Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
memleketimizde hayal edebiliriz.
KESİF ENDÜSTRİ KOKULU DUMANALTI BİR
Bir zamanlar verimli topraklarda sonradan kurulmuş bir
KASABA: KNOCKEMSTIFF...
endüstri merkezinde yıllar boyunca aynı düzende yaşanıyor-
Nihayetinde Amerikan taşrası olarak da adlandırılabile-
sa, köylüler artık toprakla bağları kalmamış, kısıtlı endüstri-
cek geniş bir coğrafyada, neden rahatsız olduğunu ve ne-
yel tesislerde iş bulma derdinde, bulduklarında pestilleri çı-
lerden zorlandığını anlayamayan insanlarla dolu huzursuz
kana kadar çalışıyor, işlerini kaybettiklerinde de tozun top-
kasabalar ortaya çıkarır.
rağın arasında pineklerken sıkılıyorsa, Pollock’un hayali di-
Knockemstiff de bu kasabalardan biri. Kir pas içinde, en-
yarına biz de çoktan girmişiz demektir.
düstrinin tüm kiriyle yayıldığı, insanların sadece kâğıt fab-
Belki bizim de babamız çocuğunun pısırık olmaması için
rikasında ya da madenlerde iş bulabildiği, yol kenarı tesis-
yüreklendirmeye çalışırken şiddetli bir kavgaya neden olur
lerinin ve vakit geçirmek için tercih edilecek mekânların
(hem Knockemstiff’in ilk öyküsü “Gerçek Hayat” hem de
köhneliği içinde kesif bir dumanaltı yerleşimi.
Düş Yakamdan Şeytan’ın açılış bölümü aynı temanın çeşit-
En azından Pollock’un 20. yüzyılın çeşitli dönemlerin-
lemesi), belki biz de babamızın umduğu çocuk olmak için
den öykülerinde ve romanında yansıtabildiği kadarıyla.
başarılarımızı uydurmak zorunda kalırız (“Haplar” adlı öy-
Pollock’un kasabasında ve anlatısında siyahlar yok,
kü), belki babamızın şiddetinden ya da çevremizin usancın-
yerliler mekân adlarında anılıyor, zenginler asla kasaba-
dan kaçmaya kalktığımızda yolumuz tanımadıklarımızın
da oturmuyor, samimi inanç sahibi insanlar da ortalıkta
kasabada yaşayanlar farklı zaman dilimlerindeki hâlleriyle
şefkatli gözüken istismarına çıkar (“Saçın Kaderi”).
görülmüyor; ortalık aklı kıtlarla, ahlakı bozuklarla, önü-
belirebiliyor; 1960’lardan 1990’lara kadar geniş bir ara-
Belki bizim de tesadüfen karşılaştığımız insanlar asında
ne geleni ezmeye çalışan basit insanlarla, can sıkıntısı-
lıkta, dönemin modalarıyla birlikte, insanların ilişkilerinin
başkalarının katilidir biz bilmeden (kitaba adını veren öy-
nı gidermek için her türlü maddeyi ve edimi deneyecek-
seyrini takip edebilmek olanaklı.
küde Knockemstiff’teki benzin istasyonu bakkal karışımı
lerle dolu.
Düş Yakamdan Şeytan ise yine geniş bir zaman dili-
mekânda çalışan adam işyerinde pineklerken bir Cadillac ile
Tüm bunların arasında büyümeye çalışan çocukların da
minde, II. Dünya Savaşı sonrasından başlayarak günümü-
gelip fotoğraf çektiren bir çift anlatılır, aynı çiftin Düş Ya-
talihi pek yaver gitmiyor, tüm iyi niyetlerine rağmen kaç-
ze gelene kadar bir çocuğun aynı kasabada doğup büyüye-
kamdan Şeytan’da otoyollarda dolaşıp dururken aldıkları
maya çalıştıklarında yakalandıkları ömürleri boyunca ken-
rek yaşadıkları, çeşitli canilik hikâyeleriyle harmanlana-
otostopçularla hatıra fotoğraflar çektirirken işledikleri cina-
dilerini anlamayanlardan daha iyi olmuyor:
rak veriliyor.
yetler ayrıntılarıyla gösterilir).
İnsanların pek çoğu bu kasabada ellerine geçen her şeyi
Her ne kadar sıkı bir roman örgüsü olsa da her bölümün
yarın yokmuşçasına hemen kullanmaya kalkıyor.
bir bakıma hikâye olarak da yorumlanabileceği ve kasaba- ANLATILAN BİZİM DE ÖYKÜMÜZ!
Kullanma biçimleri de istismardan ve sömürüden başka
da oluşan yazın evrenini genişleterek ilk kitaptaki öyküler-
Edebiyatta sık sık denildiği gibi anlatılan öykü aslında bi-
bir şey olmuyor genellikle. Hiç kötülük ile iyilik terazileri
le de zincirlediği söylenebilir. zim de öykümüzdür.
yokmuşçasına, sadece yapabildiklerini yaptıkları bir silsile
Amerikan edebiyatının en ünlü isimlerinden Faulkner, ben- Kimimizin başına gelen, kimimizin kimin başına geldiğini
halinde yaşıyorlar sanki.
zer bir coğrafyada ve kültürdeki yaşamı kurgulamaya başla- kendi başına gelene kadar merak ettiği beklenmedik şiddet,
Pollock’un anlatısında, tıpkı “Güney gotiğinin” diğer
dığında, uydurma bir diyar adı kullanmıştı: Yoknapatwhpa. eziyet ve kavga hâlleri, Pollock’un öykülerinde ve romanla-
pek çok yapıtında olduğu gibi, işler yolunda gitsin ve in-
rında irkiltici ayrıntıları bile önemli değilmiş gibi şöyle bir
Bu diyarı pek çok romanında inceden inceye işlerken,
sanlar talihli olsun diye bir olasılık yok. Talihsizliklerin ve
bahsedip geçtiği biçimlerde aslında her yerde yaşanıyor.
Abşalom! Abşalom! romanında haritasını da vermişti.
istismarların kılcal damarlarındaki merhameti, tıpkı elekle
Memleketin her yerinden gelen haberlerde gördüğümüz
KİRLİ BİR GERÇEKÇİLİK!
altın arayan madenciler gibi okurun bulması gerekiyor.
ve okuduğumuzda anlam veremediğimiz ölçüde saçma ge-
Pollock da kendi memleketi Knockemstiff’i bu kitaplarda
Yazar müşfik olmaktan çekindiğinden bu rol okuyucuya
len şiddetin, arkasında ne gibi detayların yattığını şöyle bir
aynı kurgusal incelikte işliyor ama gerçek bir diyar olmadı-
kalıyor. Kirli bir gerçekçilikle anlatılmış tüm öyküler, bir gösteren bu anlatılara, refleks olarak uzak durmak istesek de
ğını da uyarıyor.
yerinden insanı irkiltirken, bir yerinden de elini uzatıp ka- bazen, belki de ısrarla bakıp tüm o kötülük gibi gözükenle-
Bir yazarın gerçek mekânları kullanması elbette yapıta öz-
rin altında yatanların basitliğini anlayabilmek için çaba gös-
rakteri teselli etme isteği uyandırıyor.
gün bir gerçekçilik, Pollock özelinde kirli bir gerçekçilik ka-
termekten kaçınmamalı.
1960’LARDAN 1990’LARA BİÇİMLENEN ÖYKÜLER
tıyor ama bunun sadece oraya ait olmadığını bilmek gerekir.
İnsanların ince çatlaklarında saklanıyor o şiddet, anlayış-
Knockemstiff, 18 öykülük bir toplam ve bu öykülerde
Derin Amerika’daki bu mekânın benzerlerini biz de kendi sızlık ve kötülük.
n
Tanımlar ve sözcükleriniz: H. “…..… …….…, nar kırmızı sonbahar”
(Cahit Sıtkı Tarancı)
A. “……..… of the Rings” (J.R.R.
KITAP BULMACA
— — — — — — — —
Tolkien’in kitabı)
22 51 23 24 26 33 44 78
— — — — —
Hazırlayan: MUSTAFA BAŞARAN trbulmaca@ gmail.com
25 9 20 42 49 I. “İncir ………….”
(Halil Sezai filmi).
B. “iki ucunda kalemin / …………. kuşları
— — — — — —
taş topluyordu”
77 16 67 27 38 19
(Enis Batur)
— — — — — — J. Zar, yufka deri.
66 70 13 18 63 4
— — —
28 71 6
C. Bakan, nazır.
— — — — — K. “………… Parks”
10 60 74 57 72 (Ölümü Resmetmek, Kader, Mimi’nin Haya-
leti ve Yargıç Savage adlı kitapları da olan
D. “Ali Ulvi …….…” İngiliz yazar).
(Gençlik Marşı’nın sözlerinin yazarı olan şa-
— — —
ir, çevirmen).
39 14 56
— — — — —
52 32 1 65 5 L. Metin Eloğlu’nun bir şiir kitabı.
— — — — — — — — —
E. Necati Cumalı’nın bir oyunu.
68 59 53 54 61 45 12 58 8
— — — — — — — —
17 11 75 35 48 62 47 36 M. Saka destanı.
— —
F. Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süs-
34 50
lü, kül renginde veya boz olan kedi.
— — — — —
1800 ÇÖZÜM: A. ZULAMDAKİ, B. AĞRI
2 3 21 29 55
DAĞI, C. MOLLOY D. AŞKI MEMNU,
E. NASILIM, F. HABBE, G. ADIM, H.
G. Duygu Asena’nın bir kitabı.
Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine REVİŞ, I. İŞ, J. TELİS, K. ABUS, L.
gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı SERSERİ, M. IRK AYRIMI.
— — — — — — —
Metin: “Ayrılsam mı kavuşsam mı
sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa
46 37 30 43 15 73 41
bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların şaşırdım bu iskelede / Kararsızlığın
ortasında ihbar ediyorum belleğimi”
karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Son Görüş adlı şiir kitabının
— — — — — —
(Zaman Haritası)
yaratıcısının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiirden bir metin ortaya çıkacaktır.
76 7 40 69 31 64
Geriye kalan harfleri de siz tahmin ederek metni oluşturun.
22 Ağustos 2024 9