Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN’DAN
‘Cumhuriyet’in Müzik Öncüleri’
Kültür ve sanat yazarı, gazeteci Şefik Kahramankaptan, Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan
Cumhuriyet’in Müzik Öncüleri: 10 Portre - İlkler ve Kesişmeler adlı kitabında, erken Cumhuriyet döneminde
Atatürk’ün öncülüğünde müzik alanındaki atılımlara katkı yapan 10 müzik insanının yollarının, hem
birbirleriyle hem de Türkiye ile nasıl kesiştiğini gözler önüne seriyor.
Kahramankaptan kitabında, Dimitri Şostakoviç, Paul Hindemith, Bella Bartok, Joaquin Rodrigo, Cemal Reşit
Rey, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kâzım Akses ve Necip Celâl Andel’i,
öne çıkan yapıtlarını ve bilinmeyenleriyle, akıcı bir üslupla kaleme alıyor.
titezi diyebilir miyiz?
MEHMET S. AMAN
Doğrudan olmasa da
dolaylı olarak bu kestir-
Kitabın ortaya çıkış sürecini anlatır mısınız?
n
meci anlayışın ne den-
Mor Külhani Besteci başlıklı, besteci Cengiz Tanç’ın
li yanlış olduğunu ortaya koyuyor kitabın tü-
tarihsel süreç içinde yaşamını anlatan kitabımın Cumhu-
mü. Bir dönemi ve dönemin etkili kişilerini önce kendi
riyet Kitapları tarafından yayımlanmasından sonra sa-
tarihsel koşullarında incelemek gerekir.
yın Işık Kansu, besteciler ve önemli bir yapıtlarının öy-
Kastettikleri Türk müziği, halk arasında kısaca ala-
küsünü anlatan bir kitap yazıp yazamayacağımı sordu.
turka diye nitelendirilen makamsal saray musikisidir.
Kabul ettim ve hangi bestecilerin istendiğini sordum,
Bu müzik o dönemde İstanbul Radyosu stüdyolarında
seçimin bana bırakıldığı yanıtını aldım. Zor bir seçim
canlı olarak yayımlanıyor, doğrudan mikrofona çıkıyordu.
yapmam gerekecekti. Çoksesli müzik tarihinde çok bi-
Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda çevresiyle bir-
linen, çığır açmış besteciler hakkında hayli kitap vardı.
likte radyoda dinlemekte olduğu müziğin iyi seslendi-
Çevirilerin yanı sıra telif olarak hazırlanmış derleme-
rilmemesi nedeniyle yaşadığı kızgınlık üzerine, kral-
ler de bulunuyordu. Bunların benzerlerini ortaya koymak
dan fazla kralcılar bu radyo yayınlarını durdurtmuşlardı.
yerine, özgün bir kitap hazırlamalı, hiç bilinmeyen veya
Bu müzikten hoşlananlar da boşluğu özellikle gece-
az bilinenleri, çizeceğim bir çerçeveye oturtmalıydım.
leri kuvvetlenen kısa dalga yayınlarında bazı Arap rad-
Bu çerçeveyi belirlemek kolay oldu mu?
n
yolarını yakalayıp dinleyerek doldurdular.
Uzunca bir düşünce dönemi geçirmem gerekti. Bes-
Uygulamada, kararın yanlış yorumlanmasından ötü-
teci seçimlerini yapabilmek için bir ortak payda bul-
kalma isteği karşılık bulmadığı için Amerika’ya göç etse de rü bazı tatsızlıklar oldu. Bir yıl kadar sonra da radyo yeniden
mam gerekiyordu. Sonunda erken Cumhuriyet döneminde
önerileri ve yarattığı ivmeyle, ülkemizde halk müziği derle- “alaturka musiki”ye açıldı.
yolu Türkiye ve birbirleriyle kesişmiş besteciler arasından
me-inceleme çalışmalarının hızlanarak daha sistematik bi- Bu olay, yıllardır Cumhuriyet karşıtlarınca istismar edilir.
bir seçim yapmaya karar verdim.
Rahmetli Uğur Mumcu’nun dediği gibi, bilgi sahibi olmadan
çimde yapılmasına yol açmıştır.
TÜRKİYE’DEKİ İLK KONSERVATUVAR
fikir sahibi olanlar her dönemde spekülasyonlarla, uydurma-
Rodrigo’nun Türkiye’yle olan ilişkisi neydi?
n
Yabancı bestecilerden Şostakoviç, Hindemith, Bartok,
Öncelikle eşi İstanbul Yahudisi bir ailenin kızıy- calarla, zoraki yorumlarla ortalığı karıştırıyorlar. Günümüzde
n
Rodrigo ile birlikte Türk Beşleri de kitabın temelini oluş- de öyle değil mi? Besleme trol ordularının yaptıkları ortada.
dı. İstanbul’da doğmuş, piyano eğitimi alırken Paris’te
turuyor. Niçin bu isimler?
İleride tarih bunları da yazacaktır elbette…
Rodrigo’yla tanışıp birbirlerine âşık olmuşlardı. Cemal Reşit
n
Şostakoviç, Türkiye’ye gelerek İstanbul, Ankara ve
Rey de Paris yıllarından Rodrigo ile tanışıyordu. Umarım. Cumhuriyetimiz 100 yaşında ama karşıt anlayış
İzmir’de konserler vermiş, dönemin genç bestecileriyle ah- tarafından farklı yorumlanıyor. Yakın tarihimizi yeterince
Rodrigo iki kez Türkiye’ye geldi, İstanbul ve Ankara’da
baplıklar kurmuş, Ankara’da diğer Sovyet sanatçılarla bir-
ve doğru olarak bilmeden, günümüzle ilgili sağlıklı değer-
yapıtları seslendirildi. Piyanist bir Türk kızına burs vererek
likte Atatürk, İnönü ve devlet ricaliyle tanışıp huzurlarında
lendirme yapmak mümkün değil.
İspanya’da eğitim görmesini, böylece Paris yolunun açılma-
çalmış bir Rus besteci. İkinci Dünya Savaşı sırasında, ilginç Ama bu yönde ne yazık ki yeterince donanımlı olduğu-
sını sağladı.
bir öyküsü olan Leningrad Senfonisi’ni de İstanbul’dan satın
muz, yeni kuşakları yeterli ve doğru tarih bilgisiyle donattı-
Günümüzde çoksesli müzikle en az ilgili olanlar bile
aldığı nota kâğıtları üzerine yazmış. ğımız söylenemez.
Aranjuez’i, Rodrigo’nun gitar konçertosunu bilir.
Hindemith’e gelince, yakın müzik tarihimizle ilgilenen Eğitim müfredatlarının, dayatılan ders kitaplarının nasıl
Bu konçerto Deniz Gezmiş’in de idam öncesi dinlemek is-
herkesin tanıdığı, bildiği bir isim. Türkiye’de ilk konser-
çarpık, doğru olmayan bilgilerle hazırlandığı ortada.
tediği yapıttı ama bu isteğini yerine getirmemişlerdi.
vatuvarın kurulması ve müzik yaşamının yapılandırılması- Hal böyle olunca, kulaktan dolma bilgiler, özellikle yapı-
TÜRKÇE SÖZLÜ TANGONUN ÖNCÜSÜ
na ilişkin raporları hazırlayan, bu süreçte yer alacak Carl lan çarpıtmalar, dayanaksız iddialar, tarihmişçesine yeni ku-
Türk Beşleri yanında, Türk bestecilerden Necip Celâl
Ebert, Eduard Zuckmayer, Ernst Praeotorius gibi önemli
n şakları sinsice koşullandırıyor.
Andel’e de kitapta yer veriyorsunuz. Bu tercihin nedeni nedir?
müzik adamlarının ülkemizde çalışmasını sağlayan kişilik. Müzik alanında da durum pek farklı değil. Alaturkacı-Ba-
Bir yakıştırma, benzetme sonucu ortaya çıkan Türk Beşle-
İlk kuşak bestecilerimizle olumlu-olumsuz anlamda yolları
tıcı çatışması, siyasal ve kişisel amaçlarla hâlâ yaşatılmaya
ri tanımı toplumda benimsenmiştir ancak bu beş bestecimizin
kesişmiş, bu kesişmenin doğal olarak bazı sonuçları da olmuştur.
çalışılıyor.
kendilerinin bu konuda ne düşündükleri pek bilinmez.
Oysa pratikte bunların geride kaldığı ortada. Turizm (ve
NAZİ BASKISI VE YAYILMACILIĞI
Kitabın tamamını okuyanlar, bu kavramın nereden geldi-
kültür bakanının Devlet Orkestralarının dinleyiciye hangi
Peki ya Bela Bartok?
n
ğini ve bestecilerin de bu konuda hangi değerlendirmeleri
eğitim katkısı sunduğu, güncel Türk bestecilerine ne kadar
Aslında, kitaptaki bestecilerin seçimine yol açan ana ge-
yapmış olduğunu görebilecekler.
yer verdiği pek umurunda değil, “Kaç bilet sattınız, salonu
lişme, dünyadaki yönelim. Almanya’da Nazilerin Hitler ön-
Necip Celâl Andel’e gelince, gözlerinin giderek görmez
dolduruyor musunuz” diye soruyor.
derliğinde iktidara gelişi ve sonrasındaki gelişmeler, faşizan
oluşu nedeniyle “beşler” kadar müzik eğitimi alamaması-
Bu koşullarda orkestralarda da film müzikleri gibi hafif
uygulamalar en çok kültür-sanat insanları üzerinde baskı ku-
na karşın, kendini yetiştirmiş, değişik müzik aletlerini çalan
türlere, siyasal anlamda da senfonik ilahiler gibi yapımlara
rulmasına neden oluyor.
bir besteci olarak, çoksesli müzikte, klasik müziğe göre da-
yönelmenin arttığını görüyoruz. Birleşik kaplar etkisi!
Macar Bela Bartok da Alman Paul Hindemith gibi Na-
ha hafif ve daha kolay benimsenebilir bir tarzın öncülüğünü
Cumhuriyetin ikinci ve üçüncü kuşak bestecileri için
n
zi baskı ve yayılmacılığından endişe duyan, uygulamalardan
yaptığı için Necip Celâl’i vazgeçilemez buldum.
de bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
zarar gören bir müzik insanı.
Türkçe sözlü tangonun öncüsüdür Andel. Günümüzde Şimdilik hayır. Şu anda tezgâhımda 1998’de yayımlan-
Genellikle Bartok’un, Adnan Saygun sayesinde
“beşler”in pek çok müziğinin ezgisini ıslıkla çalamazsınız
mış ilk kitabımın genişletilmiş ve güncellenmiş yeni baskı-
Türkiye’ye geldiği ve Anadolu’da derleme gezisi yaptığı
ama “Kemanımla sana bir ses verebilseydim eğer” dizesini
sını hazırlamak, bir yayınevi tarafından hazırlıkları yapılan
zannedilir. Bu sürecin iç yüzünü, kimin ilk ilişkiyi nasıl kur-
duyduğunuzda pek çoğumuz gerisini getirebiliriz. üç ciltlik Türkiye’de Müzik kitabı için ısmarlanan iki maka-
duğunu kitapta anlatıyorum.
leyi yazmak bulunuyor.
n
KRALDAN FAZLA KRALCILAR!
Bartok’un öncülük anlamında öne çıkmasının nedeni, müziko-
loji ve etnomüzikoloji bilincinin uyanmasında oynadığı roldür. Karşıdevrimci tezlerden birisi de “Cumhuriyet, Türk Cumhuriyet’in Müzik Öncüleri: 10 Portre / Şefik Kah-
n
Bartok, günün iç dengeleri ve koşullarında Türkiye’de müziğini yasakladı”… Kitap bir bağlamda bu tezin de an- ramankaptan / Cumhuriyet Kitapları / 336 s. / 2024.
8 19 Eylül 2024