan
de yayımlanıyor.
tia Edebiyat Ödülü’nü alan romanı Geleceğin Anıları’nın (Çe-
despotizmin, takıntılı aşkların, işkencenin, merkezlerinden biri
Yeni kitabı Ada, Adam Ve Kadın (Oğlak
viren: Murat Tanakol / Delidolu Yayınları) ilk adımlarını atıyor.
olarak ele alınıyor.
Yayınları) öykülerinden oluşuyor. “Gör-
Geleceğin Anıları, “Her nesil, öncekilerin eylemlerini yine-
“O sabah, yöneticilerin pek bayıldığı düzen sağlanmıştı: Yok-
düm o kaskatı günlerin ördüğü duvarla-
lerken değişen nedir” sorusunu yanı başımıza bırakıveren bir
sulların savaşından geriye parlayan güneşin altında köpek leş-
rı / Sınırlar ki hiç yıkılmayacaktı / Yıkılışla-
roman. Yazar, tarih, politika, büyülü gerçekçilik, mizah ve şiir-
leri, kanlı şallar, kaçarken teki kaybolmuş sandaletler ve kırık
rını gördüm/... Gördüklerim görmedikleri-
selliği yan yana getirerek ülkenin yaşadığı sıradan olayları, fan-
yemek çömlekleri kaldı. Asker kordonları, saldırıdan artakalan-
min yanında hiç kalır” diyen usta şairimiz
tastik öğelerle iç içe geçirerek anlatıya derinlik katıyor; okuru
ların başını bekliyordu.” (s. 161)
ve yazarımız Gültekin Emre kapağımız-
toplumsal ve bireysel çatışmaların içine çekiyor.
Romanın en büyüleyici yanlarından biri romanın anlatıcıla-
da. Hande Mir’in söyleşisi.
Kasabanın her köşesine sinmiş politik entrikalar, askeri baskı,
rından birinin Ixtepec kasabası olması. Kasabanın halkından söz
Meksika devrimi, ailevi sorunlar, aşk ilişkileri, travmalar geç- Üçüncü sayfamızda, Meksikalı yazar
ederken “İnsanlarım” demesi, yaşadığımız mekânlarla ilişkimi-
Elena Garro’nun (1916 / 1998) politik
mişten günümüze bir miras gibi taşınıyor.
zi bir kez daha gözden geçirmemizi sağlıyor.
Anlatıcının yarattığı zaman ve mekân belirsizliği sayesinde entrikalar, askeri baskı, Meksika devrimi,
FARKLI OKUMALARA DOĞRU KIŞKIRTAN BİR KİTAP!
ailevi sorunlar, aşk ilişkileri ve bugüne
romandaki karakterler tarihsel şimdiki zamanlarından mitsel za-
Despotizmi vurgulayan çarpıcı romanlardan biri olarak anılan
miras travmalarla gelişen romanı
mana sözle ya da hayal gücüyle geçiyorlar.
Geleceğin Anıları, Octavio Paz tarafından da övülüyor.
Geleceğin Anıları’nı incelediği yazısıyla
Roman iki ana kısımdan oluşuyor. İlk kısım tamamen, acıma-
Octavio Paz ile Elena Garro, Latin Amerika’nın 20. yüzyıl-
Mavisel Yener yer alıyor.
sız General Francisco Rosas’ın sevgilisi Julia ve şehre gelen
daki en yetenekli yazar çifti arasında sayılıyor. Mutsuz evlilik-
gizemli bir yabancı hakkında. Sahte de olsa bir umut duygusu
Feridun Andaç, “Marquez; bugün
lerine karşın, birbirlerini edebi anlamda etkileyen iki yazar, çağ-
veren ilk bölüm heyecan verici bir kurguyla bitiyor, ikinci bö-
değil, her zaman” başlıklı yazısında,
daşları arasında önemli yere sahip.
lümde olanlara zemin hazırlıyor.
Gabriel Garcia Marquez’in özdeşleştiği
Cristero Savaşı çevresinde aktarılan bir kasabanın yaşamı, karşı-
Roman politik bir bakış sunarken pek çok soruyu da berabe-
yapıtları eşliğinde yazınını irdeliyor.
lıksız aşk ve ihanet ama her şeyin ötesinde, Geleceğin Anıları’nın
rinde getiriyor. Bir kasabanın kapana kısılmış halkı aslında geç-
Orhan Aras, Yücel Feyzioğlu’nun
okuru kışkırttığı farklı okuma düzeyleri olduğunu da söylemeliyim.
mişte mi yoksa da gelecekte mi sıkışıp kalmıştır? Bununla başa
648 masal ve efsane ile 32 kitaptan olu-
Kitabı okuduktan sonra Meksika tarihiyle ilgili ufak bir araştır-
çıkmanın bir yolu var mıdır?
şan “Kardeş Masallar” dizisini inceliyor.
ma yapma gereği duydum: 1857’de Benito Juárez, kilisenin gü-
Y. Bekir Yurdakul, Rachel Williams’ın
HİÇLEŞTİRİLMİŞ KADINLAR
cünü sınırlayan Meksika anayasasını getirmiş. Porfirio Díaz bunu
Beklemeye Değer ve Tommaso Maiorelli’nin
Yüz Yıllık Yalnızlık’tan önce yayımlanmış, erken dönem bü-
değiştirmeye çalışınca Meksika Devrimi (1910 / 1920) tetiklenmiş.
Zaman Atlası adlı kitaplarını merceğe alıyor.
yülü gerçekçilik kitaplarından biri olarak kabul edilen Gelece- Meksika Devrimi’nden sonra, Plutarco Elías Calles hükümeti
ğin Anıları, her biri kendi çemberinin içine hapsolmuş karakter-
devlet ile kiliseyi ayıran anayasayı geri getirmek isteyince Cris-
Gülçin Elif Yücel, Haydar Ergülen’in
ler geçidi sunuyor. tero Savaşı başlamış. Kiliseler kapatılmış, rahipler avlanmış an-
yalnızca Cumhuriyetin yıldönümünü kut-
Acımasız general, sevgilisi Julia, kasabaya sonradan gelen sa- cak Cristeros olarak bilinen birçok kişi kiliseyi desteklemiş.
lamakla kalmayıp bir yüzleşme ve sorgu-
natçı ruhlu Felipe Hurtado, kasabanın delisi Juan Cariño, top-
Savaş sırasında ve sonraki yaklaşık 10 yıl boyunca, yaklaşık lama çağrısı yaptığını vurguladığı
rak sahibi Rodrigo, generale âşık olan zeki kadın İsabel, fahişe- 100 bin kişi ölmüş, yaklaşık 250 bin kişi ülkeden kaçmış.
100. Yıl Alfabesi’ni tanıtıyor.
ler ve romandaki tüm hiçleştirilmiş kadınlar, kolektif bellek açı- Böylesi bir coğrafyada yazılan romanın sert gerçekliklere
Cengiz Taşcı, Türk Radyoloji Derneği es-
sından yabancı olmadığımız karakterler.
odaklanması şaşırtıcı değil. Cristero Savaşı’nın arka planını öğ-
ki başkanı Tamer Kaya’nın, evrimsel sos-
Kasabadaki tek özgür kişinin, kasabanın delisi olmasına da rendikten sonra, yapılan atıfları daha da iyi değerlendirebilmek
yolojiye giriş ders kitabı olarak okutulma-
vurgu yapmak gerek! Romanda aşkı uğruna “taşlaşan” bir ka- adına bu romanın bir de o gözle okunmasından yanayım.
sı gerektiğini vurguladığı çalışması Sosyal-
dının portresini okurken arka planda Meksika ikliminden man- Ülkemiz edebiyat ortamına katkısı olacağını düşündüğüm bu
liğin Evrimi: İçimizdeki Kabile’yi inceliyor.
zaralara tanık oluyoruz. kitapla yılın nitelikli okumalarından birini yaptım. Başarılı çevi-
Mustafa Başaran’ın hazırladığı
Diğer yandan basmakalıp kimliklere mahkûm edilmiş kadınla- risi için Murat Tanakol’u ve yapıtı en iyi şekilde yayıma hazır-
Bulmaca ile de düşün trafiği sürüyor!
rın çıkmazları; savaşların, yağmaların yorgunluğuyla oradan ora- layan tüm ekibi kutluyorum.
n
İyi okumalar...
lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l
Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Betül Berişe l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın
ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel:
0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü:
Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı:
İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad.
KITAP
No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
ELENA GARRO’DAN ‘GELECEĞİN ANILARI’
Despotizm çağı, bir
ulusun kimlik arayışı!
Meksikalı yazar Elena Garro’nun (1916 / 1998) 1963’te Xavier
Villaurrutia Edebiyat Ödülü’nü alan ve yönetmen Arturo
Ripstein tarafından sinemaya da uyarlanan romanı Geleceğin
Anıları (Çeviren: Murat Tanakol / Delidolu Yayınları),
Meksika’da bir taşra kasabası olan Ixtepec’te yaşanmış ve
yaşanacak olanların hikâyesi. Geleceğin Anıları, “Her nesil,
öncekilerin eylemlerini yinelerken değişen nedir” sorusunu
yanı başımıza bırakıveren bir roman. Kasabanın her köşesine
sinmiş politik entrikalar, askeri baskı, Meksika devrimi, ailevi sorunlar,
aşk ilişkileri, travmalar geçmişten günümüze bir miras gibi taşınıyor.