21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Esinini doğadan alan ozan Viyola sanatçısı ve akademisyen Göknil Özkök, bestelerini hayranlıkla dinlediğimiz klasik müzik sanatçılarının yaşamını, yaklaşık yirmi yıldır romanlaştırıyor. Özkök bu kez hepimizi; doğanın sesini, renklerini, biçimlerini, kokularını ve çığlığını müzikle anlatmayı hayatının amacı olarak gören büyük bir sanatçının, Ludwig van Beethoven’ın dünyasına konuk ediyor. başlaması ve yaşamının büyük bölümünü duyma ye- MOZART’LA İLGİNÇ KARŞILAŞMA Y. BEKİR YURDAKUL tisinden yoksun geçirmesinde çocukluk yıllarının bu Beethoven: Müziğin Ozanı, bize büyük bir sanatçıyı hoyrat ortamının yerini ve payını hikâyenin akışında yakından tanıma, onun yaşam gerçeğine sızma ola- ünyada insanın neden olduğu, binlerce yıldır derinden duyumsarız. nağı verirken çağdaşı sanatçılarla da buluşturur bi- bitmek bilmeyen ve tarih diye nitelediğimiz ne zi. Salieri, Mozart, bir dönem dersler aldığı Haydn bu D varsa anlamak, anlamlandırmak için de yine BİR OZANDIR BEETHOVEN sanatçılar arasındadır. kendimizce ölçütler koymuş, olup bitenleri kimi ta- Bir bestecinin çok ötesinde bir sanatçıdır Beetho- Viyana’da, imparator Joseph saraya davet eder rihlere vurgu yaparak zaman dilimlerine ayırıp anla- ven, notalarla şiirler söyleyen bir ozandır o. Doğayı Beethoven’ı. Sarayın başbestecisi Salieri, bestelerini maya çalışmışız. başka türlü görür, algılar, duyumsar. yorumladığı Mozart’la da orada tanışır genç Ludwig. Anlamadığımız ya da doğru değerlendirmeyi başarıp Çocuk yaşlarda Ren kıyılarında yakaladığı doğanın Ve onlara son yazdığı piyano sonatını çalar. dersler çıkaramadığımız ortadaki bugün hâlâ o ilkel tu- seslenişini, renklerini, kokularını yaşamının her anın- İmparator çok beğense de Mozart için Avrupa böy- tumlar, kavgalar, savaşlar, o büyük adaletsizlik sürüyor. da derinden duyumsamış, bestelerini hep o seslerle lesi genç sanatçılarla doludur. Hayranı olduğu sanat- Ve şaşılacak bir durum mudur, onca gelişmenin ya- bezemiş, esinini bütünüyle doğadan almıştır. çının sözlerini duyan Ludwig, “Bay Mozart bana bir nında doğanın dilinin her geçen gün biraz daha tema çalsınlar, ben de onun üzerine doğaçlama ya- uzağına düşüyoruz. payım” der. Göknil Özkök’ün büyük bir özen ve sa- Mozart ufak tefek haliyle, kendinden da- hicilikle kaleme aldığı Beethoven: Müzi- ha cüsseli olan Beethoven’ın yanına yakla- ğin Ozanı’nı okurken hemen her sayfa- şır, “Peki öyleyse, güzel fikir, gösterin marife- da, bölümde, satırda bir yanıyla tarihsel tinizi” diyerek piyanonun başına geçer. Oturur süreçleri düşündüm, bir yanıyla da acıma- oturmaz da çok güzel bir tema çalar. Sonra ay- sızca yakıp yıktığımız, her yanını delik de- nı ifadeyle tabureyi işaret eder Ludwig’e. şik ettiğimiz evimizi / Dünya’yı… Mozart’ın ilk notasıyla tüm ezgi kafasında çalmaya Ve elbette büyük bir bestecinin; ço- başlayan Beethoven’ın yorumu olağanüstüdür. Do- cuk yaşında bütün esinini doğada ara- ğaçlaması çok başarılı olan Beethoven yorumunu bi- ma, orada bulma kararlılığını yaşamının tirdiğinde Mozart, “Bravo, ne diyebilirim ki… Piya- son anına değin sürdürüşüne başka bir no çalışınız muhteşem ama müzikle konuşa- sanatçının kılavuzluğunda tanık olmanın bilmeniz etkileyici…” demekten alamayacak- da heyecanını yaşadım. tır kendisini. DOĞA, SIĞINAĞIDIR ONUN “Çocukluğundan beri yaptığı tek şey, o tuş- Ludwig van Beethoven’ın 1789 Fran- ların başına oturup saatlerce müzik uydurmak” sız Devrimi’ni de içine alan yaşamöykü- olan Beethoven için “Bir beste yapmak uzun sü Bonn’da başlıyor. süren bir iştir. Onu tasarlamak, anlatmak is- Müzikle iç içe bir yaşam sürse de is- tediği hikâyeyi kurgulamak, renklendirmek, tediği başarıyı bir türlü yakalayamayan ezgiler arasında geçişler yapmak, bu ge- mutsuz, öfkeli bir babanın neden olduğu çişleri farklı tonlara bağlamak… Kocaman sıkıntılı bir evde, iki oğlan kardeşiyle bü- bir evde, bir odadan diğerine geçmek gi- yür Ludwig. bi düşünürdü bu geçişleri”. Dört beş yaşlarındayken başlar müzik ya- Sarayda her şey vardır, güzeldir bel- şamı ancak kendisiyle ve eviyle (aslında ha- ki ama Beethoven için müzik böyle şatafatlı yatla) kavgalı babasının zorbalığı bütün aile ortamlarda yapılacak ve erişilmesi güç bir şey ol- için gün günden çekilmez olur. Desen: KUTLAY SINDIRGI mamalı aksine “Bir çocuğun söylediği şarkı kadar ko- Ludwig, ortanca kardeşi Karl’la Ren Nehri lay ulaşmalıdır kulaklara”. Sarayların altın sırmalı, dev kıyısında doğanın seslerine kulak vererek baş etme- “Ben müziğin eliyim. Bulutların arkasını gören, doğa- tokmaklı kapılarının ardında tutsak olmamalıdır. ye çalışır bu hoyratlıkla… nın dilini bilen… Bunu dünya görsün istiyorum. Şim- Yapıtlarıyla yüzlerce yılı aşan büyük sanatçıların ya- dilik belki kim olduğum değil ama ne istediğimi biliyo- Baba Johann, üç oğlunun da müzikle uğraşmasını, şamları elbette merak edilir. Göknil Özkök’ün ortaya başarılı olmasını ve eve para getirmelerini beklemektedir. rum” dediğinde daha onlu yaşlarındadır. Öyle ki yalnız- koyduğu biçimiyle yaşanan döneme, çağın gerçekle- ca yorgun düştüğünde, hasta olduğunda değil her fır- Ludwig’i o gün ne yaptığı, ne kadar çalıştığı konu- rine tanık olmamızı da sağlar ve sanatçının yaşamına sunda öfkeyle sorguya çekmelerine kardeşi Karl da- satta kendini doğanın kucağında bulmayı yeğlemiştir. sahici, içten bir yaklaşım sergilerse ilgiyle ve sevgiy- Beethoven’i farklı kılan bir yanı da sarayın, seçkin- yanamayıp babasına direnir. le okunur. Yapıta, dönemin ruhuna uygun siyah-be- Öfkelenen Johann’ın Karl’ı cezalandırma tavrı üze- lerin, tuzu kuruların müzisyeni / sanatçısı olmayı, sa- yaz desenleriyle kattığı tat için Kutlay Sındırgı’ya da rayın doğadan uzak, boğucu havasında ekmek elden rine o şiddetli tokadı araya giren Ludwig yer. teşekkürü unutmayalım. n Anlatının başında tanık olduğumuz bu sahne, su gölden de olsa yaşamayı ve yaratmayı ömür boyu reddetmiş oluşudur. Göknil Özkök’ün anlatısında al- Ludwig’in ağrılı, kederli yaşamına ilişkin de ipuçla- Beethoven: Müziğin Ozanı / Göknil Özkök / Resimle- rı verir bize. Sağlığının genç yaşlarında bozulmaya tı özenle çizilen bir yanı da budur büyük sanatçının. yen: Kutlay Sındırgı / Can Çocuk / 272 s. / 10+ / 2024. 18 12 Eylül 2024
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle