Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
(28 ŞUBAT 1533 / 13 EYLÜL 1592)
Ölümü düşünerek yaşamak,
Michel de Montaigne ve ‘Denemeler’
“Okuyucu, bu kitapta yalan Montaigne için hayattan söz
dolan yok. Sana baştan etmekle ölümden söz etmek aynı
söyleyeyim ki ben burada anlama gelir: “Her gün ölüme
yakınlarım ve kendim dışında gider, sonuncusu ulaşır.”
hiçbir amaç gütmedim. (…)
Montaigne gerçek anlamda
Kısacası okuyucu, kitabımın
insan ve hayat sevgisini
özü benim: Boş zamanlarını felsefesinin merkezine
bu kadar sudan ve anlamsız
yerleştirmiştir.
bir konuya harcaman akıl
Yaşamın bir gün sona erecek
kârı olmaz. Haydi uğurlar
olması ona o kadar doğal gelir
olsun.” Michel de Montaigne
ki, ölümün eşiğine geldiğinde
(Denemeler’in önsözünden…)
yanında kimsenin ağlayıp
Yaşamının sonuna dek devam sızlamasını ve ona acımasını
ettiği ve son baskısı 3 ciltten bile istemez ve yalnız başına,
oluşan Denemeler (Fransızca kimseye ağırlık olmadan,
aslından derleyerek çeviren: anonim ve sakin bir ölümü
arzuladığını yazar: “Ölümün
Sabahattin Eyüboğlu) adlı
yapıtında felsefenin ilgi alanına beni bahçemde lahana ekerken
ve onu umursamazken
giren her konuda bugün hâlâ
bulmasını isterim”.
geçerliliğini koruyan düşünceler
üretirken güzel bir hayat yaşamak için ölüm karşısındaki tavrımızın ne
Bize her konuda gerçek hayat öğütleri veren ve mutluluk formülleri
kadar belirleyici olacağına özellikle dikkat çekmiştir.
üreten Montaigne’in dünya edebiyatındaki önemini vurgulayan en
değerli övgüyü bir diğer filozof Friedrich Nietzsche yapmıştır:
Montaigne’in düşüncesinin özgünlüğü, ölümü her şeyden önce bir
deneyim olarak görmesinde yatmaktadır. Bir gün ciddi bir at binme “Dürüstlük konusunda Schopenhauer ile aynı mertebeye koyduğum
kazasından sonra, iki saatten uzun bir süre komada kalır ve kendine tek bir yazar var, hatta onu daha da yükseğe koyuyorum, o da
geldiğinde ölümün kıyısından döndüğünü anlayarak bunun hiç Montaigne’dir. Böyle bir yazarın dünyadan geçmiş olması, yeryüzünde
korkutucu olmadığını fark eder. yaşama sevincimi gerçekten arttırıyor.”
çelişkilerini anlatmak için yazar. lüğü öngörmektir. Ve ölmeyi öğrenen in-
FERDA FİDAN
Montaigne’in düşüncesinin özgünlüğü, san, kulluk etmeyi bırakmıştır.”
ölümü her şeyden önce bir deneyim ola- Devamlı ölümü düşünerek yaşamak, bizi
‘OKUYUCU, BU KİTAPTA YALAN DOLAN
rak görmesinde yatmaktadır. daha özgür kıldığı için, ölüm fikrinden ka-
YOK ! (…) HAYDİ UĞURLAR OLSUN’
Bir gün ciddi bir at binme kazasından çınmak mutluluğun formülü olamaz.
“Okuyucu, bu kitapta yalan dolan yok. Sana baştan
Tam aksine ölümlü olduğumuzu hiç
sonra iki saatten uzun bir süre komada
söyleyeyim ki ben burada yakınlarım ve kendim dışında
kalır ve kendine geldiğinde ölümün kıyı- unutmadan, korkmadan ve bu fikri bir
hiçbir amaç gütmedim” der Michel de Montaigne, Dene-
an bile aklımızdan çıkarmadan yaşamayı
sından döndüğünü anlayarak bunun hiç
meler’inin (Fransızca aslından derleyerek çeviren: Saba-
başarırsak o zaman yaşamın değerini da-
korkutucu olmadığını fark eder:
hattin Eyüboğlu) önsözünde.
ha iyi anlayabiliriz.
Ve bu metni şöyle bitirir: “Kısacası okuyucu, kitabımın
İÇSEL BİR DENEYİM: ÖLÜM!
Montaigne, eski Mısır uygarlığından
özü benim: Boş zamanlarını bu kadar sudan ve anlamsız bir
Aksine, ölümün “çok sakin ve huzurlu bir
bir örnekle açıklar görüşünü:
konuya harcaman akıl kârı olmaz. Haydi uğurlar olsun.”
şekilde” gelebileceğini hissetmiş ve ölüm
O dönemde en eğlenceli bayramlar sıra-
Bu ironik tavsiyeye uymayıp da kitabı okumaya devam
fikriyle uzlaşarak bunun yaşamın ancak son
sında bile insanların ölümü unutmamala-
edersek pişman olmamız olanaksızdır, zira Montaigne’i
anlarında yaşanacak bir içsel deneyimden
rı için şölenin ortasına getirilen bir mum-
okurken bütün konularda içtenlikle muhabbet edebildiği-
başka bir şey olmadığını ayrımsamıştır.
yanın masadan masaya dolaştırıldığını ha-
miz bir dostla başbaşa kalmış gibi hissederiz.
“Ölüm hakkında endişelenerek yaşa-
tırlatarak bu yüzden dolu dolu yaşamanın
Montaigne, 1572 yılında 39 yaşını doldurmuştur. Za-
mı, yaşam hakkında endişelenerek de ölü-
tek çaresinin bu fikri zihnimizden hiç çı-
manının hayat koşullarına göre artık yaşlılık dönemine
mü rahatsız ederiz. Biri bizde üzüntü yaratır, diğeri ise bi-
kartmamak olduğunu yineler.
girdiğini düşündüğünden, Bordeaux yakınlarındaki şato-
zi ürkütür. Hazırlandığımız şey ölüm değildir zira çok an-
Ancak bu felsefi bir tavırdır ve efkârlanmamızı gerek-
sunun kütüphanesinde inzivaya çekilerek Denemeler’ini
lık bir olaydır bu: Sonuçsuz, zararsız çeyrek saatlik edilgen
tirmez. Zira bir gün öleceğini düşünerek kederlenmek
yazmaya koyulur.
bir acı, özel tedbirler gerektirmez” diyen Montaigne için
toprak altında çürüyen cesedin hâlâ canlıymış gibi acı çe-
Yaşamının sonuna dek devam ettiği ve son baskısı 3 cilt-
hayattan söz etmekle ölümden söz etmek aynı anlama ge-
ten oluşan yapıtında felsefenin ilgi alanına giren her konu- kebileceğini ve başına gelenlerin farkında olabileceğini
lir zira ölüm hayatın her saniyesinde var olan bir kavram-
düşünmek anlamına gelir ki bu da yine gerçek ölüm fik-
da bugün hâlâ geçerliliğini koruyan düşünceler üretirken
dır: “Her gün ölüme gider, sonuncusu ulaşır.”
güzel bir hayat yaşamak için ölüm karşısındaki tavrımızın rinden kaçınmanın dolaylı bir yoludur.
ne kadar belirleyici olacağına özellikle dikkat çekmiştir.
‘ÖLÜMÜ ÖNGÖRMEK ÖZGÜRLÜĞÜ
‘FELSEFE YAPMAK ÖLMEYİ ÖĞRENMEKTİR’
ÖNGÖRMEKTİR. VE ÖLMEYİ ÖĞRENEN DİYEN CICERO’NUN TAM TERSİNİ SAVUNUR!
‘DÜNYA DURMAYAN BİR SALINCAKTIR’
“Dünya durmayan bir salıncaktır” derken her şeyin İNSAN, KULLUK ETMEYİ BIRAKMIŞTIR!’ “Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir” diyen Cicero’ya
Kitabının birinci cildinde, Montaigne şu paradoksu sa- gönderme yapsa da aslında bu fikrin tam tersini savunur:
ve her insanın devamlı değişim içinde olduğunu kasteden
Montaigne’in yapıtında sıklıkla ele aldığı ölüm kavramı vunur: Ölüm fikrine alışmanın tek çaresi ölümü devamlı Yazarın gözünde, insanın kendine karşı temel görevi
göz önünde bulundurmaktır: yaşamdan keyif almayı bilmek olduğundan, ölümün her
karşısındaki fikirleri biraz çelişkili gözükebilir ama zaten
onun amacı budur. Kendinden yola çıkarak insanlık du- “Ölümün bizi nerede bekleyeceği belli olmadığına gö- zaman yani başımızda olduğunu bilerek yaşamak felsefe-
nin esas başlangıç noktasıdır.
rumunu, insanın nitelikleri ile kusurlarını ve en önemlisi re biz onu her yerde bekleyelim. Ölümü öngörmek özgür-
>>
10 12 Eylül 2024