21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

(28 ŞUBAT 1533 / 13 EYLÜL 1592) Ölümü düşünerek yaşamak, Michel de Montaigne ve ‘Denemeler’ “Okuyucu, bu kitapta yalan Montaigne için hayattan söz dolan yok. Sana baştan etmekle ölümden söz etmek aynı söyleyeyim ki ben burada anlama gelir: “Her gün ölüme yakınlarım ve kendim dışında gider, sonuncusu ulaşır.” hiçbir amaç gütmedim. (…) Montaigne gerçek anlamda Kısacası okuyucu, kitabımın insan ve hayat sevgisini özü benim: Boş zamanlarını felsefesinin merkezine bu kadar sudan ve anlamsız yerleştirmiştir. bir konuya harcaman akıl Yaşamın bir gün sona erecek kârı olmaz. Haydi uğurlar olması ona o kadar doğal gelir olsun.” Michel de Montaigne ki, ölümün eşiğine geldiğinde (Denemeler’in önsözünden…) yanında kimsenin ağlayıp Yaşamının sonuna dek devam sızlamasını ve ona acımasını ettiği ve son baskısı 3 ciltten bile istemez ve yalnız başına, oluşan Denemeler (Fransızca kimseye ağırlık olmadan, aslından derleyerek çeviren: anonim ve sakin bir ölümü arzuladığını yazar: “Ölümün Sabahattin Eyüboğlu) adlı yapıtında felsefenin ilgi alanına beni bahçemde lahana ekerken ve onu umursamazken giren her konuda bugün hâlâ bulmasını isterim”. geçerliliğini koruyan düşünceler üretirken güzel bir hayat yaşamak için ölüm karşısındaki tavrımızın ne Bize her konuda gerçek hayat öğütleri veren ve mutluluk formülleri kadar belirleyici olacağına özellikle dikkat çekmiştir. üreten Montaigne’in dünya edebiyatındaki önemini vurgulayan en değerli övgüyü bir diğer filozof Friedrich Nietzsche yapmıştır: Montaigne’in düşüncesinin özgünlüğü, ölümü her şeyden önce bir deneyim olarak görmesinde yatmaktadır. Bir gün ciddi bir at binme “Dürüstlük konusunda Schopenhauer ile aynı mertebeye koyduğum kazasından sonra, iki saatten uzun bir süre komada kalır ve kendine tek bir yazar var, hatta onu daha da yükseğe koyuyorum, o da geldiğinde ölümün kıyısından döndüğünü anlayarak bunun hiç Montaigne’dir. Böyle bir yazarın dünyadan geçmiş olması, yeryüzünde korkutucu olmadığını fark eder. yaşama sevincimi gerçekten arttırıyor.” çelişkilerini anlatmak için yazar. lüğü öngörmektir. Ve ölmeyi öğrenen in- FERDA FİDAN Montaigne’in düşüncesinin özgünlüğü, san, kulluk etmeyi bırakmıştır.” ölümü her şeyden önce bir deneyim ola- Devamlı ölümü düşünerek yaşamak, bizi ‘OKUYUCU, BU KİTAPTA YALAN DOLAN rak görmesinde yatmaktadır. daha özgür kıldığı için, ölüm fikrinden ka- YOK ! (…) HAYDİ UĞURLAR OLSUN’ Bir gün ciddi bir at binme kazasından çınmak mutluluğun formülü olamaz. “Okuyucu, bu kitapta yalan dolan yok. Sana baştan Tam aksine ölümlü olduğumuzu hiç sonra iki saatten uzun bir süre komada söyleyeyim ki ben burada yakınlarım ve kendim dışında kalır ve kendine geldiğinde ölümün kıyı- unutmadan, korkmadan ve bu fikri bir hiçbir amaç gütmedim” der Michel de Montaigne, Dene- an bile aklımızdan çıkarmadan yaşamayı sından döndüğünü anlayarak bunun hiç meler’inin (Fransızca aslından derleyerek çeviren: Saba- başarırsak o zaman yaşamın değerini da- korkutucu olmadığını fark eder: hattin Eyüboğlu) önsözünde. ha iyi anlayabiliriz. Ve bu metni şöyle bitirir: “Kısacası okuyucu, kitabımın İÇSEL BİR DENEYİM: ÖLÜM! Montaigne, eski Mısır uygarlığından özü benim: Boş zamanlarını bu kadar sudan ve anlamsız bir Aksine, ölümün “çok sakin ve huzurlu bir bir örnekle açıklar görüşünü: konuya harcaman akıl kârı olmaz. Haydi uğurlar olsun.” şekilde” gelebileceğini hissetmiş ve ölüm O dönemde en eğlenceli bayramlar sıra- Bu ironik tavsiyeye uymayıp da kitabı okumaya devam fikriyle uzlaşarak bunun yaşamın ancak son sında bile insanların ölümü unutmamala- edersek pişman olmamız olanaksızdır, zira Montaigne’i anlarında yaşanacak bir içsel deneyimden rı için şölenin ortasına getirilen bir mum- okurken bütün konularda içtenlikle muhabbet edebildiği- başka bir şey olmadığını ayrımsamıştır. yanın masadan masaya dolaştırıldığını ha- miz bir dostla başbaşa kalmış gibi hissederiz. “Ölüm hakkında endişelenerek yaşa- tırlatarak bu yüzden dolu dolu yaşamanın Montaigne, 1572 yılında 39 yaşını doldurmuştur. Za- mı, yaşam hakkında endişelenerek de ölü- tek çaresinin bu fikri zihnimizden hiç çı- manının hayat koşullarına göre artık yaşlılık dönemine mü rahatsız ederiz. Biri bizde üzüntü yaratır, diğeri ise bi- kartmamak olduğunu yineler. girdiğini düşündüğünden, Bordeaux yakınlarındaki şato- zi ürkütür. Hazırlandığımız şey ölüm değildir zira çok an- Ancak bu felsefi bir tavırdır ve efkârlanmamızı gerek- sunun kütüphanesinde inzivaya çekilerek Denemeler’ini lık bir olaydır bu: Sonuçsuz, zararsız çeyrek saatlik edilgen tirmez. Zira bir gün öleceğini düşünerek kederlenmek yazmaya koyulur. bir acı, özel tedbirler gerektirmez” diyen Montaigne için toprak altında çürüyen cesedin hâlâ canlıymış gibi acı çe- Yaşamının sonuna dek devam ettiği ve son baskısı 3 cilt- hayattan söz etmekle ölümden söz etmek aynı anlama ge- ten oluşan yapıtında felsefenin ilgi alanına giren her konu- kebileceğini ve başına gelenlerin farkında olabileceğini lir zira ölüm hayatın her saniyesinde var olan bir kavram- düşünmek anlamına gelir ki bu da yine gerçek ölüm fik- da bugün hâlâ geçerliliğini koruyan düşünceler üretirken dır: “Her gün ölüme gider, sonuncusu ulaşır.” güzel bir hayat yaşamak için ölüm karşısındaki tavrımızın rinden kaçınmanın dolaylı bir yoludur. ne kadar belirleyici olacağına özellikle dikkat çekmiştir. ‘ÖLÜMÜ ÖNGÖRMEK ÖZGÜRLÜĞÜ ‘FELSEFE YAPMAK ÖLMEYİ ÖĞRENMEKTİR’ ÖNGÖRMEKTİR. VE ÖLMEYİ ÖĞRENEN DİYEN CICERO’NUN TAM TERSİNİ SAVUNUR! ‘DÜNYA DURMAYAN BİR SALINCAKTIR’ “Dünya durmayan bir salıncaktır” derken her şeyin İNSAN, KULLUK ETMEYİ BIRAKMIŞTIR!’ “Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir” diyen Cicero’ya Kitabının birinci cildinde, Montaigne şu paradoksu sa- gönderme yapsa da aslında bu fikrin tam tersini savunur: ve her insanın devamlı değişim içinde olduğunu kasteden Montaigne’in yapıtında sıklıkla ele aldığı ölüm kavramı vunur: Ölüm fikrine alışmanın tek çaresi ölümü devamlı Yazarın gözünde, insanın kendine karşı temel görevi göz önünde bulundurmaktır: yaşamdan keyif almayı bilmek olduğundan, ölümün her karşısındaki fikirleri biraz çelişkili gözükebilir ama zaten onun amacı budur. Kendinden yola çıkarak insanlık du- “Ölümün bizi nerede bekleyeceği belli olmadığına gö- zaman yani başımızda olduğunu bilerek yaşamak felsefe- nin esas başlangıç noktasıdır. rumunu, insanın nitelikleri ile kusurlarını ve en önemlisi re biz onu her yerde bekleyelim. Ölümü öngörmek özgür- >> 10 12 Eylül 2024
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle